Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

1 YIL SONRA DA OLSA!…

Öyle ya…

Kayyumların bir yılı doldu…

Neler yaptılar?

Neler ettiler?

Yaptıkları hizmet.

İcra ettikleri projeler.

Yeni hedefler.

Yapılması düşünülenler...

Yani, halk nezdinde, "görülen teveccüh" nedir?

Bu minvalde; "istatistiği" bir veri yok…

Ki, kendilerinden de sene-i devriyelerine dair; "bir sunumları da" yok!

Yapılan bir iş varsa da; "işte yaptık?"

Tabi bilgilendirme, bekliyoruz.

Hiç kuşkusuz ki, herkes!

***

Nitekim kamu da bir gelenektir, "senenin" değerlendirmesi…

Kamuoyunun önünde, "hesap" verici olabilmek adına…

Sorgulamak.

Soruşturulmak.

Yeni, "fikirlere" bu süreçte sahip olabilmek adına!

Ama gel gör ki, görüntü yok.

Ancak…

Şu dikkatimi çekti.

1 yıl sonra da olsa; "Kayyumlar" bir araya gelip görüşme yapmışlar.

Tabi giden oldu.

Yeni gelen oldu.

Eskilerde yer değiştiren mi oldu?

Her neyse…

***

Ama istişare adına bir araya gelmeleri.

Sorunları.

Aksaklıkları.

Var olanı veya yeni çalışmalara dair sıkıntıları giderme babında; "fikir mülahazası" içerisine girmeleri, önemli!

Kazanım.

Yılda bir kez de olsa!

Ancak yer konusu biraz garibime gitmedi değil.

Gitti.

Niye diyeceksiniz?

Belediyelerin…

Bu kadar, toplantı ve meclis salonları var iken?

Büyükşehir'in koca, "arka odası" bulunurken.

Niye; DSİ 10. Bölge Müdürlüğü "tercih" edildi.

Gerekçesi ne ise!

Sakın güvenlikten dolayı "buluşmayı burada yaptık" denilmesin.

Yoksa!

Hala mı belediyeler "güvenli" değil?...

***

AT MI ÇALINDI?

Kimin atı.

Neyin atı…

Beygir mi?

Katır mı, neyin nesi?

Kim, nerden hangi atı çalmış?

Neee.

Dicle Üniversitesi'nin "atları mı?"

Üniversiteli "iki at" çalınmış.

Sahi, varmıdıki…

Galiba varmış ki; "sosyal medya" çalkalanıyor.

Haber olmuş.

Gazetelere.

TV'lere "bültenleşip", iki at çalındı, başlıkları atılmış.

Ne garip bir hal…

Atı çalınanlar ne diyor?

Şuan yine "ketumlar."

Ama kimse, "atların" akıbetini bilmiyor.

Diyorum ki.

Bu at hırsızları var ya.

Mutlaka "atları" kasaphanede kesip, satmışlar.

Siz en iyisi.

Dicle'nin ötesindeki "dönen dolapların" kanalizasyonuna bakın.

Mutlaka, "başları" oradadır.

Yoksa üniversiteli, akademik kariyer sahibi "iki at" nasıl, sır olur?

Ne hallere gelindi?

İki ata sahip çıkamıyoruz…

***

İYİ Mİ OLDU, KÖTÜ MÜ OLDU?

Evet…

Kerkük önceki gece itibariyle el değiştirdi…

Peşmerge çekildi…

Ki, direnç göstermedi…

Strateji mi?

Yoksa güç zayıflığı mı?

Her ne ise...

Yönetim.

Güvenlik…

İnisiyatif…

Görünen şekliyle, artık Bağdat'ın hâkimiyetinde…

Lakin Kerkük'e...

Irak ordusundan önce, İran patentli Haşdi Şabi yerleşti.

Vaziyetin ikmali, ne okutur?

İyi mi oldu, kötü mü oldu?

Şimdi…

Haşdi Şabi yönetimindeki bir Kerkük mü?

Yoksa…

Kuzey Irak Federal Yönetiminde bir Kerkük mü?

Petrolün de.

Ticaretin de.

Zenginliğin de.

Pek tabi ki, Kerkük'teki Türkleri de, Kürtleri de görerek…

Hangisi!

Türkiye’nin iç ve dış selameti açısından; "iyi veya kötü!"

Haşdi Şabi mi?

Kuzey Irak Yönetimi mi?

Hangisi?

PYD/PKK'nın da, bölgeye sızmasını göz ardı etmeden.

Düşünelim…

83 numaralı "Vilayet" kime il oldu?

Vaka yekûnuyla; ders-i ibret!

Ne demiştik.

Ortadoğu cadı kazanı…

Hamleler, "satranç" oyununa benzer…

Marifet şart…

İşte o da güçler gösterisinden sonra oluşacak masada; "söz sahibi" olabilmek.

Ki, Kürtleri kaybetmek…

Hele ki, Kerkük’e "zil takıp" çalmak.

Sevinç narası atmak…

Barzani'yi alıp getirip, asın demek!

Bilinmelidir ki.

Kürtleri "hasım" duruma sokar…

Ki Türkiye açısından düşünülürse "topyekûn" yalnızlaşma olur…

Hiçte iyi olmaz!

Çok ama çok kötü olur…

 

***

HANİ MELİH İSTİFA EDECEK Tİ?

Kerameti kendinden menkul.

Ne demişti…

Melik Gökçe…

Bugün, yani önceki gün, diyerek zaman vermişti.

Erdoğan'ın isteği...

Partiden gelen mesaj.

2019'a dair "değişim" planına dair; "istifa edecek?"…

Masasını toplamış.

Ceketini, almış.

Bugün itibariyle, Ankara Büyükşehir Belediyesinde olmayacak?

Ama gel gör ki.

Saat geçti, zaman bitti, günler üzerinden devrildi.

Gökçe.

Ne istifa etti.

Ne de istifa edeceğine dair bir emare ortaya koydu.

Bilakis…

Reisi her fırsatta karşılıyor.

Görüşüyor.

Yani, keramet tutmadı.

Kadir Topbaş ile Gökçek'i aynı terazide, görmek yanlış.

Hele ki, "siyasi" yönde hiç…

Gökçek…

25 yılın koşusunu, "ben istifa ediyorumla" kapatmaz…

Muhakkak ki…

2 ya da 3 numaralı bir "konum" alır.

Ve der ki…

2019'a şu arkadaşımızla; "seçime giriyoruz…"

Artık, "Ankara bayrağımız" onda!

Öyle bağımsız.

Ya da Osman.

Veya Mansur Yavaş…

Velhasıl…

Melih "sağlamcıdır?"

 

 


Bu Makale 4731 kere okunmuştur.