Görüş Bildir

KEŞKE PKK’NIN DA İNLERİNE GİRİLMİŞ OLUNSAYDI, AMA HEYHAT!?

Evet, sevgili okurlar.

Dert çok büyük…

Türkiye’de yıllar yılı bunca çektirilen ızdırap…

İnanın ki milletimiz bunu hak etmemiştir.

Bu ülke insanı, 7’den 70’e kadar inanmış bir toplum olarak bilinmektedir.

Kıblesi bir.

Kitabı bir.

Peygamberi bir.

Her şeyden evvel Allah’ı bir…

Bu birler ittifakı içerisinde yaşaya gelen 81 milyon insan, zaman zaman hain planlara karşı maruz bırakıldı.

Bu millet, gerçekten bunları hak etmemiştir.

Ama yapılıyor.

Sürekli olarak yapılıyor hem de.

Aynı coğrafyanın hudutları içerisinde yapılıyor.

Fark etmez ki…

İster Hakkari’de, Şemdinli’de Yüksekova’da olsun.

İster Edirne’de, Kars’ta, İstanbul’da olsun.

Nerede olursa olsun fark etmiyor.

Cumhurbaşkanı sağ olsun, herşeyi görüyor, idrak ediyor.

Bizatihi fiilen kendisi takip ediyor ve şehitlerin naaşlarını omzuna alıyor, büyük bir tevazuuyla cenazeyle beraber adım atıyor.

Ki cenazeyle beraber atılan adımların ne kadar sevap olduğunu kendisi de biliyor, inanan herkes de biliyor.

Ama ne var ki olayların ardı arkası kesilmiyor.

Zaman dilimi içerisinde mutlaka ülkede, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da terör odakları, gizliliği muhafaza ederken, içinde kendini saklayan “kobra yılanları” gibi çıkan bu terör hainlerinin hıyanetleri bir türlü önlenemiyor.

Cumhurbaşkanının da çok büyük ızdıraplarla karşı karşıya olduğunun bilincindeyiz.

Ama uygulamaya, eyleme, yaptırıma gelince, devlet ne kadar gücünü kullanıyorsa kullansın ki bugüne kadar da çok kullanmış.

Geçmiş yıllara nazaran terörün yüzde 80’i- 90’ı sindirilmiş olmakla beraber, yukarıda ifade ettiğim gibi “kumun altında yürüyen güçlü kobra yılanları” hala gizliliğini koruyor.

O gizlilikler, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu içinde bulunuyor.

Özellikle Diyarbakır’ımızda siyaset, ticaret, medya alanında, STK’larda ve özel sektörlerde oldukça var.

Hani “Filanca adam Günoğludur” diyorlar ya.

Oluşan oluşumlara göre kendi siyasetine yön veren, gâh orada, gâh burada yer alan insanlar, rahatlıkla renkten renge giren öyle hıyanet erbapları var ki aslında bunlar teröristtir.

Tescilli ve resmi dosyaları vardır.

Nice nice zamanaşımına uğramış adliye dosyaları vardır.

Ama kime anlatırsın?

* * *

Bakınız, sevgili dostlar.

Jandarma Astsubay Çavuş Serkan Karakaya TV24’e konuştu.

“Saldırının eşim için özel olarak tasarlandığını düşünüyorum.

Eşim köyde birisine sormuş, üsse nereden çıkıyoruz diye.

O kişi de eşin asker mi, diye sormuş.

Oradan çıktıktan sonra zaten süre de uzun.

İki saatte bir metre kazsa toprak yol, bir tüp yerleştirse tamam.”

Evet, üzüntülü Astsubay Serkan Karakaya’nın bu ifadesi her şeyi bitirir.

Demek ki oradaki yakın köylerde, hani diyorlar ya; “Gündüz külahlı, gece silahlı” misali, gece gidip örgüt militanlarıyla işbirliği yapan nice kışkırtıcı insan suretindeki şeytanlar, fitneci münafıklar vardır.

Ki bütün organizeyi onlar yapıyorlar.

Bu coğrafyada haddi hesabı yok böylesi insanların.

Gece başka yerlerde üs kuruyorlar, gündüz de o pozisyondan kendini sıyırıp, resmi dairelerde, STK’da, siyasette, ticarette, tarımda vs. nerde derseniz deyin bu insanlar vardır.

Devlet, silahlı PKK terör örgütüyle yıllardan beri her ne kadar mücadele ediyorsa da bir türlü başa çıkamıyor.

Ardı arkası kesilmiyor.

Demek ki bunun bir kaynağı var.

O kaynak sivillerdedir.

Eğer seçim sandıklarında bazı yerlerde yüzde 90 civarında oy çıkıyorsa, herhalde dağdan gelen silahlı teröristlerin oyları değildir.

O köyde, o mahallede, o ilçede veya o ilde gizlenen ve hem de kendine STK adını takan, Belediyenin sivil memurları gibi davranan veyahut tüccar, esnaf, iş çevresi olarak kendini lanse edip, sonra da fırsat buldukça “kobra yılanı” gibi başını kumun altından çıkarıp hemen harekete geçer.

Bunu devletin bilmesi gerekir.

Devletin de, iktidarın da, başbakanların da meclis üyelerinin de, MİT’in de, hatta her şeyden üstün Cumhurbaşkanının da bilmesi lazım.

Muhakkak da biliyor.

Bilinmese zaten devlet, başa çıkamaz.

Ama bilmekle beraber, görmezlikten gelme şekli, apayrı düşündürücüdür.

Hani Cumhurbaşkanı nasıl ki FETÖ için “İnlerine gireceğiz, köklerini kazacağız, ortaya çıkaracağız” diyorsa ve nitekim yapıyor ve başarıyorlar.

Niye PKK için “İnlerine gireceğiz” kavramı kullanılmıyor.

Hâlbuki FETÖ’yü FETÖ yapan o gizli inlerdir.

Keşke bunları bilip inlerine girseydiler.

Bugün Serkan Astsubay’ın evine yangın düşüp gencecik eşi hanımefendi ve minik yavrusunun başına bu felaket gelmeyecekti diye düşünüyoruz.

En derin saygı ve sevgilerimle.

Hayırlı Cumalar.


Bu Makale 3099 kere okunmuştur.