KAMERALARIN GÖRÜNTÜSÜ NET Mİ?!….

Ne yazık ki; değil!... Sözümüzün başında ifade edelim..

Görüntü kadar, "yaydığı" sinyal de hayli kirlilik içeriyor..

Ve işleyişinde de; kötü koku var!…

İlk duyduğumda; midem bulandı diyebilirim!!!.. Olamaz..  Olmamalı dedim!..

Ama ne yapacaksın; "sistemin" realitesi kirli dönüyor!..

Biliyorum diyeceksiniz ki, "kamera diyorsunuz, güvenlik" diyorsunuz da!…

Kamera "mekanik!…" Yani, elektronik cihaz! Nasıl oluyor da; "kötü koku veriyor?"…

Kirlilikte" neyin nesi!?..

Haklısınız!… "Mekanikten" koku nasıl gelebilir ki?

Ya paslı olmuştur.. Ya kirli bir şeye bulamaçlanmıştır..

Lakin işin içerisinde; "pis, kirli ve mide bulandırıcı" koku "kameradan, güvenlikten" gelmiyor!..

İş; "o işlemin" vücut bulmasındaki, alış-verişten geliyor!..

Devlet malı, deniz derler ya!!!

***

Mevzuya gelelim!… Aslında mevzu, seçim öncesi vuku bulmuştu!!!…

Ancak, seçimler.. Adaylar.. Propagandalar… Kayyumlarla ilgili meseleler!…

İktidar.. Muhalefet.. Anlayacağınız, curcunanın hakimiyetiyle, hengame vardı..

O nedenle; bir çok hadise konuşulamadı!... Konuşamadık…

Bu mevzu da o hadiselerden biriydi.. Ötelendi!..

Şimdi, konuşalım, mevzu edelim!…

Ki birileri; "o kirli, bozuk, kötü koku veren" icraatlarından, kimsenin be haberdar olmadığını bilsin!…

Varsa bir usulsüzlük.. Varsa bir yolsuzluk.. Varsa birilerine rant temin etme iğrençliği; "gün yüzüne çıksın"..

Hesap sorulsun!..

***

Mevzuu şu!…. Seçim öncesi, İlçe Seçim Kurulu il ve ilçelerdeki "mülki idareye" yazı yazılıyor…

Diyarbakır geneli!... Seçimin güvenlikli.. Seçimin sağlıklı..

Ve tabi ki, "kameraların" gölgesinde, "halkın reyini kullanması" kusursuz olsun!..

Şaibesiz.. Tartışmasız.. Çünkü kameraların gözetiminde seçimin sağlığı önem arz edici!...

Soruluyor.. Sandık kurulacak okullarda; "güvenlik kamerası var mı?"

Hangisinde var.. Hangisinde yok, ivedilikle bildirilsin!...

Bu talebe karşılık mülki idare amiri cevap veriyor..

Tabi İl ve ilçe, Milli Eğitim Müdürlüklerinden almış olduğu "veri dökümü" kapsamında; bildirim yapıyor!…

Kaç okulda sandık kurulacak… Kaç okulda güvenlik kamerası var.. Kaç okulda güvenlik kamerası yok..

Bunlar, tek tek belirlenerek bildiriliyor.. Listelerde "tüm okullar" yazılıyor..

Kamera olmayan tüm okullar… Sandık kurulan ve kurulmayanların hepsi!…

Buraya kadar her şey normal bürokratik işlemle seyrediyor!….

Sakıncalı bir durum söz konusu değil.. Bilakis, doğru bir işlem!..

Herhangi olumsuzluk, usulsüzlük ya da yolsuzluk gibi bir şaibe yok!..

***

Amma velakin!… İş ne zaman ki, o okullara güvenlik kamerası takılmasına gelince..

Yani yaptırıma gelince!

"Kirlilik, kötü koku ve bozuk görüntü" vücut bulmaya başlıyor….

Basamak basamak!… İki örnek vermek istiyorum..

Diyarbakır Büyükşehir Kayyumu!.. Bismil İlçe Kayyumu…

Şöyle ki…

Bismil Kayyumu ile başlayalım!..

Çünkü, "fahiş" bir harcama burada söz konusu olduğu konuşuluyor!...

YSK'nın talebi üzerine Bismil Belediyesi "işi üstleniyor?"..

Biz, "okullara güvenlik kamerası takarız" diyerek!!!.. Yani para bizden!..

Bismil İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yazı gönderiyor..

İlçe Kaymakamlığına..  Kaymakamlıkta, Belediye'ye!..

Deniliyor ki..

