TARIM'DAKİ ZİNCİRLEME(2)

Dünden devam diyelim!… Aha da buradan, Tarım ve Orman İl Müdürüne, ilgili ve yetkili zevata.. Yani, en tepedeki şahsiyete sormak istiyorum… Hiç öyle, 17 yıl öncesine gitmiyorum..

Şu anki İl Müdürünün 2012 tarihi itibariyle göreve geldiği gün itibariyle sormak istiyorum… Cevap verirler mi, vermezler mi, bilmem!.. O onların bileceği bir şey.. Ama Diyarbakır ahalisinde; konuşulan çok!… Şöyle ki...

***

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ...

BİR… 2012 tarihi itibariyle, özellikle Diyarbakır'da Tarım Kredi Kooperatifi,  merkez ve taşra ilçelerde kaç tane açıldı...

İKİ… Bu süre zarfında, kaç Kooperatif "iflas ettik, battık" deyip, kepenk indirerek, anahtar vurdu.. Şuan faal olan kaç kooperatif Diyarbakır genelinde bulunuyor.. Faal ölçütleri nedir?

ÜÇ… Kapatılma verilen kooperatifler hangi ilçeleri kapsamaktadır. Kaçı, mahkemelik oldu, kaçıyla ilgili soruşturma ve tahkikat var…

DÖRT.. Kooperatiflerle ilgili hukuki ve adli işlemler kapsamında, İl Müdürlüğünde görevli personelle ilişkileri noktasında açılan kaç dava bulunuyor…

BEŞ… Söz konusu kooperatiflere "kaç küçük ve büyük baş hayvan" kredi kapsamında verildi?.. Bunların kaçı, "hastalık" gerekçesiyle, envanterden düşürüldü..

ALTI… Silvan'da gündeme gelen "çek, senet, boş kağıt" imzalatılan Tarım Kredi Kooperatifindeki yetkililerin, şahıslar adına "fahiş miktarda" gübre ve mazot alabilmeleri mümkün mü?.. Alabiliyorsa, bunun denetimi, sorgulaması, resmi işlem ve kayıtları yok mu?..

YEDİ… Patlak veren ve iddia edilen 15 milyon liralık vurgunla ilgili, İl Müdürlüğü'ne ya da şube Müdürlüğüne yapılan şikayetler bir işleme tabi tutuldu mu?. Yoksa denildiği gibi, birilerinin nam-ı hesabına "sumen altı mı" edildi?…

SEKİZ… Tarım Kredi Kooperatiflerinin, Diyarbakır'ın ekonomisine katkı oranları nedir, özellikle tarım alanları başta olmak üzere hayvancılığın, gelişimindeki "öncülük" kriteri, beklenen bir randımanda mı?…

***

ÇİFTLİK BANK…

Gelirsek, Silvan'daki "Çiftlik Bank" vurgununa.. Adli işlem sürüyor.. Yargıya intikal etmesinden dolayı da, davaya sirayet edicilik olabilir noktasında teferruata girmek istemiyorum.. 5 Tutuklu var. Şikayetler yüksek…  Ama kafaya takılan, ki herkesin de cevap aradığı soru şu.. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ya da ilçe müdürlüğü "yaşananlarla" alakalı, nerede?.. Çünkü her önüne gelen, kayıtsız, resmi işlemsiz "çiftlik" kurabiliyor mu?.. Yüzlerce, hatta binlerce "hayvan" sirkülasyonunda bulunabiliyor mu?..  Hayvan transferi "izinsiz" yapılabiliniyormu?..

***

Önemli bir ayrıntı ve "işin sırrı burada" denilen soru da şu.. Diyarbakır'ın Silvan, Bismil ve Çınar bölgesinde; "teşvik odaklı" açılan "çiftlik" sayısı ve "teşvik" aldıktan sonra "anahtar vurulan" çiftlik sayısı?..

