GAFLET İÇERİSİNDE OLAN BİR YÖNETİM!

Öncelikle ifade edeyim…

Galatasaray'ın "gönüldaşları.."

Ruhu da…

İzanı da…

Vicdanı da, "pak" taraftarlar…

Renklerine gönül vermişler…

Futbol adına…

Spor adına…

Sosyal bir "aktivite" adına..

Siyasi ve ideolojiden uzak "sevgi ve muhabbet" gayesiyle; "Galatasaraylıyım" diyenlerin affına sığınarak…

Onları tenzih ederek söze başlamak istiyorum…

***

Ki inanıyorum ki…

Az sonra hasbıhal edeceğim mevzuu…

Ve bahsedeceklerim onların en kalbi "duylarıdır…"

Galatasaray'ın yönetiminde yer alan "bazı kesime" yönelik, serzenişleri...

Eee be gafiller…

Söyleyin bakalım…

15 Temmuz'a dair "bir belirsizlik" var mı?

O gece 249 vatan evladı şehit edildi, 3 bine yakın insan yaralandı bunda "bir belirsizlik" var mı?

Cumhurbaşkanına suikast, Meclis'i bombalamada "bir belirsizlik" var mı?

***

Yani…

Milli iradeye yönelik darbe girişiminde "bir belirsizlik" var mı?

FETÖ'nün "terör" örgütü olduğuna dair "bir belirsizlik" var mı?

Gülen'in "ABD-İsrail" ajanı olduğuna ilişkin "bir belirsizlik" var mı?

40 yıldır "hizmet harekâtı" adı altında milleti kandırdığına dair "bir belirsizlik" var mı?

***

Yani...

İç hukukumuzun işleyişi bakımından paralel bir devlet yapılanması olduğuna ilişkin "bir belirsizlik" var mı?

Bağımsız yargı tarafından "Terör örgütü" olduğuna kesin karar veren yargı'da "bir belirsizlik" var mı?

Yok…

Bir değil, binlerce kez yok!

***

Yani…

Şimdi tüm bunlar vaki iken…

Aleni ve açıkça…

Türkiye’nin…

Milli iradenin…

Devletin bekasına dair "hainlik" planlayanlar…

Ve bu kesime bel çıkanlar…

Aynı hareketin içerisinde yer alanlar…

Hala da aynı safta yer alırken…

Hatta "yargılamaya" dair haklarında dava açılmışken…

"Tabanı yalayıp" yurt dışına kaçmışken…

Aynı örgütü…

Aynı düşünceyi savunurken…

Ve Türkiye'nin "sivil yönetimini" alaşağı etme gayreti içerisinde bulunurken…

Birileri çıkıp…

"Siyasi mülahazalarla" işin gerçeğine "karşı" çıkmaya kalkıyorsa…

"Yok" böyle değil diyorsa…

Öyle değillerdir…

Bir yanlışlık vardır deyip; "masumiyet karinesi" içerisinde, algı üretiyorsa…

Eeeh be gafiller denilmez mi?

***

Yani…

Masumdur…

Mazlumdur…

Garibandır…

Torinolu Şaban'dır "demek!"

Hiç tartışmasız…

Açıkça ve alenice "terör örgütü" propagandası yapmak değil midir?

Övmektir…

Sempati geliştirmektir…

Ki bunun "hukuktaki" yeri de "suçtur…"

Hiç kuşkusuz ki; cezai müeyyide gereklidir…

***

Yani…

Galatasaray Genel Kurulu üyeleri…

"FETÖ" militanı…

Ki örgüt üyeliğinden yargılanan; "Torinolu" Şaban’ı…

Hakan Şükür…

"İhraç" kararı, nokta-i nazarında sergilenen "tutum" hakikatten insanın kanına dokunuyor…

Neymiş…

Savcılık tesciliyle "Terörist Hakan'ın" üyeliğinin ihraç nedeni olamazmış?

Birçok üye…

Hiç gerekçesiz "aidat" ödemediği iddiasıyla "ihraç" edilirken…

Ki "Torinolu" Şaban hiç "aidat" ödemezken…

Aylardır, "yurt" dışında bulunurken…

"Terör örgütü üyeliği" tescillenmişken…

Hala da; "neden alamaz" deniliyor…

***

Yani…

Eee be gafiller…

Size göre "aidat" ödememek suç…

"İhraç" nedeni…

Ama "terörist" olmak…

Vatan "haini" olmak…

Darbeci olmak…

Ülkeyi bölüp-parçalamak…

Yüzlerce insanı katleden bir örgüte "üye" olmak…

"Suç" değil…

İhraç nedeni sayılmazmış?

İyi de…

Torino’lu Şaban…

Neden genel kurula gelip "kendini savunmadığına", ne dersiniz…

Gerekçe nedir?

***

Yani…

25 milyona yakın taraftarı olan…

"Milli" değerleri sahip çıkan…

Güzide bir kulübün…

Sarı-Kırmızı'nın…

Böylesi bir "gaflet ve delalet" cenderesine sokulması…

FETÖ aklına "mahkûm" edilmesi…

Anlaşılır değil…

Galasataray'ın tarihsel dokusuna!

