KAYYUMLARA ÇAĞRIM!

 

 

Kayyum olarak atanan;

Büyükşehir Belediye Başkanvekili Cumali Atilla…

Sizden…

Şeffaflık…

Dürüstlük…

Katılımcılık…

Ve hesap verebilirlik ilkesiyle…

Göreve atandığınız tarih itibariyle…

Belediyenin gelir ve giderlerine dair "bilgilendirme" kamuoyuna adına istiyorum…

Ne kadar para geldi?

Ne kadar para harcandı?

Kısacası, sizin "görev" aldığınız dönem içerisinde; bütçeniz ne kadar?…

***

Mesela;

Temizliğe…

Asfaltlamaya…

Yeni yol yapımına…

Çöp'e…

Kaldırıma…

Çevre düzenlemesine…

İmara…

Ulaşıma…

Sağlığa…

Suya…

Pek tabi ki "sosyal" faaliyetlere…

Özele ve şahs-i münhasır harcamalarınıza…

Kalem kalem…

***

Özetle…

Neye ne harcadınız?

Nereden, belediyeye gelir olarak ne geldi?

Nereye, ne kadar borçlandınız?

İller bankasından gelen ne?

Tüm bunları açıklamanızı istiyoruz…

Çünkü geçmişteki belediye yönetimleri bunu yapıyordu…

Altı ayda bir; "ilanla…"

Basını bilgilendirme "notuyla!"

Kendilerinin, dergi ve broşürleriyle…

Kamuoyunu "bilgilendirirlerdi?"

Ve bunu yaparken de; "işte şeffaf belediyecilik!!!" diyorlardı.

Tabi bu; "şeffaf belediyecilikleri" tartışılır…

Ne kadar doğru…

Ne kadar değil…

O ayrı bir fasıl…

Lakin "hesap verebilirlilik" minvalinde, doğru bir tutumdu…

***

Şimdi sizden de "bu hamleyi" bekliyoruz…

İlkeli…

Şeffaf bir şekilde…

Nerdeyse bir seneniz dolacak…

Günübirlik "koşullar" dönemi de bitti…

Artık "bütçe" oluşturabiliyorsunuz…

Tabi bu beklentiye dair sorumuzu?

Aynı minvalde…

Diğer kayyum atanan "Belediye Başkanvekilleri" için de, istiyoruz…

Bekliyoruz…

***

Biliyorum…

Bodoslama bir durum oldu..

Olsun…

Lafı evirip, çevirmeye gerek yok…

Net…

Açık ve bilinmesi gerekir, nokta-i nazarında çağrımızı yapıyoruz…

Eğer ki…

Olup-bitenler, "vaziyeti" ikmalde, hoş bir seyir içermediğinden söz ediliyorsa…

Şaibelerden…

Hak…

Hukuk…

Adalet "hak getire" vasfına dönüştüğü ifade ediliyorsa…

Yolsuzluk…

Usulsüzlük…

Keyfiyet…

Kayırma…

Örgütlü, örgütsüz "organizasyonlardan" bahsediliyorsa!

***

Daha açık ifadeyle…

"Gelen-gideni aratır" misali bir hal görüntüsü var ise…

Bu şehrin yaşan bir bireyi olarak…

Yazan…

Çizen…

Okuyan…

Konuşan…

Hele ki, bir medya mensubu, konumunda bulunuyorsak…

"Sessiz" kalmamalıyız…

Ki biz…

"Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" düsturunu benimseyeniz…

***

Diyoruz ki; sormamız gerekir…

Tabi, kimse kusura bakmasın…

Gocunmasın…

Vaziyeti, "kendi meşrebine" göre de, evirmesin…

Dediğim şu…

Gelir-giderinizi ve borçlanmanızı açıklayın?

Tabi ki kalem kalem!

Çünkü "ulu orta yerde" çok şey konuşuluyor?

***

İnanıyorum ki…

Ortaya koyacağınız tavır, size ve kamuoyuna çok şey kazandıracak…

Özellikle…

Şeffaflık,

Dürüstlük,

Hesap verilir anlamında?

Ama..

Yine de siz bilirsiniz?

Susar ve ketum kalırsanız, bizim diyeceğimiz bir şey yok…

Nitekim "Sükût ikrardan" gelir vecizesiyle…

Demek ki;

İkmale gelen vaziyet "hoş olmayan, pis kokular" çürümüşlüğün göstergesidir…

 

***

SAĞLIKTA FETÖ.

Sağlıksız "Sağlık" yazıma okur not düşmüş…

Israrla da soruyor…

Önceki gün de e-mail atmış…

Sorgulayarak…

Diyor ki…

Diyarbakır'da FETÖ'nün "sağlık" ayağına niye dokunulmuyor?

Eğitimde…

İş dünyasında…

Ve kamunun birçok kurumunda…

Ama ne hikmetse!

"Sağlıktaki" FETÖ'cülere neden, "mercek" tutulmuyor..

Hayırdır.

Doğrusu…

Hayır mı, şer mi, ger mi, yer mi bilemiyorum?

Ama…

Bildiğim ve gördüğüm odur ki…

Artık kanaat ta getirdim; "gerçek FETÖ'cüler" korunup kollanıyor…

Masum…

Suçsuz…

FETÖ ile hiç bir bağlantısı olmayanlar…

Asıl FETÖ'cüler tarafından; "FETÖ" damgası vurularak infaz ediliyor…

Ki kendini; "kamufle" etsin…

Galiba…

Sağlıktaki "FETÖ'nün" durumu bu olsa gerek…

***

TEOG KALKTI…

Bakan Yılmaz açıkladı…

Kesin, kez; TEOG kalktı…

Bu yıl; "TEOG" sınavı yapılmayacak…

Peki, yerine ne gelecek?

İşte onu; biliyorum…

Bakan'da, pek bilmiyor…

Çünkü cevabı…

"Arkadaşlar üzerine çalışıyor…"

Bakalım…

Torba'da nasıl bir "keramet" çıkacak…

Göreceğiz…

Ancak öğrencilere ve velilere uyarım…

Sakın "TEOG" maratonuna dair tempoyu düşürmeyin…

Yeni model, TEOG'a "rahmet" okuyabilir…

İpi, sıkı tutun, elden bırakmayın…

Neme lazım!

Ankara ayrı,

İstanbul ayrı,

Diyarbakır ayrı bir sınav takvimine yakalanmasın...