Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

KİMSE KARNINDAN KONUŞMASIN?

Bağlar Belediyesi...

Merkez ilçe..

Bugünlerde "çok konuşuluyor?"

Soru..

Peki, konuşulan nedir ve  neler oluyor?

Doğrusu, neler olmuyor ki?…

Konuşan konuşana…

***

Baksanıza...

DBP ve AK Partinin "ortak noktada" buluştuğu tek; ilçe..

Tek Belediye..

Tek yönetim…

Büyükşehir Belediyesi kavgalarla yankılanırken…

Enva-i iddialarla çalkalanırken…

Gün, skandalsız geçmezken!

Şimdi, Bağlar Belediyesinde "benzer" durumlar vuku bulmakta…

Ki vakıa; kötü kokular içermektedir…

Eeeee…

Boşuna söylenmiş bir söz değil...

"Hükümdar yumurta çalarsa halk memlekette tavuk bırakmaz!" diye..

***

Büyükşehir belediyesi rüzgâr estirir de, ilçe belediyesi fırtına estirmez mi?

Peki, ne mi oldu?

Ya da neler olmadı ki?

Hatırlatayım..

Ki peşinen ifade ediyorum…

Kimse farklı anlamlar yükleme moduna girmesin...

Halk deyimiyle;

"Yangın olmayan yerde duman çıkmaz!"

***

Belediye Başkanı Birsen Kaya Akat…

Önceki gün açıklama yaptı..

2017 ve 2018 yılı belediye bütçesine ilişkin…

Akat, "DBP ve AK Parti Belediye Meclis üyelerini" eleştirerek..

Ortak  karar aldıkları..

Belediye bütçesini; "kasıtlı ve bilinçli" olarak düşürdüklerini ifade ederek; "tepki" koymuştu?

Hizmetler sabote ediliyor diye!

***

Yani…

Yatırıma dair projelere çelme atıldığını...

Bu yüzden iş yapmadığını...

Yapamadığı gibi yaptırılmadığını iddia etti…

Akat, böyle buyurdu..

Tabi ki "Sarı Çizmeli Mehmet Ağa" deseydi pek tartışmazdık…

Ya da ciddiye almazdık…

Sıradan görüp, "belki yüz" çevirirdik…

Ama ne var ki; "iddiaların" sahibi bir Belediye başkanı…

Bir ilçenin, "halk tarafından" seçilen yerel idarecisi…

Bunun içindir ki; "hassasiyetle" üzerinde duruyoruz…

Araştırıyor ve sorguluyoruz…

***

Sosyal belediyecilik..

Ve Şeffaflık adına; "cesaret" gösterip bunu ifade etmesi beni etkilemişti…

Nitekim "çıkışını' birileri örnek alsın, diye de not etmiştim…

Neyse!

Güzelim Diyarbekirimiz…

Memleketimiz ve güzide insanlarımız…

Ne onlar kendisine yabancı, ne de kendisi bu kentte yabancı?

Ki biz de yabancısı değiliz…

İhanetlerin, İş bilmezlerin çıkarcı ve fırsatçıların "pusuda bekleyen" Kurt misali olduklarını…

Dönen dolapların,

Oynanan oyunların,

Kazılan kuyuların,

Dalaverecilerin kurduğu tezgâhlarının ne kadar vahim düzeyde işlem gördüğünü…

***

Ancak hakikat ölçeğinde hareket edilmeli...

Peşin hüküm vermeden…

Yargılamaksızın asmadan konuşmak gerekir elbet…

Önceki yazımızda da belirtmiştik hani…

Belediyelerin "şeffaflığı" noktasında…

Olması gerekenlere,

Olmaması gerekenlere,

Ve olanlara…

İyi bakın ve iyi analiz edin diye de serzenişte bulunmuştum!

***

Bakınız…

Ayla Akat 2014 tarihinden bu yana başkan…

Ki, 2019’da da "Mahalli" seçimler var…

Şu bir gerçek ki Akat bir daha "aday" değil…

Ki olamaz da…

Zira DBP tarafından partiden, "kapı önüne" konuldu…

Yani; "partiden" ihraç edildi…

Gerekçelerine…

Çift taraflı; "söylenenlere, iddialara, beyanlara" girmeyeceğim…

Zaten, girmeye de gerek yok…

Tabi bağımsız "aday olur mu, olmaz mı" bilinmez, kendi bilir?…

***

Lakin fikir,

Düşünce,

Siyasi bakış ve akçeli mevzular…

Yolların ayrılmasında önemli bir etken gibi görülüyor…

Ancak bizim için önemli olan bir şey var ki o da; "hizmette dürüstlük!"

