Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

CUMHUR, CUMHURİYETİ TAÇLANDIRDI!

Cumhuriyet adına..

Rejim adına..

Yönetim, zihniyeti adına..

Asıl şimdi…

100 yıllık geçmişinde; "olmayan" bir taçlanma olacak..

Yani; "asıl" vasfını şimdi kazanabilecek..

Cumhuriyet "fazilet" kimliğine kavuşacak..

Cumhur'lu bir cumhuriyet olacak..

Öyle ya..

İmparatorluktan, geçişti, Cumhuriyet'e..

Devrimdi…

Ama "Cumhursuz" bir Cumhuriyet, ikmal edildi…

"Yedi düvelin" nam-ı hesabına..

Krallık denildi..

Padişahlık denildi..

Saltanat denildi…

Tarih..

Kültür..

Medeniyet…

İnanç…

Kur'an..

Dil..

Alfabe…

Medrese..

Cami..

Eğitim ve öğretim…

Hepsi; "batılılaşma" adına lağvedildi…

Ne denildi…

Demokrasi..

Eşitlik..

Özgürlük..

İnsan Hakları..

Hak..

Hukuk..

Adalet..

Yeni bir Türkiye..

Avrupai bir Türkiye, "nutuklarıyla" bin yıllık geçmişe sünger çekildi..

"Tek tipçi bir felsefe" ikmal edildi…

Ama uygulama; "monarşiden" beter!

Şeflik ve dipçik dönemi..

Tek partili dönem..

Açık oy, gizli sayım…

Camiler..

Medreseler..

Kur'an-ı Kerim tedrisatı…

Ulemalar..

Meleler..

Alimler..

"Sakıncalı" gösterildi..

Kilitler, sürgünler, mahpushaneler..

Milleti değil..

Ülkeyi değil..

Devlet'i "kutsayan" bir anlayış hakim oldu..

Yani; "cumhur" hiçe sayıldı..

Birey, kıymet-i harbiyesi yok..

Ki Türkiye, 1950'lerin ortasına kadar böyle idare edildi…

Sonra..

Menderes "iktidarı…"

Ki, halkla entegrasyonu; "Türkiye'yi" monarşiden azda uzaklaştırdı..

Askeri vesayetin basireti kırıldı..

Ama ikinci dönemde; "hatalar, tercihler…!"

Güvenilen "adam", Menderes'e "idam" getirdi..

Tıpkı, Türkiye'nin yaşadığı 15 Temmuz gibi..

Ama şükürler olsun ki; "feraset" vardı..

Tuzağa düşülmedi..

Ancak, Menderes ve iki bakanı; "idam" edildi..

Ve sonrası..

10 yılda bir "askeri" darbe..

Süngülü iktidar…

60…

70..

80..

90..

28 Şubat..

2007…

17-25 Aralık..

Gezi..

Ve 15 Temmuz…

İşte tüm bunların tek hedefi; "Cumhursuz" bir Cumhuriyetin idamesi!

Yani; "vesayet" yönetimi!

Yargısı da..

Yasaması da..

Yürütmesi de..

Akademisi de..

Basını da..

Hele ki, "Sivil" hareketler de; "hepsi tek" komuta merkezinde!…

İnkarı..

Asimilasyonu..

Ve "devşirmeyi", melez bir toplum yaratmak!…

Sonuç bugüne geldi..

2002..

Ve 2018..

16 yıllık AK Parti iktidarı..

Erdoğan'ın "yönetimindeki" Türkiye..

Birçok "vesayeti" kırdı…

Askeri vesayet..

Yargı vesayeti..

Bürokratik vesayet..

Hele ki, "Batı" vesayeti…

Fasit daireden çıktı…

Yani, birçok merhaleyi kat etti.

Derler ya; yüzdü, yüzdü kuyruğuna geldi..

İşte dün de; "O'nun" taçlandırılması vardı..

İpi göğüsledi..

Eski "sistemi" Türkiye'nin siyasi tarihinin raflarına kaldırdı…

Artık…

Halkın seçtiği…

Sandığın temsiliyet yetkisi verdiği "Siyasetçi" yönetim hakkını eline alıyor..

Yani "Cumhur, Cumhuriyet'le" buluştu..

Kurumsallaştırdı..

Haydi hayırlısı..

Ülkemize ve milletimize hayırlı-uğurlu olsun…

 

***

 

DEĞİŞMEYEN ZİHNİYET!

