Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

DÜNYA ŞEHRİ VE YANIT İSTEYEN SORULAR?

Pazartesi günü.. "Şehre dair bir hatırlarsak" demiştik..

Yazı başlığımız idi..

Şehrin yaşama dair "yerli meselelerini" ala almıştım..

Güzelliğin çirkinleşmesine..

Çirkinliğin güzelleşmesine..

Yani, olumlu, olumsuz vaziyetin ikmaline dair; "projektör" tutup, irdelemiştik…

Kırklardağını..

Dicle Vadisini..

On gözlü köprüyü..

Surları..

Sur diplerindeki, arızalı durumu...

Hevsel Bahçelerini..

İçkale ve Hazreti Süleyman çevresini…

Kısacası, dünü ve bugünü diyerek, bir "beyin fırtınasıyla" hakikatlerimize biraz odaklanalım, demiştim!…

Ve dün de, fikri takiple, devam etmiştim..

Özellikle, Surlar, Burçlar ve dipleriyle alakalı; "ne alemdeyiz?" diye sormuş!..

Bazı verileri aktarmıştım..

2017, 2018 ve 2019'a dair "yatırım programından" bahsetmiş..

Ve şunu ifade etmişim; "proje var, ihale var" ama para yok...

Kürtçe vecizeli bir sözü de, aktarmıştım..

Pîrê nemre bihar tê?!

Yani, "nene ölme bahar gelecek?"…

***

Yazıma dair, hayli olumlu tepkiler aldım.. Gelen mesajlar..

Yazıya not düşenler..

"Vay be" diyenlerden, "Yazık ya, Diyarbakır bu kadar mı sahipsiz?" diye kadar!..

Yetkililer nerde?

Siyasilerimiz uyuyor mu?

Yerel yöneticiler..

Vali..

İlgili kurum müdürleri; "ne yapıyor" misali, getirilen sorgulama mesajları!…

Diyeceksiniz ki, cevabınız ne!…

İşte o merci ben değilim..

O merci, duyarlı okurların mesajlarında, ifade ettikleri kurum ve zevat!..

Ama ne hikmetse; "onlar" hep ketum!..

Görmedim..

Duymadım..

Bilmiyorum..

Bu üç özlü tavırla, mevzunun "tartışmasına" girmezler..

Ancak, işin algı operasyonunda, maharetliler..

Ki bu maharetlikleri de, "basın karşısında, yetkili üst makamların" huzurunda..

Başka yok..

Burda,, mangalda kül bırakmazlar..

İşin özünde, vaziyet tam bir tezat..

İşte, Diyarbakır'a 3 milyon turist gelecek diyenle!..

Diyarbakır'ın tarihi yapılarına; "verilen" önem..

Yaman çelişki..

***

Surlar yıkılıyor..

Burçlar pislik içinde..

Sur dipleri, korku tüneli gibi…

Peki bakım ve onarım var mı, "yerli ve yabancı turisti" çeken bir caziplik, yok!..

Dün rakam verdim…

Geçen yıl, 421 bin turist gelmiş!..

Gayri resmi bilgilere göre; bunların hepsi sadece "Hazreti Süleyman'ı" ziyaret etmiş.. Ve ulu cami..

Ötesi yok..

Düşünün, Surlar onarılmış olsaydı..

Burçlar faaliyete girseydi..

Sur dipleri, "dikkat taş düşebilir" kimlikten kurtarılmış olunsaydı…

Surun açık hava müzesi, kimliğiyle "örtüşen" bir turizm politikası ortaya konulsaydı; "işte o zaman turizm" patlaması olurdu?

İşte o zaman; 3 milyon turist gelirdi..

Ama, değil..

Varlık içerisinde yokluk; yaşanıyor..

Ki var olan da; "işgal" altında…

Ki, İçkalenin hal-i pür melali ortada…

İllaki birilerine rant ve mekan!!…

 

***

 

ÜNESCO kapsamındaki, Hevsel bahçeleri..

Şehrin nefes borusu..

Oksijen deposu..

Ki, yazımda dillendirmiştim..

Özellikle, "temiz suyla" sulama halinin nice olduğuna ilişkin...

Daha önce bir kaç kez mevzu etmiştim..

İlgili ve yetkili kurumlara da çağrıda bulunarak..

Hani Hevsel artık suyla değil, temiz suyla "sulanacaktı" diye?

Dün, bu minvalde, gelen sorular oldu..

Bir kez daha, belki yanıt verilir herkeste olup bitene vakıf olur, düşüncesiyle aktaralım?

Bakalım, kim nasıl bir cevap verecek?…

***

Muhatap üç kurum!…

Tarım İl Müdürlüğü…

DSİ 10. Bölge Müdürlüğü..

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi…

İlk sorum, ilk iki kurumun yetkililerine..

Ki, İl'in mülki amiri noktasında, İl Valiliği de dahil ederek, soruyorum!…

Yıllar önce, bir proje hazırlandı…

Hevsel "artık" atık suyla değil, temiz suyla sulanacak..

Yani, Devegeçidinden gelen "sulama" kanalından, buraya su akıtılacak…

İki kurum işbirliğiyle; "ihalesi" yapıldı..

