KIRKLAR DAĞI ÖZGÜRLEŞMELİ; AMA!…

Kenan Akdeniz…

Şahsıma münhasır, e-mail göndermiş…

"Kırklar dağı" mağduru…

Anlattıklarıyla..

Serzenişleriyle…

Muhatap bulamama çaresizliğiyle…

Ki dün de; vurgulamıştım..

İşin çözümü şart…

Ne; orada konut alanlar..

Ne orada inşaat yapanlar..

Ne de, "beton yapılarla", şehrin silüetine inen hançerle yaralanan şehir ahalisi..

Kent…

Travmatik bir "mağduriyet" yaşamaması için; çözüm üretilmeli..

"İstiklam" işlemiyle, "hal edilmeli" diye..

Ama kime dersin?…

Çünkü herkes, kendi meşrebinden ses veriyor?..

***

Neyse!..

Biz hakikati gerçekleri gözardı etmeyelim!..

Etmeyiz de..

İşte bu minvalde, Akdeniz'in gönderdiği mektubu size aktarmak istiyorum..

Belki; "sizler de, bizler de, sorumlular da" vaziyetin ikmalinden ders çıkarır..

Ya da; kanı oluşur…

Sansürlemeden..

Virgülüne de dokunmadan aynen aktarıyorum..

İşte o mektup..

***

ÇOK DEĞERLİ 'ÖMER ABİMİZ';

Encelikle 'Ömer abimiz' dememdeki kastım kadim şehrin her sorununu sorununuz görmeniz ve sorunları durmadan, usanmadan ve  bıkmadan her platformda ifade ediyor oluşunuz.

Tabi bizler bu şehirde yaşayan insanlar olarak, yaşadığımız tüm zorluk ve keyfi uygulamalara karşı gösterdiğiniz tepkinin destekçisi olduğumuzu ifade edeyim.

Her gün bilgisayarımızın başına geçer geçmez, ülkenin hal ve ahvaline bakmadan önce öncelikle 'ömer abimiz'şehrimizin hal ve ahvali hakkında bugün ne yazmış diye merak edip sayfanızı açarım.

Bu kadim şehre karşı gösterdiğiniz hassasiyet ve  duyarlılık takdire şayandır.

Konumuz malum Kırklar Dağındaki konutlar.

O kadar zor durumdayız ki;

"Kime sesimizi" duyuracağımızı, kime gideceğimizi ne yazık ki bilmiyoruz?

Kırklar Dağı ifade ettiğimiz zaman kamu kurum temsilcilerinden "PKK'ya para aktarmak amacıyla" yapılan konutlarda konut aldığımız için 'terörist…'

Şehrin insanları tarafından şehrin "tarihi ve kültürel mekanlarında" konut almakla tarih ve kültür düşmanları olarak görülüyoruz.

Yani ön yargılarla dolu kesimlere kendi meramımızı anlatmamızın ne yazık ki tüm yolları kapatılmış durumda.

***

Büyükşehir Belediye Kayyumu görüşme talebimize cevap vermiyor.

Sur belediyesi imar dairesi yapılacak yıkımın tamamı ile hukuka aykırı olacağını ama çok ciddi bir baskının olduğunu defaatle bizlere ifade ettiler.

Hatta 'bu hukuksuz yıkım dayatılırsa yani imzamız alınmak istenirse istifa eder yine imza atmayız çünkü hukuka aykırı bir durum var' diyen mühendislerle çokça görüşmelerimiz oldu.

Şimdi diyeceksiniz ki hakkınızı mahkemede arayın diye, hangi mahkeme Bakanın 'orda yapı görmek istemiyorum' dediği bir yer hakkında karşı karar verir.

Yazılarınızda çokça ifade ettiğiniz şehrin siyasi troykası  hak hukuk demeden yıkımın olacağını bizlere ifade ediyorlar.

