DÖRT AYAKLI MİNAREYE SUİKAST!

 

Söz'ün bittiği nokta!

Hiç bir kelime..

Kurulacak hiç bir cümle "yaşanan" bu "tarihe yönelik suikastı" ifade edemeyeceği gibi!

Geri de getirmez!

İnanın gördüğüm tablo karşısında, "söze nereden" başlayacağımı bilemez durumdayım..

Öfkem büyük.. Gerginim..

Cümle kurmakta güçlük çekiyorum!

Söylenecek tek söz var o da Kültürel bir "soykırımla" karşı karşıya olduğumuzdur.

***

Sur ilçesi.. Artık tarih ve medeniyet kokan 5 bin yıllık yapıya sahip değil.

Çünkü her geçen gün, her yaşanan şiddet ve terör "yakıp yıkıyor?"

Kurşunlu Camii, Hacı Hamid, Kadı ve Hasırlı Camileri..

Surp Giragos Kilisesi,

Ermeni Katolik Kilisesi'nden sonra…

Önceki gece de; "Dört Ayaklı Minareye" suikast düzenlenerek tahrip edildi…

***

Görüntüler…

Mermilerin "isabet ettiği" nokta..

Açıkça, Minarenin "dört ayaklarına" yönelik, saldırının bilinçli yapıldığını gösteriyor.

Yani "ikili bir çatışma" esnasında oluşmuş değil!

İnanmıyorum..

Hedef direk "minarenin" ayakları…

Onlarca kurşun…

Kırılan taş parçaları.. Hedef; yıkabilmek!

***

Yürek burkan bir vahşi girişimin tablosu!

Fail kim?

Ya da kimler bu saldırıyı yaptı?

Şu veya bu demiyorum kınıyorum!

Ve milyonlarca kez lanetliyorum!

5 bin yıllık geçmişe sahip bir yapı…

Hanefi.. Şafi.. Hambeli ve Maliki mezheplerini simgeleyen eşsiz bir eser..

Dünyada eşi benzeri yok.

Benim çocukluğumun geçtiği Dört Ayaklı minareye yapılan saldırı tamamen İslami değerleri hedef almaktır…

Alenice bir İslam düşmanlığı söz konusu!

***

UNESCO'nun..

Tarih ve Kültür Mirası listesine alınmasından hemen sonra..

Böylesi bir "tahribata" yönelinmesi..

Hiç de tesadüf değil..

Veya terörle mücadele noktasında yaşanan vaka değil..

Bu bir Kültür soykırımıdır..

Bu bir tarihin "yok" edilmesine yönelik saldırıdır..

***

Buradan çağrı yapıyorum..

Hassasiyetine inandığım; İl Valisi Hüseyin Aksoy..

Belediyenin eş başkanları. STK'lar.. Aydınlar-yazarlar..

Kentin, 7'den 70'e tüm kesimi!

"İnsanı ve vicdanı" bir tavır sergileyip, karşı durulması gerekir.

Tepki gösterilmeli...

Bilinmeli ki..

Tarihine, Kültürüne, Medeni yaşamına, İnsanlığına saygı duymanın geleceği hiçbir şekilde; "saygılı" olmaz!

Yeter artık!

***

DÜŞÜRÜLEN UÇAĞIN KRİPTOLARI?

Rus uçağı düşürüldü.. Angajman gereği…

Hava sınır ihlali yaptığından dolayı.

Ki daha önce de bir çok kez ihlal yapılmış..

Uyarılarda bulunulmuş..

2012'de Rusya ile yapılan "angajman" anlaşması da var..

Yani, Uluslararası manada "hukuki" yeri ağır.

Diplomatik boyutları da zaten orta yerde…

***

Nitekim!

Vakayla alakalı, TSK'dan yapılan beyan.

10 kez peş peşe yapılan uyarı.. Uçağın rotası.. Ve diğer teknik bilgiler, "kamuoyuna" aktarıldı.

Kısacası; meşru mudafa!…

Ki bu açıdan… Türkiye'nin meşruiyet açısından elinin hayli güçlü olduğunu söyleyebiliriz..

Nitekim, "uluslararası" odaklar.. Dünya ülkeleri..

Türkiye'nin bu eylemini "suçlamadı..  Ve yaptırım'dan da söz etmedi..

***

Farkındaysanız!…

Bir tek Rusya gayri hukuki durumunu "sızlanmalarla" alt etmek istiyor…

Homurdanıyor.. Ki bu durumun, karşılık bulacağını sanmıyorum!…

Zaten yıllar yılıdır Uluslararası ilişkilerde "hukuka" uygunluktan çok, Soğuk savaştan kalma "ruh haliyle" askeri güçü, kullanmıştır..

Her ne kadar!… Birileri oluşan bu ilişki bozukluğunu "savaş" tamtamlarıyla, körüklerken..

Rusya'nın da, Türkiye'nin de "çatışmalı" bir evreyi başlatacaklarına inanmıyorum.

Ki ne mümkün?

***

İki ülke de; özellikle, "enerji" alanında "alış-verişe" göbekten bağlı..

Turizmde.. Ve diğer gıda alanındaki sanayide..

Türkiye'nin "ihratacatı", Rusya'nın ithalatından daha yüksek..

En önemlisi de; Doğal gaz!…

Hani diyorlar ya!

Rusya "vanayı" kapatırsa, büyük sıkıntı yaşarız.

Ekonomi ve yaşam çöker diye!

Hiç de.. Çünkü Türkiye, İran'dan, Azerbaycan'dan.. Ki, Kuzey Irak'tan aldığı enerjiyle; "bu bağı" artık önem arz edici değil..

Ama Rusya için!

