2. DARBE GİRİŞİMİ!

Yeni Şafak'tan çarpıcı bir manşet haber..

"2. Darbe uyarısı.."

Haberin kaynağı Emekli Albay Hasan Atilla Uğur…

Uğur..

Kamuoyunun tanıdığı bir isim…

Öcalan'ı ilk sorgulayan isimlerden…

İstihbaratçı..

Kendisi..

"Darbe girişimi"  suçlamasıyla; "Ergenekon davasından" tutuklananlardan…

Uzun süre tutuklu kaldı..

İki davadan ceza aldı ki toplamı 29 yıl 3 ay hapis!

Sonra herkesin malum olduğu serüvenle; "serbest" kaldı.

Buarada 2011 seçimlerinde, "siyasete" atıldı.

"Cumhuriyet Güçbirliği" diye bir oluşumla…

Antalya milletvekili adayı oldu, seçilemedi.

***

Kısa biyografiden sonra, bakalım ne demiş; Albay Uğur...

Bu arada Yeni Şafak'ın, Uğur'un, 15 Temmuz darbe girişimini "ilk bilenlerdir" diye de düşürdüğü notu da bilelim..

Bunu da; 15 Temmuz günü öncesi kendisiyle yaptıkları mülakata bağlıyorlar…

Ki bu mülakat aynı gün "darbe girişimi" olması nedeniyle yayından kaldırılmış..

Gazete dün ikinci bir söyleşi yapmış bu minvalden…

***

Çarpıcı ve önem arz edici…

Üzerinde "çok düşünülen"

Üzerinde çok sorgulama gerektiren; bir dizi "iddia-senaryo" silsilesi var…

Diyor ki; "Üst akıl destekli" yeni bir darbe hazırlığı var…

Eğer ki; "Biz bu oyunu bozmak isek, ikinci girişim Kasım ayını geçmez"

Kendi "kaynaklarım" diyerek, "ikinci darbe" girişimine dair, kendince senaryoyu aktarıyor…

Bakalım ne diyor, senaryoları bize neyi anlatıyor?

***

KİMSE 'BU İŞ BİTTİ' DEMESİN!

“İkinci kalkışmaya hazır olun. Ve çok yakın bir zamanda.

Çok net bilgi olarak söylüyorum:

İkincisi daha kanlı olacak.

Bugün bir zafer sarhoşluğu içindeyiz.

Ben sizin aracılığınızla Türkiye'yi uyarıyorum.

Kimse 'Tamam bu iş bitti, Türkiye rayına oturdu, artık Amerika başka bir şey yapamayacak, FETÖ başka bir şey yapmayacak, PKK başka bir şey yapamaz, biz belini kırdık bu örgütlerin' falan demesin.

Bu bizi, hazırlanmakta olan kalkışmada tamamen başarısızlığa götürür.

Paramparça oluruz.”

***

İNGİLİZLER AŞİRETLERLE 2,5 AYDIR NE GÖRÜŞÜYOR?

“Aldığım bilgiye göre, İngilizler 2,5 aydır Güneydoğu'daki bütün aşiretlerin ayağına gidiyor. Özellikle Hakkari, Van, Çatak, Silopi, Mardin bölgesinde etkin aşiretlere...

Bunlarla pazarlıklar yapıyorlar.

Toprak ağası olarak varlığını sürdüren bu aşiretlerin bankalara olan birikmiş trilyonlarca liralık borçlarını ödediler.

Aşiretlerin bütün kredi borçları ödendi. İngiltere ödedi bunları.

Konsolosun aşiretler içinde ne işi var?”

***

10 BİN PİYADEYLE GELECEKLER

“Bundan 3-4 gün önce İngiltere'nin yüksek tirajlı gazetelerinden biri olan Daily Express'te bir yazı yayınlandı.

Diyor ki, 'Türkiye'de ikinci kaos ortamı geliyor. Bizim Kıbrıs'ta üssümüzdeki 10 bin deniz piyademiz, Türkiye'de bulunan 50 bin İngiliz'in can güvenliği için Türkiye'ye girecek, Türkiye'de güvenli bölgeler oluşturacağız.

Vatandaşlarımızı hava yoluyla tahliye edeceğiz'.

Bakın bu bir işgal planıdır. Bu ikinci kalkışmanın esas amacı işgal.”

