Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

BİTMEYEN İĞRENÇLİKLER?!

…Ve yine…

Evet, yine bir "sapkınlık" vakası daha…

Cinsel istismar…

Sarkıntılık…

Kurban yine "küçük kız" çocuğu…

10 yaşlarında...

Fail…Ne yazık ki, fail yine "öğretmen!"

***

Akla ziyan bir durum…

İğrençlik…

Önceki gün, İzmir Menderes'te…

Bu kez Van'ın Edremit ilçesinde, vuku buldu…

Cinsel istismar… Sapıkça saldırı okul içerisinde yaşanmış…

***

Basına yansıdı…

Rezilliğin…

Ahlaksızlığın…

Şerefsizliğin…

Öğretmen tarafından, nasıl okul içerisinde yaşatırdığını?…

Ve bu; "istismar" bir süreklilik arz etmiş..

Bir değil, yüzlerce kez!

Ama nereye kadar?

***

Düşünebiliyor musunuz?

10 yaşlarındaki bir kız çocuğu…

Okul koridorunda korku, panik ve endişe verici bir ruhla kaçıyor…

Külotlu çorabı inik…

Üst baş dağınık vaziyette!

Yüzlerce yaşıtlarının gözeri önünde "kurtuluş kaçışını?!"

Kaçtığı kişi de, sınıf öğretmeni…

Ve 20 yıllık bir öğretmen…

***

Tabi… İğrençlik salt bir kız çocuğuna dair..

Mağdur çok öğrenci var…

Şikâyet eden, sadece iki öğrenci…

Eee…

Bölgenin, feodal yapısı…

Mahalle baskısı…

Olabileceklere dair, dedikodular…

Ne yazık ki, "birçok iğrençliğin" üzerini örtüyor…

Bu vakada da olduğu gibi…

***

Şimdi!

"Cinsel istismar" hadisesi Yargıda…

Yani, "hukuki" süreç başladı…

Lakin…

Hukukçular, "yasalar" açısından muzdarip…

Tepkili…

Ve "adaletin" tecellisinde, arıza-i durum var diyor…

***

Şöyle ki…

Eğer ki, "cinsel istismar'da çocuk…

"Bakir" ise…

Yani "duhul gerçekleşmemişse…"

Maalesef…

Sıradan bir dokunma…

Temas…

Basit bir "el tacizi, sarkıntılık" olarak görülüyor…

Ki ceza oranı, "en basit hafifliği" alıyor…

***

Oysaki…

Taciz…

Sapık ruhlu sarkıntılık…

Sistematik bir halde, devam ede gelmiş…

Bir değil, yüz değil…

En ağır şekilde, sapık öğretmence yerine getirilmiş…

Ama "duhul" duşunda her şey gerçekleşmiş…

Van Kadın Derneği VAKAD…

İşte bu noktada, "Adaletin tecellisinde" güven kaybı yaşıyor…

Acı ama gerçek…

***

Bakalım…

Yargı, öğretmenin cinsel istismarını…

Sistematik sapıklığını…

Suçu basit bir sarkıntılık olarak mı görecek.

Yoksa en ağır suç noktasında mı görecek?

Bekleyip göreceğiz…

Lakin diyeceğim o ki…

Toplumsal bir temel kayması yaşıyoruz…

Eğer ki…

Bir nesli yetiştiren öğretmen!

Ki 20 yıllık bir öğretmen ise; "sapkınlık" ruhu taşıyorsa…

Eee…

Eğittiklerinin, halet-i ruhiyatını siz düşünün…

Ne diyelim?

Hal-i âlem orta yerde değil mi?

