Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

BU MAGANDA YAKALANMALI!

Yakalanacak...

Hem de tez elden; derdest edilmeli...

Tutuklanmalı...

Ders-i ibret noktasında en ağır cezaya da çarptırılmalı…

Ki bir daha…

Her kim olursa olsun…

Kimseyi;

Taciz etmesin,

Dövmesin,

Silah çekmesin,

Sokak magandalığıyla "racon" gibi rezillikleri yapmasın!

***

Kadın Suriyeli oldu diye...

Göçmendir diye…

Yanında kimsesi yok diye...

İki çocuğunun gözleri önünde...

Ulu orta yerde…

Ki semt sakinlerinin gözlerinin içine baka baka bu muamelede bulunamaz!

Önce taciz edilmesi...

Dövülmesi…

Sonra silahla; "tehdit" edilmesi kabul edilemez!

***

Bu kişinin "derdest" edilmesi gerekir!

Diyarbakır polisinin...

İl Emniyet Müdürlüğü; bu vakayı "namus" borcu olarak görmeli…

Yakalamalı...

Yazıya noktayı koyarken; "Özel bir ekip oluşturulduğu" haberi geldi…

Aramalar sürüyor...

Bekliyoruz..

Ve deşifre edilmesini bekliyoruz..

***

AKAR CAMİ İNŞA EDİNCE...

Niyet bozuksa!

İstediğin "kadar" anlat...

İstediğin kadar "dil" dök...

İstediğin kadar; "örnekler" sun; anlamaz!

Çünkü; "zihin" kötülüğe "odaklı" faaliyet yürütmektedir!

***

Bakınız..

Kaç gündür; "polemik" mevzuusu!

Neymiş?

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar Paşa…

Nasıl oluyor da; Kayseri'de "camii" inşa ediyor?

Olur mu?

Nerden "buldu" parayı, diye soran sorana?

***

Öyle ya!

Gördükleri…

Bildikleri..

Düşündükleri...

Kurguladıkları, "Genelkurmay Başkanları!"

Komutanlar…

Askerler…

Paşa'dan, rütbesiz Er'e kadar..

Dine..

İnanca..

İbadete "hep" mesafeli olmuştur-olmalı!!!…

***

İslamiyeti…

Müslümanlığı..

Dini değerleri; "kendine" hasım görmüş-görmeli..

"Batıla" odaklanmalı..

Batılılaşmalı..

Çağdaş, medeni dünya'nın "herşeyi" mubah görmüş-görmeli..

Ağlama "duvarının" önünde ayin yapmalı…

İlla ki; "gidilmiş-gidilecek?!"

***

Kur'an-ı Kerim mi?

Cami mi?

Namaz mı?

Secdeye gitme mi?

Başörtüsü mü?

Tesettür mü?

Hepsi yekûn olarak; "irticai" faaaliyet kapsamında; görülmüş-görülmeli..

Yasaktı, yasak olmalı!?

***

Çünkü tüm bunlar…

Kemalizme..

Laikliğe..

Atatürkçülüğe…

Askerin yetişme "tarzına" ters!

Kabul edilemez...

Gümüş yüzük bile; "parmağına" takamaz!

***

Yapan...

Uygulayan...

Takan…

İlkelerin dışına çıkan; "barınamaz!"

Ne yazık ki...

Yıllar yılı; "bu mantık, bu tabular" hep inşa edildi…

Dört bir tarafı; "sarılarak!"

***

Milletin bağrından çıkan..

Milletin "evladıyla" var olan…

Ekonomisiyle...

Vergisiyle…

Alın teriyle; "bütçesini" oluşturduğu; Ordusu!

Ki komuta kademesi dahil…

Kışla…

Hep; "milletle, halkla" arasına "mesafe" koydu…

Öcü gördü, öyle muamele yaptı…

***

Ki daha bir kaç yıl öncesine kadar!

Ve bugün!

Tabular birbir yıkıldı…

Yıkılmaya da devam ediyor...

Yasaklar kalktı..

Batılılaşma adına; "irtica" diye görülen zihniyet terk edildi!

Edilmeye başlandı...

***

Çünkü bizi; "bizden" ediyordu...

Değerlerimizi...

İlkelerimizi…

Atalarımızı…

Dedelerimizi; "bizim" hakkaniyetimizi, alıyordu!

Evet...

