BİR ÖZÜR GEREKLİ…

Lafı uzatmadan.. Gevelemeye de gerek yok…

Kent hassasiyeti adına..

İslami değerlerin kutsallığı adına…

Toplumun, "maneviyati" açısından..

Ve tabi ki; "siyasi ve ideolojik" polemikleri soğutma adına!…

Büyükşehir Belediyesi..

Meclis üyeleri..

Belediye Başkanı Dr. Selçuk Mızraklı…

Ki, HDP İl Yönetimi dahil…

"Yanlışlar" silsilesi olarak kabul görülen; mevzulara dair…

Gerek, Cami yerlerine dair "imar" değişikliği kararı olsun..

Gerek, cadde ismi değişikliği kararı olsun..

İki mevzu; "çok yönlü" bir hava yarattığı herkesin malumudur!…

Kırgınlıklar..

Küskünlükler..

Gönül hoşnutsuzluğu..

Tepkiler…

Yani hayli ama hayli "iticilik" duygusunu öne çıkardığını bilmeyen yok!..

Mevzular "beyana" muhtaç olduğu gibi bir "Özrün" de gerekliliğine ihtiyaç duymaz mı?

Bence, duyuyor…

Ki, "Özür" bir erdemliliktir…

Böylesi bir adım; "çok ağzı" kapatır derim!…

Yoksa; "cemşit pilavı gibi" sürekli ısıtılıp, "siyasi ve ideolojik" bazda hep servis edilecek..

Sizce!…

***

AMAN HA SAĞDUYU!…

Bugün, İslami STK'lar "telinde" bulunacak.. Yani; "yaşananları" protesto edecekler…

Ulu Cami önünde..

Cuma namazı sonrasında; bu "girişim" olacak..

Tepki de, destek de.. Böylesi toplumsal duyarlılık içeren hamleler… Elbette ki; "demokratik" bir hak!..

Ki itirazım yok!…

Diyeceğim şu.. Aman ha aman.. "Sağduyu'yu" elden bırakmayalım!…

Çünkü; "pusuya" yatan çok sinsiler var!...

Onlar dumanlı havayı sever...

***

MECLİS ÜYELERİ NERDE?…

Ortalık toz duman.. Dışarısı kızıl-kıyamet!…

Cami.. İmar krizi..

Cadde ismi..

Yani; enva-i şekilli bir siyasi hava hakim..

Partiler konuşuyor..

STK'lar..

Kanaat önderleri..

Karşı mahalle.. Herkes mevzuya, bir "dalış" noktası bularak giriyor..

Ama ne nikmetse; AK Parti Belediye Meclis üyelerinden "ses" yok!..

Ne, Belediye Meclis kararlarına..

Ne de, kent gündemine dair bir tavır!…

Nedendir bu "ketum" halleri.. Bir bilinmezlik içinde!..

Yoksa olup-bitene "Fransızlar mı?"..

Yani; be haberdarlar mı?…

Çünkü, herkesin ağzında; "nerde bunlar?"…

Biri cevap verir mi?…

Sanmam!…

Doğrusu, AK Parti iktidarlarının tümünde, Belediyelerde vaziyet hep aynı seyirde olmuştur…

Suya, sabuna dokunma!...

Galiba; "iş" genlerden kaynaklı!!!…

***

AZICIK DA OLSA BİR DERS-İ İBRET ŞART DEĞİL Mİ?..

Kimler almalı?..

Elbette ki, siyasi partiler..

Liderleri..

Kurmaylar…

Hal-i hazırda, "siyasi kulvarında" bulunan şahsiyetler…

Hangi parti geldi?

Hangi parti gitti?…

Yani kimler geldi, kimler gitti sözüyle!…

80'lerden buyana!…

Anavatan nerde?

Doğruyol nerde?

DSP nerde?..

Faziletin devamı Saadet nerde?

İşçi partisi nerde?

Yeni Türkiye Partisi nerde?

Genç Parti?..

Ve daha ismini sayabileceğimiz, nice partiler!…

Akıbetleri ne?…

Şuan bazıları "biz diriyiz" dese de mevtalar!…

İşte bir dönemin; iktidarları..

İşte bir dönemin siyasi kükreyenleri..

Bugün de; "bulundukları" yer…

Demem o ki; birileri bu mevta halden ders-i ibret çıkarmıyorsa!..

Akıbeti; "aynı" olmaktan öte sonuç yok!..

***

 

FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI…

Diyoruz ya!.. FETÖ ile mücadelede; "neden" siyasi ayakta imtina ediliyor..

Niye yok!…

Tabi bu soru ve serzenişteki; "etkenler" çok yönlü!..

Ama, şunu ifade edebilirim..

Ki bir çok kez de dillendirdim.. FETÖ ile mücadelede; "yerinde ve zamanında" yapılsaydı!…

Ülkenin ve milletin hal-i durumu böyle olmazdı?..

Ne yazık ki, yapılmadı..

***

Siyasi ayak!….

Aslında bu ayağın ilk hamlesi, "gözardı" edildi.. O da; "kaset" kumpası!..

Deniz Baykal'a yapılan; "itibar" suikastı!…

Tasfiye edildi..

CHP'nin başından alındı.. Yerine; Kemal Kılıçdaroğlu geldi..

Ki; 24 saat içerisinde; çifte karar değişikliği yapan biri olarak; geldi..

Baykal'ı "liderlikten" eden süreçte neler yaşandı?

Dikkat edilirse!…

Halk deyimiyle; "yaprak" kıpırdamadı..

***

Ne kimse peşine düştü..

Ne kimse failler bulunsun diye uğraş verdi!..

Ne de, "gündemde" tutuldu..

Basit..

Sıradan…

Ne olmuş ki, zihniyetiyle "iş" üstü örtülme evresine sokuldu..

Ki hala da öyle!.. Bir iki isimle sınırlı kaldı..

İş şahsi, tutuldu..

***

Eğer ki, "sır" perdesi aralansaydı.. İşin derinliğine, dalınsaydı!..

"O kaset, kimden" peydahlanan akılla, çekildiği belirlenseydi..

Yani birileri kılını kıpırdatsaydı..

FETÖ denilen illetin..

Kim ne der bilmem.. Bugün; "en ince kılcal damardaki" varlığı bile; deşifre olmuştu..

Ne ayak kalırdı..

Ne kol kalırdı..

Ne de tepedekiler kalırdı.. Siyasi mi, iş dünyası mı, bürokrat mı, medya mı?

Hepsinin bilaistisna; "maskesi" düşmüş olacaktı?..