Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

GELECEK'E DAİR DÜŞÜNDÜKLERİM!…

Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu.. Nihayetinde, "partisini" ilan etti.. Adını da; "Gelecek Partisi" koydu.. Öyle ya, aylardır, hatta yıllardır diyebiliriz ki, "parti kurdu, kuracak" deyip duruldu.. Yani bir belirsizlik hakimdi..

***

Gelecek Partisi… Atılan slogan; "Gelecek Bizim Geleceğimiz…" İki gündür izliyorum!.. Kim ne diyor?.. Öne çıkan ifade; "ne demek gelecek?".. Şimdiden bir şey beklemeyen, "gelecekte" olacak gibi, laflar…

***

AK Parti kurulduğunda da.. Hüda-Par "beni de duyun" dediğinde… İyi Parti kendini sahneye attığında da!.. Hatta, HDP de, DBP'nin "abiliğine" hamle yaptığında da, demiştim!… Çünkü o dönemlerde de "isime" takılan çok olmuştu..

***

Parti ismine takılmak.. O'nun üzerinden, "siyasi fikir" üretmek, ya da genel kanı oluşturmaya karşıyım.. Siz ismi ister seversiniz, ister sevmezsiniz, ama özü itibariyle "o ismin" açılışı ve muhtevasına, bakmak lazım!..

***

Ne diyorlar, "Gelecek Partisi..!" Şimdi bunu dedikleri için, diyebilir miyiz ki "yok kardeşim siz eskisiniz, geçmişin partisisiniz, ya da, garez, intikam, şu veya bu" gibi laflar sıralamak, caiz mi?.. Sizi bilmem, benden "icazet yok…"

***

Lakin, önem arz edici "Partinin" temel ilkeleridir.. Neyi hedefliyor, ülke için, millet için devletin yapılanmasına dair "Plan ve programları" nedir.. Neleri vaat ediyorlar…?

***

Yaşanan ve yaşatılan milli meselelere dair ortaya koydukları "çözüm" formülleri nedir, nelerdir?.. Ya da hangi kriterleri öne çıkararak, "biz iktidar olmak istiyoruz" diyorlar..

***

Parti kurucuları kimlerden oluşuyor… 81 milyon insanın "temsiliyetini, fikriyatını, inancını, değerlerini, eğilimlerini" bünyesinde barındırıyor mu, değil mi??.. Herkese kucak açıyor mu, yoksa "seçicilik kriterleri" var mı?..

***

En önemlisi de!.. Mevcut siyasi partilerden, "onu farklı" kılan etkenler var mı, yok mu…? İşte bizim ayrıcalığımız budur minvalinde sundukları bir "argüman" var mı…?

***

Tabi ki teşkilatlanmalar!.. İlde, ilçede, kasabada, beldede.. Hangi yüzlerle, "kervan" oluşturacaklar.. Eskiler mi, yeniler mi, küskünler mi, dargınlar mı, aşiretler mi, feodaliteler mi, yoksa "özgüveni" yüksek, bireylerin cazipliği mi?..

***

Yani, siyasete dair pek çok noktayı irdeleyip, sorgulamak gerekirken; maalesef bu yapılmıyor.. Deniliyor ki, partinin kuruluşundaki temel düşünce, gaye, hedef "AK Parti ve Erdoğan'a karşı, hasımlıktır, düşmanlıktır, iktidardan al aşağı etmedir" diye?..

***

Bu fikir, "kısır ve bencillik" odaklı diyorum.. Çünkü, bu işi yapan, en alasını ortaya koyan, koyduran nice partiler var?.. Saysanız, iki elin parmak sayısını bile geçer.. CHP var, HDP var, İyi Parti var, Saadet var, DSP Var?.. Yani var da var…

***

Ki bunlar, Erdoğan'a en haşin şekilde, en alasıyla "düşmanlıklarını" icra ediyorlar.. Davutoğlu'nun "manifestosuna" bakılırsa, Erdoğan ya da AK Parti'nin yürüttüğü siyasi ve yönetimsel faaliyetlerle alakalı, "hasımlık" eden bir söylem ve eylem yok!..

***

Yani siyasi bir tercihsel, fikriyat var.. Özellikle Davutoğlu'nun, denir ya, "yediği, büyüdüğü, geliştiği" mutfak ve sofrayı, "tu kaka" diyerek, kötülemez!.. Ki tanıdığım kadarıyla.. Davutoğlu indiği trenden, başkasının trenine binmedi.. Kendi trenini ve lokomotif şefliğini, kendini yaptı!..

***

Hasılı kelam!.. Gelecek'e dair hele bi sakinleşip, bekleyip görelim; "aktiviteleri" nelerdir?.. Nasıl bir "yoğurt yiyişleri" var?.. Şimdiden, hüküm vermek "ön yargılardan, peşin hükümlülüklerden" kendimizi arındıramayacağımız gibi; "geleceği de" göremeyiz!..

 

***

CEM UZAN….

Şuan için, "sergilediği" siyasi salvoları "süt dökmüş kedi" misali… Sezer'e çattı, Babacan'a attı, Davutoğlu'na söylendi… FETÖ üzerinden sopaları "seni gidi FETÖ'cü, seni gidi" diyerek, yaptığı hamleler!..

***

Bunların hepsi, siyasi bir serüveni "başlatma" olarak görülse de!.. Özünde, "iktidardan beni ne olur af edin" hedefi var… Borç var, vergi var, dolandırıcılık var, yani geçmişteki enva-i hilebazlığıma "bir kıyakla", göz yumsanız da "sicilim" temizlensin, ülkeye gelebilirim, hesabı var!…

***

NE İŞ YA?..

CHP'nin "kumpasçısı" patentini alan Rahmi Turan'a kim nasıl çakıyor?.. Doğrusu anlamak zor… İşte, Hürriyet.. İşte Ahmet Hakan ve Ertuğrul Özkök..

***

Özkök.. "Rahmi abi, duayen gazeteci" diyerek, söze girip, methiyeler, diziyor…

***

Hakan.. Tan gazetesi üzerinden, en pasal seksi resim ve haberleri paylaşarak; "rezil gazeteci" diye, bağırıyor..

***

Aynı gazete, iki köşe yazarı.. Ki biri, geminin kaptanı.. Diğeri eski kaptan.. Der demez insan; "ne iş ya?".. İyi ve kötü polis oyunu..

***

Laf, "ne işten" açılmışken, devam edelim.. Ki, CHP'nin "kumpasçı" haberinin ilk kaynağı olan, Talat Atilla'yla iş tutan, CHP'liler…

***

CHP'li Faik Öztrak.. Bu zevata neler dememişti ki.. "Kumpasçı, sahtekar, rezil, CHP'yi karıştıran, fitneci" diye veriştirmişti..

***

Ama, CHP'nin saymanı Bülent Kuşoğlu, Atilla'nın haber sitesinin, "ikinci sıradaki" köşe yazarı… Ne iş ya!… Boşuna söylenmiş söz değil, Türkiye'deki siyasette "kimin eli kimin cebinde belli değil" diye..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Bilinmelidir ki; "iyi adam" dediğiniz kişi, en çok size benzeyendir!…

 


Bu Makale 1010 kere okunmuştur.