AHA DA İŞSİZLİK RAKAMI…

Öyle ya..

Siyasilerimiz ne diyordu; "seçim" öncesi?

Bürokratlar…

Sivil kurumlar da; Diyarbakır'a dair konuşuyorlardı…

Yatırım var..

Ekonomik canlanma var..

İstihdam alanları yaratıldı..

Yeni iş kulvarları..

Yeni projeleri ikmale getiriyoruz..

Belediyeler..

Kamu kuruluşları..

Milli Eğitim özellikle..

Toplum Yararına Programı kapsamında binlerce kişi "istihdam" edildi.

Ediliyor..

Yani, "işsizlik" minimize edildi...

İşte İş Kur, tarihi "işçi" alımlarını gerçekleştiriyor..

Sur'daki "hendek-barikat" terörünün yarattığı travma..

Aile fertlerinden işe alınmalar..

Yani, de babam he babam…

Peki, sonuç?

"Görünen köy kılavuz istemez" misali…

Hiç de "öyle" değil..

Bakınız…

Diyarbakır İş Kur Müdürü İsmail Koç'un bizatihi ifadesi..

Ne diyor?

"5 bin 925 işçi alımı yapılacak..

Çeşitli kurumlarda "istihdam" etmek üzere..

Ki, 6 aylık bir süre…

Başvuran işsiz sayısı 30 bin…"

Ha bu arada; "torpil" rezaleti de ayrı bir muamma..

Gazetelere manşet…

Tepkiler…

Serzenişler…

İddiaların da bini bir para..

Aynı soyadı..

TC Kimliklerindeki sıralamanın birbirini takibi..

Yani kayırma var…

İş Kur Müdürü Koç, "yok dese de" konuşulan çok..

Demek ki…

"İşsizlik" hiç de öyle denildiği gibi; "minimize" edilmiş değil..

Hala büyük sorun..

***

HASTANE S.O.S VERİYOR…

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi…

Öyle ya..

S.O.S Vermesin mi?

Çığlık, çığlığa "harap" haldeyiz demesin mi?

İmdat etmesin mi?

Hekim var mı?.

Sağlık personeli var mı?

Başhekim var mı?

İdareci var mı?

Yok..

Yok..

Yine yok..

Soran, ilgilenen, çözüm üreten yok?

Halk deyimiyle; beri berdan durum...

Yoklar "silsilesi" içerisinde, "debelenip" duran bir hastane..

Kaç kez yazdığımı.

Kaç kez etkili ve yetkili zevatı, uyardığımı ben bile bilmiyorum sayısını..

Hep; diyorum..

"Sağlık sağlıksız" işliyor..

Bugüne özgü değil..

Ne yazık ki, yıllar yılıdır bu böyle..

Gelen gideni aratıyor..

Ama hal-i hazırdaki durum; beterin beteri!

Batıyor..

Hem de vahim bir şekilde; "göz göre göre batan bir hastane!"

Eğer ki bir hekim..

Eğer ki bir sağlık çalışanı..

Eğer ki yıllarını bu alana vermiş bir doktor "bu hastane dökülüyor" diyorsa!

Şikayet ediyorsa..

Etkili ve yetkililere; "serzenişte" bulunuyorsa..

Daha ne demeli..

Peki, sorumlu kim?…

İşte o "meçhul.." 

Haklısınız diyen çok..

Ama, suçlu işte bu diyen yok..

Çünkü kimse "sorumluluk" üstlenmiyor..

 

***

HANİ NERDE?

Sahi..

24 Haziran öncesi ne deniliyordu?

Başkanlık sistemine geçilirse...

Erdoğan seçilirse…

Hükümet kurulursa…

Lokontalar kapanacak…

Muhtarlıklara kilit vurulacak…

Yastık altındaki dövizlere el konulacak..

Şirketler...

İş adamları...

Müteahhitler…

Bankalar…

Kıskaca alınıp, malları, mülkleri gasp edilecek…

Resmi nikah kalkacak..

Çocuk gelinler çoğalacak..

Haremlik, selamlık gelecek..

Seyahatlare kısıtlama gelecek.

Kimse tatile gidemeyecek..

Denize girmek..

Havuza girmek yasaklanacak..

Krallık..

Padişahlık..

Diktatörlük gelecek…

Sahi tüm bunlar geldi mi; ne oldu?

Halk deyimiyle..

Yalanın tohumuna para mı verildi?

***

FİSKAYA ŞELALESİ…

Ne alemde?..

Akıyor mu?..

Maalesef…

Tıslıyor…

Dicle akıyor, o bakıyor..

O bakıyor, dicle akıyor..

Hani milyonlarca "lira" harcandı..

Hani hemen dibinde, camekandan mekan yapıldı..

Kafelere dönüştürüldü..

Sergi alanları yapıldı..

Hani, Diyarbakır'ın en ihtişamlı yeri olacaktı..

Ne oldu?…

Şimdi yerinde yeller esiyor..

Ne o ihtişamlı Fiskaya şelalesinden "su akıyor?"

Ne o camekanlı mekan faaliyet içerisinde..

Ne de Fiskaya üzerinde bir seyirgah var?

Biri..

Birileri..

Vaziyetin ikmaline; "bir şeyler" diyebilir mi?

Hali hazırın; "hikmet-i mucibesi" nedir?

***

KLİMALARI ÇALIŞTIRIN!

Minibüsçüler..

Özel Halk otobüsleri..

Ayıp ya!

Sıcaklık 55 dereceyi buldu..

Kavuruyor..

Nefesleri kesiyor..

Hal böyle iken..

Siz hala; bahanelerle "klimaları" çalıştırmıyorsunuz..

Bazılarınız..

"Klima" çalıştırıyor görüntüsüyle işi fanla geçiştiriyor..

Yazıktır..

Günahtır..

Yakıt fiyatı yüksek..

Gider yüksek..

Ama bunun faturası "vatandaşa" eziyet çektirmek olmamalı!

İlgililer..

Etkili ve yetkili zevat...

Hassasiyet…

Yazıya nokta koyarken haber geldi..

"Ulaşıma zam" yapıldı..

1,5 liradan 2 liraya çıktı..

Yani, yüzde 30'un üzerinde bir zam…

Denilene göre..

Ki iddianın sahibi, kooperatif başkanları..

9 yıldır "zam" yapılmamış..

Neyse!

Klimalar çalışsın da; ahali "zammı" sineye çeker..

Ha bu arada belediyeye "ait" toplu taşıma araçlarına henüz zam yok..

Şimdilik düşünülmüyor...

Bilahare "olabilir mi?" onu görürüz..

 

***

KALKTI MI?…

OHAL mi?

Sanmam…

Belki ismi..

Belki tanımsal kavramı değişmiştir..

Türkiye..

Ortadoğu'daki, "kimliğiyle!"

Ne mümkün?

Bugün değil; "yüzyıllardır" hep Olağanüstü hallerin "merkezi" olmuş!

Neyse!

Dün itibariyle; "siz kalktı" diyorsanız..

Ne diyelim?

***

VALİ TAKİPTE...

Dünkü yazıma..

Vali Olmayınca "mesai mefhumu" vardı ya..

İşte onun için…

Valilik Basın Müdürü aradı..

Vali Hasan Basri Güzeloğlu adına..

Vali Bey'in selamı var..

Özetle; "mevzunun yakın takibinde.."

 

***

YORUMSUZ…

Bu taş;

Görev yapan bir hekimin kafasında kırıldı..

Yorum sizin..