CHP'li Özel ne diyor?

-"Erdoğan'ın yemin törenine katılacağız…"

Eee…

"Ama…"

Ne aması?

"O salona girince..

Yemin kürsüsüne çıkınca…"

De bakalım meramını..

Anlat…

"Ayağa kalkmayacağız!"

İyi de niye?

"O AK Partinin Genel başkanı…"

Ne olmuş yani…

"Bizim Partinin Genel Başkanı salona girince…"

Saadete gel...

Ne demek istiyorsun?

"AK Partililer ayağa kalkıyor mu?

Kalkmıyor..

Bizde kalkmayacağız…"

Eeebe akıllı Özel…

Hangi "akıldasın?"

Nerde devlet adabı?

Nerde siyasi nezaket?

Nerde, parlamenter kimlik?

Ebe yuh yani!

Erdoğan..

AK Parti'nin Genel Başkanı olabilir…

Ama bil ki…

O yüzde 53 oyla seçilen bir "Başkan.. Cumhurbaşkanı!"

Kalksan ne olur?

Kalkmasan ne olur?

Ne demişler; "kötü söz sahibinindir!"

İşte; CHP'nin "değişmeyen zihniyeti?"

Bilesin ki…

Yemin törenine;

22 Devlet Başkanı…

28 başbakan…

Parlamento Başkanı..

6 Uluslararası Örgüt…

Sayısız Bakan..

Sayısız temsiliyet noktasında; büyükelçiler..

Ve tabi ki, Türkiye halkı..

Hepsi ayakta…

Ki yazıyı kaleme aldığımda; "yemin" yapılmış, Anıtkabir ziyaret edilmiş..

Erdoğan, Külliye'de "tarihi törende, konuşuyor?"

Siz kalkmadınız..

Saygısızlığınız da..

Devlet adabından uzaklığınızda "size kaldı?"

Her ne ise..

Ayağa kalksalar da..

Olmadı..

Amuda kalksalar da; "ahali nezdinde" zerre-i miskal kıymet-i harbiyesi kalmamış ki?

***

HADİ ORDAN SENDE!

Kemal bey!

"Tutarsız" siyasetin duayeni…

Ki rekortmeni…

İşte şeceresi..

Baykal'ın "malum" kasetiyle; CHP lideri oldu.

O gün ve bugün…

Kaç seçime girdi…

Yerel..

Genel..

Cumhurbaşkanlığı..

Ve referandum…

12'den fazla; "seçime" müdahil oldu…

Peki, "kazandığı" bir seçim var mı?

Zerre-i miskal yok…

Peki, inanç vaki mi?

Ya da "siyasi onur" temsiliyeti..

Başaramayan gider; ilkesi!

Yok..

Garip olan; "parti" içerisinde, rakip yontma becerisi!

Ki üstüne yok…

Seçimleri kaybedeceksin!

Ama "kurultaylarda, kongrelerde" güçlü, "isim" olacaksın..

Delegeler..

Üyeler..

Çevresel faktörle; "desteklenen" olacaksın…

Ne hikmet?

En vahimi de…

Demokrasiye..

Milli iradeye..

Ülkenin birlik ve dirliğine; "göz diken" şer yapılarla; dirsek temasında olacaksın..

15 Temmuz'un "sözcüsü" konumuna düşeceksin..

Ki o geceyi; ekranda kahve içerek izleyeceksin…

Emperyalizmin..

Siyonizm’in..

Küresel sömürgeci, kapitalizmin, Türkiye" üzerindeki emellerine; "köprü" olacaksın..

Nam-ı hesaplarına çalışacaksın…

"İktidar" devrilsin..

Erdoğan gitsin..

Gerisi ne olursa olsun; "mantığıyla" siyasi argümanları kullanacaksın…

Beş benzemezle; "ittifak" kuracaksın..

Kendine güvenmeyip, figüranla, "rakip" siyaset yapacaksın…

Birilerine "oy devşireceksin.."

Birilerine "emanet oylar" taşıyacaksın…

Velhasıl kelam…

Türkiye'ye "diş bileyen" yedi düvele "çanak" tutacaksın…

Sonra da…

Demokrasiden..

İnsan haklarından..

Hukuktan..

Adaletten..

Ve "demokratik" siyasi anlayış ve yönetim felsefesinden söz edeceksin!

Buna ne derler biliyor musun?

Hadi ordan sende?

 


Bu Makale 2546 kere okunmuştur.