İTTİFAK DEĞİL, KOALİSYON!

İktidar karşıtı blok...

Saadet ve İyi Parti; ittifak'ta uzlaştı..

Bir nev-i resmi "ittifak" için kapı aralandı..

Öyle görünüyor ki iş seçim arfiesiyle; "kesinlik" kazanacak..

Şimdi "ikili" yeterli olur mu?

Ne mümkün!            

Çünkü ikisinin toplamı, rakamsal olarak barajı aşmaya bile yetmiyor…

Biri 0.7..

Diğeri henüz, almış olduğu bir sonuç yok..

Var olan; medya anketi..

"Balık suda" pazarlama misali.."

Peki CHP'nin "ittifaka" katılımı olabilir mi?…

Kılıçdaroğlu önceki gün Meral'le görüştü..

Ziyaret etti…

Çıkan sonuç, "üçlü" ittifaka göz kırptı denilebilinir.

Yani yeşil ışık yakıldı..

Ama somut bir şey yok..

CHP..

Saadet..

İyi parti..

Birlikte olabilir mi?…

Doğrusu..

Tepe yönetim "ititfak" diyebilir..

Yani liderler uzlaşabilir, el sıkışır..

Kol kola gezebilirler...

Ama taban için..

Özellikle partili seçmen "tercihsel" zor..

Çünkü "sosyolojik" olarak, zıt kutuplar..

Muhafazakâr..

FETÖ-Ulusal..

Ve sol, sosyalist bir kesim var..

Biliyorum..

Diyeceksiniz ki, "Cumhur ittifakına" karşı üçlünün varlığı sonuç değiştirir mi?

Zor..

Geriye, HDP kalıyor..

Üçlüye dahil olur mu?

"Deveye hendek atlatma" meselesi gibi..

Ancak dörtlünün temel hedefi net!

Erdoğan ve Ak Parti iktidarını "devirmek!"

Sonuç ne olur?

Önceki yazılarımda aktarmıştım…

Karşıt blok..

İttifak'ı sağlayamaz..

Ama, koalisyonu teşekküle getirebilir..

Evde değil, sokakta birlikte yürüme..

Eee..

Bu durum; "hedefi" yakalatır mı?

Sanmam..

Nitekim olmayacak duaya amin olur..

***

CİDDİ MİSİN?

Kemal Bey…

Meral'e giderken konuşmuş!

Öyle ki..

Siyasi nezaketten..

Küfürden..

Kavgadan..

Hakaretten..

Gerilim oluşturmaktan "söz" ederken, uzak duralım..

Saygıyı..

Sevgiyi..

Muhabbeti..

Diyalogu "prangaya" vurmayalım..

Özgürleşelim..

Sükûnet sahibi olalım..

Sivri dilliği..

Hiddeti..

Bel altı söylem ve eylemleri terk edelim…

Sulhu seçelim..

Biliyorum..

Diyeceksiniz ki şimdi tüm bunları Kemal Bey mi demiş?

Vallahi bilmem?

Ziyaretin bandını izlerken gördüm..

Siz izlediniz mi, izlemediniz mi?

Ama görüntülerde bunlar var..

Şimdi..

Birden bire "değişim" gösteren Kemal Bey'e diyeceksiniz ki?

Siz, ciddi misiniz?

Yani..

Şiddet dilini..

Hakaret karakterini..

Küfür tavrını..

Belden aşağı, kumpas üretici söylemleri "siz terk ediyor musunuz?"

Hayırdır?

Sebebi neyse..

Tövbekâr olmak..

Hele ki günah çıkarmak; "memnuniyet" verici..

Ha gayret diyelim..

Bizden de tavsiye..

Böyle devam edin..

Sahi, Meral hanımla "gezerseniz!"

Bayan olma noktasında..

Nezaketi elden bırakmazsınız..

Bir süre böyle olun..

Belki "eski huyu" terk edersiniz..

Neyse!

***

ÜÇ DÖNEMLİ VEKİLLER…

AK Parti'de bir hareketlilik..

Üç dönemli vekiller..

Kolları sıvamışlar..

Kulislerin aktardığına göre..

"Belediye Başkan" adaylığına niyetlenmişler..

Özellikle eski bakanlar..

Tercih meselesi farklılık arz edebilir..

Ama Diyarbakır özeline diyeceğim ki..

Ne olur, kadim kentten "uzak" durun..

Bizi bize bırakın..

Yeter, "üç-dört dönemdir" meclistesiniz…

Aldığınızı aldınız..

Şehre ne verdiğiniz de ortada..

Bırakın şehir yakaladığı rüzgarla kendi iradesiyle; "adayını" belirlesin..

Sandığı önüne koysun..

Tercihini belirlesin..

Kentin tozunu, dumanını, derdini, çilesini yemiş, yaşamış biri olsun..

Siz, Ankara'da kalın..

***

CÜBBELİ…

Yine gündem..

Yine belden aşağı, tanımlamada..

Baksanıza..

Herkesin dilinde..

Şeyhinin "şey"inden söz edişi var..

Şifa niyetine..

Başı daha büyüsün diye…

Demiş ki..

Her uzuv için okunan şifa bir ayet var…

E be yuh yani..

Bir bu kalmıştı..

Eee neyin düşkünlüğünü..

Anlayan beri gelsin..

Ne diyeceksin?

"Deizmi" dayatanlara ne gerek var..

Cübbeli gibiler varken..

Maazallah…

***

DÖVİZ TÜRBÜLANSI!

Hiç kuşkusuz..

Fena bir, "döviz türbülansındayız!"

Sarsıyor..

Dolar..

Euro..

Altın..

Yükseliş seyrinde..

Etkisi var..

İnkâr edilemez..

Yoksa, 48 saat içerisinde "yakıta" peş peşe zam gelmezdi..

Motorin..

Benzin..

Nitekim dün gece bile 16 kuruş zam geldi..

Yakıt'a zam demek..

Herşeye zam anlamına gelir..

Peki vaziyet devam edecek mi?

Doğrusu..

Durumun "pek devam" edeceğini sanmıyor..

Çünkü, vaziyet Suriye odaklı..

Savaş çıkar mı?

Savaş çıkmaz mı; "kumarı" oynatılıyor gibi…

Tabi "sahadaki" stratejik üstünlük…

Hal-i hazırda; ülke açısından güven verici..

Nitekim, krizde Türkiye rol üstlendi..

Onun için de; dövizde bir iniş başladı..

Bundan dolayı da felaket tellallığına gerek yok..

Yoksa..

135 milyarlık "süper teşvik paketi" açılır mıydı?

Dikkat edin!

Dövizdeki artış; "kime"?

Türkiye..

Rusya..

İran..

Var mı bu üç ülkenin dışında; "para brimine" dövizin etkisi?

Yok…

İşte bu resimle…

"Döviz'in" varlığına, eğilimine "milli ve yerli bakılmalı.?!"

Kendi paramızla..

Kendi değerlerimizle..

Kendi kazanç ölçümüzle hareket edelim..

Tribe girmeyelim..

Dedim ya; durum türbülans!

Geçici..