"MEDENİYET DEĞERLERİYLE BAĞI KOPAN BİR MİLLETİN AYAKTA DURMASI İMKÂNSIZDIR!"

 

Evet, sevgili okurlar.

Cumhurbaşkanımız muhterem Recep Tayyip Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde "Camiler ve Din Görevlileri" Haftası dolayısıyla düzenlenen törene katıldı..

Erdoğan burada, Diyanet İşleri Başkanı başta olmak üzere Türkiye’deki tüm din görevlileri ile bir araya geldi.

Onlara hitaben konuştu…

Hiç tartışmasız yaptığı tüm konuşmalardaki gibi, buradaki konuşması da çok anlamlıydı…

Manidardı..

Pek tabi ki, geleceğimiz için de ümit verici mesajlar içermekteydi…

Zaten hitabet üslubu güçlüdür ve hep akıcı bir üsluba sahiptir..

Takılmadan konuşuyor..

Karşısındakini, çevresindekileri yani herkesi ikna etme kabiliyetine haizdir…

Hadiselerin; muhtevasına vakıftır...

Ben, Başkan Erdoğan gibi hiçbir politikacının böylesine belagatli hitabete sahip olduğunu, görmedim ve duymadım…

Hele ki, ülkenin temel meselelerine karşı, bu kadar hassas ve duyarlı olduğunu..

Bu nedenle, kendilerini tebrik ediyoruz..

Ve gerçekten; konuşmalarını dinlerken, insan mutlu oluyor..

Yüreklere su serpiyor..

***

Başkan Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmanın önemli bölümünü, özellikle "kadınların camilerden alıkoyulması" hususuna ayırması dikkat çekiciydi…

Önemle bunun üzerinde durarak cümlesi cümlesine vurgulayarak deyim yerindeyse altını çizerek, din adamlarını uyardı.

Ve dedi ki;

"Kadınların camiye gelmesinin önü açılmalı…"

Pek tabi ki, Yüce İslam dininde, hiçbir zaman "kadınları camiye sokmama" gibi bir kayıt yok..

Söz konusu da değil..

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan'da bunu vurgulayarak dedi ki;

“Camilere kadınlar giremez diye bir ayet mi var?

Ben ne okudum, ne gördüm, ne biliyorum...

Artık bu yanlış tabuların yıkılması lazım.

Bunu başta Diyanet İşleri Başkanı'nın yürütmesi lazım.

Bunları aşacağız....”

* * *

Erdoğan, güzel ifadelerle bu meramının altını çizerken, Diyanet İşleri Başkanını da uyardı…

"Kadınların camilere gelmesini teşvik etmeliyiz!"

Dedik ya; İslam tarihi boyunca yüce İslam dininin, kadınlara “camilere girmeyin” diye bir hususu, bir hükmü ve yasağı yoktur.

Ancak yüce İslam dininin önemle üzerinde durduğu bir nokta var..

O da şudur..

Kur’an ayetlerinin hükümleri paralelinde, herkes camilere, ubudiyet görevini yerine getirmek üzere gitmelidir…

Kadın olsun, erkek olsun…

Bakınız sevgili okurlar..

Asırlardır, Harameyn-i Şerifeyn’deki Hac ve Umre mevsimlerinde dahi her iki büyük Camiye akın eden Müslümanlar, hem kadınlardan, hem erkeklerden oluşan büyük bir insan kitlesini teşkil etmektedir…

Hiçbir yerde “kadın camiye giremez” diye bir kaide, kural ve yasaklama yoktur…

Ancak, itiraz ve yasak konulan hüküm şudur; "karma hususudur!"

Yani, kadınlarla erkeklerin bir arada, aynı safta namaz kılma hususudur..

Onun da; kesinlikle İslam’da yeri yoktur…

Olmaz da…

Tıpkı Mescid’ül Haram’da da, Mescid’ül Nebevi’de de olduğu gibi kadınların camiye girme kapısı ayrıdır, erkeklerin camiye girme kapısı ayrıdır.

Kadınlı, erkekli bir arada karma şekilde, ibadet yapılamaz…

İslam’da yeri olmadığı gibi, kabulü de mümkün değildir…

Sayın Cumhurbaşkanımız da zaten buna işaret etti.

O da bunu herkesten daha iyi bilen bir devlet büyüğüdür..

Cumhurbaşkanı açıklayıcı ve ümit verici çok orijinal bir ifade daha kullandı.

Dedi ki…

“Nasıl kökleri ile irtibatı kopan bir ağacın ayakta kalması mümkün değilse, din, ahlak, bilim ve adalet bizi ayakta tutan 4 taşıyıcı sütundur.

Medeniyet değerleriyle bağı kopan bir milletin ayakta durması imkânsızdır.

Biz Avrupa'dan, Afrikaya kadar cenk meydanlarını 'Allah Allah' nidaları ile inletmiş bir milletiz.

En zor zamanlarda bile ezanımıza, mukaddes kitabımıza sahip çıktık...”

* * *

İşte, bakınız sevgili okurlar.

Bu cümleler, yüzyıldan beri İslamiyet’e “irtica” diyen nice satılmış, piyon politikacıların ve sosyal medyanın ve ulusalcı keferetül fecerelerin yüzlerine adeta birer şamar gibi inmiştir.

Ve inmektedir...

Cumhurbaşkanı daha ne desin?

Allah’a yüz bin şükürler olsun ki bugün Türkiye, böylesi bir Cumhurbaşkanına sahiptir.

Öyle inanıyoruz ki bu millet, bu Cumhurbaşkanına her daim sahip çıkacaktır…

Kirli, inançsız bir ideolojiye sahip olan yanlış politikacıları o makama oturtturmayacaktır.

***

Erdoğan, satır arası şu ifadeyi de kullandı.

“Bu ülke baskıların dayanılmaz boyutlara ulaştığı zor dönemleri de unutmamıştır.

İmam Hatip okullarının kapısına kilit vurulduğu zamanlara şahit olduk.

Başörtüsü taktığı için evlatlarımızın üniversitelerin kapısı önünde geri çevrildiğini gördük.

Milletin inancının bizzat bu ülkenin kimi idarecileri tarafından irtica sayıldığı günleri yaşadık...

Güçlü bir iktidar partisi olmamıza rağmen kapatılma ile karşı karşıya kaldık.

Gerekçesi neydi?

İrtica.

Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in de istismar edildiği dönemleri yaşadık.

Yapanlar kim?

Ana muhalefetin menşeinde olanlar."

* * *

Başkan Erdoğan'ın halkın nabzını tutarak, dile getirdiği bu güzel ifadeler milletimizin ruhunu okşamıştır.

Tebrik ediyoruz ve kendisine Allah’tan uzun ömür diliyoruz.

Kötü badirelerden korunmasını da yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.

En derin saygı ve sevgilerimle...

Hayırlı Cumalar…