***

KAOS GÜNEYDOĞU'DA BAŞLATILACAK

“Peki bu kaos nasıl olacak?

Çok net bir bilgi bu: Güneydoğu'da her zaman yaptıkları gibi HDP'lilerin de çağrısıyla bir nümayiş, gösteri yapılacak.

Polisin, askerin içinde tespit edilmemiş FETÖ'cüler gaz sıkmak yerine, halkın üzerine ateş açacaklar.

Bu, benim ulaştığım bir bilgi, net.

Olay büyük ihtimal Şemdinli, Yüksekova ya da Kızıltepe'de olacak.

Burada 15-20 kişi ölecek.

Bölgedeki bütün ilçelerde, illerde, İngiliz konsolosluğundan ziyaret edilen aşiretler bu oyuna gelirlerse eğer, halkı sokağa dökecekler.

Batı'da ise fitili, 4-5 noktada sansasyon yaratacak büyük patlamalarla ateşleyecekler.

Bunu ya PKK ya da DAEŞ yapacak.

Yine eşzamanlı olarak hedef olarak gördükleri kişilere yönelik suikastlar devreye girecek.

Bu yapıldığı zaman inanılmaz bir kaos ortamı olacak.

Herkes ayağa kalkacak ve iç savaş dedikleri, esas onların istedikleri plan hayata geçecek.”

***

40 YIL SÜREN HAZIRLIK

“15 Temmuz'da beceremedikleri, erken düğmeye bastıkları için yapamadıkları bu.

İç savaş durumunda Amerika diyecek ki, 'Benim Türkiye'de vatandaşlarım var. Zaten Türkiye de benden yardım istedi', diyerek gelip oturacak.

İngiltere de aynı şekilde hazırlıklı zaten.

Peki, ne olacak o zaman Türkiye?

Allah korusun.

Kimin kimi vurduğu belli olmayacak.

Komşu komşuyu vuracak, yağma başlayacak.

Aklınıza ne geliyorsa, her şeyi uygulayacaklar, 100 sene önce yapamadıklarını şimdi yapacaklar.

40 yıldır FETÖ'yü, PKK'yı bunun için yetiştiriyorlar.

Amerika, İngilizlerle beraber bu işin arkasında olacak.

Öcalan'ı ben sorguladım. 8 ay boyunca orada kaldım.

Bana bir lafı var:

'Dünyada bugüne kadar her şeyi İngilizler planlar, Amerikalıları oynatır'.”

***

GÜLEN'İN TESLİMİ APO'DAN ZOR

Uğur, “Öcalan'ın ele geçirilmesi mi zordu, FETÖ'nün mü ele geçirilmesi mi daha zor olacak?” sorusuna şu cevabı şöyle:

“FETÖ, PKK ile büyük benzerlik gösteriyor.

ASALA bitti, PKK çıktı.

Öcalan alındı, hemen akabinde Fetullah at başı geliyordu.

Ama FETÖ konusunda ABD'nin şöyle bir avantajı var:

Bu, dini duyguları kullanan bir örgüt…

Dünyada sosyalizmi kullanmaya çalışan bir PKK'dan ziyade dini duyguları ön plana çıkaran, istismar eden, iktidarlar ve muhalefetle 40 yıldır hep işbirliği içerisinde olan bir örgütten söz ediyoruz. Dolayısıyla ABD, FETÖ konusunda Apo'yu kullandığı zamankinden daha akıllı hareket etmeye başladı.

Nedir?

Gülen'in ABD'den bize teslim edilmesi onlarca sene alacak bir hukuki süreç teşkil ediyor.

Öcalan'ın iadesinden çok daha zorlu bir süreç bekliyor bizi FETÖ'nün iadesinde. Öcalan'ın iadesinde biraz daha erken hareket ettik.

Karşılıklı istihbarat örgütleri de konuşuyordu Apo konusunu. Ama şimdi FETÖ konusunda bu çok fazla geçerli değil.”

***

KRİPTOLAR DURUYOR

“Bugün zafer sarhoşluğuyla, 'bakın içeri aldık adamları' diyoruz ama kriptolar duruyor.

Siyasetin içindeki adamlar bunlar.

Bunlar gözümüzün içine baka baka 'FETÖ ile mücadele ediyoruz' görünümü çizmeye çalışıyorlar. Mesela MİT.

