DİYARBAKIR'A DAİR NE YAPACAKSINIZ?

Beyler..

Bayanlar..

Siz milletvekili adayları..

AK Parti..

HDP…

CHP…

Saadet..

İyi Parti..

Bağımsızlar..

MHP..

BBP..

Velhasılı kelam; "seçime girecek" olan siz Diyarbakır'ın Milletvekili adayları..

Listelerinizi..

Sıralamalarınızı..

Kafa-kol ilişkilerinizi..

Oy var mı, oyu yok mu?

Liyakatlı mı?

Ehliyetsiz mi?

Her ne ise; "telaffuzu" yapıldı..

Ki sadra şifa veren bir evre de kalmadı..

Atı alan; üsküdarı geçti!..

***

Sandık..

Ve Diyarbakır'a dair fikri düşünceniz!..

Üç hafta oldu..

Ki sandığa da iki haftadan bir gün eksik kaldı.

Ama hala; "çağrı içerikli soruma" hiç biriniz yanıt vermediniz..

Ketumsunuz..

Hatırlatayım çağrımı..

Belki, unutmuşsunuzdur!..

Demiştik ki?

Sizin..

Kendinize has..

Fikrinizle..

Zikrinizle..

Emeğinizle..

Kafa yorarak…

Hazırladığınız, çizdiğiniz..

Envantere dönüştürdüğünüz, "benim Diyarbakır için hedefim bu" gibi bir materyaliniz!!..

Vaat ediyorum..

Eğer ki, Diyarbakır'ın "temsiliyetini" alırsam şunu yapacağım..

Ya da işte Diyarbakır'ın temel sorunları bunlar..

Bunun için de; "çözüm" bu!..

Veyahut, mevcut projelere ek bir fikri beyanınız, zihni eforunuz var mı?

Var olan bildirsin..

Bizimle..

Diyarbakır ahalisiyle paylaşsın..

Ne yazık ki...

Görmüyorum..

Duymuş da değilm..

Ne reklamlarınızda..

Ne bröşürlerinizde..

Ne de ısmarlama röportajlarınızda "bahsetmişliğiniz yok?!"

Var olan..

Parti merkezinin; "söyledikleri..!"

Ya da liderlerinizin ağzından çıkanlar..

Başka da bir icraat yok..

Niye!..

Demek ki…

Seçmenin değil,

Listeye yazdıranın "temsil ve vekilisiniz!?."

Eee..

Yıllardır hep öyle değil mi?

Neyse!..

Seçmen bu kez sorgulayıcıdır..

Sandıkta; "işini bilir?"

Derler ya..

"Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu..!"

***

ŞU KURTÇUKLAR VAR YA!….

AK Parti'ye dair…

Hep derim..

Onu eriten… Mum gibi; "sonu" yaklaştıran…

İtibar..

Güven..

Ve istikrarını zedeleyerek, yerlere indiren…

Hasım üreten..

Öfke alevlendiren..

İstemezlik oluşturarak küskünler ordusunu yaratan…

Hiç tartışmasız; "AK Parti'nin" içerisindeki trollerdir..

Yani AKP'lilerdir..

Baksanıza!..

Sosyal medyaya..

Köşe yazarlarına..

Vekil..

Ve teşkilatlara sızmış; "derin" kimlikli zevat...

Sanki parti sözcüsü..

Sanki kendilerinden başka AK Partili yok..

Ne reis var..

Ne Başbakan var..

Ne de, bakanlar, milletvekilleri ve parti yöneticiler..

Teşkilatlar..

Bila istisna hepsi yok görülerek; kendilerine göre "dem" vuruyorlar..

Asarız..

Keseriz..

Merhamet etmeyiz..

Ağaca asarız…

Abıhayat vermeyiz..

Bu şucu..

Sen bucu deyip derin "ötekileştirme" körüğünde bulunuyorlar!..

Ağızlarından; salyadan başka bir şey akmıyor..

Köpürüyorlar..

Kimse de "çıt" demiyor..

Özellikle, AK Parti cephesinde..

Bilemiyorum..

Korkudan mı?

Yoksa onlar da "bunların bulaşılmaz pislik" olduklarını bildikleri için mi bulaşmıyorlar..

Neme lazım; "salya akıtabilirler" diye..

Eee.

Nice AK Partilileri..

Nice dava adamlarını..

Nice, Erdoğan yolunda gidenleri..

Canıyla, malıyla bedel ödeyenler; "tukaka" edilip, dışarı atmadılar mı?

Troykalar..

Şimdi yaptıkları gibi..

"Merhametsizler..!"

Sektörel mafyalaşmışlar..

Bakınız, Erdoğan dün gece İstanbul'daydı..

Ne diyordu  Doğu ve Güneydoğu Sivil İrade Platformu üyelerine..

Yani İstanbul'da kalan; "Kürtlere..!"

Diyordu ki..

"Kürt olmak başka bir şey..

Ama terörist olmak başka bir şey.

