Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

Tarihi dönüm noktasında CHP!

 

CHP'li olmayan…

Fikriyle..

Siyasi hayatıyla..

Karşıt bir kulvarda bulunan..

Amma velakin, CHP "safına" katılımla siyasi hayatı idame eden, isim..

Mehmet Bekaroğlu…

***

"Milli Görüşün" kulvarından, "yıllarca" siyaset yapmış biri için..

Doğrusu..

CHP'ye "ilhak" ettiğinde şunu, demiştim!

"Doku uyuşmazlığı", taraflara hayır getirmez…

Çünkü ne kendisi, "CHP'nin siyasetini" içine sindirir..

Ne de, CHP'liler onu "kendi saflarında" kabul eder..

***

Yani durum; özel'de "Bekaroğlu" için handikap…

Nitekim vaziyette öyle..

Var olan kendi "çevresi" ondan uzaklaştı..

CHP desen, "benimsemediği" gibi, "yanaşan da" olmadı..

Halk deyimiyle..

"Cami.. Kilise" misali…

***

Neyse!

Bekaroğlu'nun hazırladığı rapor..

"Tarihi dönüm noktasında CHP.."

22 sayfalık bir rapor…

İçeriğine muttali misiniz değil misiniz bilmem?

Okuduysanız, "altını" çizdikleriniz muhakkak ki var..

***

Bende, okudum…

CHP açısından..

Kürt meselesi açısından..

Türkiye'nin "yarınları" açısından, "isabetli" tespitler var..

Özelliklen de, "Sosyal barışı" tehdit eden, "milli meselelerle" ilgili..

Bir kaç başlığa bakar isek…

***

Mesela..

"Ulus devlet" ve "Laiklik" kavramı..

Bekaroğlu..

Burada CHP'ye "uyarıda" bulunarak, "yeni bir tanım" istiyor..

Diyor ki...

"İnsanların inanç ve yaşam tarzlarının laiklikle bir ilgisi yok."

***

Ekliyor…

Laiklik; devletin inanç ve yaşam tarzları arasında ayırım yapmamasıdır.

Devlet seçkinlerinin, yurttaşların bir kısmına yaşam tarzı dayatması, inançları tercihine göre tanımlaması, devlet imkânları ile bu tanımı insanlara empoze etmesi laikliğe aykırıdır"

***

"Laiklik" toplumda sürekli gerilim üretici..

Öncü olan da, CHP..

Çünkü diyor Bekaroğlu..

“Bugün CHP ‘laik eğitim’ dediğinde muhafazakâr halk kitleleri nezdinde anlaşılan hak kısıtlanmasıdır, din eğitiminin ortadan kaldırılması, imam hatip okullarının kapatılmasıdır.”

***

CHP'nin "tarihine" yönelik tespitler..

Yani, "tek partili" dönem..

Bekaroğlu'nun buradaki tespitleri, "yerli yerinde.."

Analizine gelince…

"Tek parti dönemi CHP’si devlet eliyle toplumu değiştirmeye çalışmıştır.

Şimdi CHP, bu devleti ele geçirmeyi değil de değiştirmeyi / dönüştürmeyi / demokratikleştirmeyi önüne hedef olarak koymalıdır."

***

Bekaroğlu bu yol haritasını icra ederken..

Diyor ki..

"Tabii buna bağlı olarak devlet, ulus devlet, millet/ulus, laiklik, kamusal alan gibi kavramları da radikal bir şekilde gözden geçirmelidir."

***

"Kimlik" tanımı…

Bekaroğlu, "Türk" yerine "Türkiyeli" teklifini getiriyor..

Mantıklı..

Ki bu konuda, yapılan araştırmalarda "halkın desteği" yüksek..

Kürtler de, Türkler de diğer kimliklerde; "olabilirliğine" yüzde 80 demişti..

Zaten vaziyet ortada..

Hiçbir Kürt’e “Türk’üm” dedirtemezsiniz..

Anayasal olsa da, kâğıt üzerinde olsa da, bu mümkün değil.

Bunun için “Türkiyeli” kavramı en doğru seçenektir.”

***

Bekaroğlu…

CHP'deki "sağ-sol" dönüşüme vurgu yaparken şöyle diyor..

Türkiye'de siyasal katılıma sosyolojik bir pencereden bakıldığında; toplum "dindar bir toplum.."

CHP yönetimi merkez sağ isimlerle "bu kulvarda" katılımı sağlamak adına yol almaya çalıştığı, ancak başarılı olamadığını dile getiriyor..

***

Söylem ikilemini de;

"CHP, son zamanlarda, bunu farkına vardığı için, kimi zaman sağ söylemlere kimi zaman da sağ/muhafazakâr aktörlere yöneldi.

Sağ aktörler ve söylemlerle sağ muhafazakâr partinin büyük pastasından pay almak mümkün değildir, nitekim bunun böyle olduğunu gördük.

Türkiye’nin ihtiyacı olan bu değil; Türkiye’nin ihtiyacı, gerçek anlamda bir sosyal demokrat siyasettir"

***

Bekaroğlu..

Alevi'lerin "CHP'ye" tutunmasını da şöyle değerlendiriyor..

Devletin ve devletin toplumsal yaşama müdahale etmesiyle toplumun da çeşitli kademelerinden dışlanan Aleviler bu nedenle; CHP'ye "tutunuyor"

Zaten, Partinin Alevi partisi olduğu tespiti "hiç bir zaman" tartışma götürmez bir gerçek…

Tahlili, yabana atılır değil..

