ERGANİ MEVZUULARINA NEŞTER ŞART?

 

Dün dile getirmiştik; Ergani'de neler oluyor diye?

Kaymakam Eşref Yonsuz… Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı..

Bu eksende "yaşanıldığı" söylenen, olumsuzluklar..

Ve Hadice Tunç'un "evinin onarımıyla" ilgili, paranın sırrı...

***

Pek tabi ki, bunları deşifre eden… Dillendirenlere karşılık, "resmi ağzın" ithamları…

Yani yerel medyaya saldırısı.. Mevzu’u tekrar etmeyeceğim..

Çünkü, dünkü yazıma bakılırsa hayli detay var…

Merak edenler bakabilir…

***

Benim merak ettiğim ve sorguladığım; "sorularıma" cevap!

Soruları yenileyeyim..

Birincisi; "Vakfı arka bahçeleri olarak" görenler… Kim?

İkincisi; "Eski alışkanlıklarını" yerine getirmek isteyenler… Kim?

Üçüncüsü; "Ruhunu ve vicdanını şeytana" kaptıranlar… Kim?

***

 

İthamın sahibi, Kaymakam Eşref Yonsuz…

Kendi resmi açıklamasında; "bunları" ifade ediyor..

Merak edilen de "kim bunlar?"

Çünkü beyanın analizi şunu söyletiyor…

Özellikle AK Partilileri… Aynı minvalde, son 14 yıldakileri de..  İlçenin "nüfuzlu" sahipleri de..

Genel itibariyle Ergani ahalisini "zan altında" bırakan ithamlar silsilesi..

***

Peki, Kim ve kimlerdir bunlar?

Meçhul…

Demiştim ki, Yonsuz "karnından" konuşmasın…

Kim ve kimler bunlar, "açıklasın"…

Yine kendisiyle alakalı "söylenenleri de" söyleyenlerin belgelendirmesini istemiştim…

Ayni noktada; "ilgili ve yetkili" makamları da göreve çağırmıştım…

Ergani'de "nahoş hadiseler" yaşanıyor diye..

***

Ergani'nin böylesi "Mevzuularla" anılması..

Tartışma konusu edilmesi…

Resmi makamların "asli görevlerinin" yerine…

Başka işlerle meşguliyet içerisinde girmesi hiç te kabul edilir olmadığı..

Ama ne hikmetse; "ketumluk" var…

***

Bu arada, dün Yonsuz'la alakalı çıkan bazı haberler var..

Özellikle; Yonsuz'un "yerel medya" ile aşinalığı…

Yeni değilmiş?

Son polemiği, Karlıova Kaymakamlığı "döneminde" yaşanmış…

Atılan manşet…

'Neyi gizliyorsunuz? Korkunuz nedir?

***

 

Sonuç itibariyle! Ergani'de oluşan "bulanık" hava…

Netleşmesi…

İthamların, zan altında bırakılmanın…

 Yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının, Siyasi kirlenmenin, kirli ilişkilerin "gün yüzüne" çıkması için; "acil ve ivedi" bir neşter lazım..

Neşteri kim atar bilmem...

***

Ama İl Valisi, Hüseyin Aksoy…

AK Parti Milletvekilleri..

İl Teşkilat Başkanı…

Ve ilgili diğer kurumlar bu noktada "görev üstlenip" mevzuya "sessiz" kalmaları lazım..

Orada; "kim neyi gizliyor, korku kimden geliyor, kim haklı, kim haksız' gün ışığına çıksın…

Yani algı üretmeden kurtulsun Ergani ahalisi!

Çünkü mağdur edilen vatandaş!

***

CHP BU… EVLERE ŞENLİK..

 

Hep diyorum!

Türkiye'nin en büyük meselesi..

Çıkmaz sokağı…

Sorunlarına "köklü" çözüm sağlayamayışının nedeni; "etkili bir muhalefetin" olmayışıdır…

AK Parti.. 14 yıldır "iktidarda" ama karşı tez oluşturma noktasında; "muhalefet" hep batakta…

***

Kaç seçim geçildi.. Kaç sandık ortaya konuldu…

Hesaplamadım.. Ama muhtemelen iki elin parmak sayısı kadardır…

Diyebilir miyiz? Şu seçimde ya da şu mevzuda "Muhalefet" başarılı…

Yok, son anketlere baktığımızda yine aynı…

***

Çünkü muhalefet "kendi" içinde, muhalefet…

Ve bu muhalifliği de, "tiyatro" oyunu…

Baksanıza, Atatürk posteri krizine… Neymiş! CHP Muhakkiklerinin hazırladığı raporda; "Atatürk portresi çöpe" atılmış deniliyor…

***

Hedefte; Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka…

Şu an "kesin ihraç" talebiyle Disiplin Kuruluna sevk edildi…

Kadın "avazı" çıktığı kadar bağırıyor "yok böyle" bir şey diye..