İlçedeki, 132 okulda "kamera" yok.. Sandık kurulacak ve kamerası olmayan okul sayımız ise 69’dur!…

Yani ivedi ihtiyaç duyulan 69 okulumuz bulunuyor!.. Buralara "kamera takılacaksa" takılmalı..

Ancak, Kayyum bu.. Bonkör davranıyor!..

Başlamışken, hepsini yapın diye talimat veriyor!…

132 Okul'a kamera takılıyor.. Ki, İlçe Milli Eğitim Müdürünün ifadesiyle…

Bir baktık ki; "kameralar" takılmış..

***

"Daha ne istiyorsunuz?" diyeceksiniz!

Öyle ya; "körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz" vecizesiyle!..

Kameralar takılmış.. Güvenlik ortamı sağlanmış..

Seçimler de yapıldı.. Her ne kadar sandıklar için montajı yapıldıysa da!…

Öğrenciler için.. Öğretmenler için.. Okulun "huzurlu ve güvenli" olması açısından; büyük bir kazanım oldu!!..

Hayırlı bir iş olmuş!… Pek tabi ki!…

Ancak, "madalyonun" diğer yüzüne bakıldığında..

Yani, "işin parasal" durumu!!! Frene basıyorsunuz; bi dur hele!…

132 Okul'a güvenlik kamerası için harcanan para ne kadar?!..

Küsuratlar olabilir.. Gelen bilgiye göre, ne kadar harcanmış biliyor musunuz?!…

Konuşulana göre;  1 milyon 400 bin lira…

Denilene göre ihale de yapılmamış.. Teklifler alınmış..

Yani, "aciliyete" binaen, temin yoluna gidilmiş!…

Şimdi sıkı durun!..

Hani demiştik ya; ikinci bir örnek var… Bismil'e göre "kıyaslama" yapar isek!…

O da şu!?. Benzer bir işlem, Büyükşehir Belediyesinde de yaşanmış..

Aynı "bürokratik işlem" cereyan etmiş!?..

Yazışmalar.. Talepler.. Ama velakin.. Okul sayısı ile yaptırım bedeli arasında; büyük bir uçurum var..

Büyükşehir belediyesi 6 ilçede 330 Okula "kamera" takıyor…

Yapılan ödeme ise; 740 bin lira?…

***

İşte; zurnanın zırt dediği delikte burası…

Birinde bu kadar.. Diğerinde bu kadar.. Nasıl bir fark!..

Okul sayısı.. Aradaki fark.. Ödeme tutarıyla eşitlendirildiğinde; "çıkan tablo" motor istop diyor!?..

Çığlık, çığlığa; kötü koku, pis kirlilik. Bozuk görüntü var burada.. 

Gören, duyan, soran yok mu!.

Biri; 330 Okul'a 740 bin lira ödemeyle; "kamera" takacak?..

Diğeri, 132 okula, 1 milyon 400 bin lira ödemeyle; "kamera" takacak?…

Şimdi gelin cevap verin!!!…

Bakalım seçim öncesi vuku bulan hadiseye; "kim ne" diyecek?

Bismil Kayyumu.. Diyarbakır kayyumu..  Tabi ki ilgili ve yetkili kurumlar; "aradaki farkın" sırrı nedir?

Ve işin spekülasyonuna hangi gerekçeleri vaki olmuştur… Yani bir dizi soruya, yanıtları ne olacak?

Diyeceksiniz ki; "dile gelirler mi?"

Bekleyip göreceğiz!..

***

BAĞLAR'A DAİR!!..

YSK kararını verdi!… KHK ihraçlarına; "mazbata" yok…

Evet!.. HDP'nin Bağlar adayı Zeyyat Ceylan bu kapsamda!..

Ki ilk günden beri konuşuluyordu..

Dün de kaleme aldım.. İki yönlü bir, tepkim vardı…

Bu iş; bile bile ladestir.. Bu iş bile bile seçmeni "hiçe" saymaktır…

Ki aldatmadır!?..

Netice itibariyle; "hüküm" verildi..

Ne geri dönüş var.. Ne de itiraz hakkı!…

Diyeceğim şu!…

Eğer ki, sosyal hukuk devletinden yanaysak!..

İşin hukuki.. Adli.. Ve anayasal hükmü, tartışmasına girmeden; kabahatin büyüğü HDP'de!..

Tabi ki, Zeyyat’ta masum değil!!!…

Seçmenin yüzde 75'inin iradesi!..

Gafletin.. Delaletin… Hiç kuşkusuz ki, geçmişten ders almayan bir hafızaya; "kurban" verildi!…

Hatip Dicle örneği ortada..

