KEŞKE SİYASİLER KARIŞMASA!…

Yine mi?..

Ne yazık ki "tekerrür" ediyor…

Evet..

Oda seçimlerinde "siyasiler" yine aktif..

Tepkiler yine revaçta..

Partiler..

Teşkilatlar..

Kendi mecralarında; "alan" peşinde..

"Oluşum" içerisinde baskı oluşturuyor..

Şu parti..

Bu parti demiyorum…

Al birini vur ötekine..

Ki, Diyarbakır'da vaziyetin ikmali herkesçe biliniyor..

Adaylar da öyle..

Herkes bir "havuza" odaklanmış durumda..

Hangi partinin; meslek gruplarında "oy potansiyeli" yüksek..

Bize destek verir mi?

Yani; yaman bir çelişki..

***

Önceki gün!..

Bir çok adayla konuştum…

Nedir diye?

Hepsi "aynı durumdan" muzdarip..

Tepkili..

Dillendirirken de "siyasiler ne istiyor?" diye soruyor..

Ben de sordum..

İyi de "siyasilere" giden sizler değil misiniz?

Destek verin..

Şunu arayın..

Buna söyleyin..

Şu gruptakiler "partinize yakın, teşkilat üyesi" diyen de sizsiniz!…

Cevap yok..

***

Bir önceki yazımda demiştim!..

Oda seçimlerinde..

En sakin..

En polemiksiz..

Tartışmasız..

Sükut bir şekilde seyreden, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği diye…

Her ne kadar; 50'nin üzerinde meslek grubu var ise de..

Kalabalık bir üye potansiyeli söz konusu ise de..

Hakikatten; Ticaret ve Borsa'daki "seçim seyri" gibi tozlu-dumanlı değil demiştim..

***

Ama!..

Dün sosyal medyada; Alican Ebedinoğlu'nun paylaşımını görünce..

Meğer ki "içteki" kazan hayli fokurduyormuş..

Göründüğü gibi değilmiş...

Ebedinoğlu; "isyan" edercesine siyasilere tepki gösteriyor…

"Seçimlerden elinizi" çekin diyor..

***

Paylaşımına bakalım..

Ne diyor?

"Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası…

Ticaret Borsası…

Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığının seçimleri var..

Nisan ve Mayıs ayında yapılacak.

Ancak yıllardır STK'lar üzerindeki legal, illegal her türlü siyasi baskıyı reddettiğimi teşkilatımız ve beni tanıyanlar çok iyi biliyor.

Bu baskıyı yıllarca red eden bir kardeşiniz olarak siyasi partilerin seçimlerimize müdahil olup baskı unsuru olarak en etkin üç STK'mız üzerinde hüküm sürmesine lütfen izin vermeyin..!

Her adayın farklı renklerle seçimlere hazırlandığı bu demokratik yarışta bırakın esnaf ve tüccar temsilcisini seçsin..

Emeğe saygı insana değer diyoruz..

İyi yönetim Diyarbakır'a yakışır.."

***

Ebedinoğlu'nun bu beyanını irdelerken..

İkinci bir beyan geldi..

Ticaret ve Sanayi Odası seçimine; "Yeşil Listede" giren, Mehmet Kaya!..

O da diyor ki…

"Yerel bazlı siyasilerin seçimlere müdahalesi net bir şekilde ortadır.

Geçmişte bir siyasi partinin yaptığı yanlışı bugün başka bir siyasi parti yapıyorsa o da yanlıştır.

Siyaset ve siyasi yapının Ticaret ve Sanayi Odasını yönetmesinin kente ne kadar zarar verdiğini gördük.

Bundan ders almamız gerekiyor.

Siyasi partileri bu nedenle ziyaret etmeme kararı aldık.

Yerel ve merkezi anlamda, siyasi partilerin yapılanmaların müdahalesine izin vermeyeceğiz."

***

Velhasıl..

Başta dedik ya; "yine mi?!"

Malesef…

Her dönemde olduğu gibi..

"Bu seçimlere bırakın" karışmamayı…

Tam da göbeğindedirler..

Onun için; ne söylenirse söylensin; "kaçak güreşenler" oldukları için!..

"El çekmezler.?!"

Keşke diyelim…

"Oda seçimlerine karışmıyoruz, kim seçilirse başkanımızdır" diyebilselerdi..

Eee yani…

***

İÇ KARARTAN BİR TAKVİM!