Ama kim takar? Günlerdir; mesele üzerine CHP çaba sarf ediyor…

***

Ve bütün bunlar için de… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu…

"İncir çekirdeğini doldurmayan bir tartışma" diyor… "Bir bardak suda fırtına" yorumunu yapıyor…

Ancak, günlerdir "CHP'nin ana gündem" maddesi…

Tiyatro gibi...

***

 

Eee… CHP'deki "ihraçlar" hep var olmuştur…

Geriye dönüp bakılırsa.. İhraç ediliyor, sonra listeyi delip başa oturuyor..

Doku dengesizliği.. Ama CHP'deki "bu tutarsızlık" arz edici muhalefet olduğu müddetçe…

***

AK Parti! Hiç bir enerji tüketimine gitmeden…

Efor sarf etmeden.. İktidar olma noktasında "hep alternatifsiz" olacak…

 

***

İKİNCİ BİR ŞOV!

Önce Beyazıt Öztürk!…

Öğretmen olduğunu söyleyen bir bayan.. Canlı bağlantı kuruluyor… Öğretmen…

Güneydoğu'da yaşananlara tepki amaçlı; "siviller öldürülüyor" demişti…

Ve Öztürk.  Bayanın sözlerini alkışlamış… Yanınızdayız demişti.

***

Tabi bilahare! Çark etti; "Özür beyanıyla", canlı yayınlara çıktı.

Hatta programını yarıda kesti..

Günlerce… Sosyal medya başta olmak üzere…

Köşelerde yazıldı çizildi; "şov'un şovmenliği"…

Sonuçta.. Öğretmenin "paralelin" elemanı olduğu ortaya çıktı.

***

Şimdi mevzu "yargıda"… Soruşturma açıldı.. Öğretmen ifade verdi; "RTÜK'te" Beyaz'ın peşinde..

Karar ne çıkar bilmem… Ama böylesi hadiseler; "canlı yayın" kazası diyebiliriz…

***

Nitekim! Cumartesi günü bu kez, Okan Bayülgen'in programında da, "protesto" kazası yaşandı..

Genç bir kız, "sahneye' fırlayıp kazağını çıkardı.. Sutyeniyle, kala kaldı…

Bayülgen! Sakinleştirmeye dair kıza ne söylemek istediğini sordu..

O da; "AKP'li vekiller" diye başlayıp giderken…

***

Bayülgen "yeter" dedi. Kendisini "desteklediğini" ifade ederek, koltuğa oturttu…

Programı olası "suç teşkil" edici bir tavır ve algı oluşmaması için de; "bundan sonrasına" izin yok dedi…

Ve programa devam etti.

***

Şimdi.. Beyaz'a yönelik " o linç" girişimi… Yargı'nın "aktifleşen", sorgulama-soruşturma evresi…

Bayülgen için de; "ucube" bir hal alır mı?

Rtük "tavır" geliştirir mi? Göreceğiz…

***

İyi de…  "Protesto ve protestocuları" ilk kez mi görüyoruz?

Ya da ilk kez mi, yaşanıyor? Hayır…

Ekranlara bakın.. Gazete sütunlarını görün..

Manşetler… Diziler de bile.. Tartışma programları…

***

Sabahtan akşama! Protestocuların "ağzından" dökülen sözcüklerin, milyon katı!

Ağza dahi alınamayacak.. Küfürlerin.. Hakaretlerin "havada" uçuştuğu, yazıldığı vaki iken…

"Bir bardak suda koparılan fırtına" neyin nesi?

Sanırım, şovun şovmenliğine soyunmadan kaynaklanmaktadır…

***

Neyse! Sanırım sırada, Mahmut Tuncer'in… Ya da Esra Erol'un programı var…

Haydi hayırlısı.. Sahne güzel olsun da…

Biz de neşemizi bulalım...

 

 

BÜYÜKTİMUR'LA GÜNDEM…

Bu akşam.. Saat 22.00'de..

Uzay ve Söz Tv'nin ortak yayınında…

Gündemin, en sıcak mevzuları konuşulup tartışılacak.

Şimdiden hayırlı seyirler…

Soru ve önerilerinizi de bekliyorum…