MHP'YE BRAVO…

Baksanıza…

Meclis'in "en sonuncu" partisine…

Vekil sayısı…

Oy yüzdesi, 4 parti sıralamasında 4'üncü…

Ama siyasetin..

Ülke idaresinin..

Hatta hal-i hazırdaki, gidişatın "başaktörü!

Hükümeti de..

Devleti de…

Ki meclisi dahi, kendi dizayn ediyor…

Seçimleri bile..

***

MHP..

İşte, AK Parti ile "ittifak" şekli!

Maddelere..

Seçim barajına yönelik; hükme!…

Herşey!..

Yekünla, AK Parti'ye göre değil…

MHP "adına" kaleme alınmıştır.

Paket, "ittifak" paketi değil..

MHP'nin "şartları!.."

Konuşan var mı şimdi "anti demokratik" baraj sistemini!?

Yok!

***

Ne AK Parti..

Ne CHP..

Ne MHP..

Ve ne de HDP…

Baraj'ı "tartışmaktan" çıkaran, ittifak barajı!…

Peki, "ittifak" kötü mü?

Değil…

İşte örneği, MHP!…

Diyebilirmisiniz ki; MHP bugün "iktidar" değil..

Fikri de..

Zikri de..

Siyasi anlayışı da; "iktidar" hükmünde yok diye..

Ne mümkün?…

***

7 Haziran'ı..

1 Kasım'ı hatırlarken!

HDP…

Şu an ki, MHP'nin "başaktör" rolünde olmaz mıydı?

Olurdu..

Ama!

Halk deyimiyle; "ka akıl..!"

Ki olsaydı..

Bugünkü hal-i vaziyet; kendilerine yönelik yaşanır mıydı?

Sanmıyorum!…

Ne yaptılar; "peşinen tüm kapıları" kapattılar..

Elleri çektiler..

***

Bakalım..

"İttifak'ın" kazanımlarında..

CHP ile "bir yol" birlikteliğine girilecek mi?

Öyle ya..

"Denize düşen yılana sarılır!"

Eee…

Ne demişler; "kendi düşen ağlamaz!"

Velhasıl kelam!

Fırsatı…

Ve ders-i ibreti "elden" bırakmayacaksın!

***

 

Özetle..

İttifakı, "koalisyonla..!"

Koalisyonu da "ittifakla" karıştırmayın…

Biri başaktörlüktür..

Diğeri, figüranlıktır..

Bilmem; vaziyetin ikmalini çakabildiniz mi?..

Maharet; "Siyaset üretebilmekte!…"

bakınız CHP'li Kaya, Diyarbakır'da ne konuşuyor..

"Barışı konuşmaya geldik?"...

Eee yani..

***

ZİNA VE CHP!

Okur sormuş…

CHP "zinaya" nasıl bakıyor diye?

Biliyorum..

Şimdi ekseriyetiniz; "bu da sorulur mu?"

CHP'nin fikriyatında..

"Zina" suç sayılmıyor ki..

Kaçamak diyor..

Aşk diyor…

Çiftlerin "özgür birleşmesi" diyor..

İrade diyor..

Yani diyor da diyor; "zina suç değil" diyor…

Nitekim..

Bülent Tezcan ne diyor?

"Zina polemiğine girmiyoruz..

Uzağız.."

Yani, CHP'nin kitabında "zinanın" sakıncası yok gibi!

Evet sevgili okur..

Müzmin halinde…

"Zina'ya CHP'nin nasıl baktığına tatmin oldun mu?.."

Olmadıysan..

En yakınındaki CHP'liye sor..

"Zina" haram mı, değil mi?

Bak bakalım, ne cevap alacaksın?..

Bize de bildir..

Çünkü yanımızdaki CHP'liler Tezcan gibi; "mubah!" diyor..

***

CEZA'YA DA KARŞI!…

CHP'yi anlamak hakikaten; zor..

Anlayan varsa; bilsin ki "bilimde ve ilimde" devrim yapmıştır..

Düşünün…

Çocuk "tecavüzcüleri..!"

Çocuk "tacizcileri.."

Ki onların ifadesiyle "çocuk istismarcıları" için..

Türkiye ayakta..

Hadım istiyor..

İdam istiyor…

Hatta "recm" istiyor..

Peki, CHP ne diyor?

Kadın Kolları Başkanı Fatma Köse..

