HADİSE BİR ÖRNEKTİR!…

Hep ifade etmişimdir..

Bir toplumu..

Bir milleti; "mecrasından" saptırmak..

O'nu, tar-u mar etmek…

Çökertmek istiyorsan..

Öncelikle; örfünden, adetinden, gelenek ve göreneklerinden uzaklaştıracaksın!..

***

Aynı minvalde…

O'nu dininden ve inancından alıkoyacaksın..

Kitabından, değerlerinden soğutacaksın..

"Batılılaştıracaksın.."

Bunu da "batılılaşma" hayranlığıyla yerine getireceksin..

Özellikle inkar ve asimilasyonu!..

Değişen dünya konjektörünün gerekliliği olarak; O'na aşılayacaksın…

***

Şiddetin..

Terörün..

İnsan Haklarının ihlalini de "sınıfsal özgürlüğün" mücadelesi diye, tanımlayacaksın..

Silahı da; araç diye..

***

Hakkı.. Hukuku.. Adaleti de sınıfsallaştıracaksın…

Hakikate dair değil..

Fırsatçı olma noktasında; becerileştireceksin!..

Hileyi.. Desiseyi.. Fitneyi..

Olağanlaştırıp; "iş bitirici" yaşamın argümanı olarak sevdireceksin..

İşte tüm bunlarla birlikte.

Devşirmeyi…

Yozlaştırmayı da; "modern" hayat diye sunacaksın..

***

Pek tabi ki..

Hepsinin ikmaliyle benlik kaybını "rahatlıkla" ikmale getirmiş olursun..

Hele ki, nesli nesle kırdırmak, çatıştırmak!!..

Yani, kardeşi; "kardeşe" düşman ettirmek..

Velhasıl; "milletin DNA'sını" bombalamak..

İşte tüm bunları; "Eğitim ve Öğretim" müfredatıyla elde edebilirsin..

***

Ne yazık ki!..

Ülkemiz..

Millet olarak; "bu tuzağın, bu ihanetin" ağında ve saldırısında..

Vaka, bugüne özgü değil…

Cumhuriyetin kuruluşundan buyana..

Ki Osmanlı'nın son dönemini de katabiliriz!…

Milli Eğitim Müfredatı; "birer dinamit" kalıbı olarak, faaliyet göstermiştir..

***

Her ne kadar adına; "Milli" Eğitim diyor isek de..

Halk deyimiyle; zerre-i miskal "milli" değildir…

Tarihi de,

Coğrafyayı da,

Fiziki de,

Kimyayı da,

Hayat bilgisini de,

Türkçeyi de,

Velhasıl okutulan tüm dersler; "batılılaşma" patentli!..

***

En basiti…

Resmi dil; Türkçe değil mi?

Okullarda, "Türkçe" dersi okutuluyor..

Ama gel gör ki..

Öğrenci, "Türkçe" dersinde, sınıfta kalıyor..

Zayıf alıyor..

Bu nasıl bir handikap, çıkmaz sokak!..

***

Bakınız!..

Milli Eğitim Müfredatına..

Talim ve Terbiye Kuruluna..

Her siyasal iktidar döneminde; "değişime" uğruyor..

Her iktidara özgü; "bir eğitim öğretim" sistemi uygulanıyor…

Yoz-boz tahtası gibi "siyasallaşan" bir eğitim ve öğretim!…

***

İşte, son rezalet!..

MEB..

İmam Hatip Okullarına dağıttığı kitaplardan.

7 Sınıf İngilizce ders kitabı..

Konuşma pratiklerine ilişkin bölümde; kullanılan resim…

Yani "örnek" şahsiyet!..

Şarkıcı Hadise…

Konserlerinden çekilen, yarı çıplak "resimleri" kullanılmış..

Sözde İngilizce diyalog kurgusu için..

***

Hadise!..

Şarkıcılığıyla,

Pop starlığıyla,

Vücut teşhirciliğiyle örnek bir şahsiyet kimliğine sahip olabilir..

