Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

OKUL SERVİSLERİ…

OKUL SERVİSLERİ…

İlgili, yetkili, denetleyen kurum kim?.. Milli Eğitim mi, Okul idaresi mi, Okul aile Birliği mi, Belediye Zabıta ekibi mi, Emniyet trafik mi?.. Her kim ise?.. Ama ben diyorum ki; hepsi bilaistisna sorumlu.. Ki, "Şoförler" odası başkanlığı dahil… Hepsi; işin sağından, solundan, üstünden, altından; "alakalılar..!" Yani; hiçbir kurum "ben sorumlu değilim" diyerek, benim nazarımda "sıvışamaz..!"

***

Ha bir de, Devlet okulları ile Özel Okul servisleri diye de bir ayırım yok!.. Her ne kadar; "giyim, kuşam, donatı" noktasında, "her şey" paraya göre, muamele görüyorsa da!… İş hayli "sorumluluk" arz ediyor.. Öncelikle, şehir içi trafikteki keyfiyet.. Öylesine süratli, öylesine "kural hataları" ve yine öylesine okul önlerindeki "indir-bindir" keyfiyeti söz konusu ki; öğrenciye "ecel teri" döktürüyor…

***

Hele ki "haylaz" diye ifade ettiğimiz "hareketli" öğrencilerin, servisteki takıntıları ve kontrolsüzlükleri "yürekleri" ağza getiriyor.. Şoför mahallini kapma yarışı.. Pencerelerin açık, müziğin son sesteki tonu, şoförün de "havalı" ve güneş gözlüğüyle olan hali, bütünleşince; tam bir ralli aracı gibi!!.. Hele ki hız..

***

Çarpma da, kaza da, araçtan düşme de kaçınılmaz bir hal alıyor.. Şöyle servis araçlarının sağına, soluna bakıldığında zaten; işin rengi ortaya çıkıyor.. Ya bir de, öğrencilerin servis içerisinde, yer kapma konusunda "birbirleriyle" yumruklaşma, saç-saça girme, aksiyonları tabiri caizse; "arena" gibi! Akranların varlığı da ayrı bir garabet durum!!!!…

***

Aracın yaşına, hurdalık mı, yeni mi, bir kenara bıraksak bile şu kapasite kullanımları; "kamyon" istifi gibi.. Bindir de, bindir; "sıkışın abiler gelen var?" diye yükselen sesler.. Özellikle, 16 ya da 18 kişilik kapasiteye sahip "servislere", iki katı öğrencilerin, istiflenme hallleri, "kelle-paça" taşıyorlar sanki… Bir koltukta, iki, ayakta kalanlar ayrı.. Bir de ikide bir, servisin ve şoförünün değiştirilmesi…

***

Evet; özetle öğrenci servisleri ve velilerin "kaygı, endişe" içerisinde eli yüreğinde, dillendirdikleri bunlar.. Son günlerde bu konuda, ciddi mesajlar alıyorum.. "Ne olur ilgili ve yetkililer "sorumluluk" üstlenerek, denetimlerini artırsınlar.. Kime söylüyorsak, herkes başka bir adres gösteriyor.." diye gelen tepkiler..

***

Velhasıl!… Yukarıda isimlerini zikrettiğim; kurumlar "hayati" önem arz edici, can parelerin, evlatların hayatlarını yakından ilgilendiren mevzuuya, "sorumluluk" ilkesiyle eğilim göstermelerini bekliyoruz.. Acılar, ölümler yaşandıktan sonra, alınacak önlem, denetim, ya da görev sorumluluğunu yerine getirmek; mana teşkil etmez.. Çünkü iş işten geçmiş olur..

***

ÜST GEÇİT İSTİYORUZ

Dün bu yazıyı kaleme alırken, aldığım onlarca telefon oldu.. Arayanlar, Talaytepe Anadolu Lisesi ve çevresindeki iki okulun velileri!.. Öfkeli, tepkili ve isyan edercesine; söylenip durdular.. Nedeni; iki gün önce bir öğrencilerinin yolun karşısına geçerken, trafik kazası sonucu ağır yaralanması.. Çocuk şuan yaşam savaşı veriyor..

***

Diyorlar ki… Okullarda toplam 3 bine yakın öğrenci bulunuyor.. Lise, Ortaokul ve İlköğretim.. Ne çevre güvenliği var, ne trafik ne de, yol kontrolünü sağlayan var.. Öğrencilerin okula geliş ve gidişlerinde; gün trafik kazasız geçmiyor.. Yol çift yönlü, üç şeritli.. Okul kavşağında ışık yok.. Hız limiti, 82. Ama uyan kimse yok. Son sürat araçlar geçiyor.

***

Yeni eğitim yılında bir evladımızı kaybettik. Yolun karşısına geçerken, otomobil çarptı.. Biz ilgili ve yetkililere defalarca müracaat ettik.. Öğrencilerimizin güvenliğini sağlayın. En çok ihtiyaç duyulan; üst geçit. Acilen üst geçittin yapılması gerekiyor. Ve bu güzergahtaki orta refüjlere güvenlik şeridi yapılmalı.. Yaya olarak, karşıya geçilmesi engellenip, üst geçitle sorunu çözmeliyiz. 

***

Valimize.. Belediyemize.. Karayollarına çağrımızdır; başka acılar yaşanmasın, evlatlarımız ölmesin diyoruz. Okulun hemen karşısında, TOKİ konutları bulunuyor.. Ve öğrencilerimizin yüzde 90'ı buralarda ikamet eden ailelerin çocukları. Lütfen sesimiz olun, başka anaların yürekleri yanmasın.."

***

Evet, Okul servisi ve Talaytepe Anadolu Lisesinden yükselen "üst geçit" çığlığı bu minvalde. Yükselen bu sese; ilgili ve yetkililerin duyarsız kalmayacağını ümit ediyorum!…Yapılması gereken; Kaf dağından" su taşıma değil.. Sadece, oturdukları koltuğun sorumluluğunu yerine getirmektir..

***

 

GÜNÜN SÖZÜ

"Herkes kendi kapısının önünü temizlerse, her yer tertemiz olur.”

 


Bu Makale 616 kere okunmuştur.