37 BEBEK NEDEN" ÖLDÜ?

Kısa adı; BAD-DER.. Birlik ve Akademik Düşünce Derneği.. Dün, basınla bir araya geldi. Yine kapsamlı bir dosya… Ve 8 sayfalık bir de "yazılı" açıklama!!..

İçerik, İl Sağlık Müdürlüğündeki işleyiş.

Hastaneler.. Başhekimlikler… İhaleler.. Yani, niteliksiz "sağlık" hizmeti verilmesi…

Ve; Personellere dair uygulanan "mobing" sisteminden söz edildi..

Hasılı, Sağlık'taki "sağlıksız" işleyişten, bahsedildi..

***

Ancak!.. Bir iddia vardı ki; korkunç.. Tüyler ürpertici..

İnsanı, duyanı, haberdar olanı "dehşete" düşürüyor..

Böylesi "insanlık dışı" bir keyfiyet olamaz dedirtiyor..

Ki, yazının başlığını da içeriyor… "37 Bebek neden öldü?.."

***

BAD-DER'in iddiası şu… Deniliyor ki..

08.09.2018 ila 07.11. 2018 tarihleri arasında.. Yani iki ay içerisinde, Diyarbakır Kadın Doğum Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesinde; "37 bebek ölümü" gerçekleşmiştir..

Elimizdeki verilere göre bebek ölümleri, raporumuzda açıklanan "WHO. UNUCEF, Sağlık Bakanlığı ve Üniversitelerin bilimsel veriler ile izah edilemeyecek ölümlerdir…

Ölümler bilimsel olarak açıklanmamış…"

***

İlgili ve yetkili makamlar uyarılmış.. Raporlar tanzim edilmiş.. Siyasiler dahil; haberdar edilmiştir.. Ama; "idari ve cezai soruşturmalar" başlatılmadığı için; "ölümler" hep şüpheli kalmıştır…

***

BAD-DER'E göre.. Ölümler.. İdari zafiyet.. Kötü yönetim.. Hastane kaynaklı; enfeksiyon.. Hijyenik ve sağlıksız ortam!.. Tutulan tutanaklar gerekçe gösteriliyor… Temizlik personelleri kriterlere uymamış.. Küvez temizliği yapılmamış.. Dolaplar kirli ve düzensiz… Kirli atık bölümünün steril edilmediği… Temizlik işlemlerine dair "hizmetler" göz ardı edilerek, kayıt imzaları da yok!…

***

Vicdani, insanı ve hukuki noktada; "ele" alınması isteniyor… Bu olayın, aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması, devletin sorumluluğundadır..

***

BAD-DER.. Raporunda, sorumlu diye, söz ettiği bir çok "sağlık" görevlinin adını da "ifşa" ediyor… Vakıa, isimler ve yaşananlara dair; "yargı" süreci, başlayacak.. Avukatların, bu minvalde hazırladıkları rapor bulunuyor… "37 Bebek neden öldü?"….

***

Doğrusu!.. Bu iddia uzun süredir; konuşulmuyor değil… Ama velakin; ilgili ve yetkililer her nedense "suskun.?!"

***

Şöyle ki..

İl Valiliği..

Savcılık…

Diyarbakır'ın siyasileri..

Sağlık bakanlığı..

Ki, İl Sağlık Müdürlüğü dahil olmak üzere; ne idari ve ne de adli bir "işlemde" bulunulmadığı gibi; soruşturulmuşta değil!…

Neden?…

***

Tabi, BAD-DER'in Sağlık'taki "sağlıksız işleve" yönelik iddiaları "bebek ölümleriyle" sınırlı değil.. Raporda, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden de söz ediliyor…

Özellikle, kamuoyuna yansıyan "tahtakuruları" istilası… Ki, bende "bu minvalde" yazı kaleme aldım… Bu nasıl; bir sağlık ve hijyenik ortam diye..

***

Rapordaki iddia şu…Tahta kurusu (trypanasome cruzi) kaynaklı, "CHAGAS" hastalığı.. Bir çeşit "tahta kurusu" paraziti ile meydana gelen ve kronikleşen enfeksiyon hastalığıdır…

Her yıl dünya genelinde 45 bin kişinin ölümüne yol açmaktadır.. Kan emici bu böceğin salgınında t.curuzi paraziti mevcuttur…

Yani; 21. yüzyılda..

Ki Sağlık'ta Türkiye "devrimler" yaptığı bir dönemde!… Teknolojinin..  İmkanların..

Baş döndürücü bir gelişme içerisinde olduğu süreçte; "hastanenin" haşereler tarafından işgal altına alınması!..

"Kabul edilemezdir.."

***

Gastroenteroloji.. Nefroloji..

