Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

ÜNİVERSİTE IRAK KALSIN…

Yine medya konusu…

Yerel…

Ulusal…

Ve sosyal medyada "cirit" atıyor…

Enva-i "hoş olmayan" kokudan söz ediliyor…

Kayırma…

Peşkeş…

Adrese teslim…

Say say söyle, söyle bitmez misali sıralanıyor!

Ne var ki…

Her meselede olduğu gibi; "yine ketum" bir hal mevcut!

Diyorum ki, "iyi ki " Kamu İhale Kurumu var…

Şikâyet edilebilinir…

Çünkü…

Dicle Üniversitesi yönetimi…

Olup-bitene karşı…

Ne itiraz ediyor…

Ne yalanlama yapıyor…

Ne de "söylenenler-yazılarlar" doğru, "araştırıyoruz" diyen var?

Bilakis…

Görmedim…

Duymadım…

Bilmiyorum…

***

Denilene göre; "basına" bir de akreditasyon" uygulamasına geçilmiş…

Yani; "seçmece" basın!

Yandaş, candan!

Neyse ki…

Basın da artık "tecrübeli" akreditasyona…

"Reklam habere" yokuz…

"Reklam habere" siz muhtaçsınız diyor…

Velhasıl…

Dicle Üniversitesi…

Bir dostun ifadesiyle…

Boşuna, "nehrin öbür tarafına" inşa edilmedi…

Bırak; ırak kalsın…

***

ONKOLOJİ MERKEZİ

Şimdi…

Onkoloji merkezinden söz edeceğim…

"Bir Tomoterapi" cihazıyla, hizmet alımı…

FETÖ ilişkili mi değil mi?

Kayı holding "uhdesinde", yani bir alt şirket mi?

Ki, Kayı Holding'e "FETÖ" tahkikatı nedeniyle, kayyum atanmış…

Yargıya…

Emniyete…

Ve YÖK'e soruşturma mevzusu olmuş…

Ama hala "hizmet alımı" bu şirketin elinde…

Dikkat çeken…

Kısa süre önce, "ihalenin" yenilenmesi, hizmet alımının uzatılması…

İlginç…

***

Koca bir üniversite…

Koca bir hastaneler zincirine sahip bu merkezde de; "doktor" yok…

Yıllardır…

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinden "geçici" görevlendirmeyle doktor alınıyor!

Buraya "doktor" gönderiliyor…

Yaman bir çelişki…

Bu mevzua şimdilik "virgül" bırakıyorum…

Bilahare, değineceğim…

Hem de geniş bir yelpazede..

Çünkü karşımızda, "muhatap" bulamıyoruz!

Yokturlar…

Kimin kimi koruduğu noktasında…

Kafalar kuma gömülü olduğu için…

Şimdilik…

Ne dersen de; "teneke" misali…

***

 

AYIBIN DA ÖTESİ!

Bazı zevat var ki!

Akıl sır erdirmek zor…

Hele ki makam ve mevki sahibi ise…

Yani okumuş…

Yani eğitimli…

Yani sözde güngörmüş-geçirmiş bir şahsiyet!

Ama maalesef "sözün eri" değil…

Hani vecize bir söz var…

Adam olmaya dair…

"Vali oldun, ama adam olamadın!"

Maalesef…

Ölçüsüzlük, alabildiğine beş para!

Eleştiriyor…

Övüyor…

Bilahare; "ikisinden de" vazgeçiyor…

Eleştirdiğini "övüyor."

Övdüğünü de "eleştiriyor!"

İki yüzlülük…

***

Diyeceksiniz ki; "gün oğlu!..."

Doğru…

Merhum Demirel de demişti…

Dün dündü, bugün bugündür…

Ne yazık!

Lakin şu da bir hakikattir ki…

Ölçüsüzlüğün…

İki yüzlüğün…

Söylediğini "inkâr" etmenin…

Ya da, "oryantal" kıvırmanın da bir tanımı, bir ilkesi var…

Deriz ki…

Ayıbın ötesi.

Yani, utanmazlık!

Anlayan, anlar misali.

Biz meram nokta-i nazarında aktardık.

Zevat, zaten kendini bilir.