Büyük bir ekonomik gelir…

Para musluğunu "kapatırsa" Türkiye..

Asıl ferç olacak olan Rusya olur..

Bundan dolayı kimse; Rusya "yaptırımlarla" Türkiye'yi dize getirir, demesin…

Bunlar basit; saptamalar!...

***

Ortadoğu uzmanı değilim…

Bu noktada bir derin okumuşluğum da yok..

Ama; görünen köy kılavuz istemez misali..

Suriye'nin şu 5 yıllık dönemini iyi okursak.. Ki Irak'ın durumu..

Beri yanda, Mısır.. Tunus.. Libya dahil..

Asıl mühim olan, "bundan sonraki" süreçttir..

Türkiye ve Rusya ilişkileri.. Savurmalar "ekseninde mi" yürünecek..

Yoksa!

Taraflar, Ortadoğu'da oy gösteren belirsizliğin boşluğu..

Ve siyasi yapıların dağınıklığını; "doldurma" yapındaki politikaları "işbirliği" alacak mı?

***

RUSYA ATLANTİK BOŞLUĞUNU GÖRDÜ?

İşte; "kilit" nokta burası..

Asıl buradan "soğuk savaşın" rüzgarı esebilir..

Şöyle ki… Rusya DAEŞ kartını; "iyi okudu.."

Ve bu okumayla, Ortadoğu'ya konuşlandı.. Ki DAEŞ perdelemesiyle, anti-Esed güçlerine rahatlıkla saldırıyor..

Her saldırısı!… Uçakların bombaları… Rusya için; "alan" kazanımı oluyor..

İşte; korkulan bu!

Nitekim İran'ın Rusya ile "müttefik" oluşu..

Esed desteğiyle; "Suriye ve Irak" üzerinde söz sahibi oldu..

***

Dikkat edilirse!

Bu ikili, Suriye üzerindeki her tasarrufta…

Saha hakimiyeti.. Uluslararası güç dengesi..

Ve Siyasi aksiyonlarda Türkiye'nin eli zayflıyor..

Ki şu an iki aks var..

Birincisi ki, hal-i hazırda aktiflikte "üstünlüğü" eline almış olan; İran, Rusya ve Esed!

İkincisi ise Körfez Ülkeleri.. İsrail ve Allantik…

Öyle görünüyor ki; gelecek sene Ortadoğu için, hatta Kafkasya için; "mühim" dönüşümlerin yaşanabileceği, zaman dilimi olacak?

***

 

Bir nokta var… Özellikle, Rus uçağının düşürülmesiyle alakalı!..

Ki 48 saattir bir çok Ortadoğu uzmanı ifade ediyor..

Katılmamakta elde değil.. Doğru bir tespit…

Rusya'nın Suriye'nin "El Lazkiyye" limanın dışında…

Karadan'da bir alan yaratma hesabı var..

Denilen o ki..

DAEŞ üzerinden etkili bir politikayla, Türkiye'yi PKK-PYD kartıyla vuracak…

Doğal olarakta, Türkiye buna direnç gösterecek…

İşte bu "derinçin" etkisiyle, Türkiye Rusya uçağını düşürdü..

Kısacası; Ortadoğu'daki "denklemler" Kafkasya'nın da "dahil" olacağı bir haritaya doğru evrim kazandığını artık dillendirmeliyiz!..

***

HEPİNİZ RUS'MUSUNUZ?

Gelirsek!… İç siyasetin bu "aksiyondaki" rolü..

Maalesef; "tezat" bir durum.

Özellikle, muhalefet açısından..

Ki malum medya da dahil!

Hele ki, sosyal medya!

Tam bir gaflet ve delalet!…

İnanılır gibi değil…

***

Milli bir dayanışma içerisinde olunması gerekirken!..

Toplumsal "uzlaşmayı"..

Dış güçlerden gelen saldırılarda; "siper" olmak!!…

İttifakla; "Ülkenin Uluslararası Hukukunu" korumak lazımiken.

Ne yazık ki; tam aksine, "siyasi iletişim" cinayeti işleniyor.

Cumhurbaşkanına..

Başbakan'a… Hatta, Türk Silahlı Kuvvetlerine!…

***

Ne var ki; gaflet içerisinde Putin'e de destek veriyorlar..

Kalmadı ki..

"Hepimiz Rus'uz!"

"Hepimiz Putin'iz!" demeleri.. Ki diyen de olmadı değil..

Düşünün!..

Rusya.. İran ve Suriye dışındaki tüm dünya ülkeleri; "Size Uluslararası Hukuki" noktada destek veriyor…

"Sınırlarını korumak Türkiye'nin en doğal hakkıdır" diyorlar..

***

Ki, bu sınırda!

Bir çok kez "uçaklarına" saldırı yapılmış..

Pilotların katledilmiş..

Sınırdaki "askerlerine" ateş edilerek, şehit edilmiş..

Bu kaotik ve savaştan kaçan 2 milyona yakın insanı muhacir olarak kabul etmiş bir ülke olarak…

Hava sahanı "ihlal eden Rus uçağına" uluslararası hakkını kullanarak müdahale etmişsin…

Tüm dünya sana hak veriyor..

***

 

Ama gel gör ki!

İktidar düşmanları, Muhalafet partileri, Ve hasımlı medya "Türkiye'yi, İktidarı"nasıl itibarsızlaştırırım?”

“Hangi yolda deviririm" ucuz aklıyla; Rus ve Putin sevdalısı oldular..

Korkunç bir durum!

Sonuç itibariyle!

Ortadoğu cadı kazanı gibi..

Fokurduyor..

Hava da fena halde bozuk, işler de fena halde bozuk!

Aman ha; gaflete kapılmayalım!

Hayırlı cumalar…