***

Sonuç itibariyle…

"Tarihi dönüm noktasında CHP!"

Raporundan, özetle çıkardığım başlıklar bunlar..

Peki, raporun CHP'deki "yansıması" nasıl?

Ya da, CHP bu "tespitleri" ciddiye alarak "gereğini" yapar mı?

Doğrusu, son 48 saat içerisindeki "yansıma", kritik..

***

Şöyle ki…

Parti'deki kulislerden yansıyana göre..

"Rapor" partide huzursuzluğa neden olmuş..

Denilen şu..

"Rapor hazırlanır…  Ama bunun "yayımlanmaması" gerekirdi.."

"Laiklik" tanımına "tepki" var..

Kabul edilemez deniliyor..

 

***

Ağır ithamlar üreten da var..

Şunu da diyen var…

Raporda AK Partinin görüşleri var..

Hatta, HDP’nin var..

Refah partinin var..

Ama bir tek CHP’nin yok"

***

Hasılı…

Diyeceğim odur ki..

CHP "rapora" itibar edip, "gereğini" yerine getirmeyecek..

Tozlu "raflarına" bırakacak..

Bekaroğlu için de, "iç kavgalı" kazanı taşacak..

"İstemezük" başlayacak..

Bence, Bekaroğlu "yavaş yavaş" "tası-tarağı" toplamalı, "evine dönmeli"

Haydi hayırlısı..

 

 

SEN DE Mİ VURAL?

Vay be…

Hani tarihten gelen bir söz var..

"Sen de mi Brütüs?"

Öyle ya..

Sezar..

En yakınındaki kişi olan "uşağı" tarafından, sırtından bıçaklanınca bunu söylüyor..

***

Bahçeli..

Son dakika ıstıfasıyla..

Oktay Vural için, "bunu" mutlaka demiştir..

Neyse!

İki gün önceki yazıda ifade ettim..

Ki aylar önce "mevtaya Fatiha" demiştim..

***

MHP..

İdeolojik parti…

Ne kadro partisi..

Ne ekip partisi..

Tek "adam" ve tek "ideolojisi" parti..

Ki, Alparslan Türkeş'ten bu yana süre gelen bir "ana ilke"

***

Bahçeli..

Türkeş'ten aldığı bayrağı..

Tamı tamına, 19 yıldır "taşıyor"

Ama!

Değişim ve dönüşüm…

Yaşanan ve yaşatılan süreçler..

***

Türkiye’nin iç meseleleri..

Ortadoğu..

Ve siyasi kulvarda "belirleyici" olabilmek!

Gibi önemli; "fasıllarda" yaya kalındı..

Yılların içten birikimi..

Değişime karşı, "inatla" karşı duruş..

***

Özeleştiriye kapalı..

Sorgusuz sualsiz..

"Lidere tam itaat ve biat" düzeni..

Sonuç itibariyle..

"Testiyi" çatlattı ve vaziyet "çatı yıkımıyla" noktalandı..

***

Bugün, MHP..

Ne "tek lider.."

Ne "sadakat"..

Ne de "itaat" denilen hiç bir olgu kalmış değil..

Taban dağıldı..

Delegeler "bölünüp" bayraklar açtı..

***

Velhasıl; MHP "göbeğinin" ortasından, çatladı..

Artık "dikiş" tutturması..

Ya da "eski günlere" dönmesi ne mümkün?

Bahçeli'ye "toz kondurmayan" Oktay Vural da..

"Ben de varım" deyip istifa ediyorsa..

Sen de mi "brütüs" olduysa, vay ki vay MHP...

 

 

***

AK PARTİ'DE YÜKSELİŞ!…

En sıcak anket..

ORC Araştırma Şirketi…

5-12 Haziran tarihleri arasında 2 bin 240 kişi ile telefon yoluyla araştırma yapmış..

Çarpıcı sonuçlar..

Araştırmaya göre, AK Parti'de "oy" artışı var..

Yani, 1 Kasım'da aldığı yüzde 49.5 oy'a ek oy artışı, yüzde 4 üzerinde…

AK Parti'nin oy oranı yüzde 53.5..

 

***

Başkanlık sistemine destek ise "gün geçtikçe" yükseliyor..

Şu an ki, destek oranı yüzde 58.9…

Şubat ayına göre artış var.

Şubat ayında yüzde 56.1 olan halk desteği, 2.8 puan artarak Haziran'da yüzde 58.9'a ulaştı.

Destek Mayıs ayında ise yüzde 58.4'tü.

Peki, bugün seçim olursa, ne değişir?

'AK Parti' diyenlerin oranı yüzde 53.5 oldu.

'CHP' yüzde 23.6,

MHP yüzde 12,

HDP yüzde 6.9'da kalıyor..

Diğeri diyenlerin oranı da yüzde 4…

***

Sonuca göre…

CHP… MHP…

Ve HDP toplamda, AK Parti "edemiyor?"

Ana nedenlere gelince..

Partilerin "siyasi misyonlarından" uzak, "iç çekişmeye" odaklanmaları..

Liderlerin "uyuşmazlığı"…

Ankete katılanlar ilk seçimde, AK Parti yine "salt çoğunlukla" iktidar..

***

Kamuoyunun "pür" dikkat kesildiği önemli bir mesele de..

Terör ve şiddeti sonlandırmak..

PKK ve Fetö terör örgütü dahil..

Örgütlere yönelik operasyonlara nasıl bakıyor?

Gelen "destek" oranı yüzde 79'un üzerinde..

Hayırlı cumalar...

 


Bu Makale 11912 kere okunmuştur.