Burada bir temizlik oldu mu?

Dünyanın hiçbir yerinde 8 bin-10 bin rütbeli personelin katıldığı böyle bir kalkışma, böyle bir işgal, rezillik hareketini MİT'in duymadığına beni kimse inandıramaz.

MİT, en başından beri bu girişimden haberdardı.

Peki, niye bir şey yapmadı?

Ülkenin bütün kurumları FETÖ'nün eline geçti de bir tek orası mı pir-ü pak kaldı?

Senaryoları boşa çıkarmak için yapacağımız bir diğer şey, süratle milli bürokrasiyi oluşturmamız. Hem askeri hem sivil anlamda milli bürokrasiyi mutlaka oluşturmamız lazım.

MİT, TSK vb.

Buralarda milli, mandacı olmayan, şucu bucu olmayan, liyakatli insanları istihdam edilmeli.”

***

EĞER ÖNLEM ALMAZSAK KASIMDAN ÖNCE...

“İkinci kalkışmayı gayri milli unsurlar, PKK ve FETÖ birlikte yapacak.

Şu anda ABD'nin argümanı durumunda olan tüm örgütler hepsi birlikte yapacaklar.

Askeri, polisi, bürokratı, kim varsa devreye girecek.

Şekli 15 Temmuz gibi olmayacak.

Çift başlı, on başlı bir Hadise.

Şu ana kadar alınmayanlar, bilinip de dokunulamayanlar, hepsini göreceğiz bu hadiselerde.

Sadece askeri değil, polis, bürokrasi, emir komuta zinciri diyecekler.

Türkiye'yi uyanık olmaya davet ediyorum.

Eğer biz bu oyunu bozmazsak, ikinci girişim kasım ayını geçmez.”

***

HERKES 'ABD' DİYORKEN…

“Milleti ikaz ediyorum.

Çok dikkatli ve akıllı olmamız gereken bir zaman.

Hani bir ara 'Yenikapı ruhu' dedik ya.

Şu anda bu ruh bilinçli olarak zedeleniyor.

Başta CHP bozmaya başladı bu ruhu.

Bilerek yapılıyor bunlar.

Görev.

Bir kamplaşma yaratılmaya çalışılıyor.

Tarık Akan'ın, Allah rahmet eylesin, cenaze törenine baktığımızda, Türkiye'de normal bir ortamda cenazeye 5-10 bin kişi giderdi, şimdi 1 milyona yakın kişi gitti.

Bu, kamplaşmanın bir göstergesi. Ben onlar o taraf, bunlar bu taraf demiyorum, yanlış anlaşılmasın.

Ama ilginç bir sosyolojik süreçten geçiyoruz.

15 Temmuz ertesi bu olayın ABD oyunu olduğu konusunda herkes yüzde 100 hemfikir iken şimdi, 'Olur mu öyle şey! ABD mi? Olmaz' deniyor.

Bir NATO'culuktur çıktı piyasaya.”

***

AYRILIKLARI BIRAKALIM

“Neredeyse her programda Mustafa Kemal Atatürk'e söven birileri çıkıyor.

Bunu germek için yapıyorlar, bilerek yapıyorlar bunu.

Bu gerginliğin yaratılması direk ABD'nin, Fetullah Gülen'in işine yarar.

Bizim bu kadar tecrübeden sonra bu oyuna gelmememiz lazım.

Dünyanın hangi yerinde bir ülkenin Meclisi bombalandı?

Biz hâlâ mı kendimizde değiliz?

Bırakalım bu ayrılıkları, gayrilikleri.”

***

PARALARI TIKIR TIKIR ÖDENDİ

“Cezaevlerinde de çok büyük isyanlar başlayacak.

Bunu cezaevindeki FETÖ'cülerin gardiyanlarla, oradaki Jandarma personelleriyle konuşmalarından görebilir yetkililer.

Bu isyanlara sadece FETÖ'cüler değil, hırsızı, tecavüzcüsü, herkes katılacak.

Cezaevindeki adamın psikolojisini ben bilirim; 5 yıl 8 ay 10 gün yattım ben.

Cezaevlerinden aldığım bilgilere göre, şu anda FETÖ mensupları bir buçuk aydır cezaevlerinde artık itirafçı konumuna gelmiyorlar.

Başta itirafçı olmaya çok temayül vardı, vazgeçirttiler.

