ODA SEÇİMLERİ ERTELENDİ…
Ticaret ve Sanayi odası…
Ticaret borsası…
Tabi salt Diyarbakır'a özgü değil…
Ülke sathındaki tüm "odaların" seçimleri ertelendi…
364 oda ve borsa…
Karar hükümetin kararı…
Seçimler…
2018'in Nisanında, yapılacak…
***
Peki, işin sırrı ne?
Yani "seçimleri" ertelemeye götüren, etken nedir?
Görünen haliyle…
İstanbul…
Ankara…
Ve İzmir gibi; "büyük kentlerdeki", aday anlaşmazlıkları…
Üyeler üzerindeki, karmaşa...
En açık ifade;
MÜSİAD'ın "seçimlere" müdahilliği…
Kim aday, kim aday olmayacak, baskısı!
***
Velhasıl…
Oda seçimleri de…
Tıpkı siyasi parti seçim tercihleri gibi…
İş; "vahim" bir kirlenmenin, batağına girmiş…
Temiz…
İlkeli…
Dürüst…
Şeffaf…
Ve hesap verililikten uzak; "ilişkiler" ağı içerisinde…
Oda ağalığı…
***
Bakalım…
Hükümetin gelen şikâyet ve "itirazlara" dair aldığı karar…
Odalarda nasıl bir rüzgâr estirecek…
Elbette ki, "Nisan'a yakın" dönemde, renk verecek…
Ama ana beklenti…
Üyelerin istedikleri…
Odalar…
Hiç bir siyasi yapının…
Hiç bir ideolojik akımın…
Hiç bir kimsenin "Ali baba" çiftliği olmasın…
Bir zümreye odaklı "faaliyet" içerisine girip, arka bahçe vasfını almasın..
***
Özellikle…
Meclis ve Başkan açısından…
Meclis…
Sembolik bir "kağıt üzeri" vasfa sahip olmasın…
Soran, sorgulayan, soruşturan olsun…
İlin…
Bölgenin…
Ülkenin "stratejik" öncü bir kurumu gibi…
Sosyal…
Siyasal…
Kültürel…
Ekonomik…
En önemlisi de; "mesleki işlevleri" artırmalı!
Kurumlar kimliğiyle; "köprü" vazifesi görmeli…
***
Kalkınma adına…
Büyüme adına…
Ticaret adına…
Yatırım adına…
Kentin ve ülkenin huzur, güven ve istikrarı adına..
Projeler üretecek...
Ortak akılla yöneten, yönlendiren, planlayan olmalıdır…
Yani birilerinin "rant sağlama" merkezi olmamalıdır…
***
Sonuç itibariyle…
Hükümetin aldığı erteleme kararı…
Ortaya koyduğu hüküm; "bir sorgulama" nefesidir…
İnanıyorum ki…
Bu karara vesile olan;
İstanbul,
Ankara
Ve İzmir Ticaret ve Sanayi Odaları gibi…
Diyarbakır dâhil olmak üzere…
Odalar için; "yeni bir soluk" alma süreci olur…
Kimse de mazeret üretemez!
***
BORSA'DAKİ ÜYE KABULU…
Bu arada…
Diyarbakır Borsasındaki "üye" kaydı ve kabulündeki arıza-i durumda "aşama" aldı…
Bir süreydi; gündemdi…
Oda yönetiminin, "bazı firmaları" üye yapmadığına dair…
Çeşitli gerekçelere binaen…
Neyse ki…
Kriz İlçe Seçim Kurulu tarafından, "giderildi"…
39 firmanın "üyeliği" kabul edildi…
Yani seçimde; "oy kullanabilecek?"
Ama, seçim ertelendi…
Bakalım, Nisan'a kadar bu minvalde nasıl bir rüzgâr ve kabullenme esecek…
Birlikte göreceğiz...
***
BİR SOLUKLANSAK…
Referandum'a dair…
Ki, bugün Kuzey Irak'ta "halk sandığa" gidecek…
Bağımsızlık referandumu için…
Evet mi, hayır mı noktasında "tercih" ortaya koyacak…
Gelen bilgiler…
Yapılan araştırmalarda "evet" çıkacağı gözüküyor…
Bu yazıyı kaleme alırken…
Henüz bir "cayma, erteleme, iptal" kararı verilmiş değildi…
Seçim olacak deniliyordu?
Ama diplomatik bazda çok yönlü; "görüşmeler" devam ediyor…
Nitekim…
Talabani'nin lideri olduğu KYB…
Ve 9'a yakın diğer siyasi yapılar ortak kararla; "biz yokuz" dediler…
Seçimden; "desteğimizi" çekiyoruz…
Yani, “gel-gitler” var…
Barzani…
Alınan karardan, geri dönmeyeceğini söylüyor…
Ama kimse, şunu kendisine "sormuyor!"
