ONKOLOJİ MERKEZİNDEKİ GİZEM!
Eklenme: 9/21/2017 12:00:00 AM

Oh ne ala Sağlık!...

13 Eylül 2017 tarihli yazım.

Yazı konusu

Diyarbakırın Sağlık yapısının genel dokusu.

Ve tabi ki;

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma hastanesinde yaşananlar

Bir de.

Hastanenin bünyesindeki Onkoloji bölümündeki hizmet alımı.

Devletin kendisine ait cihazın firma tarafından kullanılması

Kısacası

Sağlıksız işleyen Sağlık kurumlarını dillendirmiş

Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliğinden de; söz konusu vaziyete açıklık istemiştim.

Ne hikmetse tık yok?

Hala da başını kumdan çıkaran olmadı

***

Neyse ki

Önceki gün Sait Tarhan

Kardelen Medikalın sahibi

Ki yazımda, firmanın isminden söz etmemiştim.

Ama Tarhan medeni cesaret göstererek, olup-bitene açıklık getirdi.

Kendisini deşifre etti...

Özellikle; Onkoloji Merkezindeki hizmet alımıyla alakalı

Yazı hayli uzun Sayfalar dolusu.

İş ve işlem açısından, her safha anlatılıyor

Özetleyerek aktarıyorum.

Tarhan diyor ki.

Onkoloji Merkezine ayırdığınız satırlar arasında isim vermeden firmamızı zan altında bırakan, bölümler var.

Bu açıklamamız.

Sizlere ulaştırılan yanlış ve eksik bilgilere açıklık getirmemiz hsıl olmuştur.

Şöyle ki.

Onkoloji Bölümünün, inşasını biz yaptık.

Bakanlık değil.

Bin 200 metrekare alan üzerine inşa edildi.

Firmamıza maliyeti, bugünkü, fiyatla 4 milyon, 100 bin lira

***

Sağlık Bakanlığı

Buraya cihaz gönderdi. Cihazları devreye sokmak yerine rant teminine yöneldiler.

İşi hizmet alımına döndürdüler.

Yazımdaki bu ifadeye, Tarhan şöyle açıklık getiriyor.

Hatalı tespit var.

Cihazın Bakanlık tarafından gönderilme tarihi göz önüne alındığında, görülecektir.

Şöyle ki.

Sağlık Bakanlığı tarafından Onkoloji Merkezine gönderilen sistem

Uhdemizde kalan 2010/55989 ihale kayıt numaralı işin sözleşmesini imzaladığımız tarihten sonra.

Yani, Onkoloji Merkezinin inşasına geçtiğimiz sırada.

Dolayısıyla ihale öncesi bir cihaz gönderme yok.

***

Nitekim.

Teknik Şartnamede kuruma ait cihazın işletileceğine dair bir düzenleme bulunmamasına rağmen

Hastane idaresinin talebi ile firmamız, gönderilen cihazın atıl durumda kalmaması adına, uğrayacağı zararı sineye çekerek

Kamu faydası gözeterek, hastaların tedavisi için işletilmesini kabul etmiştir.

Kurum bu durum sonucu hastalarının ciddiyetine göre, hastaların tedavilerinin bir kısmını kendi cihazından, bir kısmını da firmamız cihazında gerçekleştirmiş.

Ki kendi cihazında gerçekleştirdiği işlemlere ait gelirler yine kurum kasasına girmiştir.

Sonuç olarak.

4 milyon, 348 bin, 590 lira bedel olarak uhdemizde kalan iş.

Kurum cihazının işletilmesi sebebiyle, firmamız tarafından 2 milyon, 25 bin 736 lira 29 kuruşluk kısmı, gerçekleştirilmiştir.

Bir başka ifadeyle; 2 milyon 332 bin 854 liralık bir zararımız olmuştur.

Bu zararın içerisinde, inşaat yatırımı da bulunmamaktadır.

Toplam derseniz, 6 milyon 432 bin lira zarara uğradık.

Ayrıca

Radyoterapi Hizmeti için inşa edilen Onkoloji Merkezinin bir kısmı

Ki şartnamede olmamasına rağmen

Hastane, Kemoterapi Hizmeti için de kullanmaya başlamıştır

***

Tarhan

Mevzua dair, aktardığı bilgiler.

