Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

ERDOĞAN NE DEMEK İSTEDİ?..

Kızılcahamam'daki; 28. istişare toplantısı..

Son gün.. Erdoğan Kürsüde.. Huzurda; AK Parti kadrosu!..

MKYK üyeleri.. Kadın.. Gençlik.. İl, ilçe başkanları… Yani bilumum teşkilat üyeleri.. Vekiller.. Kabine!..

Pek tabi ki; "Belediye Başkanları..!"

Üç günlük istişarede yapılanlar..

Kulisler.. Sohbetler.. Birebir istişareler.. Sunumlar..

Raporların; fikri analizi..  Teşkilat yenilemeleri..

***

Anlayacağınız.. Ekonomik.. Sosyal.. Siyasal.

Ki kültürel mevzularda, çok yönlü konuşuldu.. Ki, mutad bir beyin jimnastiği..

Derlar ya önemli olan; sonuç!.

İşte o sonuç nokta-i nazarda, gözler Erdoğan'da idi!..

"Son günde" mesajları ne olacak diye?..

Lakin verilecek mesajların beklentisi yüksek!!…

***

Çünkü… "Türkiye ittifakı" söylemine..

"Kızgın demiri soğutma" dönemine..

"Trenden inenlere.. "Trene yeni binenlere.."

En halisliği de; "fitne tohumu" ekme gayretinde olanlara yönelik belirlenecek rota!!!..

İçteki; "troyka, troller.."

Konuşulan; Ak Parti'nin eski ruhuna dönüş söylemi!!!..

***

Kısacası, 31 Mart'ın kesilecek faturası..

İl ve ilçe teşkilatları..

Seçim bölgelerinin "abileri..!" Küskünler..  Gönlü kırık edilenler…

AK Partiye kapıyı kapatıp, AKP'lilerle "ihtişam" sürenler..

Hasılı kelam; 28. istişare nasıl bir adisyonla "faturalanacağı?"

***

Ve Erdoğan konuşuyor.. İşte o başlıklar...

EMANET VE TEVAZU… Emanete sahip çıkmak kadar emanetin hakkını vermek de önemlidir. Emaneti ehline vermek istiyoruz. Arkadaşlar tevazu içinde çalışmalarımızı yürüteceğiz. “Elim kirlenir” diye eli sıkmayan bir belediye başkan adayımız varsa kaybeder ve kaybetti. Siz belediye başkanlarımız el de sıkacaksınız vatandaşlarımızla kucaklaşacaksınız.

***

CHP'NİN ELİNE SU DÖKME… Bir ilçe halkının taciz edilmesine, terörist ithamına karşı çıkıyoruz.  Orada senin kol kola gezdiklerin saldırdı. Linç kampanyası söz konusu olduğunda kimse CHP'nin eline su dökemez.

***

VESAYETLERDEN KURTULMALIYIZ… Türkiye'de vesayetin, darbe teşebbüslerinin hedefi olan AK Parti'yi suçlamak hezeyanın ta kendisidir. Biz bu Gezicileri iyi tanırız. Taksim'de Dünya Kadınlar Günü'nde düdükleri çalanları iyi tanırız. Bizim mücadelemiz CHP'ye oy verenleri bu çarpık zihniyetten kurtarmaktır.

***

NÖBETİ BIRAKMAK… Kendisine verilen imkanı kullanamayanlar da hiç kusura bakmasınlar nöbeti devretmek zorundadırlar. Her alanda adaleti gözeteceğiz. Doğumundan ölene kadar bu ülkenin her bireyi ülkenin imkanlarından adil bir şekilde yararlanma hakkına sahiptir.

***

DEĞİŞİM HER ALANDA… Eğer bu değişimi yapmazsak vazifemizi ihmal etmiş oluruz. Milletimizin AK Parti’den umudunu kesmemiş olmasının sebebi kendi kendimizi yenilemeye devam ediyor oluşumuzdur.

***

SİYASET YORULDU…. Milletimiz ve siyaset son dönemde yoruldu. Önümüzdeki dönemi tamamen icraata odaklanarak geçirmek zorundayız.

***

TREN DEĞİŞİKLİĞİ… Sakın bu fitne tohumlarını ekenlere asla fırsat vermeyiniz. Sizlere gelenlere tek şey söyleyin: “Bizim yapacak çok işimiz var siz yolunuza devam edin.” Bunların nereden nereye geldiklerini hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Onlarla kaybedilecek vakit haramdır.

***

YA OLACAĞIZ, YA ÖLECEĞİZ.. Bir dönem sınırlarımıza atılan füzeler, bombalar, kurşunlar neyse, son aylarda ekonomimize yapılan saldırılar da aynısıdır. Silahlı teröre nasıl teslim olmadıysak ekonomik teröre de teslim olmadık olmayacağız. Bir kez daha gördük ki ya olacağız ya öleceğiz, bunun başka yolu yok.

***

KİMSE PARTİDEN ÜSTÜN DEĞİL… Hiçbir AK Partilinin lakayt davranma, görevden kaçma lüksü yoktur. Bizimle yol yürüyen her arkadaşımızın vatandaşlarına karşı sorumlulukları olduğunu unutmaması gerekiyor. Kendini ülkesinden ve partisinden büyük görerek bu yolda yürümeye kalkanlar baştan kaybetmiştir.

***

ÇEVRENİZ VE ARKADAŞINIZ KİM?.. Kimlerle oturuyorsunuz, kimlerle kalkıyorsunuz buna da çok dikkat etmemiz gerekiyor. Eğer bizler hakikaten bu tür insanlarla oturup kalkarsak bedelini halk ağır ödetir.