Kanallar döşendi?

Hatta, tören düzenlenip "kanaldan Hevsel'e su" akıtıldı?..

Hevsel Sulama Birliği bile kuruldu..

Ama sonra; "birden su kesildi?"..

Ki halen de, su kesik..

Ne kanal, ne de sudan, nede sulamadan bir haber var?…

Şimdi soruyorum...

Ne oldu da, vaziyet böyle "oldu?"

Milyonlarca lira para nasıl heba oldu?

İşin müteahhidi kim?

İşin işlevsiz kalmasının gerekçesi nedir?..

Bunun bir soruşturması, tahkikatı, müfettişlik durumu oldu mu??…

Cevap bekliyoruz…

***

Gelirsek, yerel yönetime!…

Büyükşehir Belediyesi..

İki dönem önce, Belediye bu işi üstlenip, Anzele suyunu akıtacağız dedi…

Projeler hazırlandı..

Beyanatlar verildi..

Ama, ne hikmetse "Tarım ve DSİ'nin" sulama kanalı gibi buradan da "tıs" sesinden başka bir şey yok!..

Vaziyetin, sebebi mucibesi nedir?..

Kim haberdar, kim bi haberdar…

Yanıt istiyoruz…

***

Hasılı kelam!..

"Şehre dair, hatırlarsak" başlığı altındaki "yerel ama milli" diye görülmesi gereken meselelerin bir kısmı bunlar..

Ki daha konuşulacak çok şey var..

Bir yazıda, ancak bu kadar, mevzuu konu edilebilir?

Doğrusu!…

Biz hep, "kangrenleşen" meselelerimizi aktardık.. Aktarmaya da devam edeceğiz..

Öyle görünüyor ki, daha çok aktaracağız..

Ama velakin; bir türlü "dinamiklerimizi" hassasiyet noktasında harekete geçiremedik…

Ki geçirmiyoruz da..

Bu şehrin o bahtsızlığı, taşı gibi "kara olan kaderine" göz, kapatma nereye kadar?

İşte, bu muammadan kurtulmamız gerekir..

Onun için de, kentin en büyük eksikliği olan; "Kent Kültürü ve Kent Milliyetçiliğidir?"..

Eğer; iki unsuru aktifleştirebilirsek!…

Ki, olmazsa olmazımızdır; işte o zaman Diyarbakır "talihsizliklerinin" kabuğunu kırar..

Birilerinin; "küçük olsun, benim olsun" sömürgesinden kurtulur..

Büyür.. Gelişir.. Ve geçmişe dair asli kimliğine kavuşarak, Dünya şehri olur!…

 ***

UÇAK SEFERLERİ ARTIYOR…

Oh be.. Nihayet.. THY'den haber var..

Diyarbakır'ın yaşadığı; "hava yolu" ulaşımındaki travmatik, girdaptan kurtulacak…

Ağustos ayı itibariyle; Uçak seferleri ve ekonomi sınıf koltuk sayısı artırılacak…

Yani, uçak sefer sıkıntısı ve fahiş bilet sömürüsü bitecek..

Ne diyelim, çok yazdık, çizdik, tepki verdik..

Haber Mehdi Eker'in, THY Başkanıyla görüşmesi sonrası geldi.

Keşke hadiseler; "mağduriyetler" yaşanmadan çözülse!...

Herşeye rağmen yapılan girişimde "emeği geçenlere" kent ahalisi adına teşekkür diyoruz!..

***

GİRDAP, İKİ MEVZU…

Birincisi.. Öğretmen evindeki vakıa…

Bir günlük, Öğretmenevi Müdür Yardımcısına "disiplin" gözaltısı…

İki eksende, beyan var…

Disiplin "gözaltısı" kararı veren hakime göre..

Ki, Başsavcılık açıklama yaptı..

"Elinde sigara, keşfin icrasını imkansız kılma..!"

Karşı, beyan, Eğitim bir Sen 1 Nolu Şubesinden…

Kamera görüntüleri var..

İddialar doğru değil.. "gözaltı" keyfi bir uygulama..

***

İkinci mevzu; Hayvan Barınağı..

Ki, burası sürekli "olumsuzluklarla" gündeme geliyor..

Yolsuzluk..

Usulsüzlük..

Keyfiyet arzıyla; hayvanların “telef" olması..

Benzer bir vakıa..

Hayvansever Filiz Kaya.. Elinde; görüntüler var..

Ölmüş, köpek leşleri..

Diyor ki, bunlar öldürülmüş.. Bilerek, barınakta "katledilmişler?"..

Belediye savunması..

Ölen köpekler; kendileri kavga etmiş.. Ölümleri ondan..

Uyuşturucuyla hayvanların öldürülme iddiası doğru değil…

Reddediyoruz..

***

Velhasıl.. İki mevzu da; "girdap.."

Aman ha!… Bulaşanı, aşağı çeker..

Neyse ki, "iş yargıya, soruşturmada, güvenlikte.."

Bekleyip, görelim; "adaletin" tecellisi nasıl bir hükümle girdapların deliğini kapatır!…

 


Bu Makale 593 kere okunmuştur.

Yorumlar