Görüş Bildir

AFRİN TAMAM…

Evet, sevgili okurlar.

Türk Silahlı Kuvvetleri…

Kahraman Mehmetçiklerimiz, dün sabah itibari ile Afrin’e girdi...

Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’ın komuta ve direktifleri doğrultusunda zaferi aldı…

Allah-u Ekber nidaları ile "düşmanı" alt etti.…

Afrin artık özgür…

Artık terör örgütlerinin işgali altında değil…

Sabah ezanında..

Tüm camilerde okunan Fetih süresinin eşliğinde; yürüyen kahraman ordumuz..

İki aydır, Zeytin Dali harekatını sürdürüyordu..

Tabi bu sürede, şehitler verdi, gazileri oldu…

Ancak şanıyla, şerefiyle yedidüvele meydan okuyarak ilerliyor…

Düşmana korku salıyor..

İşte iki aylık operasyonun bilancosu…

Etkisiz hale getirilen terörist sayısı, 4 bine yakın…

***

Ordumuz…

Yalnız bugün değil, geçmişte de…

Tarihin en kritik dönemlerinde de; "tarihi ve şanlı zaferleri" olmuştur..

Ki kimse de inkar edemez…

İşte, Çanakkale zaferi…

Bakınız, 18 Mart ülkemizin tarihinde, uğurlu ve şerefli bir gün olarak yad edilmektedir..

Nitekim, Afrin'in de terör örgütünün işgalinden kurtarılması da aynı güne denk geldi…

18 Mart 2018 Afrin'in kurtuluşunun tarihi..

Çanakkale ve Afrin zaferinin aynı gün gerçekleşmesi, kesinlikle ilahi bir tevafuktur…

Her hangi bir rastlantı değildir...

Afrin zaferi, 103 yıl önceki Çanakkale Savaşının kazanma gününde olması, bize göre ilahi bir mucizedir…

Unutmayalım ki Cumhurbaşkanımızın ihlaslı olması sebebiyle bu güne teşhir ediliyor.

Zira Erdoğan’da rast gele bir devlet adamı değildir.

İman dolu bir devlet büyüğüdür.

Ama ne yapacaksın ki bu zamanda emperyalist dünya kefereleri Erdoğan’ı hazmedemiyorlar.

Ne yapabilecekler ki?

***

Erdoğan’ın arkasında 81 milyon Türkiye’nin ümmeti var, milli bir ruh var.

O ruh ile teselli bulan Erdoğan elbette ki "susmaz, susturulamaz ve durdurulamaz.."

1071’lerde Malazgirt meydan muharebesindeki imanlı Alparslan’ın orduları Doğu Roma İmparatorluğunu ve başındaki Romen Diyojen’leri nasıl mağlup ettilerse…

Selahattin Eyübi’lerin, Mahmudi Zengi’lerin Kudüs'ü nasıl fetih ettilerse…

Bilin ki, aynı o uzantı, o iman meşalesi günümüzde de vardır ve yanmaktadır…

O günün, o ecdad kahramanlarının temsilcisi öyle ümit ediyoruz ki bugün baş komutan kahraman Recep Tayyip Erdoğan’dır.

***

Erdoğan, önceki gün Diyarbakır’da idi.

Erdoğan’ın, Diyarbakır halkına yaptığı hitap çok anlamlı mana itibari ile çok kampsalı idi.

Gerçekten halk ümitliydi.

Erdoğan’ı büyük alkış seli ile karşılayan halk memnuniyetlerini dile getirerek, sevgisini gösterdi...

Erdoğan’a Diyarbakır’daki o mahşeri kalabalık şöyle söyleniyordu…

‘’Biji serok Erdoğan’’

Yani "Yaşasın reis Erdoğan" sloganları…

Çoşku ve sevgi seline karşılık Erdoğan da şöyle seslendi.

‘’Kardeşliğimizi çok gördüler! ‘’

"Diyarbakır ile kendi aramıza kimsenin girmesine izin vermeyeceklerini, Diyarbakır’la et ile tırnak gibi ve bir bedenin iki yarısı gibi" olduklarını belirten Erdoğan; Diyarbakır’a geçmişte çok büyük yanlışlar yapılmış olduğunu da söylemeden geçmedi.

Evet, çok büyük mahşeri kalabalıkla karşılanan Erdoğan büyük memnuniyetle Diyarbakır’dan ayrıldı…

Ki ayrılmadan öncede Melik Ahmet caddesini, yani Sur dediğimiz eski Diyarbakır’ın yenilenmesine sebep olacak olan bir çok temelleri attı ve bir çok açılış gerçekleştirdi.

Gerçekten halk Erdoğan’ı unutmuyor, sahipleniyor, seviyor ve hep dua ediyor.

Bizde aynen dua ediyor ve yalaka medyanın kötülüklerinden, şerrinden koruması için de dua ediyoruz.

Yalaka medya ve kirli muhalefetten Allah onu korusun diye dua ediyoruz

***

Selçuklu döneminde eski Şam, yani Dımış kadılarından Muhiddin Gönülberki isimli bir kadı…

Yani bir hakim…

İslam ordularının Selahattin Eyyubi zamanında Halep’ten Filistin’e hareket edince Arapça bir şiir yazıyor…

Diyor ki...

‘’FİTUHUKÜM, HALEBEN Bİ-SEYFİ.

FİSAFARE, MÜBEŞŞİRUN Bİ FUTUHİL KUTSİ Fİ RECEBE..’’

O dönemin kahraman İslam ordularının başındaki komutanlara hitaben bunu diyordu.

Şiirin anlamı şöyledir;

"Sefer ayındaki kılıcımız ile Halep’in fethi, adeta Recep ayındaki kutsi şerifin müjdeleyicisidir.

Yani Halep’in sefer ayında kılıçla fetih edilmesi, yine Kutsi şerifi Recep ayındaki kutsun fütuhatına yönelik müjdeleyici bir gerçektir.

Peki, sevgili dostlar bu gerçekten başka bir gerçek mi?…

Bu 400-500 yıl önceki İslam ordularının Suriye diyarını fethederek Bizanslıların elinden alması ve kutsi şerife geçmeleri…

Doğrusu o gün ne ise, kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta zinciri ve Erdoğan’ın başkomutanlığı adı altında gerçekleşen zaferler, aynı işaretleri içermektedir…

O minvalde gerçekleşmektedir…

Evet, dün Afrin Allahın izniyle kısa sürede alındı.

Halep’e girme ve daha sonra Şam’a ilerleme kaçınılmaz bir gerçektir bizim için.

İnanıcımızın da gereğidir.

Rabbim ordumuzun gerçek aksiyonunu tazelemesini daim kılsın.

Dua ediyoruz..

Ve yürü ya kulum diyoruz.

En derin saygılarımızla….

 


Bu Makale 2032 kere okunmuştur.