Getirisi ve götürüsü; "ne olacak" hesaplandı mı?
Siyasi "ikbal" adına, halkının var olan ateş çemberine sürüklemek…
Neyin ikbali?
***
Türkiye cephesinde…
Benzer bir durum yok değil…
Soluksuz bir haldeyiz…
Öfkeli…
Gergin…
Sinirler, en uç noktada…
Tehditler…
Hakaretler…
Enva-i komplikasyon içerisinde; hassasiyetleri ayaklar altına almış durumdayız…
Derin bir "sıkıştırma ve ayrıştırma" var…
Diyorum ki…
Azıcık bir soluklansak…
Nefes, nefese modundan çıksak…
Resmin "bir noktasına" değil, genel çerçevesine baksak…
***
Gelinen aşama itibariyle…
Her olasılık…
Çıkacak her sonuç; "Türkiye'yi de, Kürtleri de" zorlayacak…
Onun için; "bu zorlamayı" minimize etmeye bakmalıyız…
Kimin kimi koruduğu…
Kimin kime tuzak kurduğu…
Kimin kimi neye dair desteklediği, ya da desteklemediğini…
Kısaca; "bilinmez" denklemi çözmek gerekir…
Şu da iyi bilinmelidir ki…
Tarihin her evresinde, vaki olmuştur…
Türk-Kürt ittifakı…
Yani barış ve huzur içerisinde "yaşamı" hep birilerini rahatsız etmiştir…
İşte bugünlerde "rahatsız" olanlar, avuç ovuyor…
Bıyık altında gülüyor…
Çünkü, "iki kardeş" kanlı-bıçaklı bir serüvene doğru itiliyor…
Ki bu süreç; "iki kardeşe" diş bileyenler için, fırsat oluşturacak…
Irak kendi içinde; "Kürtleri"…
Türkiye kendi içinde…
Uluslararası egemen vampir güçler de, "akabilecek" kanı bekliyor…
Dişler bilenmiş vaziyette…
İsrail'in iştah kabartması da bundan değil mi?
ABD'nin…
İngiltere’nin…
Almanya’nın, "karanlık" tünelde, pusu kurucu halleri…
***
Evet…
Bir soluklansak…
Bir derin ve içten havayı solusak…
Kan değerleri…
Uzuvlar normal moduna getirmek…
Empati hassasiyetini işletebiliriz…
Makul ve akılcı bir siyasetle; "iş çözüme" kavuşma fırsatını henüz kaçırılmış değil…
Boşuna söylenmiş bir söz değil…
"Tatlı dil, yılanı bile deliğinden" çıkarır…
Ki "keskin sirke küpüne zarardır" sözünü de unutmadan…
Özetle…
Onlar kendilerini düşünmüyorlar…
Ama biz kendimizi düşünmeliyiz…
***
TOPBAŞ'A NE OLDU?
Sahi…
Kadir Topbaş…
İstifa mı etti, yoksa istifa ettirildi mi?
İstifa ettiyse; "mücbir" sebeplerden mi?
Hani, FETÖ…
Damat, enişte, hesabı "sakıncalı" halden mi, kaynaklı?
Fazla, "saldırı" altına girmemek…
Manşetlere…
Köşe mevzularına, "mevzu" olmamak adına istifa etti…
Yoksa…
Evet, yoksa istifa ettirildi mi?
Ettirildiyse neye hikmettir?
Yine "sakıncalı" halinden mi, kaynaklı?
Öyle ya; "gökdelen ormanına" dönen, İstanbul hayli sakıncalı olmuştu…
***
Neyse…
Topbaş…
İstifasını açıklarken; kurduğu "cümlelere" bakılırsa…
Hiçte, "rahatsız" değil…
Cumhurbaşkanına.
Başbakana…
Ak Partiye, "toz kondurmadığı" gibi, muhalefete buradan ekmek çıkmaz dedi…
Neyse!
Topbaş istifa etti, gitti…
Gidenin, peşine düşülmez derler ya…
Şimdi…
Boşalan o koltuğa kim oturacak…
Dört isim zikrediliyor…
Kim olur bilmem…
Ama o koltuğa oturan; "gökdelenci" olmayacak…
Peki…
2019'deki "mahalli seçimlerde…!"
İstanbul Belediye Başkan adayı kim olacak?
Soru erken olsa da…
Şimdiden, "Başbakan Binali Yıldırım'ın adı geçmeye" başladı…
Kesin aday diye…
Eee…
Başkanlık dönemine geçiş sonrası, koşullar şartlı…