Ortopedi.. Beyin Cerrahi…

Genel Cerrahi gibi "kritik öneme" sahip, riskli hastaların yattığı katlarda bu "haşerelerin" bulunması; izahı mümkün değil…

***

Salgından dolayı hastanede "karantina" uygulanması.. Katların bir süre "hizmete" kapatılması.. Ne var ki; "enfeksiyona" dair personel..

Yatan hasta, refakatçilere yönelik herhangi bir "bilimsel" çalışma yapılmaması; manidardır…

BAD-DER "tahta kurularının" varlığını; sağlık standartlarına uygun olmayan "ahşap" malzemelerin ihale yoluyla alınmasına bağladı..

Ki, Hastane Yönetimi söz konusu bu "ahşapları" bilahare ateşe vererek yakmıştır..

***

 

BAD-DER raporun; "sağlıksız" ortamla ilgili bölümlerini detaylı anlatırken… Kadın Doğum hastanesi.. Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi.. Diyarbakır Çocuk Hastanesi..

Rapor bu minvalde, sürüp giderken dikkatimi çekti.. "Bazı hastanelerin" kayrıldığı… Nedenini sordum doğrusu!?. Söylenen; buralarla ilgili bize ulaşan; "resmi" bir başvuru, ve belge yok.. Ki, bir gazeteci Dicle Üniversitesinden de söz etti… Ona da aynı cevap geldi…

Şahsi fikriyatla, vaziyet manidar!..  Bunu da satır arası; ifade etmek istedim…

***

Gelirsek, rapordaki dördüncü maddeye.. Yani "akçeli" işlerle alakalı, şaibe iddialarına.. Bir çok iddia var… Mesela, Tıbbi sarf malzeme ihalesi… 20.12.2018'de yapılan ihale.. Muhalefet şerri olmasına rağmen.. yapıldığı ve rant temin edildiğinden söz ediliyor..

Trafo ve Jeneratör ihalesi.. Ki bu ihalede; "fahiş" fiyat uygulanması.. İdarecilerin yakınlarına; "işin" verilmesi.. Günlerce, hastanenin "enerjisiz" bırakılması.. Gibi bir çok; "sorgulama" yapılan iddia var…

***

Beşinci madde!.. Sağlık kurumlarında; "geçmişte FETÖ/PYD ve benzeri yapılanmaların, uygulandığı, taktiklerin aynısı günümüzde de yapılmaktadır.. Önceden ayarlanmış muhakkiklerce "vatansever" personeller tasfiye edilmeye çalışıldığı, mobbinglerle bezdirilerek, görevi bırakmaları sağlanmaktadır..

***

BAD-DER raporda detaylı aktardığı.. Basın açıklamasında da bu "doktoru kim koruyor" sorusuyla, gündemleştirdiği bir isim oldu!… O İsim Hatice K.E.…

Kimdir?..

 Eşi, Dicle Üniversitesi Hastanesinde "neden" ve hangi suçtan, atıldı.. Türkiye'yi 2016'den buyana neden; terk etmiş…

22. 06. 2016'dan, 20.07.2017'e kadar.. Yani 364 günlük; "ücretsiz" izin.. Hangi kanun ve yasa çerçevesinde verildi…

Ayrıca, bu doktor göreve başladı mı ki, 24.07.2017 tarihinden itibaren yeniden, "ücretsiz" senelik izne çıkarıldı?.. 22. 07.2019'da dolan, izin.. Yani 729 günlük ücretsiz iznin "gerekçesi" nedir? Kim kimi koruyor, sorusuyla iddia edilen "Dr. Hatice K. E.?" neden gizli tutuluyor?

***

Raporun sonuç bölümünde!…

Özetle…

"Diyarbakır kamuoyunda ve sağlık çalışanları üzerinde ciddi tahribatlar yapan bu olaylar ve infiale neden olan böylesi kamu kurumlarının göz ardı edilmemesi gerekir.

İlgililerin suç teşkil eden eylemleri hakkında Derneğimizce hazırlanan suç duyurusu dosyaları da, ilgili adli ve idari makamlara teslim edilecek…"

***

Hasılımı kelam!.. BAD-DER'in Diyarbakır'ın Sağlığıyla ilgili "sağlıksız" hali anlatan raporu böyle!.. Bakalım; ilgili ve yetkili zevat ne diyecek?..

Muhakkak ki, İl Sağlık Müdürlüğü dahil olmak üzere.. Hastane yönetimleri de; "mevzuya" dair söyleyecekleri olacak?..

Özellikle de; 37 bebeğin "ölüm" nedenine ilişkin…

37 can.. 37 ailenin "hayal ve umut" beslediği; bir canlı!…

Bekleyip görelim!… Kim ne diyecek?…

Hayırlı Cumalar...