ENDİŞELENMEYİN.. KUSURA BAKMAYIN..!

Haince saldırı sonrası, AB'ye ders olsun diye; "kapıları" açtık ya!.. Suriyeli "mülteciler" serbest.. "Kim nereye giderse gitsin.." İster karadan, ister denizden, "buyrun" gidin!… Yolları da, bahtları da açık olsun?.. Ha bu arada, giderken "bize, ülkemize laf çakanlar" var ya, onlara da "bi gidin görün" deriz…

***

Öyle ya!… Avrupa çağdaş bir medeniyete sahiptir!.. İnsan Haklarını "benimseyen" savunan, bel çıkan, "insanları insani" kalple görendir!!.. Demokrattır!!… Özgürlükçüdür!!.. Hak, hukuk ve adaleti benimseyendir!!.. Vicdanlıdır!!.. Merhametlidir!!.. Herkese, düşman dahi olsa "kucağını" açandır, sahiplenendir!!.. Yani kimse, Avrupa "medeniyetinin" hakkını yemesin!..

***

İşte, ilk durak Yunanistan.. Hükümet te, ahalisi de, sınırdaki askeri ve polisi de "iki ellerini" açıp, hasretle kucaklamanın sevinci içerisinde; mültecilerini karşılıyor?.. Öyle ki, silahla, bombayla, havai fişeklerle, halay çektirerek, tel örgülerin üzerinden kucaklıyor…. Bulgaristan da öyle.. Hatta komşu ülkeler de incinmesin, gocunmasın diye "kucak açtıkları" mültecilere sesleniyorlar.. Megafonlarla "birazınız, bizim diğer Avrupa ülkesi komşularımıza" gidin, "yoksa üzülürler, gönül koyarlar" diyor..

***

İşte bu tabloyu gördüğümüz için diyorum ki kimse endişeye kapılmasın!… Çünkü Avrupa büyük bir hassasiyetle; "insaniyet" örneğini bir kez daha, gösterme icraatıyla dünyaya, "İşte Çağdaş Avrupa Medeniyeti" diyecek!!!.. Baksanıza, Fransa, Almanya, İngiltere, Belçika, Hollanda dahil, "büyük bir coşku" hareketiyle, mültecileri ağırlamak üzere hazırlıklar yapıyor.. Bando bile hazırlamışlar.. Merkel ve Macron Türkiye'ye, Bulgaristan'a ve Yunanistan'a ha bire telefon açıp ne zaman bize göndereceksiniz diye, merakla soruyor!..

***

Ki, ülkeler ve Avrupa Parlamentosu da; toplantı halinde!… Karar alacakları ifade ediliyor.. Türkiye'ye "başka da mülteci var mı, gelsinler" demeyi düşünüyorlar… Mülteciler için, iş, aş, ev, para deyip "en lüks" hayatı vaat ediyorlar… Daha da ilerisi, kendi vatandaşlarını "ikinci sınıf" konumuna getirecekler?.

***

Avrupa'nın bu "iştahlı" halinden dolayı Türkiye hiç ama hiç Avrupa'yı kırar mı?.. Sanmıyorum ki kırsın.. Onları kıracağına başını kırar?.. Avrupa'nın "ne kadar medeni, ne kadar çağdaş, ne kadar insani" olduğunu biliyor?.. Eeeyyy Avrupa "bu kıyağımızı" unutma!…

***

Tabi ki, Suriyeli mülteciler de… Onlar da kusura bakmasınlar, "ağırlamalarında" aksaklıklar oldu.. 4 Milyon mülteciyle yetindik..40 milyar dolar ancak harcayabildik… Onlara iş verdik, ama bir makam tahsis edemedik… Ev tahsis ettik, ama "Villa" inşa edemedik.. Yeme, içme aktardık, lakin "üç çeşit ve üç öğünle" yetindik… Hastanelerde "sağlık hizmetini" ancak ücretsiz verebildik, üstüne para vermemiz gerekirdi, ancak veremedik?… Kusura bakmasınlar!...

***

 

Hasılı kelam, bizim için bir ders-i ibret, Avrupa için de "bizden büyük bir kıyak?"…

***

DUYDUNUZ MU?..

33 Vatan evladını kaybetmemizden sonra gelen mesajları.. Kimi taziye mesajı, kimi "biz sizin yanındayız" destekli.. Tabi bazı mesajlar var; "yok ya?" dedirtiyor.. İşte size onlardan bir kaçı…

***

Şu NATO var ya. İşte o… Hani, yarım asırdan fazladır, "üyesi" olduğumuz, o oluşum!… Demiş ki; "Biz Türkiye'nin yanındayız…!?"