Ama velâkin…

Görselliği;

İmam Hatip Okulu'nun,

Okuyan öğrencilerin,

Pek tabi ki toplumun "değerleriyle" örtüşmemektedir..

***

 

Bakalım..

Velilerden gelen "bu milli olmayan" görsellik..

Talim ve Terbiye Kurulu'nun..

Akıl ve izhan yoksunu; "onayını" almış..

Vallahi bravo dedirten..

Bir bu kalmıştı, MEB'in yapmadığını söyleten..

"Skandal" tahribat bombası; "imha" edilebilinecek mi?

Yoksa, patlayıp tahrip etmesine göz yumulacak mı?

***

Düşünüyorum!..

Bu "çirkin" görsellik ve örnek vaka..

Muhafazakar olmayan..

CHP gibi sol bir akımın iktidarı döneminde olsaydı..

Sahi; "tepki" nasıl olurdu?

Kim durumu hangi; "paradigmayla" değerlendirirdi..

Merak ediyorum..

***

KAFALARDAKİ SORU..

Adil Öksüz'ü kim koruyor/kolluyor..

Öksüz MİT elemanı mı?

Hava Kuvvetleri'nin "imamı mı?"

Darbe sabahı, "kim hangi hesapla" serbest bıraktı..

Sorular..

Çok tartışıldığı gibi; cevap da bulunmuş değil..

Bilakis; "yeni sorular, yeni tartışmalar" üretmekte..

***

Nitekim..

Kılıçdaroğlu da Öksüz'ü dillendirdi..

"MİT Ajanı" diye..

Dün Bakan Bozdağ, noktayı koyan bir açıklama yaptı..

"Öksüz MİT ajanı falan değil, bu bir propaganda.?"

Kılıçdaroğlu'nu kast ederek..

"Bunun MİT ile irtibatı olduğunu söyleyen kimse, FETÖ tarafından kullanıldığını bilmeyen bir zavallıdır.?

Ya da bilmeyerek, kendini kullandırıyor.?"

***

Eğer ki, diyen Bozdağ..

"Kılıçdaroğlu bunu söylüyorsa, bu bilgiyi kendisine geleni araştırsın..

Kılıçdaroğlu'na bu bilgiyi getiren FETÖ elemanıdır.?"

Farklı bir çıkış oldu..

***

 

Özelikle..

Kılıçdaroğlu'nun "Yenikapı" ruhundan uzaklaşması adına..

Acaba..

FETÖ'nün uyuyan "hücreleri" harekete geçip..

O'nu 15 Temmuz öncesindeki "ayara mı" döndürdüler..

Olabilir mi?

Kendi ifadesiyle diyelim..

"Emareler bunu gösteriyor.?"

***

AK PARTİ'DEKİ FETÖCÜLER..

Deniliyor ki..

AK Parti içindeki "FETÖ'cüleri" temizlemek için..

Kapsamlı..

Ve derinden derine "inceleme ve soruşturma" başlatmış..

Bunu da; "üç aşamalı" kriterle yapıyor..

***

İllerde üçer kişilik heyet oluşturulmuş..

Bu heyetlerde..

İl ve İlçe Teşkilatları..

Belediye Başkanları..

Ve İl'in seçilmiş Milletvekillerinden müteşekkil..

"FETÖ" ilişkilerini onlar sorgulamış..

***

İhbarlar.. Belgeler..

Raporlar..

Hepsi bilahare, Genel Merkeze iletilmiş..

Merkezde..

Hayati Yazıcı..

Mustafa Ataş..

Erol Kaya'dan oluşan heyetle; "tek tek incelemeye" alınmış…

***

Sonra!..

Yine O illerin teşkilat üyeleri çağrılmış..

Görüşülmüş..

Fikirleri sorulmuş..

Neticede;

Güçlü şüphe,

Şüphe,

Zayıf şüphe kriterle liste belirlenmiş..

***

Üç kriter ve raporlar..

Bilahare..

Başbakan Binali Yıldırım ve Parti Yönetimiyle; paylaşılmış..

