İSLAM MEDENİYETİ ÇAĞLAR ÜSTÜ MEDENİYETTİR (II)

Evet, sevgili okurlar.

‘’İSLAM MEDENİYETİ ÇAĞLAR ÜSTÜ MEDENİYETTİR’’ başlıklı yazı serimiz devam edecektir.

Yazımız, yapılan analizler sonucunda bu yazımızı kaleme aldığımız esnada, internet üzerinden 49 bin okuyucuya ulaşmıştı..

Siz okurlar tarafından gösterilen teveccühten dolayı, yazımıza seri olarak konuları daha detaylı olarak ele alıp, güncel hadiseleri de dâhil etmek üzere, kapsamlı bazı önemli hususları sizinle paylaşmak istiyoruz.

İslam dini çağlar üstü bir dindir…

Nitekim, Kur'an-ı Kerim'in ’’ALİ İMRAN’’ suresinin 19. ayeti bunu açıkca ifade etmektedir…

Ayetin meali aynen şöyle…

‘’Şüphe yok ki, Allah katında hak din İslam’dır...

Kendilerine kitap verilenler; (Yahudi ve Hıristiyanlar) kendilerine ilim geldikten sonra sadece aralarındaki kıskançlık ve başkaldırı yüzünden anlaşmazlığa düştüler.

Kim Allah’ın ayetlerini inkâr ederse bilsin ki, gerçekten Allah hesabı pek çabuk gönderir.’’

"İslam çağlar üstü bir din" olduğu ifademiz, bu ayeti celilenin mealinden de anlaşıldığı gibi, hiçbir medeniyet İslam’ın ve insanlığın günlük hayat akışlarını düzeyli bir şekilde gerçekleştiremez..

Gerçekleştirmemiştir de…

Ki Yüce İslam dini, tüm insanlığı medeniyet olarak kabul görmektedir..

Onun için de, deniyet’lere tenezzül etmez.

Ve yanaşmaz.

Bilakis çağlar boyu, insanları cehalet vadilerinden, yani bataklıklarından kurtarıp ilmin, kültürün, gerçek medeniyetin, sahili selametine kavuşturmaktadır…

Öyle inanıyoruz ki, kıyamete kadar da kavuşturmaya daim olacaktır...

Bu nedenle anılan ayeti celilelin daha detayı ise şöyledir;

İslam sözcüğü Arapça seleme kökeninden türemiş olup; itaat etmek, bağlanmak, selamete kavuşmak gibi anlamları içermektedir…

İslam Hz. Adem’den günümüze kadar beşerin, yani insanoğlunun düşüncede, tasavvur da, pratik hayatta her şeyi düzenleyen Hz. Muhammed (s.a.v)  risaletiyle, yani peygamberliği ile kemal noktasına ulaşan ve ilahi düsturların tamamen ihtiva eden, tevhid dininin adıdır.

Bu dinin mensuplarına Müslüman denir.

Müslüman Hz. Muhammed’in (s.a.v), Allah (cc) tarafından getirip tebliğ ettiği esasları kabul eden ve bu esaslara göre yaşayan kimse demektir.

Anlam ve istilah usulüne göre İslam kelimesinin manası budur.

Ancak fıkhi meselelere gelince; fıkıh müştehitlerinin iştihat ettiği önemli meselelerin tümü ayetlere dayanmaktadır.

Nitekim, Hz. Muhammed’in (s.a.v) hadisleri ve söylemleri ile kanıtlanıyor…

Ya da fıkıh müştehidlerinin yani iştihad sahiplerinin fıkıh ulemalarının fetvaları ile gerçekleşiyor.

Kabulleniyor.

Dayanıksız ve istinatsız herhangi bir ifade insanların kendilerinden getirmiş olduğu yasalar gibi değildir.

İnsanların tanzim ettikleri sözde hukuk dayatmaları gibi de değildir.

Tümüyle Kuran’daki hukuksal konulardan ibarettir.

Yüce İslam dininin mana değeri de budur.

Bu itibarla diyoruz ki;

Çağlar üstü bir medeniyet simgesidir ve önemli meselelerin silsilesidir.,

Burada hukuksal olarak örnek verirsek yazımız çok uzun sürer.

Ancak özetleyerek şunu örnek gösterebiliriz.

Batı dünyası yani Haçlı Emperyalistler, her nedense tüm İslam ülkelerinin evlenme yasalarını kız ve erkek çocuklarının yaşını 18 yaşa dayatma olduğu hepimizin malumudur.

