Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

AH MUHALEFET AH!…

Ne yazık ki…

Al birini vur ötekine..

Konuşurlar..

Eleştirirler..

Bağırırlar..

Çağırırlar..

Hakaretleri zincirlerle..

Ama bir an olsun; "aynaya" bakmazlar..

Biz ne dedik..

Biz ne yapıyoruz..

Biz niye, "hep" muhalif mahallenin müdavimiyiz!..

Kök salmışız..

Ne zaman iktidar..

Ne zaman hükümet..

Ne zaman, halkın teveccühüne mazhar olacağız; demiyorlar..

Ya da olabilir miyiz diye?


 

Bakınız!..

Kemal Bey'e.. Ki Akşener'ine!..

Gittikleri her yerde..

Esnafa..

İşçiye..

Öğretmene..

Emekliye..

Yani, toplumun tüm kesimine?..

Kimi derseniz; görüştüklerinde "sitem" ederler!..

Derler ki..

Hayat pahalılığından şikayetçisiniz..

Çarşı-pazar ateş pahası..

Geçinemiyorsunuz..

İş, aş yok…

Mutfakta tencere pişmiyor..

Sebze bu kadar..

Meyve bu kadar...

Vergi yükü ağır..

Kepenkleri indirdik..

İflas ettik..

Yani ah vah ediyorsunuz!…

Kılıçdaroğlu dün okkalı bir iddiada bulundu..

Dedi ki..

"Hükümet, Londra'daki tefecilere 149 milyar dolar faiz ödemesi yaptı?"

Ve devam etti.

Buğdayı, Pamuğu ithal ediyoruz..

Tüm fabrikaları sattık…

Silah fabrikasını bile sattık..

Kime, kaça, niye sattık bilmiyoruz..

17 yıldır, AK Parti iktidar..

Çocuklarımız, aç uyuyorlar..

Ama; "hükümete oy veriyor-uz-sunuz?.."

Bunları ifade ederken…

Ahaliye getirilen suçlama..

Kabahat sizin..

Hem şikayet..

Hem destek..

Ne yaman çelişki değil mi?

Bu çelişki nasıl oluyor?..

İşte; bunu bir türlü "sorgulamıyor?"..

9 seçim kaybetmek!…

Ve hiçbir şekilde; ders-i ibret alamamak!..

Hala da o koltukta oturabilmek!..

Büyük bir maharet!..

Her babayiğidin işi değil..

Neyse..

Aynayı kendine tutmuyor ki?

Hep başkasına tutuyor..

Yüzündeki sivilcileri..

Çirkin hal-i vaziyeti görür..

Ben nerde; "yanlış" yaptım diye?

İşte bunu deme aklına sahip olamıyor?

Arıza-i nokta da burası!!!…

"Özeleştirisiz..!"

Hep derim..

Mevcut muhalefet..

Bilaistisna hepsi!…

AK Parti için; "bulunmaz" bir nimet..

Şans..

Altın tepside; "iktidar" sunucusu..

Ama velakin!..

Ülke ve millet için; "püsküllü bela..!"

Vahim bir "bozuk" makina!..

***

YAŞASIN SAĞDUYU!…

El hak.. Olması gereken de bu!…

Provokasyonu..

Provokatörleri..

Pusuda bekleyen kurtları..

Ezan'a karşı "uluyanların", hedeflerini "kursaklarında" bırakma adına; "yaşasın sağduyu..!"

Zaten!..

Ülkemin insanında bu feraset, tartışılmazdır…

Kimin nasıl bir "it.."

Kimin nasıl bir "bit.."

Kimin nasıl bir "kene"

Kimin nasıl "iffetsiz"

Kimin nasıl "fahişe.."

Kimin nasıl "gay.?"

Kimin nasıl "homoseksüel" olduğunu bildiği gibi..

Kimin salih..

Kimin mümin..

Kimin bu ülkenin birliği ve dirliği için, mücadele ettiğini de en iyi bilendir…

Üstün bir ferasete sahiptir!…

Oyuna gelmez..

Oyunları her daim bozar!...

***
 

Ama velakin!..

Biz Kürtlerin bir deyimiyle...

Bir zümre var ki; olup bitene "tışteki nabe" deyip geçmesi, bir gaflettir!..

Yani "Boşver.. Ne olacak?"

Eee.. İpin ucu kaçtı mı; tut tutabilirsen..

"O zuhur" her daim tekerrür eder..

Ki palazlanmaya başlar..

Bilahare, "kanıksanır" noktada, sıradanlaşır..

Ezan'a karşı, sergilenen tutum da bu!…

Görüntüler açık…

Taşınan pankartlar belli…

Ezan okunurken yapılan "ıslıklama da" aleni!..

Ki yapılan "sosyal paylaşımlar" var…

Yani ortada "vahim" kabahat var..

Rezillik..

Saygısızlık..

Hadsizlik..

Densizlik, bir değil milyonlarca kez vücut bulmuş!…

Çelişki de; "yürüyüş" caminin hemen sokağında..

Kendine pay çıkaranlar ne diyor?

Hele ki, AK Parti'nin AKP'li tayfasında olan; "yazar-çizer?"..

Özür dileyen bile var?

O ıslıklar ezana değilmiş?..

Polisin "eyleme" izin vermeyişine imiş?…

Ki "bu libasla" vaziyete masumiyet kazandırılmaya çalışılıyor??

Ayrı bir garabet!..

Şuyuu vukuundan beter!…

Sonuç derseniz!!!…

Eğer ki anayasamızda..

Ceza-i kanunlarımızda..

İslam ülkesi Türkiye'mizde, dün olduğu gibi bugün de!…

Milletin "kutsalına.."

Ki O Ezan'dır..

Ki O Kur'an-ı Kerimdir..

Ki 'O Peygamber Efendimizdir..

Ki O İman ettiğimiz, İslamiyettir…

Ülkenin ve milletin varlık sembölüne yönelik "en küçük" incitici hamleye; "yasak" getiricilik yok..

Hakarete..

Saldırı gibi bir meczupluğa "ceza-i bir müdahale" söz konusu değil!..

Çaydırıcılık yoksa!..

Yasak..

Yasal bir "koruma" kalkanı bulunmuyorsa!…

Asıl tartışmamız gereken "vay ki vay" halimizdir?

Yaşasın sağduyu..

Ama kahrolsun; "zuhur" halimiz!..


Bu Makale 453 kere okunmuştur.