Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

BU ÖFKE NİYE?

Sezgin'den haberiniz var mı?

Kim mi, Sezgin…

Aşk olsun, tanımadınız mı?

Bizim Sezgin ya..

Hemşerimiz.

Hani, Diyarıbekir’den değil de, İstanbul'dan "siyasete" merdiven dikmişti ya!

Bir de basına yansımıştı ya; ABD kodlu olduğu!

İşte o Sezgin'den söz ediyorum!

Pes vallah…

Daha çakamadınız mı?

Neyse…

İfşa ediyorum; hemşerimiz CHP'li Sezgin Tanrıkulu!

***

Ne olmuş ki?

Daha ne olsun dostlar?

Maşallahı var.

Yine yapmış yapacağını.

Hem de, Meclis'in çatısı altında.

Hem de, "rica" ederek, davet edilen şahsiyete karşı.

Ki adam bir de hemşerisi.

Diyarbekirli.

Akademisyen.

Rotterdam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz'e.

Darbeyi Araştırma Komisyonunda; döktürmüş.

Tıpkı bizim meşhur merhum pışo meheme gibi…

***

Ulu orta yerde…

Çekmiş; "narasını" patlatmış…

Ulaaaan…

"İn aşağı, kozumuzu paylaşalım" tabiriyle kolları sıvamış!

Kavgaya davet...

Anlayacağınız yapmış yapacağını….

Sakın yapma ya demeyin….

Yapmış valla..

Hem de; "senin karşında Milletvekili var" diyerek!

***

 

Biliyorum; azıcık gerildiniz!…

Vakayı bir doğru dürüst anlat ta bilelim.

Bırak, "ironi" yapmayı.

Hadiseyi "sulandırmadan" bir anlat.

Neyse, anlatayım.

***

Malum; 15 Temmuz'da bir darbe girişimi oldu.

FETÖ patentli.

İşte bu darbeyi araştırmak üzere de; Meclis'te bir komisyon kuruldu.

CHP, AK Parti ve MHP, HDP!

19 Ekim günkü komisyon toplantısında, Akgündüz dinlendi.

Komisyon Başkanı Reşat Petek, soruyor.

"Darbe ile ilgili bilgileriniz, düşünceniz nedir" diye?

***

Akgündüz de anlatmaya başlıyor.

Ve diyor ki.

FETÖ'nün darbe girişiminin bu ikinci planıydı.

İlki, Gezi olaylarıydı.

Bununla, Türkiye'yi "Mısır gibi" yapmak istiyordu.

***

Sezgin!

Vay sen misin bunu diyerek tepki gösteriyor.

"Şimdi ben mi darbeciyim?

Böyle konuşacaksanız konuşmayın" diyor.

Ve Komisyon Başkanı Petek'e dönerek…

"Bunu siz mi çağırdınız, ne dinleyeceksiniz" çıkışı yapıyor.

Ve ayağa kalkıyor.

Rotterdam Rektörü Prof. Dr. Akgündüz de!

Gelen tepkiye karşılık olarak…

"Dinlemesini öğren" diye, tepki veriyor..

***

Bu söz üzerine…

Sezgin, "üslubunu" sertleştirerek, çıkışıyor..

"Terbiyesizlik yapma..

Siz kime ne diyorsunuz..

Karşınızda Milletvekili var.."

Sonra da, Petek'e tepki vererek, şöyle diyor..

"Meclis'in gururunu korumalısınız, koruyamıyorsunuz..

Milletvekiline nasıl hitap ediyor?"

***

Bu esnada, Akgündüz'e de dönerek..

"İn aşağı" diyerek, tehdit ediyor..

Yani kavgaya çağırıyor..

Sonra mı, Sezgin "salonu" terk ediyor..

Akgündüz de, "darbeye" dair, fikri beyanına devam ediyor..

***

Gerildiğinizi!

Sinir katsayınızın, şu hafta sonu hayli yükseldiğini…

"Yazıklar olsun" sözünü..

Bir değil, binlerce kez "telaffuz" ettiğinizi hissediyorum..

Çünkü, kim etmez ki!…

Ve içinizden şunu söylüyorsunuzdur...

Eee be Sezgin!

Gezi olaylarının "önemli" aktörlerinden olduğunu bilmeyen yok..

Biliyoruz!

***

Yine bilmeyen yok ki…

Gezi olaylarının "darbenin" ayak sessinin olmadığını..

Türkiye'yi "Mısır'a" çevirebilmek için yapıldığını..

Ve yine bilinen bir gerçek ki!

AK Parti iktidarının "alaşağı" edilmesi için..

Sezgin dahil fikriyatını savunan CHP için, "her yolun mubah" olduğunu..

***

Düşünüyorum!

Acaba, 15 Temmuz gecesi..

Sezgin..

Lideri Kılıçdaroğlu gibi "o gece nerdeydi?"

Neleri düşünüyordu?..

Darbe olsaydı bugün hangi konumda olurdu?

Doğrusu, çok merak ediyorum…

Acaba diyorum…

Darbeyi Araştırma Komisyonu "işi" kendini ve üyelerini araştırmakla başlasa!

Sahi iyi olmaz mı?

 

***

İNSAN MI?

Mevlana Celaleddin-i Rumi..

"İnsan" olma noktasında ne güzel ifade etmiş.

Ne diyor, Mevlana hazretleri.

Diyor ki...

Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok

Nice elbiseler gördüm içinde insan yok!

***

MANEVİYAT TERAZİSİ!

Maneviyat büyüklerinden Bayezid-i Bestami..

Günün birinde; talebeleriyle yolda giderken bir köpeğe rastlarlar..

Bestami köpeğe dikkatlice bakar..

Köpek de ona!

Derken Bayezid Hazretlerinin gözünden yaş akar..

Talebeleri sorar..

Neyin hikmetidir bu diye..

Cevabı şu olur..

-Köpeğin sözleri beni ağlattı.

Bakışlarıyla bana şöyle diyordu.

"Ey Bayezid!

Kendini büyük görme, beni de küçük görme.

Çünkü seni de beni de Allah yarattı."

Demek ki yaratılmış olmaktan ötürü, hiçbir varlık kendini diğerlerinden üstün görmemeli.

***

KONUŞMAYI ÖĞRENDİ!

Nasıl…

Senin küçük…

Konuşmayı öğrendi mi?

Ne diyor…

Ah hem de nasıl öğrendi?

İyi güzel de, sıkıntı ne?

Ne diyeyim..

Şimdi susmasını öğretmeye çalışıyoruz?

Bakalım susar mı?

TEŞEKKÜRLER…

Dün;

Dünya Gazeteciler Günüydü..

Yani bizim günümüzdü..

Öncelikle…

Günün önemine binaen; tebrik eden, çiçek gönderen..

Bizzat ziyaret eden..

Telefon açan, tüm dost ve meslektaşlara teşekkür ederim..

***

Her şeye rağmen!

Yine de içim, buruk..

Tepkili..

Ve endişeli bir ruh haliyeti içerisindeyim.

Günümüze dair ne diyoruz.

Klişeleşmiş ifadeyle.

Özgür basın.

Özgür düşünce.

Hür irade "sansür edilemez" diyoruz…

Çünkü…

Bu ülkede, bu coğrafyada, bu dünyada!

Gelinen çağ itibariyle.

Ne yazık ki; hala da "gazeteciler" pranga arkasında!

 


Bu Makale 5201 kere okunmuştur.