Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

YAŞASIN CUMHURİYET!

Sahi.. Bugün, şöyle göğsümüzü gere gere, hiçbir takıntı, şu veya bu koşul öne sürmeden!.. Amasız, mamasız, gönlü kırıksız; "Yaşasın Cumuhriyet" diyebiliyor muyuz?!… Niye bir an olsun; duraksadınız?...

***

Öyle ya!… Cumhuriyetin ilan edildiği gün, Milletvekili Mehmet Emin bey kürsüye çıkıp, şöyle demişti....

Cumhuriyet'in nasıl "bir fazilet" kimliğini içerdiğine dair.. Demişti ki; "Adsıza şeref, esire hürriyet, zayıfa hak, sefile saadet bir hükümet.. Ve bunun adı da Cumhuriyet.."

***

Sonra bir öneri sunuyor.. Diyor ki, Meclis üç kez "yaşasın Cumhuriyet" diye haykırsın.. Ve öyle de yapılıyor..

***

Peki, o günden bugüne değişen ne oldu?!.. Bugün, Cumhuriyet'in 96. yılındayız!… Öyle ya, Cumhuriyet eşittir Demokrasi diyenler vardı..  Ki onlar, Cumhuriyet'in "tek kurucusu" olarak kendilerini kahraman(!) ilan edenler idi.. Sonrası Kemalistler..

***

Lakin kendileri de biliyorlardı.. Cumhuriyet başka, demokrasi başka!… Çünkü, Cumhuriyet "devlet başkanının" veraset yoluyla gelmediği, tek rejimdir.. Ama, onlar "demokrasi" libası altında; "Cumhuriyet'in fazilet" kimliğine, enva-i suikastı yaptılar… Veraset te oluştu, müesses nizam da..

***

Dini de, inancı da, dili de, alfabeyi de, giyimi de, kuşamı da, bin yıllık değerleri de, tarihi de, kültürü de, aba ecdadı da; "yok" sayıp, bunu da "demokrasi" libası altında, çağdaşlık, batılılaşma, adıyla gerçekleştirmediler mi?… Kaldı mı, 96 yıl önceki, Türkiye'nin geçmişi?.. Maalesef...

***

Tüm bunların ötesinde, Cumhuriyet'in "fazilet" ruhunu da, kaybettik.. Ki hal-i perişanlık orta yerde.. Irkçılık var, ayırımcılık var, hizipleşme var, düşmanlık üreten "siyasi" fikriyat var.. Yani yerli ve milli bir bütünlük kuvveti yok!… Arıza kimde?…

***

Neyse!… Her şeye rağmen diyorum ki;

Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesillerin yetiştirilmesi temennisiyle; Yaşasın Cumhuriyet..

***

DEAŞ İŞİ BİTTİ Mİ?…

Doğrusunu isterseniz!… "El Bağdadi'nin öldürüldüğüne" dair ilk anda; "gelen flaş bilgiye" inanmamıştım.. "Teyide" muhtaç; irdeleyelim diyerek, arkadaşları uyarmıştım.. Flaş haber, diye geçilmesin.. Öyle ya!.. Bu Bağdadi, özellikle son üç yıl içerisinde; "kaç kez" öldürüldü, diye haberi yayıldı…

***

Ki en son bir yıl önce, Irak yönetimi duyurmuştu "öldürdük" diye.. Sonra, yanlış istihbarat denildi.. Bağdadi, Suriye'de "gizleniyor?" diye de açıklama yapıldı.. DEAŞ'ın yapılanması.. Bağdadi'nin, "yemlenmesi" biliniyor ki, Ortadoğu'da yeni bir "dizayn" içindi.. Onun için; "yeni süreç ve planlar" açısından, üzerlerinde dolaplar çevrilen "vekalet aktörler" her daim patronları tarafından yeri ve zamanı gelince; "ya yaşatılır veya öldürülür?"..

***

Saatler geçince; "iş ciddileşti mi" ne dedik kendi kendimize… Çünkü, bu kez ABD üstlendi "Bağdadi öldürüldü" diye.. Trump kameralar karşısına geçip aktardı.. Operasyonu "film gibi" izlediğini, öldürülmesine an be an şahit olduğunu, "bağırarak, ağlayarak köpek gibi öldü" diyerek, vakıayı duyurdu.. Ama velakin, "öldürüldüğünü" belgeleyen tek bir görüntü, ya da cesediyle ilgili ayrıntı verilmedi..

***

Hiç kuşkusuz ki, Ebubekir el-Bağdadi'nin "öldürülmesi" ortadan kaldırılması, önemli bir gelişmedir.. Özellikle, korkunç bir terör dalgasına, şiddetine, kafa kesici, yakıcı, acımasız, insanlıktan nasipsiz bir yapının liderinin "yok edilmesi", her açıdan, başarıdır, iyi bir haberdir, bölgenin "sulhu" açısından zafer diye de ifade edebiliriz…

***

Ama velakin!.. Bu değildir ki; "DEAŞ" bitti.. Artık, Ortadoğu'da "vahşi cinayetler" olmayacak, "vekalet" üretici, planlara DEAŞ malzeme olmayacak?..Ne mümkün?… Bu yanlış.. Böylesi bir fikir ya da düşünce, "vitrine" aldanmak olur.. Esas gelişmeleri; mutfağı, vitrin arkasını "kavrayamaz" gözardı ettiğinizde, karşınıza yeni yapı ve liderler, oluşumlar çıkar…

***

Netice itibariyle!… DEAŞ'ın haleflik ve seleflik, sürecine bakarsak.. Üstlendiği vekaleti yerine getirmeye, göz atarsak.. Irak, Suriye, Ürdün ve Afganistan, Pakistan, ki Türkiye dahil olmak üzere; "yarattığı savaşlarla" nasıl bir denge değişikliği yaratma görevini yerine getirdiğini, net görürüz!… Dün, El Kaide idi, bugün DEAŞ… Yarın nasıl bir "doğumla" yeni çocuğunu, sahaya sürer bilinmez..

***

Çünkü, dün Usame Bin Ladin idi.. Bugün, Bağdadi.. Yarın; bir başka isim.. Velhasıl; DEAŞ için Bağdadi'nin ölümü bir bitiş mi, yoksa yeni bir "örgüt yapılanma" ve yeni isimle, sahaya çıkma adına bir başlangıç mı?… Onu göreceğiz… Klişeleşen bir ifade var.. Burası Ortadoğu "cadı kazanı" ateşi körükleyen de çok, kazana "iaşe" döken de çok.. Kepçe kimin elindeyse, karıştıran kim ise "sona da başlangıca da karar veren o…"  İşte o el, zemine ve zamanın konjektörüne göre peydah ettiği "piç" evlatlarına, misyon yükler!…

***

BARLAS'IN ÖNERİSİ…

Mahmet Barlas.. Diyor ki, benim bir önerim var.. "Madem bizim teröristimize Trump general diyor, biz de onun teröristine Mareşal diyelim.. Çünkü bakarsınız yakında bizim FETÖ elebaşına da "Halife" falan diye söz eder…

***

Valla.. Bu öneri, hayli makul… Dikkate alınmalı.. Bir denesek mi diyorum!…Sizce…

***

GÜNÜN SÖZÜ?

Beyni şeytanlaşmış insanlara doğruyu anlatmak suyun üstünde yürümek gibi bir şeydir!..


Bu Makale 1301 kere okunmuştur.