Anaların gözyaşları dinsin…

Babalar gözyaşlarını içine akıtmasın diye..

Tüm yasakları kaldırdık.

Yıllarca öteki muamelesi yapılmış, milyonlarca kardeşimiz var..

Ama bugün kendilerini artık bu ülkenin başı dik, birinci sınıf vatandaşı olarak görüyor ve hissediyor…

Biz kardeşiz.

Bugün değil; bin yıldır kardeşiz..

Bu ülkenin..

Bu toprakların "asil" unsurlarıyız.."

Hiç kuşkusuz ki...

Türk de..

Kürt de..

Arap da..

Çerkez ve Boşnak da; bu toprağın evladıdır..!

Bir ve diri olalım..

Ne kimseyi ötekileştirelim..

Ne de kimseye üstünlük kimliği verelim..

81 milyon kardeşiz..

Husumetleri..

Kan davalarını..

Ötekileştirmeyi..

Sen-ben kavgasını sonlandıralım..

Muhabbeti güçlendirelim...

Hakkı..

Hukuku..

Adaleti..

Ve eşitliği benimseyelim...

Ki tek çıkış yolu bu; ilkeler manzumesidir..

***

Trollere dönelim…

Hal böyle iken…

"Tehdit" dilinden meşrunema bulan, bu troller!..

Bakalım..

Eroğan'ın İstanbul buluşmasına ne diyecekler?

Göreceğz..

Ama diyorum ki..

Bu troller..

Bu AKP'liler..

Bu millet ittifakının taraftarları..

HDP'nin..

Yani topyekün muhalefetten daha beter; "Ak Parti iktidarına" kan kaybettiriyorlar..

Çünkü, sürekli kurşunlar ayağa sıkılıyor..

Kan kaybı var…

***

 

İNCE GELİYOR İNCE!…

"Milli ittifak'ın" adayı…

Muharrem İnce…

Bugün Diyarbakır'a geliyor..

İlk gelişi..

Tabi ki, miting için; "ilk gelişi"…

İstasyon meydanında "Miting" yapacak..

Merak ediliyor..

Özellikle "millet ittifakı" noktasında; alaka görecek mi?

Öyle ya!..

Erdoğan gelip gitti..

Temel gelip gitti..

Ki 17'sinde yeniden gelecek..

Bu kez "açık hava mitingi" yapacak..

Ha gayret..

Akşener kaç kez geldi..

Ama henüz miting için; bir ses yok?

Gelecek mi?

Program yapacak mı; meçhul!..

***

Liderler vasfı noktasında; "İnce de" gelip-gidenler kervanına katılacak..

Ama Demirtaş yok..

Cezaevinde…

"Miting" yapma şansı verilmiyor..

İmkan yok..

Sadece sosyal medya üzerinde..

Bir de TRT zorunluluğu..

Neyse..

İnce'ye Diyarbakır'dan verilecek mesaj..

Ve hiç kuşkusuz ki; kendisinin Diyarbakır'a bölgeye vereceği mesajlar..

Çift yönlü önemli..

***

Nitekim, 24 Haziran'ın; "sandık neticesini de" okutabilir..

Diyarbakır…

Gerek Kürt politikası açısından..

Gerekse, muhafazakar noktasında..

Gerekse de, "uzun yıllardır" CHP'yi "tabela partisi" yapmadaki durum..

Hepsi "bu mitingdeki" arz-ı endamla tünelin ucunu "bir ölçüde" işaret edecektir..

Özellikle de; "Cumhurbaşkanı" tercihi açısından..

Göreceğiz..

Takipteyiz, izliyoruz, izleyeceğiz!..

Eee..

9 yıl sonra; Diyarbakır'da CHP'nin bir miting organize etmesi..

Ki, Cumhurbaşkanlığı seçimi için..

Önemli..

***

Merakım!..

İnce, gençlere "dil konusunda önerilerde bulundu..

Diyarbakır'da; bu minvalde ne önerecek?

Öyle ya..

O kadar dil saydı..

Bir Arapça..

Bir de Kürtçe dil "öğrenin" demedi..

Niye!..

"Kürtçe" belki, "ana dil" diye, algılamıştır..

Ama Kürtçe "yerel" değil..

İşte, Irak…

İşte İran..

İşte Suriye..

İşte Türkiye..

İşte bu ülkelerden Avrupa'ya göç etmiş insanlar!..

Yani, Kürtçe "yerel bir dil ve lehçe" değil..

Evrenselleşiyor..

***

Peki…

Arapça dilini; öğrenmede neden tavsiye etmedi..

Ki bu dil; artık Dünya dili..

Yoksa!…

"Laiklik" korkusundan mı?

Olsa eğer.

Der demez denilmez mi?.

Hani hacıydın..

Hani muhafazakar bir aileden geliyordun..

Hani, dini bilgilere saygı gösteren bilgiye sahiptin..

Nerde kaldı; vakıa halin..

Eee..

İslam'ın "temel dili" Arapçadır..