"Güçlü şüpheli" olanlar uzaklaştırılarak, gerekli adli süreç başlatılmış..

Yalan ihbarda bulunanlar da ihraç edilmiş…

***

Sonuç itibariyle!..

Hal-i hazırda..

En çok polemik üretilen, sorgulanan!..

FETÖ'nün "siyasi ayağına" neden dokunulmuyor; sorusunun cevaplanmadığı bir ortamda!..

AK Parti, "biz içimizdeki" FETÖ'cüleri temizledik..

Bunu da, "alenice" üç kriterle belirledik, iddiasında ise!..

Kim inanır..

Ya da kimi inandırabilirler..

***

Raporlara yansıyanıyla..

FETÖ'cülerin kullandığı "Bylock" yazılımın..

AK Parti'den..

2 Bakan, 33 Milletvekili,

2 Büyükşehir Belediye Başkanı,

3 Müsteşar'dan hala da söz edilirken…

Gel de ayıklamaya; acaba deme!..

***

SİYASİLERE ÖNERİM…

1 Ekim'de meclis toplanıyor..

Önerim var..

Siyasilerin "FETÖ" ayağı ithamından, kurtulmaları adına..

Bir nevi geçmişlerine dair…

"Pişmanlığı da, öz eleştiriyi de" ikmale getirmek adına..

***

AK Parti'liler dahil olmak üzere..

CHP'liler..

MHP'liler..

HDP'liler…

Açık yüreklilik göstererek, "Parti gruplarında" ahaliye seslensinler..

***

Nasıl ki!..

Cumhurbaşkanı Erdoğan her beyanında ifade;

"Aldatıldık..

Milletimden özür diliyorum…

Rabbim affetsin"… diyorsa.. Ve bunda sakınca görmüyorsa…

***

Onlar da, cesaretle dillendirerek..

"Aldatıldık..

Milletimizden özür diliyoruz..

Rabbim bizleri de affetsin" desinler..

Ki biz de..

FETÖ'nün "siyasi ayağıyla" alakalı kafa bunalımından kurtulalım..

***

Kendimizi!..

Nasıl olsa; "pişman oldular, özeleştiride" bulundular diyerek..

Ve günü de; millet olarak kabul edip..

Başka bir fasılla; meşguliyet arz edelim..

Yoksa, "vaziyet" herkes için "kafasını kuma gömmüş" deve kuşu misalinden öteye gitmez..

AŞİRETLER ÖFKELİ

FETÖ'nün, 2 darbe girişiminde..

Güneydoğu'daki "aşiretleri" kullanacak..

İngilizlerle "işbirliği" yapılmış..

Borçları karşılanmış..

Gibi ithamları üreten, yüz yıl önceki senaryoyu okutanlara bölgedeki aşiretlerden tepki var..

"Biz bu oyuna alet olmayız.?"

***

 

Aşiret liderleri..

Kanaat önderleri..

Dün Şırnak'ta basın karşısına çıkıp, beyan ettiler..

Teröre karşı olduğu gibi..

2. Darbe girişimine karşı da "canlarını siper" edecekler.

Kimse bizim "sabrımızı" denemesin..

Sokağa çıkarsak..

"Canımızı devlete kalkan etmek için çıkarız.."

***

Sonuç itibariyle..

FETÖ'de..

Diğer oluşumlar için de..

İllegal her kim ise..

Aşiret liderlerinin ortak beyanıyla "İngilizlerin bir işbirliği varsa, o da illegal oluşumlarla olur.."

Biz legal oluşumuz..

***

FETÖ AFRİKAYA MI?

FETÖ'nin itirafçı yaverlerinden..

Nurettin Veren..

Elebaşı Gülen'ın "neden sıkça koltuk" değiştirdiğine dair, tartışmalara cevabı..

"Gülen'in bütün hareketlerinde mesaj vardır.

Koltuk değiştirmesi de mekan değiştireceği anlamına geliyor.

ABD, Gülen'i kendi kontrolünde Güney Afrika'ya göndermeyi planlıyor."