KUDÜS, SUUDİ ARABİSTAN İÇİN ÖNEMLİ DEĞİL!?

Evet, sevgili okurlar.

Bilindiği gibi Kudüs’le ilgili iki gün önce Suudi Arabistanlı Abdulhamid Hakim isimli bir akademisyen şöyle diyordu;

“Kudüs'ün kutsal yerlerinin yönetimini Filistin yönetiminin elinde olacak şekilde, İsrail'in başkenti olmasında bir sakınca yoktur ve bu başarılı ve sağlıklı bir çözümdür...”

Bu şekilde konuşan akademisyen, bilmiş olalım ki Suudi Arabistan doğumlu bir insan.

O Suudi Arabistan ki "Mekke ile Medine’nin" girişlerine en az 30 km. kala levhalarda şöyle bir yazı vardır…

“Gayrimüslim olan kimse buraya giremez.”

Neden mi?

Zira inanmayan Haçlı ve Siyonist dünyasının mensupları, Kur’an deyimiyle "necis" oldukları için, yani kalpleri küfür damgasıyla damgalanmış olduğu için; "Mekke ve Medine'ye" giremezler…

O pir u pak, terû taze, “İsmet-i Halim-i İslam’ın" topraklarına ayak basamazlar.

Mescid’ül Aksa’nın bulunduğu Kudüs’te Müslümanların ilk kıblesi olduğu için, kesinlikle o da kutsaldır ve küfrün çizmeleri orayı basamaz.

Zira o mescit de aynı Mescid’ül Haram gibi, Mescid’ül Nebevi gibi kutsallığını hala muhafaza etmektedir.

Bu itibarla Suudi Arabistanlı sözde akademisyen diyelim, “Kudüs, İsrail’in başkenti olabilir” demesi, gerçekten çok düşündürücüdür.

Düşündürücü olduğu kadar da çok vahimdir.

Düşündürcü olma ciheti acaba bunlar, 1400 sene evvel Devrisaadetteki Medine’de bulunan Yahudilerin ahfat ve torunlarından olabilirler mi?.

Orda da nihayetinde dönmelerin varlığı söz konusudur.

İsmi Müslüman ismi olabilir, ama fikri, küfür fikri ve satılmış bir zihniyettir.

Bu satılmış zihniyet; İslam dünyası içinde varlığını sürdürdüğü müddetçe İslam dünyası bir yere varamayacağı gibi nihayetinde küfrün kurtları tarafından yutulabilinir?

Nitekim Kudüs bugün o raddeye gelmiştir.

Önceki akşam Uzay TV ekranlarında da bunu izaha çalışmıştım.

Mescid’ül Haram ve Mescid’ül Nebevi kutsal birer mescit olmakla beraber, Mescid’ül Aksa da inancımıza göre aynı seviyededir.

Onun hakkında da ayet gelmiştir…

İşte bunu kanıtlayan da “İsrâ” suresinin 1. ayetinin ikinci bölümünde “Bâreknâ havlehu” ifadesi Mescid’ül Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid’ül Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir, şüphesiz o hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

İşte bu ayet-i celileye dayanarak diyoruz ki;

“Bâreknâ havlehu”

Yani biz etrafını mübarek kıldık, kutsallaştırdık.

Peki, bu kutsallaştırılmış mekânı Yahudinin başkent olarak kullanmasına hangi vicdan müsaade edebilir, hangi izan, hangi akıl rıza gösterebilir?

Ama tüm bunlara rağmen, ülkemizden gerek Hac ve gerek Umre esnasında giden her Hacı keşke Mescid’ül Aksa’yı da ziyaret etmiş olsaydı.

Bakınız, dünya Kudüs’le ilgili fikir emperyalizmine girmiştir.

Skandal sözler sonrasında Suudi Akademisyen yoğun eleştirilerin hedefi oldu.

Bu adama kesinlikle ölüm lazım, ama kime anlatırsın?

Hristiyanı, Müslümanı fark etmeksizin milyonlar, ABD'nin yanlı Kudüs kararını eleştiriyor, protestolar gerçekleştiriyor.

Her ne kadar üç semavi din için kutsal bir mekân olsa da, Müslümanlar için daha çok önem arz ediyor; Kudüs!...

Bu sebeple Müslümanların kırmızıçizgisi olan Kudüs, bir başka "Müslüman" ülke olan Suudi Arabistan için o kadar da önemli değil gibi görünüyor.

Kudüs için çekilen bir telefon kaydını bu yazımıza da almak istiyoruz.

Elde edilen cep telefonu görüntülerinde genç bir adam “Kudüs” hakkında açıklamalarda bulunuyor.

İsmi öğrenilemeyen genç adam, İstanbul’dan Almanya’ya döndüğünü belirterek sözlerine başlıyor.

Kudüs’ün artık Müslüman aleminin elinden gittiğini, Filistinlilerin ise bu kavgadan yorulduklarını anlatıyor…

Kudüs’ü 5 yaşındaki bir çocuğa benzeten genç adam;

“Hani sokakta büyüklerden dayak yiyen çocuklar olur ya ve abim gelince size gösterecek diye abisini bekledikleri gibi; Türkiye’yi bekliyorlar" diyerek, yaşanan travmayı anlatmaya çalışıyor…

Genç adam Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin dünyanın en modern donanımlı ordularına karşı çaresizce direndiklerini, büyük haksızlıklara uğradıklarını ve dünya ülkeleri tarafından unutulup yok olmaya mahkûm edildiklerini aktarırken, gözyaşları döküyor…

Sitem dolu sözlerinde zengin arap şeyhlerinin yüksek binalar yapmasını, sahip oldukları spor kulüplerine fahiş fiyatlarla transfer yapmalarını, dava yoluyla yola çıkıp ihale kapmakla uğraşmalarını gözyaşları içinde ifade ederek, tepki gösteriyor..

Genç adam Mekke’nin de aynı şekilde işgal altında olduğunu ifade ederek, Suudi Arabistan’ın Kudüs kararını haberlerine yansıtmayıp sansürlemesine de dikkat çekiyor…

Genç adam sözlerinin sonunda orada Türk Bayrağı ve Türk insanına verilen değeri belirtip, son söz olarak "Kudüs’ü anlamayanın İslam’ı anlayamayacağını" belirtiyor.

Özetle; İslam dünyasının hal-i pür melalini işte bu sözcük ifade ediyor..

En derin saygı ve sevgilerimle...