***

Bir de "müttefikimiz" Amerika Birleşik Devletleri.. "Acınızı paylaşıyor, Türkiye'nin yanındayız" demiş…

***

Birleşmiş Milletler de.. Avrupa Birliği de.. Onlar da "tek sıralı" halde, demişler ki "Biz Türkiye'nin yanındayız?.."

***

Hadi ya!… "Bizim yanımızdasınız..! İyi de, hiç görmedik ki.. Ne bugün, ne daha önce!… Gördüğümüz, yaşadığımız ve bildiğimiz gerçek şudur ki "hiç dost ve yanımızda olmadınız?.."

***

Zaten, sizden bir beklentimiz olmadığı gibi; "hiç de ihtiyacımız yok..!" Ne diyoruz yedi düvelle savaşıyoruz.. Dün de, Türkiye "tek başına" ve bugün de yine "tek başına" cephesinde savaşıyor…

***

CHP O LAFI DER Mİ?..

Bu saat itibariyle.. CHP'liler.. Ki Kılıçdaroğlu'nun bizatihi kendisi.. Esed'in bu "Rusya" patentli, "kalleşçe" saldırısından sonra.. 33 "can'ı canımızdan" ayırdıktan sonra..

***

İktidara derler mi ki… Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a.. "Esed'le görüşmen lazım, görüşmen gerekir.. Rejimle temas içerisinde olmalısınız yani.. Kendisiyle buluşma zemini oluşturun" derler mi?…

***

İÇTEKİ REZİLLER…

Bakar mısınız; "şehitler" üzerinden nasıl da, rezilce, iğrenç bir şekilde saldırmaktadır.. En vahşi düşman gibi, meğer "puslu" havayı bekliyorlarmış…

***

Sosyal medya; "kan kokar" gibi!… Alabildiğine "bilgi kirliliği, dezenformasyon" yapılıyor.. Siyasi ve ideolojik "haince" sözlerin sarf edilmesi, infial üretici…

***

Gayeleri, birliğimizi, dirliğimizi, güvenimizi, kardeşliğimizi, vatan bütünlüğümüzü "dağıtmak.." Bizi bizden edip; pisliklerine, kepazeliklerine, iğrençliklerine, emperyalist akıl hocalarına "boğdurtmak" istiyorlar…

***

İşte bu güruh, ucube, sinsi ve çirkin zihniyetin sahiplerini "sevindirmeyelim?".. Meydan ve zemin imkanı buluşturmadan, zerre-i miskal "taviz vermeden" oyunlarını, planlarını bertaraf edip, "emellerini kursaklarında" bırakmamız gerekir…

***

O İMZA ATILMALIYDI?…

Mehmetçik'e yapılan hain saldırıya dair.. Parlamento'dan önceki gün, "ortak" bir bildiri yayınlandı..

AK Parti.. CHP.. MHP ve İyi Parti.. Saldırı kınandı, "ortak ve birlik" mesajı verildi…

Bu bildiride bir imza yoktu!.. Olmayan imza, HDP'ye ait…

Bu imzadan imtina etmenin "hiç bir gerekçesi" olmaz, olamaz da!… Bildirinin "içeriğine" muhalif olunacak herhangi bir satır, olmamasına rağmen!… Anlamak zor!!!…

***

AYIPTIR YA!…

Bu nasıl bir anlayış ki, yarım saatlik konuşmadan 3 saniyelik bir "gülümsemeyi" cımbızlayıp, manşete taşımak!… Kinin, garezin, düşmanlığın bu kadarı da, ayıbın da ötesinde.. Ya muhalefetin bunun üzerinden, "tepinmelerde" bulunması; "siyasi zalimliktir?"..

***

Konuşmaya tepkili.. Konuşmaya eleştiri.. Konuşmayı benimseme gibi bir tavır, kabul görür.. Ama 33 vatan evladı şehit edildiği bir zamanda, Erdoğan'ın Trump'la yaptığı görüşmedeki "ironi" bir sözle oluşan gülümsemeyi; "şehitler varken gülünür mü?" denilmesi; "ne kadar vicdani ve insani"…

***

Diyeceğim şu.. Bu siyasettir, bu muhalefet dilidir, bizi bizden edip, bölük-pörçük haline getiren; herkesi birbirine hasım eden?.. İçteki "kurtçukların" üremesini sağlayan; "bu akıl ve bu düşüncelerdir?"… Yoksa ne yedi düvel, ne de vekalet üstlenmiş terör örgütleri "bizi dize" getiremez!…

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Kafa dağınıksa, sözcükler kırıcı olur?…