***

Malum!.. 2014 yılında, Diyarbakır Et Balık Kurumunda "çiftlik bank" benzeri "saadet zinciri" oluşturan bir yapı, yüzlerce "kişiyi" mağdur etmişti.. Doktor, avukat, kentin en ileri gelenleri dahil; "saadet zincirine" milyonlar kaptırmıştı… Uluslararası hayvan ithali üzerinden yapılan bir vurgundu.. Ki dönemin en tepe isimleri, Ağır cezada yargılandı…

***

Aslında, Çiftlik Bank gibi.. Türkiye'nin gündemine oturan "Tosuncuğun" oluşturduğu saadet zinciri vurgunları, 2010'larda "temeli atılan", kirli çarkın mekanizmasıdır.. Evet, sonuç itibariyle "Çiftlik Bank" detaylı bir teferruata ihtiyaç var..

***

ÇINAR'DAKİ HAZİNE ARAZİLERİ!…

Bugün değil.. 2009 itibariyle, Diyarbakır'da "Arazi Toplulaştırması" başta olmak üzere.. Kadastro çalışmaları.. Mera ve Hazine arazilerinin, "adil, hukuk, eşit ve adalet" terazisinde işlemediğini; hep dillendirdik!.. Yolsuzluk var, usulsüzlük var, rüşvet var, şaibe var.. Hak, hukuk gaspı var.. Devletin ve milletin malı; "birilerine peşkeş" çekiliyor.. Yaşananlar.. Milleti birbirine düşürmek, aileler arasında "kan davasına" neden olmak, ölümlere, yaralamalara "işgallere" neden oluyor?..

 ***

Ama kime dersin!.. Siyasi nüfuz edicilik.. Bürokrasinin "korkaklığı.." Tekelleşen bir zihniyetin, hakimiyetiyle "her şey göz ardı" edilerek, tabiri caizse beribardarlık hakim oldu… Nitekim, Bismil'de, Silvan'da, Ergani'de.. ki Çınar dahil olmak üzere; nice aileler "meraların, hazine arazilerinin ve kendilerine ait parsellerin" el değiştirmesiyle; birbirlerine hasım olup, "cinayet ve katliamlarda" bulundular.. Kimi köyünü terk etti, kimi ailesini?..

***

İşte, Çınar'daki "patlak veren" yolsuzluk ve usulsüzlük, hukuksuzluk "şebekesi de" böylesi bir işleyişin ürünü.. Kadastro adına sahada iş yapan, harita mühendisliği, kadastro elemanları, ve tapudaki "arazilerin" parselasyonu!.. Üçlü bir koordinasyonla; kırsaldaki mera mı, hazine arazisi mi, "toplulaştırma adına" köylüden kesilen yüzdelik oranı mı?.. Ve en önemlisi de; "arazilerin" verimlilik oranlarıyla oynama halleri?.. Arazilerin "yer değişikliği?"…

***

Neyse!.. Çınar vakıası aslında mevcudiyetin "buz dağıdır..!" Arkası vahim. Daha kısa süre önce, Diyarbakır Söz Gündeme getirdi.. Arazi toplulaştırmasının, hangi siyasiler tarafından "nüfuz" edicilik yapılarak, kendi köyündeki arazisini, kendi köyünden iki köy öteye, taşıması!… En rantı yüksek bölgede, yer verilmesi… Beri yanda, Hazine ait arazide gösterip, "O hazinenin" üzerine de konma hali.. Hadise yargıda olduğu için fazla detaya girmek istemiyorum…

***

Özetle!.. Diyarbakır'da Tarım geçmişe yönelik ekilen "kötü ve kirli" oluşum tohumları yüzünden ne yazık ki; "verimsiz ve sürekli" hiç hoş olmayan hadiselerle, gündem olmaktadır… Ki bu durum, bizleri hep üzmüştür… Bu kent, bu kent ahalisine, çiftçisine, çalışanına, öğrencisine, memuruna, işçisine "reva mı" diye?.. Diyeceksiniz ki, "balık baştan kokar..!" Ne yazık ki, vaziyette işte bu noktadadır.. Çünkü; "baş" işin müsebbibi..

