TOPLUMSAL BİR TRAVMA!

Terör!

Siyasi öfke.

İnkâr…

Asimilasyon.

Ve iş, aş, fakruzaruretin yıkımı.

İnanç.

Ahlak.

Edep.

Örf, adet, gelenekler "hak" getire noktasına geldi.

***

Sevgi.

Saygı.

Büyük, küçük.

Anne.

Baba.

Eş, kardeş, abla; "o da kim" dedirtir olduk?

Pembe dizileri kurbanıyız…

Ailesel, "Ahlaki' erozyon…

Ve batıl "anlayışa" biat mahkûmiyeti…

***

"Toplumsal" nizam bozuldu!

Ne yazık ki tarumar noktasında…

Çünkü enva-i olumsuzluk sıradanlaştı…

Hele ki; şiddet sarmalı her kulvarda…

"İliklere" kadar yaşanıyor.

Yaşatılıyor.

Ve olağan hale geldi; "ne olmuş yani" der gibiyiz!

 

***

Bulaşıcı virüs gibi; her yerde şiddet var...

Kadına şiddet.

Çocuğa şiddet.

Trafikte şiddet.

Yolda şiddet.

İşte şiddet.

Hastanede şiddet.

Aklınıza neresi gelirse; "şiddet kol geziyor…"

"Bir hak arama" kanunu gibi.

 

***

Vaziyet; mide bulandırıcı…

Korkutucu.

Ve ürkütücü düzeyde, "tahrip kalıbı" gibi önüne geleni, öğütüyor…

Dikkat edin!

Toplum…

Birey'den genele gözetilmeksizin…

Öfkenin "ağına" düşmüş...

Magandalaşma "vahim" bir seyre sahip…

***

En sıradan bir tartışma.

En basit bir laf atışması bile.

En kanlı kavgaya…

En vahşi "cinayete" kadar varabiliyor…

Halay başı için; "insan" öldürüyor…

Yan baktı diye, "insan bıçaklanıyor?"

"Ulan mı?" dedin…

***

Öyle ki.

Sokakta yürümek.

Trafikte araç sürmek…

Okulda olmak…

İşte bulunmak…

Sağlık merkezine gitmek…

Anlayacağınız!

Ev… Ki aile ortamı bile.

İnsanlar için…

"Korku tüneli" haline geldi, geçti bile…

Okullar ha keza...

***

Taciz.

Tecavüz.

Fuhuş.

İğrençliğin "en baba" hali artık bini bir para…

Kumar.

Üçkâğıtçılık.

Hırsızlık.

Soygun...

Hile, desise.

İhale peşkeşi.

Rüşvetin revaç hali…

Ne derseniz; "sapkınlık" içerisinde; "ürüyor"…

***

Velhasıl…

Gelinen aşama itibariyle…

İç ve dışın ürettiği; "terör" derdi başta olmak üzere…

Geçim zorluğu…

İş ve aşın yokluğu…

Hakkın, hukukun, adaletin işlevsizliği…

Ötekileştiren…

Ezen, ezdiren bir düzenle.

Maalesef; "öfkeli" toplum haline geldik.

***

Pek tabi ki; "kaynayan" kazanın etrafındakiler.

Yani siyasiler.

Onlar.

En şirretli ruhlarıyla; "öfke siyasetiyle" ateşi körüklemektedir.

Ki öfke de, şiddet de…

Hasımlık da, bu hal-i vaziyet içerisinde; birbirini tetiklemektedir…

İmam-cemaat misali…

***

EĞİTİM ŞİDDET AĞINDAYSA…

Bakınız.

Ne diyoruz, "her şeyin başı" Eğitim!

Acı olan da bu.

Çünkü "Eğitim de"…

"Eğitim Kurumları da"…

Aynı zamanda; "Eğitimciler de."

Gelinen aşama itibariyle.

Sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan…

Ortaya çıkan hakikat gerçeğiyle…

Bu kulvarın; "Eğitime" ihtiyacı var.

Lakin gidişat, "kör bir taassuba" sahip…

***

Gün geçmiyor ki.

Gazetelerin 1. sayfasında.

Ya da, 3 sayfalarında.

TV'lerin ana haber bültenlerinde.

İnternet sayfalarında.

Okullardaki; "şiddet ve taciz" hadisesi söz konusu olmasın.

Manşet başlıklara bakın…

Taciz vakalarına dair ne deniliyor?

"İşte Tacizci öğretmen…

6 Öğrencisini taciz etti.

