…VE YARIN BAYRAM…!

Bugün arefe günü..

Yarın, Mübarek, Ramazan Bayramı…

Allah'ın inayetiyle, "Bayram'ın" idrakine nail olacağız..

Hep birlikte...

Müstesna bir vakit…

Çünkü, Ramazân-ı şeriften affedilmiş olarak çıkabilmenin bayramını yapacağız.

Zira bu bayram, takvâ ile îfâ edilen Ramazân-ın bir şehâdetnâmesi mesâbesindedir.

Bayramlar, takvimin herkese sunduğu tatil günleri değildir.

Bir çocuk bile bir tahsil döneminin sonunda başarılı bir karne alır da öyle sevinir ve istirahat dönemine girer.

Hak etmediyse ikmâle kalır…

Yaz kursuna kalır..

Yahut sınıfta kalır…

Yani sevinç duyamaz…

İçinden yaşamak gelmez..

İşte Ramazan Bayramı da mü’min için birer şahâdetnâme getirir.

Günahlardan kurtuluştur..

Affedilme bayramıdır…

****

İşte bu müstesna zaman dilimi için…

Söz Gazetesi olarak…

Yayın hayatına ilk adımı attığımız gün itibariyle "Dini bayramlarda" yayınımıza ara veriyoruz..

Yani Ramazan Bayramında; "yokuz!.."

Üç gün süreyle!..

27 yıldır; kesintisiz süre gelen bir geleneğimiz!…

Üç gün süreyle "sizlerden" uzak olacağız…

Hayrıyla, sevabıyla, bereketiyle gelen Ramazan-ı Şerif'i "yolculayacağımız" için…

Ramazan'a dair..

Ve tabi ki bayramla alakalı, düşüncelerimizi bugün sizlere sunuyoruz!…

***

Hiç kuşkusuz ki!…

Bayramlar…

Hele ki, dini bayramlar Müslümanlar için..

İnanan bir toplum için..

"Maddi ve manevi" bir toplumsal barış, mutabakatıdır..

Dayanışmadır…

Birlik ve dirliktir..

Çünkü, 7'den 70'e herkes için…

Ruhani varlığında;  huzuru, barışı, kardeşliği, sağlığı, sevgiyi" barındırır..

Bereketiyle..

Hoşgörüsüyle..

Eşitliğiyle..

Fakir ile zengini aynı sofrada buluşturandır...

Nefsin muhasebesidir...

***

Gelin dünü dünde bırakalım..

O köhnemiş, katılaşmış, "vahşilik" duygusuna esir düşmüş haliyetten kurtulalım..

Sen-ben değil..

"Biz,bizler olalım..Bir, iri ve diri" olalım..

Ümmet olabilelim...

Kanı kanla değil,

Canı da canla almak değil.

Canları, beşeriyeti, "yaşatabilmek" için, kırgınlıkları unutup, "yarınlara" bakalım..

Siyonizmin..

Emperyalizmin..

Haçlıların oyununa, kanlı tuzaklarına, gelmeyelim..

Kardeşi kardeşe kırdırma hainliğine düşmeyelim..

Cana can katalım.

Bilinmeli ve bilmeliyiz ki; "yaşadığımız" coğrafyada toprağa düşen her beden ve can, "bizden" gidiyor..

Çünkü ölen de Allah'u ekber diyor, öldüren de?

Ama; tetiği çektirme emrini veren; "Siyonizmdir..!"

* * *

Sınıfsal...

Etnik kimlik ayırımı yapmamalıyız..

Hele; son dönemlerde "kin ve intikam" alma, duygusuyla "körüklenen" atmosfer var ya..

Yüreklere; "kor ateşi" gibi acı düşürmektedir..

Ülkeleri..

Coğrafyaları birbirine hasım etmektedir…

Ki bu da bilinmelidir ki "nefreti de" körüklemektedir..

İşte; bu ruhi erozyona ve oluşturma gayretkeşliği içerisinde olunan; "hizipleşmeye", dur demeliyiz.

Diyebiliriz...

Becerebiliriz..

Becermemiz de gerekli..

Kaçınılmaz bir zorluk ve sorumluluktur….

Ki dinimizde..

İnancımızda..

İmanımızda..

İman ettiğimiz, İslamiyet'in de..

Allah'u tealada..

Kur'an-ı Kerim de..

Ve Peygamber Efendimiz de "emir buyurduğu" gibi!..

Bir olun..

Ümmet olun..

***

Yer küresinde;

Ne acılar,

Ne kanlar,

Ne savaşlar "dayanışmaya" yenik düşerek barışla noktalanmıştır.

Neden; biz "dayanışma" kültürüne ve inancımızın emriyle, "bu hikmeti" icra etmiyoruz?

***

Bayramımız...

Gönüllerin “nuruyla…”

Vaktin müstesna hal-i ruhiyatıyla, “vaki” olabilsin.

Pek tabi ki umut ettiğim gibi;

Temennim odur ki;

Bayram’da “keyfimizi ve huzurumuzu” bozacak “kör” hadiseler vuku bulmasın!

Ve diyorum ki;

Bugünün rahmeti, azameti ve neşesi bütün yüzlerde bir gül gibi açılsın.

Zaman üstünde zaman,

Mekân üstünde mekân, an bean her gönülde bir meşaleye dönüşsün…

Yakılsın; bütün gönüllerde.

Her kalbe aydınlık kapısı olsun.

Bütün nurlu yüzlere…

Pembe bir sevinç olup saçsın şu Ramazan'ın mübarek bayram feyzi…

Ve tabi ki;

Bu bilincin hayatımızı kuşatması ve ışıtması temennisiyle.

***

 

Rabbimiz,

İbadetlerimizi,

Oruçlarımızı,

Namazlarımızı,

Tilâvetlerimizi,

Sadaka, zekât, infak,

Hayır ve hasenatlarımızı Ramazan-ı şerîfin muazzam bereketiyle ziyadeleştirerek kabul buyursun!

Bayramımızı da mübârek eylesin!

Âmîn!..

***

SİVRİSİNEKLE MÜCADELE..

Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanı Faysal Hatipoğlu…

Sosyal medya üzerinden..

Bir önceki günkü; "sivrisinekle" alakalı yazıma dair, bilgilendirme notu gönderdi..

Notu aynen aktarıyorum…

Selam ve hürmetlerimi iletirim…

"Sivri sinek ve kara sineklerle" ilgili yazınızı okudum…

Malum ilaçlama işi bizim Daire başkanlığına bağlı birimlerce yapılıyor.

Bu yılki temel sorunumuz Mayıs ayının çok yağışlı geçmesi ve yapılan ilaçlamanın etkisini yitirmesi sonucunda "haşere yoğunluğu" yaşandı.

Yağış olduğu zaman gece ilaçlaması ulw de yapılamadı..

Teknik olarak da mümkün olmuyordu.

Ama 10 gün içinde bu sorunu çözeceğiz.

Şuuanda bütün ekiplerimiz sabah ve akşam 2 periyotta çalışma yapmaktadırlar..

Saygılarımla…"

Öncelikle sayın Hatipoğlu'na teşekkür ediyorum..

Hassasiyetinden..

Bilgilendirmesinden..

Ve kamuoyunun "hizmet ve faaliyetler" noktasında, bilgi sahibi olmasını sağladığı için..

Gönül isterdi ki...

Belediyenin diğer brimleri de…

Olası gündeme gelen ahalinin, şikayetlerine "kulak vererek, ses verebilseydi?.?"