Ne demişler…

“Anlayana, sivrisinek saz, anlamayana davul zurna bile az!”

***

 

AZICIK YAVAŞ…

Koray Aydın…

Yine "gaza" geldi…

Frensiz…

Diyor ki…

Akşehir patentli partimiz…

Ee…

İlk seçimlerde, "yüzde 20" oy alacak…

Eeyy maşallah…

Bunu derken…

Daha parti kurulmadan, son dönemdeki anket!

Ya parti kurulursa…

İşte o zaman; "gaza köküne kadar" basılacak…

Yani rakam daha bir artacak…

Ne diyelim?

Fena gaza geliniyor…

Bol gaza basmalar…

Sonunda…

Gazın da, yakıtın da "bedeli olacak…"

O da kaptanın "seyri!"

Direksiyon kendinde.

Ama aklı başka yerde olduğu için; "duvara toslaması an meselesi!"

Onun için azıcık yavaş…

 

KÜRTLERİN REFERANDUMU…

Okurlar ısrarla soruyor…

Mevzua dair…

Merak ediyoruz diyorlar.

Fikriniz ne?

Evet mi diyensiniz?

Hayırcılardan mısınız?

Yoksa "zamanlamaya" dair, itirazınız mı var?

Aslında…

Fikri-beyanımı haftalar önce yapmıştım…

Ve demiştim ki…

Kürtler için…

Kuzey Irak'taki "Kürt halkı" için!

2005'teki, Irak anayasasında yer alan 104 maddeye istinaden…

Ki önceden alınmış bir karar…

Yıllardır, "hep ötelendi!"

Vaki bir hak iken…

Bu hakkı istemek, "annelerin sütü gibi helaldir."

Haktır…

Hukuktur…

Ve bihakkın teslimiyetidir…

Ki tercihi ortaya koyacak, karar verici olacak onlar..

Onlar ne karar verirse…

Ama velâkin…

Bunca hengâme,

Bunca çatışma, savaş…

Ortadoğu "alev topu" halinde iken; "yangından mal kaçırma", sorun yaratıcı olur…

Nitekim oldu..

Yani, "zamanlama" yanlış…

Ki görüyorum ki, Ankara'da...

Kısmi ifadelerinde "bunun altını" çiziyor…

Kesin bir dil…

Kesin bir sınır çizgisiyle; "olmaz" demiyor…

İsrail dışındaki; "tüm komşu" ülkeler itiraz edici…

Burda, İsrail'in "su dümenine" girilmemeli..

Öyle ya; "hiç dost" değil...

Koşulların olgunlaşması şart…

Kuzey Irak'taki diğer partiler de, oluşumlar da "aynı" vaziyeti, ikmale getiriyor…

Velhasıl kelam!

Referandum'a "hayır" diyen değilim…

Ama itirazım; "zaman ölçeğine!"

Yazıyı kaleme alırken, flaş bir haber geldi…

Irak Federal mahkemesi "Referandum'u durdurma kararı" aldı…

Bakalım…

Kararın Kuzey Irak açısından "hükmü ne kadar" geçerli olacak?…

Barzani vaziyeti "nasıl okuyacak?!"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD gezisi…

Ve 22 Eylül diye tabir ettiği; MGK toplantısı…

Vaziyete; "nasıl bir sonuç" inşa edecek onu da zaman ölçeğinde göreceğiz…

Ancak…

Okurların merak sorusunun net cevabı…

Referandum'a "hayır" diyen değilim..

Ama zamanlamaya "itirazım" var…

Çünkü birçok olumsuzlukları "tetikleyen" bir süreç işliyor…

Kaş, göz misali!…

 

 

 

***

 

BÜYÜKTİMUR'LA GÜNDEM…

Bu akşam..

Saat 22.00'de Uzay Tv'de olacak..

Gündem..

Kuzey Irak..

Ve Türkiye'nin iç siyasetindeki; "gerilim!" tartışılacak.

Konuklar..

Doç. Dr. Cenap Ekinci.

Av. Cihan İpek..

Av. Şerif Aydın…

Soru ve önerilerinizi, düşüncelerinizi de bekliyoruz…

Şimdiden iyi seyirler…

 


Bu Makale 2532 kere okunmuştur.

Yorumlar