Diyor ki..

"Hadım" cezası caydırıcı olmaz..

"İdam" ise, bir insanlık ayıbı…

Peki, çözüm?

Cezai müeyyide ne olmalı?

"En ağır ceza" verilmeli; peki ne?

Yani herşeye karşı..

SİYASİ HAVA?

Vaziyet herkesin malumu!..

Kaoslu!…

Afrin, Zeytindalı hareketi..

Büyüyor..

Asker..

Polis..

Korucu..

Gönüllü…

Yoğun bir bölgesel takviye var…

Cepheleşme var..

ABD ile mi?

Rejimle mi?

Hatta İranla mı; "savaşacak" noktaya gidiyoruz..

İçteki siyasi tansiyon..

Sessiz ise de..

Korkutan bir "sessizlik" vaki..

Gözaltılar..

Tutuklanmalar..

Yani, olağanüstü bir hal var…

***

Aynı minvalde!

Siyonizmin..

Emperyamizmin "diş bilme" halleri…

Almanyanın sinsiliği..

Fransanın, tilkiliği..

İngilizlerin, şeytanlığı..

Hollandanın, fırsatçılığı…

Rusya'nın, "soğukluğu!"

İran'ın "persliği!"

Vahim bir "dış etkenli toz dumanlık" var…

Soguk savaş mı?

Sıcak savaş mı?

Ne derseniz deyin; "yedidüvelle" çatışma içindeyiz!

***

Şimdi hal böyle iken!..

İçte…

Siyasi bir "aktivasyon" var..

Şöyle ki..

2019 seçimlerine dair ifade edilen hazırlık..

İttifak var..

İttifak'a dair, "yasal düzenleme" girişimi var..

Komisyonlar var..

Partiler arasında; "iş bölümü" var…

Siyasi noktadaki bu hareketliliğe..

Bir de..

Topluma dair; "beklentilerin" karşılanması var..

1 milyon "taşeron" elemanı kadroya alındı..

Yenileri ekleniyor..

Çiftçiler deseniz..

Mazot, gübre, gider açısından "müjdeler" var..

Yarı yarıya; "destek!.."

Binlerce yeni kadro tahsisi!…

Memura..

İşçiye…

Emekliye dair; "iyileştirme" konuşuluyor..

İşte, "torba yasası.."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın..

Ekonominin yanı sıra..

Maneviyeti de; "öne alacak" çalışmalar olacak..?

***

Anlayacağınız!…

Zıt kutuplu ama "çok alametler" belirdi..

Şimdi bu noktada; "vaziyeti" seçim noktasında düşünürsek..

Sizce?

Seçimler de "takvimsel" bir değişiklik olabilir mi?

Mesela; "erken seçim!"

Mesela; "seçimlerin ertelenmesi..!"

Doğrusu..

Ortam ikisine de "cevaz" veriyor?

Tabi, "seçimin normal takviminde" yapılmasına da!…

Neyse!..

Herşey "olağanüstü koşullara" bağlı!..

***

BEŞ ESAS ÜZERİNE!

Kendince hayatı solumuş..

Gün görmüş..

Tecrübe edinmiş..

Ehil olmuş bir Arife, dünya haline dair sormuşlar..

Eeeyyy Arif!

Neden bu kadar sakin ve suküt haldesiniz?

Cevap vermiş…

Okuduklarım…

Öğrendiklerim...

Ve edindiğim tecrübe…

Bana "hayatın ikmalini" beş esas üzerine dizayn ettirdi..

Beş esas ilke…

***

BİRİNCİSİ… Anladım ki; "benim rızkımı kimsenin yiyemeyeceğini?"

Onun için; sakinleştim…

***

İKİNCİSİ… Anladım ki; "Allah-ü tealanın her daim beni gördüğünü…"

Onun için; haya ettim!

***

ÜÇÜNCÜSÜ… Anladım ki; "Benim işimi bir başkasının yapamayacağını…"

Onun için; "çalışmaya" koyuldum!

***

DÖRDÜNCÜSÜ… Anladım ki; "işimin, hayatın sonu ölümdür?"

Onun için de; "ahirete" hazırlandım!

***

BEŞİNCİSİ… Ve anladım ki; "İyilikte ve kötülükte kalıcıdır.."

Onun için; "iyiliklerimi çoğalttım, kötülükleri azalttım.."

***