Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

ORTAK AKIL İSTİŞARESİ!

Önceki gün...

Kalkınma eski Bakanı…

Ak Parti Genel Başkanı Cevdet Yılmaz…

Diyarbakır'da idi…

Yakından takip eden ve tanıyan biriyim…

Ne de olsa Bingöllü…

Hemşeri sayılırız…

Tabi, Diyarbakır'a da kısa süre vekil oldu…

Havayı soldu…

Neyse…

***

Yılmaz…

Her gittiği yerde, ziyaret ettiği şehirde…

Muhakkak ki…

"Sivil oluşumlarla" bir istişare yapar…

Yani, "toplantı" düzenleyip, fikir alış-verişinde bulunur…

Diyarbakır'a gelişlerinde de, "hep böyle" olmuştur…

Nitekim…

Öyle de oldu…

Günlük ziyareti sonrası, DSİ Misafirhanesinde toplantı yapıldı…

Bu kez…

Karma değil, belli bir platform ağırlandı…

Ortak akıl platformu…

Basına kapalı görüşme yapıldı…

Ancak katılımcı ve çevrenin anlatımlarına baktığımızda…

Fikri beyan…

Halkın düşüncesi…

Ve bölgenin gelişmelere dair; nabzını alma açısından olumlu geçmiş…

***

Özellikle, Yılmaz açısından…

Notlarını almış…

Ki bu veriler bilahare parti üst komitesinde, "değerlendirilecek!"

Siyaset adına…

Konuştuğum isimler şu üç başlığın öne çıktığını vurguladılar…

Referandum…

Metal Yorgunluğu…

Teşkilatlar…

Ve parantezli bir başlık olarak ta, "kayyumlar" konuşulmuş…

***

Ortak akıldan çıkan sonuca baktığımızda…

Sonuç şöyle...

Kuzey Irak'a ait…

Bağımsızlık Referandum'a karşı; "hükümetin" siyasi noktada sergilediği tavır…

Kullandığı dil…

Ve, hükümet yanlısı basının bakış açısı…

Sosyal medyada, "ayrıştırıcı" provokatif söylemler…

Özellikle, Kürtlerin topyekûn "hasım" görülecek bir algı üretiminin yaratılması…

Buna dair, hassasiyette dikkat çekilmiş…

Yani…

Milliyetçi "dil" kullanımının yaratacağı tepki…

Bölgedeki muhafazakâr Kürtleri küstürebileceği ifade edilmiş…

Ayni nokdada, Devletin ve PKK'nın referanduma karşı çıkışta aynı safta gösterebilecek akımların olduğu…

Barzani müttefikliğinin "bozulması" dengeleri alt-üst edebileceği…

Ki haklı ve doğru tespitler…

***

Partinin genel politikasına dair…

Özellikle "değişime" dair ortaya konulan strateji…

Metal Yorgunluğu…

Yani, köklü değişim…

Fikirlerini beyan eden ortak akıl Platformu üyelerinin ekseriyeti şu tespitlerde bulunmuş…

Değişen bir şey yok…

Cumhurbaşkanın istediği "topluma" yansıtılmadı…

Bazı yerlerde; "gelen-gideni aratır" misali…

Teşkilatlara yönelik, analize gelince…

Şöyle denilmiş…

Beklenen bir "değişiklik" söz konusu değil…

Toplumun "kanaatleri" alınmadan tercihler yapılmış…

Yine "siyasilerin" etkinliği ağır basmış…

Kısacası; "eski tas, eski hamam!" denilmiş…

***

Kayyumlar…

Parantez açılarak, mevzuu edilmiş…

Ne gariptir ki…

Katılım gösteren hiç kimse…

Olumluluk arz-ı noktasında; beyanda bulunmamış…

Genel ifade…

Toplumla…

Halkla…

Parti tabanıyla "kaynaşma" yok…

Sağlanmıyor…

Samimiyet ve güven temini, oluşturulamıyor…

Hizmetler…

Yatırımlar…

Bölgenin genel profiline uygunluk arz etmiyor…

Eksik…

Var olanlar da; "olsun da nasıl olursa olsun?" mantığıyla!..

İlerisi, düşünülmüyor..

***

Tüm bunların ifadesi…

Çıkan sonuç…

Dışarıya yansıyan, ahlaki duruma karşı!

Diyeceksiniz ki.

