ORTADOĞU'DA ŞER İMPARATORLUĞU!..

Gerek "sıcak" ve gerekse "soğuk" savaş yılları olsun!.. Ve gerekse tüketilen zaman dilimi içerisinde, Ortadoğu'da yaşananların özetle tarifi şudur.. Küresel güçler; "şer imparatorluğu" kurma planı içerisinde!…

***

Bu plan, bugüne özgü değil.. Asırlara sahiptir.. En basit örnekle "burnumuzun" dibindeki, Suriye'de "vahşi" süreç bunun en bariz kodudur… Soçi denildi, Astana denildi.. Şu denildi, bu denildi.. Düzine düzine "toplantılar" yapıldı.. Peki bir sonuç alındı mı?…

***

Savaş durdu mu?.. Ölümler, katliamlar, yıkımlar, engellendi mi?.. İnsanların evinden, barkından, yerinden "edilme" hallerine, çözüm sağlandı mı?.. Ne mümkün?

***

Çünkü, zerre-i miskal "akan ve akıtılan" kanın durdurulmasına dair, "somut" samimi, ihlaslı ve güven verici bir ortam, yaratılmadı… Ve her zirve öncesi, dikkat edilirse bir bölge insansızlaştırılıyor..

***

Bir taraftan, ABD uçakları vuruyor.. Bir taraftan Rusya uçakları.. Öbür yandan, diğer örgütler.. Ki rejim de ayrı bir "katkı sunucu" yerel güç olarak, kendi halkına "havadan ve karadan" bomba yağdırarak, "dehşeti" yaşatıyor… Ve sivil halk o bölgeden "göç" ettiriliyor..

***

Sonrası!.. İşte o sonrasında O bölgeler Ortadoğu'yu iki asırdır "birbirine" kırdırma politikası kapsamında "şer" güçlerinin "emir ve komitasındaki" vekalet savaşının figüranları olan "lejyonerlerle", donatılıyor…

***

Ortadoğu'da; ABD ile Rusya "ittifakı" tartışılmaz bir gerçektir.. Ki, zıt fikirde olanlar olsa da, tarihin sayfaları çevrildiğinde, iki ülkenin "birebir" açık bir çatışma ve savaş içerisinde olduklarını, göremeyiz.. Ki olmadı da… Ancak, yaşananların sonuç itibariyle "kime kazanç" sağladığı gerçeğine bakıldığında, işte o "gizli paylaşım" ittifakı ortaya çıkmaktadır…

***

Nitekim!.. Ortadoğu'daki tüm devletçiklerin, "silah ve muhimmat" konusunda, kapısını çaldıkları, aşındırdıkları iki ülke var?.. O da, ABD ve Rusya.. İki ülke de; "müttefiklerini" uluslararası işbirliği noktasında "dost" diye kendilerince tanımladıkları ülkeleri, "birbirleriyle" korkutuyorlar…

***

ABD kendi silah pazarında "Rusya'yı" öne sürerek "tehdit" olarak gösteriyor, Rusya kendi pazarında ABD'yi "tehdit" unsuru göstererek, silah satışını yapıyor.. Yani güç koridoru!.. Kendileri açısından "açık silah pazarıyla" ülkeleri, her yönüyle tabiri caizse "dönme dolap" yapıyorlar..

***

Diyeceksiniz ki, Türkiye ne yapıyor?.. İşte ülkemiz de bu "şer imparotorluğu" atmosferinden kendisine yönelik saldırılara karşı, kendini savunuyor.. Savunurken de, iç siyasetinde "tartışma" konusu olduğu yılların "müttefiki" ABD ve son yarım yüzyılın "dost" ülkesi Rusya arasında mekik dokuyor...

***

İşte bu mekik dokuma!.. Ve Ortadoğu'da var olmanın mücadelesi, açıkça bir "istiklal harbi" olduğu gerçeğini ne yazık ki, görmüyoruz!.. Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyordu, tarihten örnekler getirerek şu an "istiklal harbini yaşıyoruz.."

***

SAPLA SAMANI KARIŞTIRIYORUZ!..

Ne yazık ki, "hadiselerimizi" hep bu kulvarda, tartışıyoruz… Ki bu da; denir ya "taassup" içerikli.. Bakınız bir süredir; "Gezi" olayları tartışılıyor… Şu veya bu deniliyor… Ama "sapla-saman" birbirine karıştırılıyor..

***

Şöyle ki… Gezi'nin ilk günleri.. Park'ta "çadır kurup, gitarıyla" yeşile dokunma direnişinde olan, gençler, çocuklar, liseli öğrenciler.. Onları, herkes kucakladı!… Ve keşke; "her meselemizi" böyle, tartışabilelim dedik…

***

Ancak… Ne vakit ki, işin içine "mesele ağaç değil, iktidar devirmektir" sloganı ve beyanı, pusuda bekleyen "şer fikriyatlar" devreye girince.. İşte o zaman o masumane "yeşil direniş" Alabora oldu…

***

Hakikat bu… Onun için, "sapla samanı" birbirine karıştırmak, "hayır" getirmez, "şerden" başka!!!..

***

YENİ PARTİLER..

Sahi, yeni partiler "kimin gönlünü" alıp, kendisine "seçmen" yapacak?.. Ya da, "sandıkta" oy olarak, hanesine yazdırabilecek?… Doğrusu, hal-i hazırdaki "siyasi seyirleri?" katılım üretici değil…

***

Hele ki, "kararsızlar mı, belirsizler mi" diye tanımlanan parti için..  Ki yapılan ankette; iktidar ve ana muhalefet parti tabanından pek de "kazanım" sağlayabilecekleri, gözükmüyor… Yani "siyasi bir rüzgar" estirememişlerdir… Bundan sonra eser mi?.. Denir ya; "adam olacak çocuk…"

***

ERDOĞAN'A DOĞUM GÜNÜ MESAJI!…

Partisi tarafından hazırlanmış çok "doğum günü" mesajı gördüm.. Elekten geçirirken, parti grup toplantısında, kısa bir sinevizyon ekrana gelince.. Eldekileri bıraktım.. En iyisi bu!.. Çünkü, Erdoğan'ın, "simit ve su" satışını, buradan elde ettiği parayla "kitap" satın alışını, hikaye eden bir kısa film… "Nice senelere seninle.."

***

Yatılı okuyan.. Simit ve su satarak, harçlık elde eden!.. Kıt-kanaat geçinen bir ailenin çocuğu!.. Ve bugün, Dünya lideri.. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Cumhurbaşkanı.. Ülkenin en uzun süre, "iktidar" olabilen hükümetinin reisi olmak.. Bir kitaptan, dünyanın en büyük "kütüphanesine" evrilmek.. Kendi ifadesiyle, "bir kitap, bir insan"…

***

REGAİP KANDİLİ...

Mübarek aylara girmiş bulunuyoruz.. Recep.. Şaban.. Ve Ramazan… Pek tabi ki bugün, Regaip Gecesi.. Yani, Ramazan-ı Şerif'in habercisi!...

Bizleri bu mübarek aylara, günlere kavuşturan Yüce Rabbimize binlerce hamd-ü senalar olsun… Bu ayların rahmet, mağfiret ve bereketi hepimizin üzerine olsun.

Rabbim cümlemizi devamına erdirsin.

***

GÜNÜN SÖZÜ
Fikri olmayanın hakikati da olmaz?