Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

GÜVENDEYİZ VE GURURLUYUZ!….

Şu resme bir bakar mısınız!.. Ben baktım… İç geçirdim… Gururlandım… Hüzünlendim.. Duygulandık.. Buruk bir ruh dengesiyle, gözlerim buğulandı.. Sonra, "şükürler olsun" dedim..  Ve tabi ki, kendimi bir o kadar da "güvende" hissettim…

***

Çünkü, karşımda "canı pahasına" olsa bu ülkenin, bu milletin "evladının" sağlığı için, hazır kıta olan bir Sağlık ordusu var.. Nasıl ki, Mehmetçik dün olduğu gibi bugün de, "yedi düvel" düşmana karşı mücadelede "güven" veriyorsa!

***

Sağlık ordumuzun da, bu duruşu!.. Hele ki, dün gün boyu Diyarbakır'ın dışındaki sağlık kurumlarından peş peşe, gönderilen "yukarıdaki" resim benzeri fotoğraflar.. Ve bu fotoğrafların "kampanyasında" kullanılan terimler; "biz güvendeyiz" arkadaş dedirtti..

***

Ve şu sözü hatırladım… "Beni Türk hekimlerine emanet edin.." İşte o vecizeli, derin anlam içeren söz, ve resimdeki sağlık ordumuz!…

***

Sesleniyorum onlara!… Hey siz resimdekiler.. Dışındakiler.. Siz... Doktorum.. Hemşirem.. Hemşirim.. Siz sağlık çalışanları!.. Siz ne güzel insanlarsınız…. Şu resimdeki haliniz ne de, şirin!… Sizler var ya sizler; "hakkınız" ödenmez!…

***

Çünkü hiçbir şey "sağlık kadar" önemli değil!.. Yeter ki sağlık olsun.. İşte sizler, en acılı anda, en kritik zamanda, en hayat memat olunan günde; "kendi canınızı" hiçe sayarak, "hayat" olmaya çalışıyorsunuz…

***

Şahsım!.. Ki Sağlık camiası çok iyi biliyor beni!… Benim açımdan özellikle sağlık ve eğitim denildiğinde; "akan sular" durur.. Hassasiyetim yüksek!.. Ehil, liyakat ve samimiyet, ihlas, "bunlar" bu hizmetin ana ilkeleridir..

***

İşte bu ana ilkelere uyan "sağlık camiamızı" bir kez daha!.. Yaşadığımız bu kritik, hassas, olağanüstü "korona virüs" korku ve endişesinin şuurları bile kilitlediği dönemde; sizlerin ortaya koyduğu "fedakarlık" ayakta alkışlanır..

***

Paylaşımlarına bakar mısınız!.. Ne diyorlar? "Biz senin için burada kalıyoruz… Sen de bizim için lütfen evde kal.!!"

***

Düşünebiliyor musunuz!.. Bugün ekseriyetimiz; "korona virüs" kabusuyla, yatıp kalkıyoruz!.. Korku var, panik var, endişe var, kaygı var.. Yani bin bir türlü "evhamın" içerisinde iken!.. Onlar, "bu lanetli virüsle" mücadelenin en bela mahallesinde "ön safta" yer alıyorlar…

***

Düşmana karşı cephede olan Mehmetçik gibi!.. Virüse karşı ilk kapıda duran kendileri.. Virüsle "her an yüz yüze gelebilecek, temas içerisinde olabilecek" kişiler onlar.. Büyük bir sabırla, bilinçle, özveriyle; "çaba" gösteriyorlar!…

***

Bir kez daha, görülüyor ki bizler sizlerin kıymetini daha bir bilmemiz gerekir!… Bir değil, milyon kere bu ülke evlatlarının size "teşekkürü" var.. Ve teşekkür borçlu!… Sizleri seviyoruz.. Ve bu mücadele Allah yar ve yardımcınız olsun!…

***

Tabi bir iki kelamım daha olacak… O da; size karşı "şiddeti" benimseyen!… Ki, "canlarınızı dahi" alabilecek kadar; "zihni de, fikri de, karakteri de" cehaletin kör aklıyla hareket edenlere bir kez daha; en hafif deyimle "yüzünüz kızarıyor mu?" demek istiyorum..

