KENETLENMELİYİZ!

Yeter artık…

Şu "kutuplaşma" musibetinin girdabında bulunuşumuz!

Çıkalım..

Kurtulalım..

Safımızı tek yürek üzerine belirleyelim..

Kıralım kı; "birleşelim!

Kenetlenelim..

Birbirimize "omuz ve güç" verip, millet olalım!

Hainlerin..

Şer yapıların..

Siyonizm'in..

Emperyalizm'in; "değirmenine" su taşımayı bırakalım..

Düşmanın, ekmeğine yağ sürmeyelim..

Bin yıllık birliktelik..

Ve bizi "çimentolaştıran" inancımızın etrafında; ümmet olalım!

***

Suriye'de olup biten!

Ne sıradan bir operasyon..

Ne de sıradan bir örgütle mücadele değil…

Kürtlere karşı çıkış..

Kürtlerle Türklerin savaşıdır gibi; bir durum da yok..

Bilakis; "hakların" bütünlüğünün çabasıdır…

Mücadelesidir..

3 milyon Suriyeli Türkiye'de..

1 Milyondan fazlası, başka ülkelerde..

Kendi ülkesinde muhacir olanlar..

Burada;

Siyonizm var.

Emperyalizm var..

Ve istedikleri; "Büyük Ortadoğu" projesinin ikmali var..

İşte bu dirençin kırılma mücadelesidir..

***

Türkiye bu projeye karşı bir savaş vermektedir..

Yedidüvelle karşı karşıya..

Dün olduğu gibi, bugün de yalnız..

Ortdaoğu'nun bekası ve kaderi için "dik duruş! ortaya koyuyor...

Burda haklıyız...

Haksız bir durum olmadığı gibi kazanmalıyız…

Başarmalıyız…

Buna iman etmeliyiz..

Kafaları, zihinleri, duyguları "kutuplaştırma" çukurundan kurtulalım..

Ey iktidar!

Ey muhalefet!

Bu savaştan "siyasi çıkar" gafletini terk edin..

***

Dün, 11 şehit verdik...

Kahramanlarımız…

Evlatlarımızı, "güle güle" gönderdik...

Uğurladık…

Gelen şehitlerimizi de; "yüreğimize" gömmeliyiz…

Kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum…

Ailelerine sabr-ı cemil...

Milletimizin başı sağolsun..

"Ateş düştüğü yeri" değil…

Ülkenin, her karış toprağını ve yüreğini; "yakmalı, ki yakıyor.."

Şehitler...

Bu ülkenin bekası için..

Bu coğrafyanın bütünlüğü için..

Bu milletin, huzuru, güveni ve istikrarı için "canını" verdi…

***

İşte bu canını feda etmeye karşı...

Ülke olarak..

Millet olarak..

Ümmet olarak "layık" olabilmek ve borcunu ödememiz için "bir olmalıyız!!

Kutuplaşmamalıyız….

Kenetlenmemiz gerekir..

Güçlü ve büyük devlet olmanın vasfıyla; "Kahramanların Memleketini" yeniden inşa etmeliyiz!

Ruhları şad olsun…

***

ASIMIN NESLİ GİBİ…

Kayapınar Belediyesi Kayyumu..

Kaymakam Dr. Ozan Balcı..

İki koltuk..

OHAL olsa da, zorunluluk söz konusu ise de..

Eyalet sistemi yönetim şekli; "işliyor" gibi..

Neyse…

Kayapınar Belediyesinin "eğitim yatırımları" imza töreni..

50 milyonluk bir çalışma..

"Eğitim seferberliği!"

Balcı sunum yapıyor…

Salon pür dikkat izliyor…

8 adet, 8 derslikli Anaokulu...

3 adet Özel Eğitim Anaokulu…

Otizmli çocuklar için…

Hafif düzeydeki Engelliler için,

Ağır düzeydeki engelliler için..

Ayrı ayrı 16 derslikli merkez okul..

Üstün ve Özel Yetenekli öğrenciler için de…

Bilim ve Sanat Merkezi…

Kız İmam Hatip Lisesi..

45 Resim ve Müzik Atölyesi..

50 Zenginleştirilmiş kütüphane…

4 Yeni Nesil Kapalı Spor salonu..

20 Basketbol ve Voleybol..

10 Halı saha..

Okul öncesi eğitim için, 35 yeni derslik..

Ki açıldı..

Okuma salonları..

Mescit…

Okul tuvaletleri..

Okul koridorları…

Kültürel ve sanatsal, faaliyetler..

Ve diğer "eğitime" destek materyalleri..

Öğrenciler..

Öğretmenler..

Aileler de; "unutulmuş" değil..

Bir entegre noktasında; "kaynaştırılıyor?"

***

İşte tüm bunlar Kayapınar Belediyesi tarafından "yapılacak!"

Ve 2018 yılı içerisinde..