'Yanınızdayız, maddi-manevi, aileleriniz bize emanet.

Bunları yapanlardan hepsinin hesabını soracağız.

Biz büyük akılız' dediler.

İtirafçılık bitti.

Ailelerinin sözde mağduriyeti de bitti.

Bütün kredi kartı borçları ödendi.

Ev kredileri vs. aklınıza ne geliyorsa bunların hepsi tıkır tıkır ve nakit para olarak götürüldü, ellerine verildi.

Emniyetteki arkadaşlara sorduğunuzda 'getireni tespit etmeye çalışıyoruz' yanıtını alıyorsunuz.

İşte bu zafer sarhoşluğudur, 'zaten aldık' demektir ve bunun bize zararı olur.

Bunlar cezaevlerinde gardiyanları tehdide falan başlamışlar.

Yine FETÖ'nün 2009-2010'da cezaevlerindeki gardiyanlara yönelik örgütlenmelerini düşündüğümüzde cezaevi ayaklanmalarının nereye gideceğini kolaylıkla kestirebiliriz.

Gardiyanlara yönelik ciddi bir FETÖ temizliği gördük mü?

Hayır.

Yine özel güvenlik şirketlerine de bakılmadı bugüne kadar.

Özel güvenlik bugün Başbakanlık'ta da her yerde de var.

Bu şirketlerin sahiplerine de bir bakmalıyız.”

***

PEKİ, BİZ NE YAPMALIYIZ?

Uğur'un anlatımları böyle..

2. Darbe girişimine dair; "uyarı" mahiyetli senaryosu da..

Söyledikleri...

Kendi "temennisi" olabilir..

Ya da, "algı operasyonu" geliştirmeye dair bir hesapta olabilir..

Veyahut "taraftarlarını" diri tutmaya çalışıyor olabilir..

Yani, "kırk kere" düşünülmeli..

***

Bilinen bir gerçek…

FETÖ henüz bitmiş değil..

ABD.. İngiltere.. İsrail de..

Siyasi ayağı da..

Pek tabi ki, "üst akıl" konsensüsüne ilişmiş değiliz..

Salt bir üçgende gelişen bir fırtına.."

Aman ha dikkat!

O zaman meseleyi, "hayat memat" meselesi olarak görmekten vaz geçmemeliyiz!

 

***

Her şeye, ama her şeye rağmen..

Öncelikle ve özellikle Demokrasiye olan "inancı ve bağlılığı " ortaya koymamız gerekir..

Ki her ortamda bu hasıl olmalı..

Hele ki, "tasfiyeler" üzerinde oluşan bariz hukuksuzluklar orta yerde iken pür-e pak hassasiyet şart.

Evet.

15 Temmuz'u unutmayacağız.

Unutturmayacağız.

Uyanık olacağız.

Amma velâkin, "kumpasa, ihanete, ranta ve çıkara da" taviz vermediğimiz gibi; "algı operasyonlarına da" uyanık olmalıyız.

***

Yenikapı ruhu..

Yani, 15-16 Temmuz demokratik konsensüsüne; "helal" getirilmemeli..

Eğer ki, "o ruhu" kaybedersek.

Eğer ki, "demokratik konsensüsü" kişisel menfaate dönüştürürsek..

Eğer ki, "etnik ayrıştırma, şu bu" gafletine düşmeye devam edersek..

Eğer ki, "içteki silahı, çatışmayı, sonlandıramazsak.."

Eğer ki, toplumsal barışı, özgür ve eşitlikçi bir yönetim anlayışını ortaya koymaz isek..

Eğer ki, hala da "darbe anayasasıyla" ülkenin idaresiyle zaman tüketirsek..

***

Bilinmelidir ki..

Ne "Üst aklın" organizasyonuna..

Ne, o'nun içimizdeki ajanlarına..

Ne küresel güçlerin vahşi iştahına gerek kalmadan; "biz kendi kendimize" çatlamış-bölünmüş oluruz…

Ve onlar; "hiçbir müdahaleye" gerek kalmadan, "emellerine" kavuşmuş olacak.

Onun için düşman; "ne kadar" uyumuyorsa..

Bizim de "kardeşliğimiz, milli birlik ve bütünlüğümüz" için bir o kadar uyanık olmamız lazım..

Sizce…