Lise öğrencisi, öğretmenine kaçtı"

***

Ya şiddet.

Öğretmen, "öğrencisini" hastanelik etti.

Öğrenci, "öğretmenine" acımadı, bıçakladı.

Anaokulunda, "eğitici" işkencesi…

Öğrenciler, "okul müdürünü" darp etti…

Öğretmenler odası "savaş" alanına" döndü.

Öğretmenler, bir birini bıçakladı…

Ve daha neler…

***

DİYARBAKIR'DAN İKİ OLAY…

En sıcak iki mevzu…

Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinde.

Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Anasınıfı…

5 yaşındaki kız çocuğu; "öğretmeni" tarafından darp ediliyor…

Hastanelik ediliyor…

Aile kızının şiddete uğradığını; "vücudundaki" morluklardan anlıyor.

Çocuğun psikolojisi bozuk…

Vaka, yargıya taşındı.

***

İkinci vaka.

Ergani ilçesinde.

Bekir Aral İmam Hatip Anadolu Lisesi, matematik öğretmeni…

Y.T.

"Kılık, kıyafet ve devamsızlık" nedeniyle öğrencisini uyarıyor.

B.K.

Vay sen misin "uyaran" diye.

Okul çıkışında "öğretmene" sopayla saldırıp, darp ediyor.

Olay, karakolluk.

***

OKULLARDAKİ ŞİDDETİN BOYUTU…

Masamda aldığım bir not var...

Okullardaki şiddete dair araştırmanın…

Bakınız...

Öğrencilerin yüzde 74,9’u şiddeti "okulda" uyguluyor.

Sözlü.

Psikolojik.

Ve fiziki noktada, yüzdelik ayırımına gidildiğinde…

Fiziki şiddet; "yüzde 47,8."

Öğretmenler.

Yüzde 23'ü "şiddete" maruz kaldığını söylüyor.

Yani, öğrencisinden; fiziki şiddet görüyor.

Aynı yüzdelik;

Öğretmenin öğrencisine dair; "fiziki şiddeti" var.

***

Şiddetin, fiziki boyutundaki veriye bakın.

Öğrencilerin yüzde 43'ü okul'a gidiş gelişlerinde neleri bulunduruyor.

Bıçak.

Kelebek.

Jilet, ustura gibi kesici aletleri taşıyor…

Can alıcı bir nokta var ki.

Şiddetin artışında; "gelir seviyesinin" etkin olması.

Gelir düştükçe, "şiddet "artıyor.

***

Anlayacağınız!

Nesil.

Nesli yetiştirenler.

Ve kurumlar.

Alt, orta, üst zincirlemesiyle" şiddetin dehşetengiz "açmazın" içerisinde bulunuyoruz.

Çünkü.

Eli silahlı, eli sopalı bir toplum ve nesil sahibiyiz!

Boşuna söylenmiş bir söz değil…

Yaşamın her alanı; "mafyalaştı" diye…

Sonuç itibariyle…

Birileri;

Öfkelendiler…

Bağırdılar…

Meydan okudular, toplumu da bu hale soktular.

 ***

VAY KEMAL VAY!

Hakikatten de vay ki ne vay!

Eee be Kemal Bey!

Şimdi.

Yani şimdi oldu mu senin bu yaptığın?

Anayasa değişikliğini engellemek üzere…

Çıkacaksın…

Enva-i siyasi "'oyunbozanlığı" ortaya koyacaksın.

Ahaliye.

Yasaya destek verene.

AK Parti'ye.

MHP'ye "vatan hainleri" diyeceksin!

***

Daha da ötesinde…

Karşı çıkılması için; "Meclisi" provoke etmek üzere.

Birilerine; "yürüyün" diyeceksin.

Meclis zorunlu olarak Polis barikatı kurduracak…

Özel harekât timleri görev alacak.

Hatta Ankara Valiliği’nin "zorunlu" bir aylık “gösteri yasağı” getirmesine neden olacaksın.

Kısacası…

Her türlü "siyasi çirkefliği" ikmale getireceksin.

Sonra da; Meclis'e gidip "oyunu" kullanmayacaksın.

***

Buna ne denir?

Bilemiyorum?

Yuh demekten başka bir sözcük bulamadım.

Tabi.

Bu "oy kullanmama" hali ilk değil.

Malum, "yerel seçimlerde de" oy kullanamamıştı.

Diyorum ya.

Kılıçdaroğlu AK Parti için "bulunmaz bir nimet, şans"…

Ama ülke ve millet için de; "en büyük fitne ve bela"…