Artık en tepeden,

En alt birimdeki askere kadar; "özüne" döndü!

Mahalle baskısı…

Kamutan korkusu…

Kışla tüzükleri "terk" edildi...

Açık ve alenice; "İslami" değerlerini yaşıyor…

Yaşamaya başladı…

***

Camiye gidiyor..

Namazını kılıyor..

Kur'an-ı Kerim okuyor…

Mevlid-i Şerif okutuyor..

Başını örtüyor…

Umreye, Hacca gidiyor..

Zekatını veriyor…

Fitresini veriyor...

Yani dini "vecibelerini" korkusuzca yerine gitiriyor..

***

Çekinmiyor!

Korkmuyor!

Birileri "irticacı" diye "ipini" çekecek…

Meslekten atacak…

Şura "kararlarına" takılıp üstü çizilecek…

"Despotik" anlayışın "hışmına" uğrayacak korkusunu aştı...

Uygulamalar..

Ve tahakkümler; sona erdi..

Artık biliyor…

İçki sofralarına..

Alkol dolu kadehlere; mahalle baskısıyla "mahkûm" olduğu dönemin sona erdiğini…

***

Özetlersek!

Türk Silahlı Kuvvetleri…

Peygamber ocağı "kimliğine" kavuştu..

Mehmetçik "vasfını" tartışmasız, teşkilleştirdi…

İşte onun içindir ki..

Akar korkusuzca..

Çekincemeden "hakikatin tesisiyle…"

İnancı..

İmanı..

Ve dini vecibeler adına; "memleketinde Camii" yaptırıyor…

***

Şimdi…

Birileri diyor ki; "vay sen misin cami inşaa eden???"

Vay senmisin ki; kendi adına camii yaptırtan?

Hele ki..

Sen bir devlet memurusun...

Askersin…

Aldığın maaş..

Gelirin-giderin orta yerde; "hangi parayla camii" yaptırıyorsun?

Hesap ver…

***

 

Dedik ya!

Niyet halis değil..

Gaye "inlik" olduktan sonra; ne anlatırsan anlat..

İdrak etmiyor..

O camii'nin inşasına Akar başladı..

Ama ahaliden, "yardım" geldiğini..

Dernek, vakıfla; "imkânlar" sunulduğu...

Hayırseverlerin "işbirliği" içerisinde; iş üstlendiklerini!

Görmez…

***

Şöyle eskiye baksınlar...

Komutanlara...

Paşalara...

Kimler "hangi vilalarda, plazalarda"...

Milyonluk..

Milyarlık…

Trilyonluk "servetlere" nasıl ulaştıklarını; "sahiplendiklerini!"

O gün sordular mı..

"Memursunuz, nerden buldunuz parayı?" diye..

Sormadılar ki..

Soramazlar...

***

Cami değil de..

Okul yapana sordular mı; "nerden buldun parayı?!

Yok..

Çünkü, zihniyet ve düşünce aynıydı...

Ayın değirmene "su taşıyanlardı?"

Şimdi devran değişti…

Zihniyetleri "alaşağı" edildi…

Kimse; askerin değişimine bakmıyor…

Kimse; Akar ailesinin ekonomik durumuna bakmıyor...

Aile ferdatları kim, ona hiç bakmıyor?

Nedeni; "gözler, gönüller, ruhlar" hakikate kapalı da ondan.

Neyse!

Kötü niyete rağmen…

Akar paşa'nın...

"Parayı nerden buldun?" sorusuna yanıt vermesi gerekir..

Ki bunlara; ders-i ibret olsun!

Yoksa; "salya akıtmaya" devam ederler...

***

ŞİMDİ OLDU MU?

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık..

Diyanetin..

"Milli Piyango" ile ilgili fetvasına; "izahat" getirmiş..

Malum..

Diyenet fetva vermişti..

Haram..

Günah..

Ve kamu düzenini, "bozan" bir işlem!

Işık..

Diyor ki..

"Diyanet dini konularda fetva verir..

Buna uyup uymama kişilerin "iradesine" bağlı...

Önemli olan "kamu düzenini" belirleme!"

Yani...

Diyanet fetvasıyla; "kamu düzenini" belirleyemez!

Sahi...

O zaman "fetvanın" kıymeti harbiyesi kaldı mı?

Siz karar verin?!

***

 


Bu Makale 4107 kere okunmuştur.