Ak parti bu ülkede 'hak, hukuk' olgusunun ayaklar altına alındığı yıllarda halkın taleplerini iyi okuyup, bu taleplere cevap verecek kadroları oluştururken; birinci önceliği, ayaklar altına alınan hak, hukuk kavramlarını itibar edilebilecek noktaya taşımaktı.

Bundan olsa gerek parti adına öncelikle adalet kavramından yola çıkarak 'Adalet ve Kalkınma Partisi' adını koymuşlardır.

Ve bizler yıllarca her seçimde durmadan PKK'nın her türlü tehdit, şantaj ve baskısına rağmen bu ilkeler doğrultusunda partimize destek çıktık.15 temmuz gecesi darbeyi haber alır almaz Ak partinin önünde toplandığımızda emin olun bir avuç kadardık.

Bakmayın siz 'anonslu' yapılan 'darbe karşıtı'gösterilerine sosyal medyada  'ben buradayım' paylaşımlarına.

Bu haksız uygulamalar bizleri sosyal ve ekonomik anlamda bitirmiş durumda ne gecemiz var ne gündüzümüz.

Yazınızda çok güzel ifade etmişsiniz;

'Birine işkence çektirmek için illaki tırnaklarını söküp derisini soymaya gerek yok. O kişinin emeğini , hakkını , hukukunu çiğnediğinizde o kişi kendini savunamıyor ve susuyorsa bundan daha beter bir işkence yöntemi yok demektir.

İşte bize olan tam da bu.'

Emin olun bizlere de tam da uygulanan bu.

O kadar zor durumdayız ki tek suçumuz konut almak.

Ve kendimizi ifade edemiyoruz.

Saygılar sunarım…"

***

Evet, serzeniş böyle!…

Birileri bu sesleri duymalı…

Bakalım kim duyacak…

Tabi bunu derken; "Kırklar Dağı'nın" özgürleşmesinden..

Beton yapılardan kurtulmasından..

Oranın; "ahaliye" açılmasından..

Kentin silüetinin lekesiz olmasından, vaçgeçtiğimi kimse sanmasın..

Ya da; "caydım" gibi bir anlam çıkarılmasın…

Sonuna kadar; "Kırklar Kağı özgürleşmelidir?…"

"MİLLİ İTTİFAK…!"

 

AK Parti… Ve MHP…

2019'a dair..

Ki dün itibariyle; "noktayı" koydu…

Söz kesildi…

Yüzükler takıldı..

Artık geri dönüş yok…

Ki dünkü zirve olup biteni pekiştirdi…

***

Görüşme sonrası!..

Taraflarca; "bilgi" aktarımı olmadıysa da….

Özü itibariyle; "ittifak" sözleşmesi imzalandı…

Mühür vuruldu…

Uyum yasaları..

Yerel..

Genel..

Ve Cumhurbaşkanlığı seçimine dair strateji…

Ki adı konuldu..

Yerli..

Ve milli ittifak..

***

 

Dün ifade ettim!…

MHP "ittifak" çıkışıyla…

Davet zirvesini istemesi…

Özellikle…

Erdoğan'ın cebine "Başkanlık anahtarını" koyduğu iması!…

Doğrusu, AK Parti'yi "zora" soktu…

Birileri "muhalefetin" oyununu bozdu diye; görse de!…

***

İşte burda düşen not!…

Nitekim..

Dün gün boyu gelen soruydu..

Hatta, Büyüktimur'la Gündem'in de "cevap aranan" sorusuydu..

Bahçeli bu çıkışla…

MHP'yi mi; AK Partileştirdi?

Yoksa, AK Partiyi mi, MHP'leştirdi…

Yorum sizin…

***

Ama her halukarda…

Bu "ittifak" kısa soluklu olmayacak…

Görüntü..

2019 seçimlerinden sonra da devam edecek..

Yani yeni bir "işbirliği modeli!..?"

Bu model de; "tarafların" evrimleşmesidir diyebiliriz..