Peki, sonuç ne çıkar…

Ne çıkar, Ankara'da nasıl bir "argüman" oluşturur…

Bilemem…

Onu zaman gösterecek…

Ama eğer ki gecenin sonunda…

Özellikle zülfüyâra dokunulan atmosfer sürmemesi adına, ilgili çevatın ifade etiği gibi…

"Geç oldu, kalkalım!" takibatı hâsıl olursa…

Neticesizlik arzıyla…

Pekte sonuç verici bir, "beklenti" oluşmasın…

***

 

AYNI KÖYDEN İKİ BAŞKAN?

Doğrusu…

İlk duyduğumdu bende inanmadım…

Bir yanlışlık var dedim…

AK Parti "değişim" diye çaba gösteriyor…

Oy potansiyeli…

Seçmen…

Ve taban genişletmenin, gayreti içerisinde iken bu olabilir mi?

Meğerki doğru…

***

Sur İlçe Teşkilatı Başkanı Şafak Yontürk…

Ki bir süre önce ayrılmıştı…

Geçtiğimiz hafta parti merkezi, "atamayla" yeniden göreve getirdi…

Kongrede, "tek" aday gözüküyor…

Kayapınar'a gelince…

Malum…

Ahmet Akyıl "aday olmayacağım" diyerek istifa etmişti…

Özellikle, Cumhurbaşkanı çağrısı sonrasında…

Ben de buradan yazmıştım..

"Partinin" önünü açan isimlerden biri diye…

***

Neyse!

Hafta başında Servet Can atandı…

Yani, Kayapınar İlçe Başkanı Can oldu…

Öncelikle ifade edeyim…

Yontürk ve Can'ın şahsına dair bir itirazım yok…

Yontürk'ü tanıyan biriyim…

Ama Can'la pek, bir diyalogum ve tanımışlığım yok…

Ki kimseyi de yargılayamam…

***

Önceki gece…

Bu atamalar da, "mevzubahis" edildi…

Özellikle; "Partiye" getirisi ne olur denilerek?

Doğrusu…

Bende merak ediyorum…

Aynı köyden…

Akraba oldukları da ifade ediliyor…

Yani, bir aile…

Ve Ak Partili oldukları biliniyor…

Sorular soru…

Aynı aileden, aynı köyden…

Seçim bölgesi aynı olan kişilerin, "başka bölgelere katkısı" ne olabilir?

Özellikle Kayapınar için ifade ediliyor…

Kırsal köylerden getirisi olabilir mi?

Gelen bilgilere göre; "zor"…

Çünkü, Karacadağ bölgesinden bir çok isimin; "aday" olduğu..

Biz, Kayapınar teşkilatına talibiz diyerek…

Düşünüyorum…

O bölgenin seçmenleri "nerde bizi temsil eden" sorusuna kim; "cevap verecek?"

 

***

NASIL BİR MÜFREDAT…

Hep ne diyorduk…

Ah ki, ah...

Eğitim Müfredatı "Milli" olamadı gitti…

Aynen de öyle…

İşte yine "ata düşmanlığı…"

İşte yine "soy" düşmanlığı.

İşte yine, "bin yıllık geçmişin" tarihsel, yok sayılışı…

Evet…

4 Sınıf öğrencilerine okutulan kitaptaki şiir.

Yani "serbest okuma metni!"

Bazı solcuların…

Bazı Kemalistlerin…

Bazı Seküler hayatın kahraman(!) savunucuların iddia gibi değil…

Atatürk…

Ya da, Cumhuriyet "düşmanlığı" yapılmıyor…

Bilakis…

Tam aksi minvalde, "Osmanlı" düşmanlığı var…

Padişahların…

Ve soylarına dair, ""aşağılanma" var…

Şimdi…

Milli Eğitim Bakanlığı "ne diyecek?"

Özellikle…

Atatürk "müfredattan"  çıkarıldı…

Milli Mücadele silindi…

Şu veya bu "yaygarasını" koparanlar ne diyecek?

Öğrenciler, "selamünaleyküm" dediği için, tozu-dumana katanlar…

Sanırım…

Buzul üzerindeki ayının "nah işaretine" getirdikleri çözüm gibi…

"Sayfayı" yırtın, kitabı dağıtın denilecek…

Tabi, müfredat yine bildik müfredat…

Şunu anladık ki…

Sol, sosyalist…

Pek tabi ki, Kemalistler, "bir konuyu" çok tartışıyorsa…

Bilin ki, "bir şeyleri kamufle" etmek içindir…

Şekilde…

Ve Şiirin muhtevasında görüldüğü gibi…


Bu Makale 2441 kere okunmuştur.