Şeffaf belediyecilik…

Halka Hizmet…

Hakkın rızasına uymak…

Kusursuz değil elbette…

Ancak fıtratın bile kabul etmeyeceği şekilde,

Yalansız,

Dolansız,

Riyasız,

Kibirsiz,

Dümen çevirmeden

Kimseyi kayırmadan,

Rüşvet yemeden,

İhalede ihanet etmeden,

Yolları eğri,

Rögarları kapaksız,

İnsanları hizmetsiz bırakmadan yapılan iş ve ortaya konulan hizmet ve edilen amel…

Ancak ve ancak makbuldür…

Ama nerdeeee?

***

İç geçiriyorum…

Biliyorum ki sizde geçiriyorsunuz…

Geçirenler de çoktur…

Çünkü yatırıma hasret bir ilçedir Bağlar…

Alt yapı, üst yapı tabiri caizse antika…

Her yer çöp içinde…

Her yer toz-toprak köy misali!

Kaldırımlar ile yollar iç içe geçmiş…

Ne yol yola benziyor?

Ne de cadde caddeyi andırıyor…

Ne evler bugünün mimarisine uyuyor ne de eski çağlara…

Çarpık kentleşme alabildiğine…

Ki illere…

Türkiye’ye…

Hatta ülkelere bile; "model" olabilecek potansiyele sahip…

"Bir kent nasıl virane inşa edilir" diye...

***

Ne diyelim!

Atı alan Üsküdar’ı geçmeden el koyuyor ata…

Emaneti alan ihaneti basıyor…

Elini veren kolunu kaptırıyor…

Dün ne ise bugün de o oldu…

Değişen sadece umutlar?

Belediye encümenlerinden görüştüğüm ve basına yansıyan beyanlarına bakıyorum…

İnanılmaz!

Akat tekzip ediliyor, daha ilerisini ifade eden; "suçlamaların" bini bir para!?

İşin doğrusu…

Olup bitene hangi noktadan bakarsanız bakın; "bir ofsayt var!"…

***

Özetle...

2014 ile 2017 tarihlerini kapsayan zaman dilimine bakalım.

4 yıla yakın bir süre…

Az değil..

4 koca yıl geçmiş…

Baktığımızda;

Hizmetten yana…

İcraattan yana...

Gayret ve fedakârdan yana..

Başarı ve dürüstlükten yana..

Ne yazık ki, "Zerre-i Miskal" görünmüyor, göremiyoruz…

Kabahat kimin?

Ya da olup bitenden sorumlu kim?

Belediye Meclis Üyeleri…

Kendilerine göre; "Akat’ı bilgisizlikle" suçluyorlar.

***

Diyorlar ki...

İş bilmez biri..

Yaptıklarına bir baksın..

Şeklinde ithamlarda bulunuyorlar…

Tablo bu, vaziyet ortada…

Al birini vur ötekine!

Akat’a,

Belediye Meclis Üyelerine..

Ak Partili ve DBP’li üye ayrımına girmiyorum..

Çünkü hepsi "müsebbip!"

***

Soruyorum;

Düne kadar nerdeydiniz?

Kep düştü, kel göründü misali?

Vaziyete; "yeni mi vakıf oldunuz?"

Ya da, "aklanız yeni mi başınıza geldi?"

Şimdi mi haksızlıklardan dem vuruyorsunuz?

Şimdi mi, "başkanı" iş bilmezlikle suçluyorsunuz?

Şimdi mi, "hizmet yapmayan" bir başkan diyorsunuz?

Bugüne kadar; "neden suskun" idiniz?

***

Velhasıl!

Herkes karnından konuşuyor…

Suçların altında kalmaktan çekiniyor…

Hakikatlerin yakasına yapışmaktan da titreyenler var?

Bir bakış açısıyla; "ne şiş yansın ne kebap!" dercesine…

Boşuna demiyoruz…

Gözetleyen yok..

Sorgulayıcı mekanizma zayıf…

En önemlisi; "hesap verebilirlik" yok.

Yani, "hak ile batıl" vahim derecede karışmış bir noktada..

Kısacası..

Vaziyetler zinciri şu sözü ifade ettiriyor bize…

"Görünen köy kılavuz istemez!"

 


Bu Makale 3624 kere okunmuştur.