Doğrusu…

Balcı bu sunumu yaparken, geçmişe gittim..

Dün, o makamdakiler "ne yapıyordu?!"

Yatırım mı?..

Ekonomi mi?..

Eğitim mi?..

Sosyal mı?..

Proje üretmek, işbirliği içerisined olmak!..

Yarına dair hedefler ortaya koymak..

Halktan geleni halka aktarmak..

Yani, "sosyal belediyecilik" anlayışı ve ahlakı!

Maalesef..

Dün ideolojikti..

Bugün sosyal anlayış…

Demek ki; "istenilirse" oluyormuş?

***

Salon dolu..

Protokolun yanı sıra..

Öğrenciler..

Öğretmenler..

Ve Kayapınar ilçesinden; aileler...

Coşku var..

Hele ki Dr. Balcı'nın sıkça sözlerinin "en büyük başkan bizim başkan" sloganıyla kesilmesi..

Hak ediyor..

Bir kaynaşma var..

Bir entegrasyon var…

Kollektif…

Balcı'nın şu ifadesi, "meramı" anlatmaya yeter…

Bugün burada;

Sadece Eğitim yatırımlarının değil,

Diyarbakır'a ve Diyarbakırlı çocuklara verdiğimiz kıymeti "paylaşmak" için bir aradayız!"

***

Vali Hasan Basri Güzeloğlu..

Eğitime önem veren biri..

Özellikle; "okul öncesi eğitim!"

Nitekim..

Göreve başladığı tarih itibariyle; "bir seferberlik" başlattı…

Firesiz…

Sıfır kayıpla; "Okul öncesi eğitim" sağlanmalı diye..

6 ay içerisinde..

Diyarbakır'daki oran yüzde 48'den, yüzde 100'e çıktı..

Ki, Türkiye..

Ve Avrupa standartlarının üstünde bir sonuç..

Güzeloğlu'nu dinliyoruz..

İki noktaya dikkat çekiyor..

Eğitim ve Gençlik..

Şöyle dedi;

Değerlerini koruyacak...

İhya edecek...

Ülkesine ve milletine inançla hizmet edecek…

Gençler yetiştirmek gerekir...

Öyle bir gençlik olmalı ki; Asımın nesli gibi!

15 Temmuz'da direnen...

Devletine ve değerlerine...

Demokrasisine sahip çıkan...

Terörün ve bölücülüğün karşısında aşılmaz sıra dağlar gibi imanıyla duran...

Bir gençlik yetiştirmemiz gerekiyor...

Merkezinde insan olan...

İnsana değer veren...

İnsana hizmeti ibadet sayan..

Ve bu değerler üzerinden yükselen gelecek tasavvurumuz inşallah bu güzel yüzlü çocuklarımızı hayata geçirecek!"

Dr. Balcı ve Vali Güzeloğlu'nu "alkışlıyorum!"

Bu şehrin bir ferdi olarak…

Tebrik ediyorum...

***

Hiç kuşkusuz ki..

Bir ülkeyi..

Bir devleti..

Bir milleti "iri ve diri tutan" en önemli etken; Eğitimdir!

Eğitimli toplum; zengindir..

Eğitimsiz toplum, çorak toprak gibidir…

Velhasıl kelam!

Terörün..

Şiddetin..

Kaos üreten etkenlerin bertarafı için..

Hırsızlığın..

Ahlaksızlığın..

Arsızlığın…

Sapıklığın…

Katilin..

Kısacası her türlü menfi hareketlerin tek bir panzehiri var!

O da eğitimdir..

Eğitimli insandır...

Silahınız..

Kanunlarınız..

Güvenlik güçleriniz..

Yatırımınız..

Ekonomi güçlülüğünüz olabilir…

Amma velâkin; "bunlara" yol haritası çizdiren, eğitimli ve liyakatlı, nesle sahip değilseniz!

Bekanız tehlikededir!

Onun için; eğitim şart…

***

AMEDSPOR'A ÖNERİM…

Öncelikle tebrik ediyorum..

Haftas onu, Bodrum deplasmanından eli boş dönmedi..

Galip geldi..

3 puanı aldı..

Taraftarlarına moral bir "üstünlük" getirdi…

Ligede ne getirir kestirmek zor...

Ama işi de zor...

Ama bir önerim var..

Özellikle, "taraftar yasağına" dair..

Bodrum'da..

Taşınan "Futbol taraftarla güzeldir" pankartı…

Her maç için; taşınsın..

Özellikle, "yasak" uygulanan deplasmanlar için…

Ki birileri görsün..

Birileri, nasıl bir ideolojik "ateşi körüklediklerini" görsün..

Belki yaptıklarından; "utanırlar!

***

Bu arada, Diyarbekirspod'da galip..

Tebrik ediyorum..

Lig'de 2. sıraya yükseldi….

Takım için; bir entegrasyon gerekli…

Şehrin "havasını" değiştirme adına…