Bir dokun bin ah işit misali, olup biteni ifade ederken

Diyor ki.

Binanın inşası.

Sistem ve ekipman satı alımı

Toplam, 12 milyon 300 bin liralık bir yatırım yapıldı

İştirak edilen ilk ihalede, işin yarısı bile gerçekleşmedi.

Ve zarar; 10 milyon lira.

***

25.04. 2014 tarihli, işin yeniden ihale evresi

Firmaya göre

Radyoterapi Hizmeti için, Kamu Hastaneleri ihaleye çıkıyor.

2014/20456 kayıt numaralı, 1 Kalem Radyoterapi Hizmet alımı.

İhale uhdelerinde kalıyor

Burada kuruma ait cihazın kullanımının kendilerine bırakılmasına dair işlem de şöyle aktarılıyor.

Bu durum iddia edildiği gibi; firmamız lehine değil.

Tamamen angaryadan ibarettir

Nitekim.

Kurum tarafından ihale öncesi yapılan değerlendirme sonucu, garanti süresi biten cihazların yıllık bakım, onarım maliyeti, hizmeti.

Sunacak personel.

Sağlık fizikçisi, teknik, temizlikçi vb. maliyeti

TAEK masrafları.

Sistemlerin teknik anlamda yetersiz kalmaları

Kurum cihazının IMRT yapmaması

MLC sayısının düşüklüğü.

Port görüntülerinin not olmaması.

Yani az sayıda hasta alacak olmaları gibi kriterler göz önünde bulundurularak bu cihazların kurum tarafından işletilmesinin kurum zararına olacağı görülmüş.

Ve bu işe ait tüm harcamaların yükümlülüğü yükleniciye bırakılmıştır

Tarhan.

Açıklamasında, diyor ki.

Yazınızda, yer verdiğiniz.

Ama bakım ve onarımını siz yapacaksınız denilmiş.

İşte bu noktada, ifade yanlış bilgi

Üç aylık hizmet alımına gelince

Yoğun talep karşısında bu hizmet alımı, 40 gün içerisinde sonuçlandı.

***

Tarhan

Sonuç itibariyle diyerek, hizmet alımıyla ilgili

Hekimleri.

İdarecileri.

Ve Yönetimi kısmi suçlayarak, şu noktaya dikkat çekiyor.

İdareciler.

Doktorlar.

Düşük hasta popülsyonunu sebep göstererek yeni bir Radyoterapi ihalesine çıkmayacağını bizlere ifade etmesi; manidardır.

Şöyle ki.

SGK ve hastane kayıtlarında rahatlıkla görülebileceği üzere bu iddia tamamen gerçek dışıdır.

İddiaların aksine Onkoloji Hasta popülsyonu az değil aksine çok fazladır.

Üstüne üstlük bu hasta grubu doğru tedaviyi doğru zaman ve doğru yerde almada önceliklidir.

***

Kullandığımız tedavi cihazları

Sahip olduğumuz tecrübe

Nitelikli eleman kadrosu

Aslında bölgemizde sunulan kanser tedavisi için bir şanstır.

Fakat buna rağmen böylesine donanımlı bir tesis kurum idarecilerinin ve doktorlarının inadı sonucu atıl duruma getirilmiş

Böyle bir kurumun atıl getirilmesi sonucu oluşacak tedavi ihtiyacı başta özel hastaneler olmak üzere diğer kurumlara ve merkezlere kanalize edilmiştir.

***

YİNE FETÖ AYAĞI VAR?...

Velhasıl kelam.

Gel gelelim karamanın koyununa

Yani, hasta kanalize planı.

Tarhanın bu iddiası aslında, akçeli organizasyonun bir başka yüzünü ortaya koymaktadır.

Önceki yazılarımda da ifade etmiştim ya

Neden

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinden, Dicle Üniversitesine geçici doktor görevlendiriliyor.

Özelliklen de; Onkoloji merkezine

Meğerki

Hesap farklı.

Meğerki FETÖ içerikli bir faaliyet

***

Tarhan.

Sayfalar dolusu açıklamasının son bölümünde, bu planı ima ederken.

Şöyle diyor.

Diyarbakır özelinde Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Merkezinde tedavisi gerçekleştirilebilecek çoğu hasta

Bu tedavilere uygun teknolojiye sahip cihazlara sahip bulunmamasına rağmen

Ne yazık ki, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Merkezine yönlendirilmektedir.