***

Tarım ve Orman İl Müdürü!… Tüm bunlara ne diyecek, soruları yanıtlayacak mı, bilmiyorum!.. Eğer ki, yanıtlama noktasında bir "şeffaflık" gösterir ise!.. Yanında bir de; "2012 yılı itibariyle" kaç kez, görevden alma ve görev değişikliği yapılmak istenildi de; "hep geri dönüş" oldu, atama ve görev değişikliği durduruldu.. Ki, en son geçtiğimiz yılın ortasıydı!…

***

DTSO'DAN AÇIKLAMA…

13 Ocak günü kaleme almıştım… "Oda Başkanlarının Maaşı" diye.. İşte bu noktada ilk cevap veren, DTSO Başkanı Mehmet Kaya oldu.. Uzun uzadıya bir açıklama.. Gerek, serzeniş ve gerekse de 4 Nisan 2018 tarihi itibariyle, göreve gelmelerinden bugüne kadar yaptıklarına dair, beyanlar var..

***

Neyse!.. Bizim meramımız ve merak olunan, "Oda Başkanlarının" aldıkları maaş var mı, toplantılara ilişkin "huzur hakkı" alınıp, alınmadığına ilişkin idi.. Bu noktada, üç maddelik bir beyan bölümü var.. İşte o beyan..

***

1- Gerek Yönetim Kurulu Başkanı olarak şahsım, gerekse de Yönetim Kurulu ile Meclis üyeleri olarak herhangi bir toplantı veya çalışma için ücret almamaktayız. Bugüne kadar haftada bir gün yapılan Yönetim Kurulu ve ayda bir gün yapılan Meclis Toplantılarının hemen hepsi çoğunluklu olarak gerçekleştirilmiş, toplantıların hiç birinde katılımcılara huzur hakkı ve/veya maaş ödemesi yapılmamıştır. Bilakis görevi devraldığımız 14 Nisan 2018 tarihinden sonraki ilk Yönetim Kurulu ve ilk Meclis Toplantısında TOBB mevzuatı gereği ödenmesi uygun görülen huzur hakkının da alınmaması yönünde ilkesel karar almış bulunmaktayız.

***

2- Gerek şahsım, gerekse de Odamızın seçilmiş yöneticileri olarak Odamızı temsilen katıldığımız il içi ve il dışı toplantılarının hiçbiri için bir ücret almamaktayız. Ayrıca Odamızı temsilen katıldığım ilimiz sınırları dışındaki toplantıların hiç biri için Odamızdan ücret talep etmediğim gibi, bugüne kadar tarafıma konaklama ücreti adı altında herhangi bir ödeme yapılmamış, sadece ulaşım giderlerimin bir kısmı ya Odamız veya davet eden kurum tarafından karşılanmıştır. Bu uygulamanın Odamız organlarında yer alan tüm seçilmişler için de geçerli bir uygulama olduğunu belirtmek isterim.

***

3- Odamızın gelirlerinin önemli bir kısmı üye ödentilerinden oluşmakta, yıllık gelirlerimizin %60’ına yakını personel giderleri için harcanmaktadır. Ayrıca yabancı misyon temsilcilikleri (Avrupa Birliği, Büyükelçilikler vb.) ve yurtiçi hibe programlarından almış olduğumuz proje destekleriyle hizmetlerimizi çeşitlendirerek yürütmekteyiz. Bu yöntemle Odamız mali kaynaklarını en ekonomik şekilde kullanmaya büyük bir özen göstermekteyiz.

***

 

DİĞER ODA BAŞKANLARI?...

Özetle; DTSO Başkanı Kaya ve Yönetim Kurulu üyelerinin "maaş ve huzur" hakkıyla alakalı, merak edilenlere yanıt bu minvalde… Kayıt altına alınan bu beyanla; "maaş, huzur hakkı" gibi, Oda'nın bütçesinden tek bir kuruş alınmadığı ve alınmayacağına dair; bir taahhüt oldu.. Siz okurları bilmem, ama bende merak duygusu şimdilik rölantide!!. Ancak, Oda Başkanlarının maaşlarıyla alakalı merakım, diğer odalar için hala askıda.. Bakalım, Kaya'nın bu açıklık getirici beyanından sonra, diğer Oda Başkanlarımız da "şeffaflık" noktasında adım atıp, "işte beyanımız diyecekler mi?".. Biraz bekleyelim..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Kirli tohumdan pak ürün beklenmez!…