İçimizde ki yalaka medyanın dayatmaları da aynıdır.

Ne yazık ki, gelen giden iktidarlar da aynı yaş kriterlerine inanıyor ve dayatıyorlar.

Oysaki yüce İslam dininde bu önemli mesele erkek olan genç çocukların ergenlik ve sorumluluk taşıma çağı 15 yaşıdır.

Kızların ise ergenlik halidir.

İster 15 olsun ister 18 ya da 12 olsun.

Her nerede ergenlik halini yaşadığı zaman o kız çocuğu rahatlıkla evlenebilir.

Peki, bizim Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş beyefendiye ne oluyor da, bir türlü sıhhatli kural ve kaideli bir gerçeğe inanmıyor?

Bakıyorsunuz ki, Cuma hutbelerinde bir şeyler söylüyor, bir gün sonra karanlık medyanın dayatmaları ile hemen hutbede söylediklerini değiştirip kızların ve erkeklerin evlenme yaşının 18 olduğunu söylüyor…

Hâlbuki Almanya ve diğer emperyalist ülkelerde bu çağ 16 yaş sınırında gösteriliyor.

Bir diğer husus ise yüce İslam dini kadın ile erkeklerin karma eğitimini kabul etmiyor.

Eğitim ve okumaya çok önem verdiği halde ancak mahrem dışındaki olan erkek çocuklar ile kız çocuklarının eğitim ve öğretiminin ayrı ayrı olmasını hüküm kılmaktadır…

1924'te Tevhidi Tedrisat adı altında İngilizlerin ve haçlıların talimatları doğrultusunda eğitim biçimlendirilerek  kız ile erkekler bir sınıfta okumaya zorlanılarak, karma eğitim sistemini hayata geçirdiler…

Bir yandan Başbakanlarımız, bakanlarımız ve yahut devletin zirvesindeki diğer kişiler hep böyle laikçilik ve Sekuler anlayışı ile yola çıkarak bayatlamış bir eğitim sistemini hala bu milletin çocuklarına uyguluyorlar.

Bize göre bunlar tamamen anti demokratik hukuk dışı uygulamalardır.

Millet bunu hiçbir zaman kabullenemiyor.

Millet içine sindiremiyor.

Siyaset itibarı ile kim ne yaparsa yapsın bize göre ümmet paralelinde atılmayan hiç bir adımı itibar görmez..

Ki siyasal iktidar, kim olursa olsun kendini millete inandıramaz…

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın vermiş olduğu mücadele yıllardan beri inkâr edilemez.

Haçlı emperyalizmin İslam ülkelerini köle olarak çalıştırmak istedikleri hedeflere ulaşmış durumda ise de ama Türkiye’de bir türlü ABD ve diğer haçlılar amaçlarına ulaşamıyorlar.

Sayın Erdoğan kahramanca ve gerçek bir devlet adamı olarak karşılarında dim dik ayaktadır. 

Gâh dik duruyor, gâh da meydan okuyup kendini gösteriyor.

Bu itibarla sayın cumhurbaşkanımızı tebrik ediyoruz ve destekliyor.

Sayın Erdoğan 17 Mart günü.. Yani yarın, cumartesi Diyarbakır'da olacak…

Ak Parti Diyarbakır 6. olağan il kongresi için, geliyor..

Sayın Erdoğan'ın Diyarbakır’da halka yapacağı çok önemli açıklamaları olacağına inanıyoruz.

Özellikle Afrin ve iş dünyasının yanlışlarını dile getirerek, bölgemizdeki terör örgütü PKK’nın ne kadar tehlikeli örgüt olduğunu da bariz bir şekilde, kesin delillerle ispat ederek halka hitap edecektir.

Biz de davetliyiz ve tüm halkımız da davetlidir.

Sayın Erdoğan’ı yalnız bırakmayalım..

O bir dava adamıdır.

Davasını, Dünya liderlerinden daha çok göğüsleye göğüsleye, hem içten hem dıştan tehlikelere meydan okuyarak sahiplenmiştir.

Tekrar ediyoruz;

Diyarbakır il ve ilçelerinde ve köylerinde yaşayan kişiler dâhil olmak üzere Sayın Erdoğan’ın katılacağı Ak Parti 6. Diyarbakır il olağan kongresine davet ediyoruz…

Allah yar ve yardımcımız olsun duasını da her daim yapmayı unutmayalım…

En derin saygılarımızla…

Hayırlı Cumalar...