Ne yazık ki…

Tutarsızlık, ilkesizlik "prangası" atan bu anlayışın savunucularının "yüzlerine" bakmak lazım…

Millete bakarken; "yüzleri" kızarıyor mu?

***

Yani..

Önceki gün genel kurul olağanüstü toplandı…

İlk yapması gerekeni, "infial" sonrası yaptı…

"Torinolu Şaban" ihraç edildi…

Ama nasıl ihraç…

FETÖ "üyeliğinden" değil…

Ya ne…

8 yıldır "aidat" ödemediği için…

Arif Erdem'de "ihraç" edildi, o da 7 yıldır ödemiyor aidatı…

Torino denilene göre kulübü aramış…

"Aidatı" ödeyeyim; "ihraç" etmeyin…

Kepazelikler zinciri…

Nitekim Torinolu zevat Twitter atıyor…

Diyor ki, "ben istifa ettim"…

Pişkinliğe bak…

Peki, iş bitti mi?

Bence hayır…

Asıl şimdi; "Galatasaray" kendini, "iç temizliğe" alması lazım…

FETÖ'nün "hangi" ferdi varsa "üyelikten" atılmalı…

Hangi yönetim "bu örgütün" savunucusuyla, "azledilmeli”…

Çünkü sergilenen "tutum" salt bir "ihraç" krizi değil…

Buradaki gaye; "siyasi iktidara" el ense çekmektir…

***

Yani…

Şimdi diyeceksiniz ki…

Eee bunun hesabı da "sorulmamalı mı?

Sorulmalı…

Hele ki, siyasi irade bunun altında kalmamalı…

Konuşuluyor…

Kulübe "kayyum" atanacak..

Galatasaray "vesayetten" kurtulacak…

25 milyon "sevenine…"

80 Milyon millet'e "her yönüyle" açılacak…

FETÖ…

Ve benzer "vesayetçi" oluşumların "prangasından" zincirleri koparılacak.

Şeytan-ı planlar olmayacak…

Şeffaf olacak…

Olması gereken de bu…

Diyoruz ki; "spor" kardeşliktir…

Öyle ise; "kardeşliğe" kim halel getiriyorsa; "o" camiada barınmamalı…

Ab-ı hayat verilmemeli…

Ki, "fitne ve hainlikler" üremesin…

***

YAMAN ÇELİŞKİ!

AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu…

HDP'lilere sormuş…

Referandum'a "hayır" demelerine ilişkin…

Demiş ki…

HDP çıkıyor hayır diyor?

Peki, millet ne diyor?

Bir taraftan çıkıp diyeceksiniz ki bu sistem "Kürtlere" zulmetti, hak tanımadı yok saydı…

Asimilasyon ve inkâr politikası güttü…

Ben bu sisteme karşı mücadele ediyorum diyorsun…

Otuz yıldır bu sistemi yıkmak için "silahlı mücadele ile uğraşıyorsun"…

Ama şimdi, sistem değişikliğine hayır diyorsunuz…

Yani bu sistem devam etsin diyorsunuz…

Çok büyük çelişkidir…

Bunu anlamakta millet zorluk çekiyor…"

***

Ensarioğlu…

HDP'nin "bu çelişkisi ve anlaşılmaz" haline, getirdiği gerekçe de şu…

Selahattin…

Kürt "mahallesinde" top koşturduğu halde…

Zihni ve beyni hep "Türk solundaydı…"

Gösterdiği refleksler de "Kürt refleksi" değil, Türk solunun refleksidir…

O yüzden bu "çelişki" bugün farklı bir şekilde kendini ortaya koydu…"

***

 

Hiç kuşkusuz ki!

Referandum'a dair…

Sistem değişikliğine dair…

Mevcudiyetten!

En çok muzdarip ve zulüm görmüş kesim "Kürtler" iken…

100 yıllık "ömre" sahip, bu zihniyet "Kürtlere" bir çok pranga atmışken!

Şimdi; bu tabuların yıkılması "istenirken…"

HDP'nin…

Ve bazı Kürt partilerinin "karşı" çıkışı!

Tıpkı, 2010'daki "referandum"da sergilenen "boykot" gibi, "yaban çelişki" barındırıyor…

Gerçekten anlamak zor…

***

Ensarioğlu ne diyor…

CHP'nin "hayırda" ısrar etmesine ilişkin…

Diyor ki…

CHP’nin “hayır” demesini anlarsınız…

Çünkü bu vesayet sistemini kuran ve kurgulayan CHP mantığıdır.

Bu seçkin elitist ve seçkinci tavır, halkı hep biz yönetiriz diyerek bu vesayet sistemini geliştirdiler ve yönelttiler.

Onlar toplum mühendisidirler onlar halka inanmazlar ama HDP’nin yeni sistemine karşı çıkması Kürtleri tatmin etmiyor."

***

HDP çevresi ne der tüm bu ifadelere karşı bilmem…

Ama!

HDP'li Altan Tan…

Uzun dönemdir "Türk soluna" dair tespiti ve eleştirisi var…

HDP "Türk solu" çizgisinde, gidiyor diye…

Taban Kürt…

Tavan ise, Türk…

Vaziyet böyle olunca; "kazanan kim" olur?

Sizce…