***

ÇIKAR VE MENAFAAT DUVARI… Vatandaşa karşı etrafımızda bir etten duvar örülmesine izin vermeyeceğiz. İnsanların iş yapma, kazanma hakkı olduğunu bileceğiz. Bunun haksız kazanç olmasına müsaade etmeyeceğiz.

 

***

YENİ HEDEFLERİMİZ VAR… Önümüzde 4,5 yıl, belediyeler olarak 5 yılı aşkın zamanımız var. Ramazandan sonra başarı sırasına göre tüm illerimizi dolaşma azmindeyim ve dolaşacağım. Bu bir teşekkür ziyareti olacak.

 

***

Kısm-i ve özetle; mesajlar bu minvalde. Yani ortak payda!…

4.5 yıl seçimsiz.. 5 yıl da, yerel yönetimler.

Uzun bir zaman dilimi.. Bu süreç; "çok şeyler" ifade edebilir..

Pozitif.. Negatif..

Malum; "içteki ve dıştaki" dengelerin, girişkenlik halleri… Havayı; "önlemini, önünü, tedbirini görüp al" dedirtiyor..

Onun için de; Erdoğan'ın "kızgın demiri soğutma" çağrısı hayatidir!!…

***

Tüm partiler açısından..

Özellikle de, anamuhalefet noktasında; "büyük" önem arz etmektedir..

Siyasette.. Millette. Devlet-in bizatihi kendisi de; "siyasetteki yüksek tansiyondan" yoruldu..

Harap vaziyette.. Tedaviye, iyileşmeye artık yönelmesi gerekiyor..

Onun için de; "kızgın demir harlı ocaktan" çekilmeli!..

***

Çubuk'ta.. Meclis açılışında!.. Süren açlık grevleri.. YSK'nin seçime dair; "belirsiz" seyri!..

Genel itibariyle; "kızgın demiri" soğutma moduna giremedi..

Eğer ki; siyaset bir "toplumsal" uzlaşı aracı ise!…

Erdoğan'ın, Türkiye ittifakı çıkışı..

Ki, Milli yerli.. Ki, Millet.. Ki, demokratik ittifak gibi karşı; "öneriler" söz konusu ise.. Ki söz konusu!..

Ortak payda; "hep birlikte" kızgın demiri soğutma noktasında, elbirliği yapılmalı!…

Hal-i hazırda; en büyük ihtiyaç bu!.. Çünkü, hastalığımızın tedavisinde ilk seans bu!..

***

İFLAS EDEN ZİHNİYET?…

O da şudur…

Bir sapığı.. Bir tecavüzcüyü.. Bir ahlaksızı.. Bir caniyi.. Bir katili…

Bir hırsızı.. Bir rüşvetçiyi.. Bir fahişeyi.

Eğer ki "sırf" bir partiyi destekliyor diye!!..

Ya da ideolojiyi.. Veyahut, bir takımı tuttuğu için!!…

Yaptığıyla, ettiğiyle; "yekun" olarak tartıyorsa!!…

Ve o kötülüğü toplumun o kesimine "mal" ettiriyorsa!!..

Yani, matufmuş gibi gösteriyorsa..

Bunun üzerinden de "devşirmelerde" bulunuyorsa!!!…

***

Zihniyetini.. Karakterini.. İğrenç maskesini "gizleyip", kendini temize çıkarma gayretini sergiliyorsa!!…

En aciz haliyle… Senin sapığın.. Benim sapığım gibi; "pespallaşıyorsa!"

Dahası… Şu sapık" şucu çıktı.. Şu cani, bucu çıktı.. Bu rüşvetçi, bu partili çıktı etiketleri!..

Deriz ya!.. İki yanlış bir doğru etmez gerçeğiyle!…

İşte bu anlayışlar.. Bu zihniyet sahipleri; günümüz açısından "iflas etmiştir..!"

Çünkü, "çirkinliğin" dili; yüzlerine yansıyor artık!…

***

ŞEHİT CENAZESİ BEKLEMEK!!!

Artık yeter ya!.. Hayli uzadı… Ki uzayacak gibi görünüyor..

Şu Çubuk vakıası!… Kaşıyan çok..  Bıkmadınız mı; bu "körükleme" halinden!..

Baksanıza adamın; tekine!..

Diyor ki.. İnadına; "şehit cenazesine" katılacağız!…

E be gafil.. Elbette gideceksin.. Elbette gidilmeli..

Ama velakin, "yeni şehit cenazelerini" beklemek nedir?

Cenaze; "gelmesin..!"

Şehitler olmasın.. İnsan kanı akmasın diye; "mücadele" etmen gerekirken..

"Şehit cenazesini" beklemek; nasıl bir laf!..

İğrençlik!… Batak.. Gruh.. Fikriyatsız bir aklın; "raconu" ancak böyle, konuşur!..

Zaten!.. Vakıaya dair, konuşan "hep batıyor?"..

Çünkü; "duygu" yok.. Çünkü, vicdan yok. Çünkü empati yapacak, zihniyeti yok!..

Olmayınca!!!.. İşte; Çubuk vakıaları da hep yaşanacak?..

***

ARKADAŞ KELİMESİ!…

Önemi büyük!.. Ama; şu günlerde hayli "itibar" kavgasında!…

Birileri; itibarsızlaştırıyor.. Sınıfsallaştı…

Ya; sen "arkadaş" demiştin ya!..

Ya; sen de "arkadaş" demiştin ya!…

Neyse!… Vaziyetin ikmalindeki hadisenin kökenine inince!.

Yanıt; "ne değersiz arkadaşlarınız varmış?…"

Be arkadaş!…


Bu Makale 487 kere okunmuştur.