SUR'DAKİ EVLER!…

Dün "yanıtsız sorular" başlığı altında sormuştum.. Demiştim ki… Virane edilen Sur'daki "kentsel dönüşüm" kapsamında yapılan konutlar "kim kimin nam-ı hesabına" satıyor?. 1 milyon 250 bin liraya satılan evlerin fiyatını kim belirliyor?..

***

Soruya yanıt ararken, Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesinden "okkalı" bir iddia geldi.. Sur'un sokaklarını görmemiş yabancı mimarlarla inşa edilmiş.. 181 adet Sur Evi projesinin "proje çizme ehliyeti" olmadığı ileri sürülen AK Parti eski Milletvekili Mine Lök Beyaz'a çizdirilmiş.. Yani; "Büro Tescil Belgesi yok.." Tabi Beyaz'ın bir da ortağı var deniliyor?.. O da kendisi gibi; "siyasi bir kimliğe sahip..!"

***

Oda'nın bir diğer iddiası da; "Sur'da, Diyarbakır'ın tarihi evleri diye inşa edilen konutların mimari yapısına ilişkin.. Deniliyor ki, Diyarbakır'ın mimarını taşımıyor; Sincan Cezaevini andırıyor…" Yani, Sur dün "tarihsel" bir kimliğe sahipti, ama bugün tüm hafızası" silinmiş, kimliğini kaybetmiştir" deniliyor.

***

İddiaların pek de "detayına" girmek istemiyorum.. Çünkü, "teknik" yönü çok yüksek.. Yargı yönü, Çevre Şehircilik yönü.. Bir çok kurum ilişkili, isim var.. Lakin; söylenenler ve raporlandırılanlar "yenilir, yutulur" olmadığı gibi; "önümüzdeki zaman dilimi" açısından, hayli sorgulayıcı olacağını da şimdiden ifade edeyim..

***

Hani bir söz var.. "Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu" misali.. Sur'un diğer yüzü; "perde indikten sonra ortaya çıkacak.?" Ve kimler; burada "ben mal, mülk, hak sahibiyim" diyecek?.. Malum; hayli "kulis ve efsaneleşen iddialar" var…

**

Onun için, "kafalardaki soruların" cevap bulması, olası algıların bertarafı, icra edilecek "siyasi ve politik" aksiyonel hareketliliğin yaratacağı kırılmaya karşı, ilgili ve yetkili zevatın, teferruatlı bir bilgilendirme yapması gerekiyor.. Çünkü Sur'daki "kırılma ve virane hal" tüm çalışmalara rağmen, "siyasi tercih" açısından bir sonuç vermedi?..

***

Yani, Sur açısından "yasaklar" hala devam etse de; "yasak bölgede" nelerin olup-bittiğine dair "şeffaf" bir duruşun sergilenmesi gerekir; özellikle "hala yüzlerce hak sahibine ulaşılmamış, uzlaşılmamış" gibi bir "garabet" durum vaki iken; "Sur sırlar aleminden" çıkarılarak, "saydamlaştırılmalı..!"

***

ZERZEVAN'A YAPILAŞMA İDDİASI..

İlginçtir, dün sosyal medya üzerinden gündeme geldi.. Gündeme getiren de, Sur'daki "imar" yapısıyla ilgili "ehil olmadığı" iddia edilen, Eski Milletvekili Beyaz'dan geldi.. Tesadüf mü, bilinçli mi, doğrusu zamanlama ve iddiaların havada uçuşması esnasında; "Zerzevan'a" yapılaşma iddiasının gündeme gelmesi; çok sorgulayıcı?.. Dikkatimi çekti.. Neyse; "biz irdelemeye devam edelim.?!"

***

SOKAKLAR CEZAEVİ!…

Ceza hükmünüz nedir?.. Caydırıcı mı, değil mi?… Eğer ki "suç" işleyen kişi, işlediği "suça" dair aldığı cezanın "mahkumiyetinden" sonra, aynı suçu bir kez daha işliyorsa.. Dahası bunu, bir değil, iki değil, halk deyimiyle "meslek haline" getiriyorsa; demek ki "ceza hükmünüz" caydırıcı değil.. Bilakis; "teşvik" edicidir…

***

Bakınız günlerdir "Ceren" vakıasını konuşuyoruz!.. Kalbine "inen" bıçak ve Adalet'in hükmüyle oluşan; "vahim durum!.?"… Düşünün; 14 yıl önce bir çocuğu öldüren, 20'ye yakın da "hırsızlık" suçuna bulaşmış biri; 13 yıl yattıktan sonra "açık cezaevine" alınıyor.. Ve şahıs cezaevinden firar ediyor.. Sonra gelip; "o bıçağı Ceren'in kalbine" indiriyor?.

***

Peki, atılacak çığlık; "Adaletin bu mu dünyanın ötesinde!?"

***

İşte, Yargıyla alakalı hükümetin hazırlık içerisinde olduğu "2. Yargı Paketiyle" alakalı konuşulan; kısmi af!.. 6 suç çeşidinin dışındaki "suçlara af" getirilecek.. Af'a dair gerekçelerden birine bakar mısınız; "cezaevleri yetersiz" ondan!… Yani, Sokaklar "cezaevi" cezaevleri de "yaşam" alanına dönüşüyor...

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Harmanda dirgen yiyen sıpa, yılına kadar acısını unutmaz...