***

BU NE HAL YA?..

Sağlık ordumuzun resmine karşı " ne kadar övünsek, ne kadar methetsek" kıymet ve sevgimizi ne kadar gösterirsek, "azdır" diyorum!..  Lakin, bu resme baktığımda ise, tam tersi bir ruh ikilemiyle; "bu ne hal" diyerek, tepki koyuyorum!…

***

Şöyle ki… Hükümet.. Sağlık bakanlığı.. Bas bas bağırıyor.. Diyor ki.. "Umuma açık yerlerde oturmayın, gezmeyin, bulunmayın?.. Evde kalın.. Kendinizi izole edin… Kimse kimseyle temas etmesin.. Tokalaşmayın.. Kişilerle aranıza mesafe koyun… Ellerinizi, bol bol sabunla yıkayın..

***

Ama biz.. Ya da bazı kurumlarımız!.. Ne yazık ki, "çifte teşvikle" bırakın, teması, ya da tokalaşmayı, birbirine mesafe koymayı, "bilakis" tam zıddıyla, burun buruna, ağız ağıza, kol kola, dirsek dirseğe; "birbirimizi nefes ve fiziki" halle, boğarcasına, istiflenmiş haldeyiz!..

***

Bakınız burası, PTT şubesi!.. İnsanlar "işlem" yapmak üzere, yığınla doluşmuş.. Elektrik faturası, telefon faturası, su, doğal gaz faturası kuyruğuna girmiş!.? ne "dezenfekte bir hal, ne de herhangi bir korunma, kriteri" hiç biri yok!..

***

Ve ne yaman çelişkidir de!.. İlgili ve yetkili hiç bir kurum ya da sorumlu zevat ortada yok.. İlgilenen de yok..  "Bu ne hal" deyip, çözüm üreten de yok!.. Düşünün o arada "bir damlacık" lanetli virüs olan "korona virüs" taşıyıcısının, nasıl bir "etki" alanı oluşturur.. Cinayetten beter bir sorumsuzluk bu...

***

Elektrik, doğalgaz, su ve telefon faturaları özellikle "ödeme" süreleri neden ertelenmiyor?.. Eve kapanma süresi üç hafta açıklandığına göre, "üç hafta" ertelenebilir?… İlgili ve yetkililere duyurulur.. Ne diyoruz, virüste risk büyük, ama çözüm basit.. Bu işin de çözümü basit beyleeeeer!!..

***

MAÇLAR ERTELENDİ..

Nihayet diyorum!.. Ki "maşallahları" var?… Geç oldu, ama "ortak akıl" sonuç verdi.. Öyle ya, "seyircisiz maçlar" insanları maçları toplu izlemeden "uzaklaştıramadı?"… Evlerde, kahvehanelerde "insanlar" bırakın temas etmemeyi, nefes nefese oturup, maç izlediler.. Bir önceki yazımda dile getirmiş; "maçlar ertelenmeli" demiştim!!..

***

Ki bazı kesimler, "muhalif" kesilmişti.. Neyse, bu karar, önem arz edici… Haydi hayırlısı.. Peki maçlar ne zaman oynanacak, işte o virüsün seyrine bağlı.. Aceleye gerek yok.. Tedbiri elden bırakmayalım!…

***

Söz tedbirden açılmışken, "maçlar ertelendi" basın toplantısında bir "boş vermişlik" gördüm!… Oturuş dizaynı pek de "koruma kriterlerine" uygun olmadığını da buradan ifade etmek istiyorum.. Özellikle federasyon başkanlarının oturuşu.. Bakan ve koruma ile müşavirlerinin "yakın temas" içerisinde olma halleri de!…

***

GÜNÜN SÖZÜ!..

Çelişkilerin ağırlığı içerisinde, "doğruyu" bulmak, zor olur?

 


Bu Makale 1289 kere okunmuştur.