Görüş Bildir

SİYASET PLATFORMUNDA AK PARTİ’NİN ÜSTÜNLÜĞÜ!

Evet, sevgili okurlar.

2002’den günümüze dek aralıksız olarak; "AK Parti" girdiği tüm seçimleri kazanmıştır…

Gerek yerel yönetimler seçimi olsun...

Gerek TBMM seçimi olsun…

Gerek Cumhurbaşkanlığı seçimi olsun…

Ve gerekse de referandum seçimleri olsun…

Hepsini, bilaistisna "başarıyla" kazanmıştır..

Yani, 15 yıldan beridir hep önde gidiyor.

Bunun ana teması, temel gerçeği Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanlığı’ndan beri çalıştığı davasını hep üstün tutmasındandır…

Davayı kişiselliğinden çıkarıp, umumileştirme, halk davası olma haline getirmesindendir…

Özellikle Siirt’te okuduğu şiirden dolayı İstanbul Belediye Başkanlığı’ndan alınarak cezaevine girerek, oluşan mağduriyetindendir..

Dava adamlığı, mağduriyet ve halkla entegrasyonu, onu halkın gönlünde sevilen kişi etti…

Ki halk sahip çıktı…

Tabiri caizse Erdoğan’a yapılan insanlık dışı mezalimi "ayaklar altına alarak, ezip geçmiştir..?"

Ve Erdoğan’ı ta Cumhurbaşkanlığına kadar getirmiş durumda.

Halkımız hiçbir zaman zulme, küfre, inançsızlığa, satılmışlığa geçit vermemiştir.

Halk davayı çok eskiden beri; koruyup kollamaktadır…

Nitekim, milli nizam partisinden bugüne kadar…

Ki tarihi CHP’nin tek parti şeflik ve dipçik döneminden bugüne kadar, hep muhafazakâr geçinen partilere sahip çıkmış ve iktidarı CHP’ye vermemiştir, sola teslim etmemiş, hep muhafazakarları iktidar yapmıştır...

Yani halk, davasına sahip çıkan muhafazakâr siyasetçilere her daim sahip çıkmıştır..

Bugüne dek hep muhafazakâr geçinen siyaset, milli iradeyi temsil etmiştir...

Ümit ediyoruz ki böyle de devam edecektir.

Hiç kuşkusuz ki…

1950’lerden günümüze dek, tüm yapılan askeri darbelere rağmen…

12 Eylül,

28 Şubat,

27 Nisan,

27 Mayıs,

15 Temmuz gibi tüm kirli maceralara rağmen, bu halk davasına sahip çıkmıştır..

Geri adım atmamıştır...

Siyaset alanında bu davayı hep üstün tutmuştur.

Seçim yollarıyla ezici bir ekseriyetle solu, devletten her daim uzaklaştırmıştır.

Ama ne var ki tüm bunlara rağmen, günü gelmiş muhafazakâr geçinen partiler davalarında samimiyeti yitirmiştir.

İhlâsı elden kaçırmıştır..

Dava tümüyle ranta, özellikle kişisel ranta veyahut gruplar halinde rantiyeciliğe bırakılmış ve netice itibariyle halkı kandıran, yanıltan, sözde o muhafazakâr geçinen partilerin de bugün esamisi okunmuyor…

İşte, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğru Yol ve ANAP gibi partiler…

Bugün hiçbiri ortada yok...

Onları temsil eden liderlerin simalarını bugün halk unutmuş durumda.

Siyaset defterinden, sicilinden silinmiş kişiler olarak kaydedilmektedir...

AK Parti 15 yıldan beri gerek Erdoğan’ın Başbakanlığı dönemi olsun ve gerek Cumhurbaşkanlığı süreci olsun, halk büyük desteğini Erdoğan’dan esirgememiştir.

Ve öyle inanıyoruz ki bundan sonra da esirgemeyecektir...

Ama ne var ki bazı düşündürücü olumsuzluklar da gözden kaçmıyor değil...