***

 

Yazıyı kaleme alırken…

Eskişehir'den bir haber ajansa düştü…

Yine taciz…

Yine öğrenci mağdur…

Öğretmen ise sanık…

İlkokul 4. sınıf öğrencisi 4 kıza "cinsel istismar"…

Mahkeme karar vermiş…

Ki sanık tutuksuz yargılanıyor…

***

Mahkeme heyeti…

Sanığa.. Ki burada dikkat edin…

Van Edremit hadisesini göz önüne alın…

Sarkıntılık suçundan…

4 yıl, 8 ay…

Kişi sayısı fazla olduğu için; 3'er kez…

Cinsel istismar suçundan da, 12 yıl, 6 ay…

Toplamda, 26 yıl 6 ay 21 gün hapis…

***

Tabi bu karar…

Eğer ki, Yargıtay’da onanırsa…

Sanık öğretmen "hapse" girecek.

Onanmazsa dava bozulup, yeniden yargılama yapılacak…

***

SİZ HALA ORDA MISINIZ?

Siyasiler…

Referandum'un ana aktörleri…

Yan kuruluşlar…

Ötesinde, berisinde olanlar…

Liderler…

Alt makamın işgalci politikacıları…

Tabi ki bizim mahallenin, koşucuları…

***

El insaf ya…

Sandığa, 50 gün kaldı…

Siz hala, "Evetçi" vatan haini…

"Hayırcı" terörist, "demenin" gafleti içerisindesiniz…

Debeleniyorsunuz…

İki kelama dair; "mülahaza" bunalımına takılıyorsunuz…

Olmuyor…

Hiç ama hiç olmuyor, bilesiniz ki…

Her beyan…

Keser gibi dizinize vuruyorsunuz…

***

Çünkü…

Ahali ne dediğinizi anlamıyor?

Anlamadığı gibi de; sizden tiksiniyor…

Niye mi?

Yaptıklarınızla…

Ettiklerinizle, söylediklerinizle; "rencide" edici oluyorsunuz…

***

Bilin ki…

Bu hal, "en doğru olan ne ise" ona karır verir…

Dün olduğu gibi bugün de…

Siz hiç…

Halkın kendisini; "terörize" edeni…

Kan ve gözyaşı akıtanı…

Fitne, fesat üreteni…

En önemlisi de, "diktatör" birini, "başına bela eder mi?"

Ya da seçer mi?

Ne mümkün…

***

O'nun için…

Diyorum ki, siz hala orda mısınız?

Bu halk…

Sizin "vatan hainliği" suçlamanızı da?

Sizin, "terörist" diye, ithamınızı da?

Günü ve zamanı gelince; "sorar…"

Bugün böyle yarın öyle, olmaz…

Aha referandum 16 Nisan…

Bir daha ki seçim; 2019…

Tabi arada kaynama olursa; "erkeni" olur…

***

Sahi…

Siz o zaman; hangi yüzle "seçmenin" karşısına çıkacaksınız?

Oy isteyeceksiniz…

Demez mi?

Dün terörist diyordun, "bugün dostum" diyorsun…

Dün "vatan haini" diyordun, bugün dostum diyorsun…

Bu ne iki yüzlülük…

Üstadın ifadesiyle…

Siyasetin zaten "iki yüzü" var…

Hile ve desise!

***

NEYİ BİLİYORMUŞ?

Ben değil…

Kemal Bey, "biliyormuş"…

Neyi biliyormuş?

O diyor…

"Biliyoruz… Ama söylemiyoruz…"

İyi de kime, dair bunu söylüyor…

Reisin, damadına diyor…

Yani, Berat Albayrak için bu lafı etmiş…

Albayrak'ın…

Eee…

"Irak'ta ne yaptığını biliyoruz.. Ama söylemiyoruz.."

***

Hoppala…

Oldu mu, şimdi Kemal bey?

Siyaset bu mu?

Ana muhalefet parti liderliğinin karakteri bu mu?

İkilem vaki…

Eğer ki…

Bir inlik var ise, bir duyum söz konusu ise açıkla…

Muhalefetin lideri olarak…

Diyorum ki…

"Sen biliyor ve bunu söylemiyorsan…"

O zaman sana ne derler biliyor musun?

Sen bu işi bırak…

Yeter artık; "mide bulandırdığın…"

Çamur at izi kalsın, "ahlaki" değil...

Hayırlı Cumalar…

 


Bu Makale 4908 kere okunmuştur.