Dizini dövecekte.. Kendini sorgulayacak ta; bizatihi, HDP kadrosudur!…

***

YSK'yla, Bağları alan Ak Parti… Aday Hüseyin Beyoğlu..

İşin vicdani.. Hukuki.. Yani duygusal, hükümlerine girmiyorum!..

Çünkü; "telaffuzunun" anlamı yok!… Olsa da hissiyatın beyanıdır..  Ötesi yok!

Ancak şunu ifade edebilirim..

Beyoğlu için.. AK Parti için.. Büyük bir fırsat ve şans imkanıdır..  İyi değerlendirirse!…

Belediyecilik ve yönetim noktasında "örnek" bir aklın işleyişini ortaya koyarsa!..

Bir çok ön fikirleri.. Bugün konuşulan bir çok, olumsuzlukları "bertaraf" edip, artılara dönüştürebilir!..

Yeter ki; "iş ganimete" dönüşmesin!…

Malum, AK Parti'nin kayyum döneminde en büyük zafiyeti buydu.. Kaybı da.. Güvensizliği de..

Halkta teveccüh istenilen performans görmeyişi de; bundandı!…

Çünkü, kayyumların bir bölümü çalıştı..

Hak dedi.. Hukuk dedi.. Hakka hizmet, halka hizmet şiarıyla, gayret gösterdi..

Ne yazik ki bir bölümü de!…

Mal bulmuş mağribi gibi, "devlet malı deniz" diyerek, har vurup-harman savurdu!..

Birilerinin "kasasına" ful çalıştı..

Ne hak.. Ne halk dedi!… Beyoğlu ve kadrosu; "bu zihinle" yol yürümeli!..

Yoksa, "ganimet" zehirler!?.

***

HAYATIMIZDA NE DEĞİŞECEK?….

Öyle ya!.. Seçim bitti.. Yeni bir Belediye Başkanı geliyor..

Büyükşehir de.. İlçe Belediyelerinde de!..

Yeni isimler.. Yeni şahsiyetler… Sahi hayatımda; "neleri" değiştirecekler?.

Ya da değişecek?

Doğrusu!..

İki dönem önceki hali durum olacağını sanmıyorum!.. Ki ders-i ibret alınmıştır..

Ama; genel işleyiş bakımından derseniz!…

Pek de; "değişecek" bir şey olmaz..

Çünkü, bir sistem var.. Yürüyen bir mekanizma söz konusu!…

Değişen bir şey olsa;  onu da "yaşayarak" göreceğiz!…

Tabi!… İş işleyiş.. O mekanizma!… İki yönlü; "rota" hengamesine, girmemesi için!..

Denir ki!… Yöneten de.. Yönetilen de; "uyumlu" olmalı!..

Uyuşukluk değil..

***

 

BAY İMAMOĞLU?…..

Diyor ki… 145 yıldır; "demokrasi mücadelesi" veriyoruz!..

Ne demek bu…

Sormak lazım.. Ey, İmamoğlu...

Kime.. Kimlere karşı; "neyin demokrasi" mücadelesi veriliyor!!!…

Yoksa, O kanlı vakıayı mı hatırlatıyorsun..

Hani!.. Mithat Paşanın başını çektiği bir grup vardı ya!..

Sultan Abdülaziz'i "tahtan" indirdi.. Yerine de; V. Murat'ı getirdi..

Sonra!.. Sultan Abdülaziz Feriye Sarayı'na götürüldü..

Burada; "ahlaksızlık" icra edilerek, onur kırıcı davranışlarda bulunuldu.

Ki kısa süre sonra; "iki bileği kesilmiş" vaziyette ölü bulundu!..

***

Demek oluyor ki!..

Ey iktidar.. Ey Erdoğan bilesin ki!.. O mazbata "bana verilmezse..!"

Bil ki, "o kanlı darbe, "tekerrür" edecektir..

Vay ki vay anam!..

Osmanlıya karşı olacaksın.. Sultan Abdülazizi tahttan indireceksin…

Katledeceksin. Tabi Sultan Abdulhamid'e de "kumpas" kuracaksın!..

Yani bir bütünlük içerisinde, İslam'a mı karşı çekilen operasyonlarda aktör olacaksın!?…

Ve diyeceksin ki!.. "145 yıldır demokrasi mücadelesi veriyoruz..?"

Ah ki ah!...

Eee adamın biri de çıkıp; "buralar vaat edilen topraklardır" demezdi!..

Ne diyeceksin!!!..

Hepsi bilumum, Demokrasi nimeti ve mücadelesi!..

Hayırlı Cumalar...