Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

AMEDSPOR'UN HAL-İ PÜR MELALİ!…

Siyasi.. İdeolojik.. Irkçılık.. Yani; futbolun özünden çok hep böylesi "bir kısır" çekişmenin içerisinde tutuldu..

Ki spor otoritileri de.. Traftarlar da.. Rakipler de.. Rakip taraftarlar da..

Yekün bir fikriyatla; "polemik" malzemesi edildi..

Her maçı, her deplasmanı, her beyanı, öyle ki "bürokratik" işlemleri dahil..

Öyle ki yerel, "destek ve köstekler" bile; zamanın rengine ve soluklanan siyasi havasına; göre varlık gösterdi..

Hala da öyle..

Ama tüm bu "grift" her kesimi "inciten" ve iğleneyen duruma rağmen bir de; "kendi içlerindeki" küçük hesap sahiplerinin "bizanz oyunları", illallah dedirtiyor…

***

İşte, son iki haftadır vücut bulan durum..

Sorunlar soru; Amedspor'da neler oluyor?… Konuşulan, yazılan, dile getirilen çok..

Spor kulislerindeki, anlatılanlar der deremez; "yazıklar olsun" dedirtiyor…

Gelen-giden yönetimler.. Bilaistisna hepsi; ayrı bir "kutuplaşma" içerisinde..

Futbolcular deseniz; ha keza!… Ne abilik var, ne abi sözünü dinleme var..

Ne de; "kenetlenme" gibi bir, kolej takımı olabilme, ruhu… Dağınık; günübirlik..

Teknik heyet.. Ki malzemecisinden, kulüpteki iaşe işini üstelenene kadar..

Kısacası; "hal iyi bir hal" değil..

***

Öyle görünüyor ki; önümüzdeki günler, pekte başarı grafiği açısından, "hayırlı" görünmüyor…

Onun için diyorum ki yaşanan "kısır çekişme ve döngüden" bir an önce, Amedspor tüm katmanlarıyla kurtarılmalıdır..

Bunun için de; "kendi içinde, öz benlik" sorgulaması yapmalı..

İç ve dış "etkenleri" deşifre edip, önlem almalı!…

Yoksa, Diyarbakırspor'un içerisine düştüğü hal-i durumun "akıbetinden" kendini kurtaramaz!…

Ve şu hakikatın idrakine da varılmalıdır..

Kişiler "üzerinden" değil, "zihinler" üzerinden, sorulama yapılmalı…

Önemli olan da; kimin ne söylediği değil, senin ne düşündüğün, sizin ne yapmak istediğinizdir..

Yani; hedefiniz nedir?…

***

 

HANİ ÇÖZÜLMÜŞTÜ?…

Evet.. Uçak biletlerindeki "fahiş" fiyat uygulaması.. Son an; "kazığı"… Uçak seferlerindeki, kısıtlama.. Sayı düşürülmesi!..

Ve bunlara dair; oluşan "vahim" mağduriyet..

Hani, 1 Ağustos itibariyle; "çözüme" kavuşmuştu..

Her şey; "normal" seyrine girmişti..

Eski, Bakan ziyaretiyle "iş bitmişti?…"

Ne yazık ki, "mevzu" bildik gibi "eski tas, eski hamam misali; "uçak seferleri ve bilet fiyatları" kesintisiz sömürüsünü ve mağdur edilmeyi, devam ettiriyor…

***

3 Milyon nüfusa yaklaşan.. Ki  çevre illerle, katlanan bir nüfusa sahip..

Diyarbakır'daki uçak seferleriyle, 750 bin bulmayan Trabzon'la uçak seferleri; aynı ise!…

Bilet fiyatları; "uçurumları" gösteriyorsa..

Demek ki; var olan "niyet" halis değil..

Seyhat Acentaları yetkilileri ne diyor?..

Şu "bilet ve uçak sayısı zülmüne bir son verilsin.."

Neyse!… Resim çektirip, işi çözdük diyen zat-ı muhteremelere duyurulur…

"Çözüme kavuşturduğunuz bir şey yok..!"

