VAKIA PAPAZ DEĞİL!

Masamdaki notlar...

Çok..

Öyle ki hasbıhal için; "aylarca" yeter!

Evet..

Tatil bitti..

Hasret sona erdi diyelim..

Artık; "yeniden" birlikteyiz...

***

Önce; sıcak gündeme bakalım…

Şu “papaz hadisesi”..

Brunson..

Ne "melun ve melanet" çıktı…

Tam bir;  "baş belası!"

Papaz üzerinden “tüm şer yapılar” ittifak içerisinde saldırıyor…

Hem içerden…

Hem de dışarıdan…

***

İlk gün dile getirmiştim!

Bu papaz…

Bildiğiniz…

Düşündüğünüz…

Ya da yazılan-çizilen şekliyle; "rahip" değil!

Şeytanın "kuyruğudur!"

Yoksa…

ABD bu kadar "hiddetli" bir saldırı moduna girmezdi…

***

Ekonomik yaptırımlar…

Döviz "kuruyla" oynama…

İçteki ve dıştaki; "piyonları" harekete geçirmezdi…

Hele ki; FETÖ destekli…

Baksanıza; "faiz lobisine!"

Baksanıza; "finans" bürokratlarına..

Ha bire "körükleme" modundadırlar..

***

İktidar "nasıl" vurulur?

Erdoğan nasıl yara alır?

Yani "dize" getirilir mi ikmalindedirler..

Sonuç itibariyle..

Vakıa öylesine bir noktaya geldi ki..

Tamer'in aktardığı fıkra misali…

Papaz'ın teki..

Kilise'de uygunsuz olarak yakalanır…

Gören dindar biri..

Papaz'a döner der ki…

"Tuu" olsun sana..

Utanmıyorsun..

Ne arsız ve şerefsiz çıktın…

Eee..

Papaz da iş üzerinde kafasını kaldırıp..

Demiş ki..

"Şu işimi bitireyim..

Ben sana gösteririm…

Kiliseye tükürmek neymiş, görürsün!"

***

Trump…

Diyor ki; "Papaz'ı" serbest bırakın..

Yoksa..

"Yeni yaptırımlar" gelecek..

İyi de; "yapmadığın" melanet kalmadı..

Siyasi..

Sosyal..

Ekonomik..

Ki kültürel dahil olmak üzere..

***

..Ve dün; "Ev hapsine" yapılan itiraz…

Mahkemece reddedildi..

Tabi kararı bir üst mahkeme değerlendirecek..

Yani; ABD'nin tanıdığı süre; bitti..

Bakalım..

Şimdi nasıl bir; "kiliseye tükürme" şeytanlığı icra edilecek?

Gezi olaylarında birileri ne demişti…

"Gaye; bir iki ağaç değil daha anlamadın mı?"

İşte; Brunson vakıası da böyle..

Vaziyet; "papazın hapsi değil!"

***

Neyse!

Millet olup bitenin farkında…

Dik duruş var…

Her ne kadar; "birileri fırsatçılık" yapıyorsa da..

"Milli bir duygu" direnci hakim..

Baksanıza..

Diyarbakır Gençlik Spor İl Müdür Yardımcısı Burhan Gül'e..

"Bir maaşını bağışladı."

Ne diyor?

"Maaşsız yaşarım, ama vatansız yaşayamam!"

Böylesi insanlar var oldukca; Türkiye'nin beli yere gelmez!...

***

 

BOYKOT!

ABD bize "yaptırım" uyguluyor…

Ekonomik savaş başlatmış…

Peki, biz; ne yapıyoruz…

Neyse…

Dün itibariyle; "ek veriler" uygulandı…

Ama iş; "yine vatandaşın" cebine yansıyacak..

Diyorum ki..

Hazır Cumhurbaşkanı Erdoğan "boykot" çağrısında bulunmuş…

Millet olarak…

ABD "menşeli" ne varsa…

Hepsini; bilaistisna "hayatımızdan" çıkaralım..

Milli ve yerli ürünlerimize yönelelim..

O zaman; "bizim de bir yaptırımımız" olur..

Yoksa!

Papaz'ın "kiliseye" tükürme bühtanından "kurtulamayız.."

 

***

KİM KAZANÇLI?

Para "parayla" alınıp-satılıyor..

Ki "döviz" böyle bir ticaret sektörü..

Sahi; burada "kim kazançlı?"

İşte "ona iyi bakmamız" lazım…

***

PARTİLERDE DURUM…

Maşallahları var..

CHP, İyi Parti, MHP ve HDP "iç dağınıklık" içerisinde..

Kaynayan kazan misali…

Derler ya..

Hangisinden başlayayım?

Al birini vur ötekine!

Hepsi "aynı mayanın" hamuru..

En; tebessüm üreticisi..

Hiç kuşkusuz ki CHP..

Ve lideri; Kemal Kılıçdaroğlu…

Baksanıza ne diyor?

"Bulunduğum koltuğun hakkını veririm?!"

Vaziyete ne dersiniz bilmem?

Ama ben..

"İlahi Kemal bey" derim..

SSK'yı batırdınız…

CHP'yi de batırdınız..

Düşünüyorum..

Ya "oturduğunuz koltuğun hakkını" vermemiş olsaydınız..

Sahi ne olurdu?

***

 

DİYARBAKIR'A DAİR...

 

Şehir notları masamda..

İki haftalık..

Göz attım; "neler yaşanmamış ki?"

Valilik mi?

Belediyeler mi?

Kayyumlar mı?

Siyaset mi?

Yerel seçimlere dair; "kulisler mi?"

Yani ne derseniz var!

Bini bir para..

Önümüzdeki günlerde; "projektörü" bu yöne çevireceğiz..

"Yerelin hasbıhali.."

Tabi ki, sağlıksız işleyen "kurumları da..."