Görüş Bildir

UYUYAN DEV UYANDI!

Evet, sevgili okurlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapmış olduğu konuşmalarına başlık olarak kullandığı ifadeler "çok dikkat" çekicidir.

Dikkat çekici olduğu kadar çok anlamlı ve önem arz edicidir…

Bize göre uyarıdır ve geleceğe dair birer müjdeler silsilesidir…

Sözde müttefikimiz olan ABD yıllar yılıdır, gizliden gizliye "terör örgütleriyle" işbirliği içerisindedir…

Ki başta silah olmak üzere tüm ciddiyetiyle her nevi lojistik destek sağlıyor, yardım ediyor ve arkasında duruyor.

Bir yandan böylesi bir faaliyet içerisinde bulunuyor…

Bir yandan da..

Yani, madalyonun diğer yüzüne bakıldığında NATO’nun diğer üyesi olan ülkeleri de terörle mücadelede, özellikle DEAŞ’la mücadele etmek için koalisyon kurmaya çağırıyor…

Ve ben "sizinle müttefikim" diyor..

İnanın, sevgili dostlar.

Yeryüzünde böylesi iki yüzlü, kirli oyunlu, tezgâhlı bir devlet anlayışının bulunması çok zor…

Hiçbir devlet buna tenezzül etmez.

Ancak alçalmış ve ruhen kirlenmiş ABD hariç..

Bozuk bir akla sahip…

Nerdeyse akrep gibi..

Öyle ki, bir şey bulamayınca bu defa döner kendini sokar gibi.

Başta Türkiye olmak üzere uyanan İslam dünyası ki Suudi Arabistan ile Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri dışında artık sokabileceği bir ülke bulamayıyor..

Ama, yavaş yavaş onların parasını almak, zulaya çıkarmak için var olan gücüyle sömürüyor.

Bugün onların paralarıyla ayaktadır.

Ama onları da bitirdikten sonra ne olur?

Sonuç kaçınılmaz olur, tıpkı akrep gibi bu kez kendine döner, kendini sokar ve ölüp gider.

Zaten bize göre bu haliyle de ABD mevta olmuştur..

Eğer NATO müttefikleri davacı olurlarsa, Lahey’deki yargılama adil olursa, kesinlikle ABD’nin mahkûm olması kaçınılmazdır…

Ki olması gerekir.

Çünkü ABD açıkça suç işliyor.

Firavunlaşmış, karunlaşmış şekliyle, gözünden kan fışkırıyor, insanları ve milletleri çok küçük görüyor.

Bu itibarla Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın işaret ettiği gibi bu devlet “uyuyan bir devi uyandırmış” durumda.

O uyanan dev de Türkiye’dir.

Tüm İslam devletinin umududur.

Erdoğan’a yalnız Türkiye Cumhuriyeti devletinin lideri olarak bakmak bize göre yanlıştır.

Artık İslam dünyasının hükmen bir lideri durumundadır…

Önümüzdeki yıllara doğru Allah nasip ederse, Allah uzun ömür verirse üç beş yıl içerisinde Şam’a girecektir.

Türkiye, Erdoğan’ın sayesinde Şam’a girecektir.

Süreç çok uzun değil, böyle ümit ediyoruz.

Zaten kendisi de konuşmalarında sık sık bunu işaret ediyor.

Nitekim evvelki gün de ABD’yi eleştirirken şöyle diyordu;

“Türkiye artık yepyeni bir döneme ilerliyor.”

Verdiği sözleri tutmayan terör destekçisi ABD’ye, PKK/PYD/YPG’nin arkasında durmaya devam eden batılı ülkelere de yüklenmeye devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan;

“Bizi o kadar çok zorladılar ki artık uyuyan devi uyandırdılar.

Türkiye artık yepyeni bir döneme ilerliyor.” dedi.

İşte Erdoğan’ın işaret ettiği hedef bize göre tüm İslam dünyasının liderliğidir…

İsrail ile ABD’nin “Büyük Ortadoğu Projesi”ni delip, yeni bir Türkiye’nin hak ettiği yere oturtturulmasıdır.

* * *

Gerçekten, her zaman bu sohbet köşemizde siz değerli okurlarımızla paylaşmak istediğimiz olaylar Erdoğan’ın bugüne kadar dünya hâkimiyetine soyunan emperyalist haçlı devletler ile Siyonist İsraille işbirliği yapan güçlere karşı ortaya koyduğu mücadeledir…

İçimizdeki derin masonik localarında işbirliği içerisinde; ülkemizi bölüp parçalamak için, İsrail’e yem yapmak için çok büyük gizli ajanlar yetiştirdiğini; deşifre etmesidir…

Çünkü ajanlar dün olduğu gibi bugün de başımıza bela kesilmektedirler..

Yani yeni Lawrence’lar icat etmeye çalışıyorlar…

İşte Erdoğan diyor ki, 'artık bunlara karnımız tok…'

Şimdiye kadar gelen giden hükümetlerin başındaki birçok kişi ne yazık ki bu batı dünyasını hep devleştirdi…

Korktu..

Tabiri caizle piyonlaştı…

Ve bu emperyalist güçleri adeta dev aynasında görüp, ülkesine hezimetler yaşattı..

Hep “Buyurun efendim”cilikle günlerini gün ettiler..

Ama Erdoğan, kesinlikle bundan tamamıyla uzaktır…

Dik durmakta olduğunu her gün biraz daha dünya alem görmektedir..

***

Bakınız Ziya Paşa ne diyor..

“Bil illeti, kıl sonra müdâvâta tasaddî,

Her merhemi her yâreye merhem mi sanırsın?”

İşte Erdoğan, Ziya Paşanın bu şiirinin mana değerini bugün ABD’ye öğretiyor.

“Ey müftehir-i devlet-i yek-rûze-i dünyâ,

Dünyâ sana mahsûs u müsellem mi sanırsın?

Ey dünyanın geçici nimet ve devletiyle iftihâr eden,

Dünyanın sana ayrılmış olduğunu ve teslim edildiğini mi sanıyorsun?

***

Hâlî ne zaman kaldı cihân ehl-i tama’dan,

Sen zâtını bu âleme elzem mi sanırsın?

Bu dünya ne zaman açgözlülerden yoksun kaldı,

Sen kendini bu dünyaya çok gereklimi sanıyorsun?

***

En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun,

Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?

En ummadığın senin içyüzünü keşfeder,

Sen herkesi kör, halkı sersem mi sanıyorsun?

***

Bir gün gelecek sen de perîşân olacaksın,

Ey gonca bu cem’iyyeti her-dem mi sanırsın?

Bir gün gelecek sen de perişan olacaksın,

Ey gonca bu topluluk hep böyle [yanında] olacak mı sanıyorsun?

***

Nâ-merd olayım çarha eğer minnet edersem,

Cevrinle senin ben keder etsem mi sanırsın?

Korkak olayım eğer bu çarka (döngüye) minnet edersem,

Senin zulmünden kederlendiğimi mi sanıyorsun?

***

Allah’a tevekkül edenin yâveri Hak’dır,

Nâ-şâd gönül bir gün olur şâd olacakdır.

Allah'a güvenenin yardımcısı Allah'tır,

Hüzünlü olan gönül bir gün gelecek bahtiyâr (mutlu) olacaktır.”

En derin saygı ve sevgilerimle.

 


Bu Makale 3543 kere okunmuştur.