***

MACERACI DEĞİL, REKABETÇİ OL?..

Öyle ya!… Kendine güvenin "tam" ise gerisi; deferruat…

Parti mi kuruluyor.. Yeni partiler mi, kuruluyor..

Bir mi, iki mi, üç mu?.. Her ne ise… "Parti Kurmak" iki satırlık dilekçeye bağlı..

Aha da kurdum..  Ülkede kaç parti var.. Say say bitmez!… Sanırım yüze yaklaştı..

Ki en çoğu da; şu beş yılda kuruldu…

Peki, isimlerini biliyormusunuz.. Say desem; "bir elin parmakları" kadar, parti ismi sayabilirmisiniz?..

Sanmam… Demek ki, heyecana, paniğe, telaşa düşmeye gerek yok..

Sakıncalı bir durum da yok!…

***

Partiler.. Parti liderleri.. Tüzükler.. Ve "seçmende" gördükleri, itibar!.. Politika'daki "ana ilkeler.."

 Siyasetlerindeki; "arz" ölçüsündeki yol haritaları!..

Performans..  Seçmenin.. Milletin.. Devletin nüfuz ediciliği noktasında, "boşlukları" görebiliyorsan, varsın..

Sorunlara "çözüm" üretebilme kabiliyetine haidsen; "alaka" görürsün..

Özgüvenle bir bakarsın ki, "rüzgarı" arkana almış; "ipi göğüslemişsin..!"

Yoksa!.. Yeni parti mi, eski parti mi, "efsaneler mi?" hepsi, lafı-güzaf..

Yeter ki, maceracı değil, rekabetçi ol..

***

SERPME KAHVALTI…

Bir o kalmıştı.. O da; "israf" kapsamına dahil oldu.. Baksanıza, Azizim ne diyor?..

TİSVA başkanı.. Beyanına göre… "Serpme kahvaltı" yüzünden; "yüz milyar liralık" israf oluyormuş?..

Niyet, halis olabilir.. Ama; "rakam" pek de halis görünmüyor..

Yüz milyar lira….

İşin "iktisadi" hesabının, tahkikatı yapılmış mı?. Bir veri var mı; bilemiyorum!..

Ama; o rakam "yenilir-yutulur" değil.. Yüz milyar lira!…

Eğer rakam bu ise..

Şu da, sorgulatır, "israf" mantığıyla, "serpme kahvaltı'yı" ortadan kaldırma, adına!…

Demek ki, "bu israf" kadar, yüzlerce kat "ekonomiksel" katkı ve sirkülasyon, yaratıyor..

İstihdam, parasal akış, "sıcak bir alış-veriş" üretiyor..

Kadri usta ne diyor…

Neyse, Azizim…

"Kapitalist çark, hep böyle" dönmüş değil mi?...

***

SEN NE GÜZEL ŞEYSİN ÖYLE!…

O gülüşün.. O vakur bakışın.. Ve boynundaki; "o" beşi bir yerde görünen; madalyaların.. De bakalım; "sen ne güzel bir şeysin öyle..!"

kızımız Sümeyye!…

İki yolu yok.. Engelli bir birey!.. Ama; o yüreği var ya.. Azmi, zihni ve değer ölçüleri..

"Sınır tanımaz, engel bilmez" bir ruhla; "zafer" kazandırdı..

Dünya Paralimpik Yüzme Şampiyonası’nda dünya ikincisi oldu..

Sümeyye Boyacı..!

Bildiğim, sana yakışan tek bir slogon var.. Her ne kadar; "hak etmeyenler" için sürekli kilişelen bir ifade olarak kullanıldıysa da.. Sen; "en baba" hak edensin..

"Bu millet seninle gurur duyuyor.."

Bu da demektir ki!.. Bu milletin evladına; "yeter ki" imkan tanınsın.. Onun azmi ve feraseti; "her engeli" aşar, zaferleri kaçınılmaz kılar!..

 


Bu Makale 976 kere okunmuştur.