Getirisi ne olur derseniz!?…

İşte burda arıza-i durum var…

***

O da şudur…

Muhafazakar Kürtler…

Abdullah Gül…

AK Parti'nin "trenden indiğini" söyleyip, dışladıkları…

Gözden ve gönülden ırak tuttuğu..

Ankara..

İstanbul..

Bursa..

Balikkesir'deki "değişimin" handikapı!…

Küskünler…

Eksen değiştiren "evrimleşmeyi", sorgulayanlar…

Yekun vaziyette; "onlar" ne yapacak?

Bilemiyorum..

Ama bildiğim..

AK parti için..

İttifak matematikselliği…

"Evdeki hesabı, çarşıya uydurur mu?

Daha zaman var…

***

 

ÖNDER VE KAPLAN!…

HDP'nin iki sivri dillisi…

Hasip Kaplan..

Sırrı Süreyya Önder..

Biri Kürt..

Diğeri, Türkmen…

Sonunda; "kavgaya" tutuştu..

Gerilim yüksek…

Hal…

Birikenlerin "dışa" vuruşudur…

Kürt solu...

Türk solu…

Bakalım, bu köpükleme ne getirecek?…

Hani bir söz var..

Denir ya..

"Koyunun olmadığı yerde..

Keçiye Abdurrahman Çelebi derler..!'

Maalesef…

Kim ne der bilmem..

Ama vaziyetin ikmali; bu minvaldedir...

***

KİM HDP'YLE İTTİFAK KURAR?

Soru bu…

Bir çok kişi, hemen der..

Kimle olacak?…

Elbette ki, CHP ile "ittifak" kuracak..

Peki…

Vatan Partisi..

Saadet Partisi…

Hele ki, İyi Parti..

Milliyetçi muhafazakar kimliği düşünürsek!..

Mümkün mü?…

Biliyorum yine diyeceksiniz ki?

Hepsi ne diyor?…

Erdoğan gitsin; gerisi tufan olsa bile!…

Vaziyet hassas..

Ama zihinler "kör taasupta..!"

***

ANKETLER NE DİYOR?

Son anket yayınlandı..

Anket, Konsensus'tan..

Şirketin sahibi Murat Sarı'ya göre sonuçlar..

Genel seçimler..

Kime oy vereceksiniz?

AK Parti: Yüzde 44.9

CHP: Yüzde 23.7

MHP: Yüzde 10.6

HDP: Yüzde 9.1

İYİ Parti: Yüzde 2.7

Diğer: Yüzde 2.2

Cevap yok: Yüzde 2.0

Kararsız: Yüzde 2.1

Geçersiz: Yüzde 0.7

Oy vermeyecek: Yüzde 2…

***

Peki, Cumhurbaşkanlığı…

"Aday" ismi zikredilmeden…

Yanıtlar..

AK Parti’nin adayı: Yüzde 48.1

CHP’nin adayı: Yüzde 25.1

MHP’nin adayı: Yüzde 11.9

HDP’nin adayı: Yüzde 9.6

İYİ Parti’nin adayı: Yüzde 2.9

Diğer: Yüzde 2.4

***

Soru..

Bu anket Bahçeli açıklamasından önce yapıldı..

Sonuçlara dair bir dizi soru var..

Anket gerçeği yansıtıyor mu?

Görünen şekliyle..

AK Parti ve MHP ittifakıyla yüzde 60 Oy çıkar mı?

Yani MHP barajı aşıyor mu?...

HDP baraj altı mı görünüyor?…

Cevapsızlar..

Kararsızlar..

Geçersizler…

Yüzde 9'ları gösteriyorsa…

Sizde "hesap tutar mı?"…

Kafa karıştı..

***

Neyse!..

Hep demişimdir?

Anketler; "fal misalidir.?"

Fala kanma..

Falsız kalma…

Tabi bir öngörü oluşturuyor….

O da; "kutuplaşma" bir çok hesabı, bozar!…