Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

KAZAN KAYNIYOR?…

Ak Parti kazanı…

Aday tanıtımı..

Verilen yemek etkinliğinde; "tansiyonda" git-geller olmuş.

Ki beklenmiyor değildi..

Bekleniliyordu..

Bu kadar gecikme..

Bu kadar öteleme..

Bu kadar "listelerle" oynama..

Bu kadar, gel-gitte bulunmak..

Haberli-habersiz, çağrılı, çağrısız "isimler" üzerinden, yaz-bozda bulunmak..

Troykalar..

Troller..

Hacı abilerin; "operasyonel" faaliyeti…

Hallaç pamuğu gibi..

Elbette ki; "bir yerde" bardak taşacaktı..

Yani, bir patlama olacaktı..

Nitekim oldu..

***

 

Çermik'ten Sehit Kaya istifa etti..

Diyor ki..

"Siyaset temsilcileri tahribat yapıyor. Siyaset yapma imkanımız kalmadı.?"

Çınar'da, "Arzu" ailesi de, tepkili..

M. Ali Arzu öfkeli..

Çüngüş, kazanı "köpürüyor?"

Hani ha keza!..

Dikkat çeken; önceki gece verilen "yemekteki" tansiyonun derecesi!!!…

Gelenler..

Gelmeyenler..

Ve tabi ki, "çağrılmayan, yer verilmeyenler?.."

Kısacası..

AK Parti'nin şu anki, "kulis koridoru" gel-gitleri soluyor?…

Diyeceğim şu; bu kadarıyla "kalınsa!!!"

***

 

KADIN KOTASI!…

Bir çok okur..

Seçmen..

Ki AK Partililerin bizatihi kendileri..

Tabi ki, Diyarbakır'a dair..

Deniliyor ki..

Neden "Kadın kotası" uygulanmıyor..

Büyükşehir…

17 ilçe..

Yani 18 Belediye Başkan adayı içerisinde "bir tek bayan" yok, neden?

Olmalı mıydı?

Elbette ki olmalıydı..

Ki en az; "iki kadın aday" olmalıydı..

Neyse!..

Bu saatten sonra; "değişebilme olasılığı" var mı?..

Sanmam.

Ama; "neden" konusunda, mutlaka birileri bir iki kelam eder…

Gerekçe..

Ve kamuoyunu tatmin edicilik adına…

Bekliyoruz…

***

 

TAŞIMA!...

Dedim!.. Demedin diyen varsa çıksın..

Günler..

Haftalar..

Aylar öncesi, dedim..

Dedim ki..

"Önce evin önündeki çöplüğe bak..

Sonra..

Evet sonra bakarsın; "başkasının" evinin önündeki çöplüğe..

Kendi çöplüğünü bil!..

Ne yazık ki..

Diyarbakır'ın özellikle "siyaset" tam eksi..

Hep birilerinin çöplüğü..

Kendi öz be öz çöplüğü yok..

 

İşte, Ak Parti..

İşte HDP..

Önceki gün ikisinin de; Diyarbakır'da etkinliği vardı..

Biri tanıtım toplantısı..

Diğeri "açlık grevine dikkat" çeken miting..

Kimin ne kadar katılımı oldu..

Geleni gideni..

Ya da gövde gösterisi diyebileceğimiz; bir sonuç!.

Meslektaşımı aradım..

Her iki etkinlikte de; yer alan bir isim..

Dedim ki; hava nasıl?

Verdiği cevap net..

"Taşıma..!"

Yani taşıma suyla değirmen ne zamana kadar dönecek?

Maalesef!..

Biri hep ben..

Diğeri hep ideolojim dediği sürece; "taşıma" sürecek?..

Ötesi yok..

***

 

SEÇİM MESELESİ?..

Mesele şu..

Başarı da..

Siyasette..

Üretilen politika da..

Sandıkta "kazanım" elde etmekte "bir ilkeye" bağlıdır..

O ilkenin meselesi de şudur..

Kendi seçmeninden..

Kendi partilisinden değil…

Önemli olan rakip parti seçmeninden "oy" alabilmektir..

Çünkü o oy kıymetlidir.. Hem de; katlamalıdır..

O oy, bir oy değil, iki oydur..

Mesele bu!…

 

VERİLERİ AÇIKLARIZ..!

Baro Başkanı Cihan Aydın…

Merhum Tahir Elçi cinayetine dair "tahkikat" hakkında konuşmuş..

Ne diyor?

"Cinayetle ilgili kişisel ve kurumsal bir çalışma yaptık..

Çalışmayı Savcılığa verdik.

Şimdi sonucunu bekliyoruz…

Eğer ki..

Bir ilerleme olmaz ise..

Ki şuan bir gelişme yok..

Olmazsa…

"Çalışmayı" 8 Şubat'ta kamuoyuna açıklarız!.."

Söyleyecekleri çok önemli…

Her ne ise..

Ama, "eğer ki diye" başlayan cümle..

"Aba altından" sopa mı?..

Tehdit mi?…

Yoksa farklı bir "gaye mi" içeriyor..

Bilemiyorum..

Şimdiden merak ettik; "o veriler nedir?"..

 

SEÇMEN OYUNU!...

Velev ki..

Bir dairede; 255 seçmen yazılmış..

145 yaşındaki nene, sağ gösterilmiş..

165 yaşındaki dede de, "seçmen" gösterilmiş…

Peki..

İddia edilen; "seçmen" sayısı kaç.. Bilumum..

Ülke genelinde; 365 bin..

Var mı; ötesi!..

Yok..

O zaman sormak lazım…

Ey Kemal bey..

Ey muhalefet..

İktidarla arandaki oy oranı kaç..

En az 6 milyon..

İşte; bu 6 milyonu nereye sokuyorsunuz!…

Neyse!..

Siyaset üretilmeyince..

Alternatif olunamayınca..

İktidar..

Millet..

Devlet gibi bir düşünce hasıl olmayınca; "ipe un serilir?"..

Siyasetsizlik..

***

 

ŞİMDİ NE DİYECEKLER?…

Öyle ya…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fazıl Say'ın "konserine" gitti..

İzledi..

Dinledi..

Sahneye çıkıp, "tokalaştı?…"

Resim de çekildi..

Şimdi vaziyetin ikmali karşısında..

Diyorum ki..

"Şimdi ne diyecekler o kimseler?"..

Hani!..

Fazıl Say'ın "muhalifliğin" revaçta olduğu dönemde..

Ona atan..

Onu "paspal" hale getirmek isteyen..

Yani "demediklerini" bırakmayan, kesim?…

Ha bir de; "Say'ı" muhalifliğiyle "kahraman" ilan edenler..

"Helal olsun" şakşakçıları..

"Büyük sanatçı" deyip, duranlar..

İşte bunlar; "şimdi ne diyecekler"…

U dönüşü mü yapacaklar?

Tükürdüklerini mi yalayacaklar?

Ne yapacaklar?..

48 saatlik zaman dilimine baktığımızda; "rota değiştiren çok?"

Hele ki, Cumhurbaşkanına laf yetiştirenler..

"Kutuplaştıran..

Hizip yaratan..

Sanatçıları yeren" deyip, kin kusanlar..

Şimdi ne diyorlar?..

Tık yok..

Ama söylenecek bir söz var ise.. Ki vardır..

O da; "ülkeyi kutuplaştıranların, bunlar olduğu" hakikatidir…


Bu Makale 2592 kere okunmuştur.