Derin..

Ve acı bir takvime sahibiz..

Şöyle…

Cumhuriyet sonrası..

Ne diyoruz..

Türkiye darbeler ülkesi..

Eee..

10 yılda bir darbe olursa!..

Ki, ayların takvimi..

Bakınız..

Daha iki hafta önceydi..

28 Şubat..

İki gün önce de, 12 Mart…

Önümüzdeki ay mayıs..

27 Mayıs…

Ya 15 Temmuz…

12 Eylül…

Buhran yaratıcı; bir seyir!…

Hele ki muhtıralar..

Dayanılır mı?..

Pek tabi ki dayanılmaz…

Ama hepsinin bıraktığı "derin bir yara" var..

Başbakan idam edildi..

Bakanlar dar ağacına çekildi..

Hükümetler düşürüldü..

Yassı adalar zindan oldu..

Halk vuruldu..

Tanklar, tüfekler..

Uçaklar..

Bombalar insanların üzerine yağdırıldı..

Yeter de!..

Ama şu bir gerçektir ki..

Darbeleri vücuda getiren "asker "ise de…

Davetkar olan..

Teslimiyet içerisinde bulunan..

Hadi gel "diyen" sivillerdir..

Yani, siyasi iktidarlardır..

Ahalinin, "sessizliğidir..!"

Yoksa; her 10 yılda bir..

Darbe..

Muhtıra..

Müdahale "olmaz idi?!"

Kimse de cüret edemezdi..

İşte..

15 Temmuz..

Tüm darbelere ders-i ibret sorgulaması yapıyor..

Halk isterse..

İktidar samimiyse..

"Sivil irade" alaşağı edilemez..

Ama değilse..!

***

NATO ORTAKLIĞINI BİTİRSEK Mİ?

NATO!..

Ne için..

Kim için..

Hangi gayeyle; "kurulduğu" herkesin malumu!…

Sovyetlere karşı..

Komünizm yayılmasın diye..

Ki karşı da, "Varşova Paktı'nı" kurdu…

Neyse!..

"Pak" diye bir şey kalmış değil..

Ama; NATO halen var

Tabi, biz o dönemde NATO dedik..

O gün bugündür…

Tarihe gitmeyeceğim..

Şu yıkıldı..

Bu dağıldı..

O vardı, bu yoktu…

Önem arz etmiyor…

***

Bizim için "önemli" olan hal-i vaziyet..

Yani, biz neler yaşadık…

Yanına bir de ABD müttefikliği eklersek..

ABD ve NATO'nun getirisi götürüsü…

Doğrusu..

Pek de, pozitif bir durum söz konusu değil..

Negatif ağırlıkta...

Hep isteyen olmuş..

Emir-komuta zinciriyle; "dediği dedik…?"

Onlar istemiş, biz yapmışız..

Ama iş bize gelince, zerre-i miskal yok..

 

***

İşte bugünkü hal!…

Ne diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan..

Ey NATO ne zaman bizim yanımızda olacaksın..!

Somali'de..

Balkanlarda olduk.. Dedin geldik..

Peki, Suriye'de neden yoksun Ey NATO!..

Ne zaman geleceksin.."

Gelmez ki!…

NATO demek, ABD demek..

ABD demek, NATO demek..

Ki öyle…

Hiç Suriye'ye gelir mi; "çünkü tuttuğu saf ortada!.?"

***

NATO…

"Bizim için bir anlam ve önem arz edici hali kaldı mı?!

Sanmıyorum…

Eğer ki ortadan kalkan Varşova Paktı'ndan birine hasım kesilmezsek..

Özellikle, Rusya ile kapışmaz isek..

Ki Rusya ile çatışsak bile, NATO yine "iki yüzlü" tavır içerisinde olur..

Vursunlar..

Yaksınlar, yıksınlar, bölsünler…

Nasıl olsa sonrası; "bizim talanımızdır!?.."

Ki bu hal ortada yok..

Dostluk...

Saldırmazlık...

İttifak kurucu bir anlaşma Rusya ile sağlarsak!..

NATO…

Türkiye açısından; "fiilen" biter..

***

Netice itibariyle!…

Şimdi tüm varlığıyla; bu işbirliği ittifakı "faydasız"….

Hayır getirici değil..

Sürekli "hayırsızlık ve zarar" getirici…

Onun için; ortaklığı bitirsek mi?