Özellikle Diyarbakır’ımızda…

HDP’nin çöküşü ile terörün yavaş yavaş sindirilmiş olmasına rağmen, son iki ay içerisinde bazı STK’ların yapılan seçimlerde "sol'un" eline geçmesi.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası seçimi, büyük salt çoğunlukla HDP’nin büyük desteğiyle sonuçlanmıştır..

Sol platform kazanmıştır.

Keza iki gün önce OSB’de yapılan seçim…

Yine solun galibiyetiyle sonuçlandı.

***

Halk arasında yapılan araştırmalara göre, edinilen bilgiler doğrultusunda yıllardan beri kendine AK Partili görünümü veren ve adeta halkın kaderini kendi kirli, rantiyeci emellerine alet eden AKP’lilere halkın duyduğu nefretten dolayı, muhafazakâr geçinen siyasete millet iyi gözle bakmıyor artık…

24 Haziran’da yapılacak seçimlerde, gerek Milletvekilliği seçimi olsun ve gerekse Cumhurbaşkanlığı seçimi olsun…

Diyarbakır’da ve bölgenin diğer il ve ilçelerinde de "sol'un" bu seçimleri kazanma şansının oldukça yüksek olduğu, şimdiden bazı göstergeler göstermiyor değil..

Zira AK Partinin milletvekili aday adayı seçimlerindeki bazı insanlara gösterilen teveccüh, AK Partinin davasından çok çok uzak olup AK Partinin nerdeyse yavaş yavaş muhafazakârlık olgusundan sıyrılıp, liberalleşmeye doğru kaymış olması çok büyük endişe yaratmaktadır..

Bazı ilçelerdeki temayül seçimlerinde ortada dönen dolaplar ve bazı insanların maddi güç kullanarak delegeleri kendi taraflarına çekmeleri, oyların fazla çıkmaları, halk arasında büyük çapta tepkiyle karşılanmaktadır…

Bu bir şaiadır.

Ve aynı zamanda “Şüyuu vukuundan beter” kaidesiyle yola çıkarsak, tespitlerimiz bu yöndedir.

Eğer yine eskisi gibi AK Partinin mevcut olan bazı müteahhit ve kişisel rantiyeci kesimin ön planda oluşması ve kendilerini Cumhurbaşkanına en yakın insanlar olarak göstermeleri, halkın dikkatinden kaçmıyor.

20-25 yıldan beri Diyarbakır’da büyük salt çoğunlukla halkın teveccühünü kazanan sol, özellikle HDP, hiç unutmayalım ki muhafazakâr geçinen iktidar partinin halka karşı gösterdiği büyük yanlışlıkların eseridir.

Halkı bilerek veya bilmeyerek gittikçe sol'un ve HDP’nin kucağına itmiş durumda...

Önümüzdeki 24 Haziran seçimlerinde de böyle olacağına dair halk arasında yaygın bir kanı söz konusudur…

Yani gerçekten AK Partiye gönül veren muhafazakâr seçmenlerin endişesi söz konusudur.

Duyduklarımıza göre bu temayülden sonra Ankara’da yapılan aday adaylarının mülakatları da yine bilinen bazı kişilerin adam seçme yetkisini ellerinde tutmaktadırlar…

İşte bu durum, halk arasında yaygın bir endişe ve tedirginliğe neden olmaktadır…

Gönül arzu ediyordu ki iktidar partisi olan AK Parti, gerçek manada Erdoğan’ın ilk olarak yola çıkma stratejisini kaybetmemiş olsaydı.

Fakat ne yazık ki bölgede, "vahim derecede" kaybedilmekdedir…

Adamcılıkta hala ısrarcı olunuyor..

Defalarca halkın bu tür olumsuzluklara tepki göstermesine rağmen, ne yazık ki PKK’ya ve HDP’ye gizliden gönül veren insanlar, AK Partinin ön saflarında söz sahibi edilmektedir..

Ki herşey ulu orta cereyan ediyor..

Bu halk, onun içindir ki gelecek seçimlerde de AK Parti’ye sıcak bakılmayacağı endişesini taşımaktadır…

En derin saygı ve sevgilerimle…

 


Bu Makale 3069 kere okunmuştur.