Devletin ilgili makamlarına da yansıyan

İdari tahkikata

Ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmaya tabi tutulan Üniversitede ki cihazlarla aylık kaç hasta tedavisi yapıldığı ve aylık ne kadar hak ediş ödendiği herkes tarafından bilinmekte

Firmamız bu kadar büyük zarar ederken

Anılan hastanede nasıl yüksek karlar elde edildiği hususu

Sanırız sizin gibi Diyarbakır sevdalısı gazetecilerimizin ilgisini çekecektir.

***

Derler ya

Zurnanın zırt dediği delik, burası olsa gerek.

Tarhan devam ediyor.

İşletmeciliğini yaptığımız IMRT tedavisi yapan, Yüksek MLC Sayısına sahip Radyoterapi Cihazının hizmetinin sona erdirilmesi ile radyoterapi tedavisinde böylesine yüksek teknolojiye ihtiyaç duyacak hastaların yaşayacağı mağduriyeti de takdirinize bırakıyoruz.

***

Tarhan uyarıyor.

Ve dikkati, hasta tedavisinde oluşabilecek, aplikasyonlara çekiyor.

Diyor ki.

Radyoterapi cihazımızda ışın tedavisi gerektiren bütün hastalar uygun ve doğru tedavi alabiliyorken, gereksiz yere birçok hasta, D.Ü Onkoloji Merkezine

Ve şehirdeki özel hastanelere yönlendirilmiştir

Bundan sonrada yönlendirilecektir.

Hastaların cihazlara uygunlukları bakıldığında

Örneğin meme hastaları

Cilt hastaları

Yani yüzeysel tedavi gerektiren hastalar; kemik hastaları ve derin yerleşimli tümörlü hastalar bile Dicle Üniversitesindeki cihaza yönlendirilmiştir.

Ancak cihazın bu hastalara en uygun tedavi uygulaması; cihazın teknik birkaç özelliğinden dolayı (elektron tedavisi olmaması, yüksek enerji olmaması) pek mümkün gözükmemesine rağmen hasta sayısını arttırmak dolayısıyla da faturayı arttırmak için hastalara gereksiz tedavi uygulanmıştır.

Ancak bu tedavi hastalar için çok uygun değildir.

Bu noktada hem hasta mağduriyetine dikkat çekmek gerekirken hem de bu yönlendirmenin kimler ve hangi amaçlar ile yapıldığının ortaya çıkarılması gerektiğini düşünmekteyiz?

***

Evet

Tarhan son cümleyi böyle bitiyor.

Yani.

Hastayı kim, hangi amaçla yönlendiriyor.

Yönelen kurumun, faturalarını kim hangi amaçla şişiriyor.

Sorgulanmalı.

Ne demiştik yazımızın girişinde

Oh ne ala sağlık.

Aynen de öyle; Diyarbakırdaki sağlık işte böyle oh ne ala sağlık minvalinde yürüyor.

Dünkü yazımda, bir okurun ısrarını aktarmıştım.

Neden; FETÖnün sağlıktaki ayağına gidilmiyor diye.

Sanırım, bu yazı işin gizemini çözmektedir.

***

TEOG

Kalktı Kesin kes!

Yerine

çalışılıyor

Bir ay içerisinde; biter

Bakanlar kuruluna gelecek

Ama şekli şemalı meçhul

Şimdi

Herkes mevzua dair, konuşuyor

Sahi, TEOG geldiğinde

Sınav uygulamasına geçildiğinde; bu kadar konuşulmuş muydu?

Sanmıyorum.

Ama kalkması çok konuşuluyor!

Öyle ki, reform gibi

Ama değil

Ne diyorlar; değişiklik!

Neyse; kafalar karışık

Biz daha fazla; karışıklık yaratmayalım

Öğrenciler

Veliler

Genel itibariyle şuan; şaşkın ve tedirginlik içerisinde..

Ne olacak diye soruyor

İlk gün ifade ettim

Sakın ha, TEOGa dair hazırlık performansı nasıl planlanmışsa

Aynen devam

İşi elden bırakmayın

çünkü gelecek olan sistem eğer ki, daha yolda ise!

Her şeye hazırlıklı olmak lazım